kamu hizmeti,

kamu hizmeti,

kamu hizmeti, genel ve ortak toplumsal gereksinimleri karşılamak üzere, devletin, öteki kamu tüzel kişilerinin ya da bunların denetim ve gözetimi altında özel girişimcilerin yürüttüğü sürekli etkinlikler. Ulaşım, haberleşme, elektrik, su ve sağlık gibi alanları kapsar. Kamu hizmetlerinin devletçe düzenlenmesi gereği, üretim teknolojisi, ürünün taşınması ve dağıtımı gibi etkenlerin bu alanlarda tekelci bir yapıyı zorunlu kılmasına dayandınlır. Tekelleşme eğilimi geniş ölçekli örgütlenme, yüksek sermaye maliyeti, tüketici talebinin esnek olmayışı, talep artışlannı karşılayabilmek için kapasite fazlası bulundurma zorunluluğu ve benzeri nedenlerden kaynaklanır. Aynca belirli hizmet dallannda birbiriyle rekabet eden birden çok kuruluşun etkinlik göstermesi çoğu durumda maliyetin aşın yükselmesine, savurganlığa ve düzensizliğe yol açar.

Kamu hizmetinin işlevsel ya da maddi öğesi, aynı zamanda onun dolaysız amacını da oluşturan, halkın önemli ortak gereksinimlerinin karşılanması olgusunu içeren “kamu yararı”dır. Hangi gereksinimlerin bu nitelikte olduğu yere ve zamana göre değiştiğinden, bu konunun belirlenmesi yasa koyucunun takdir yetkisi alanına girer. Uygulamada kamu denetiminin amacı, kamu hizmetlerinin, bu hizmetlerden yararlanmak isteyen ve bedelini ödeyebilen herkese ulaşmasını, güvenli ve yeterli biçimde sürdürülmesini, herkese eşit koşullarda sunulmasını ve fiyatlann uygun düzeylerde belirlenmesini sağlamaktır.

Kamu hizmetlerinin, konma amaçlanna uygun olarak yürütülmeleri gerekir. Genel bir deyimle kamu yaran diye ifade edilen bu amacın korunması için yasalarda, uygulamada ve özellikle idari yargı içtihatlarında, bütün kamu hizmetlerini kapsayan bazı kurallar konmuş ve geliştirilmiştir. Kamu hizmeti türlerinin çoğu kez farklı hukuki rejime tabi olmasına karşın, temeldeki birlik, bütün kamu hizmetlerinin belli birkaç kurala bağlı tutulmasını zorunlu kılmaktadır. Bu kurallar şunlardır:

1) Süreklilik kuralı: Kamu hizmetinin karşılamaya çalıştığı toplumsal gereksinim sürekli olduğundan, hizmetin de sürekli olması gerekir. İdarenin yüklendiği hizmeti kesintisiz olarak görme yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle hizmetten yararla-nanlann zarara uğraması durumunda, bu zararın sorumlu idarece tazmini gerekir. Kamu hizmetini idari sözleşmeyle gören özel girişimci de bu hizmeti kesintisiz olarak yürütmek zorundadır.

2) Değişkenlik kuralı: Kamu hizmetinin dayandığı gereksinimlerin değişmesi, gelişmesi ve genişlemesi karşısında idarenin hizmetin koşullannda ve görülüş biçiminde de değişiklik yapması gerekir. Örneğin, idarenin kalabalıklaşan bölgelerde ulaşım hizmetinde nüfus artışına koşut olarak değişiklik yapması bu kuralın gereğidir.

3) Eşitlik kuralı: Kamu hizmetinin, ondan hukuki düzenlemeler gereği yararlanacak olan kimseler arasında ayırım yapılmadan sunulması gerekir. Bu, 1982 Anayasası’nm 10. maddesinde “devlet organlan ve idare makamlan” için öngörülmüş olan “kanun

rolar, ticaret ve sanayi odaları, mimar ve mühendis odaları, tabipler odası). Kamu tüzel kişileri adına işlem ve eylem yapma yetkisi anayasayla ve yasalarla belli gerçek kişilere (cumhurbaşkanı, bakanlar, valiler, belediye başkanları) ve gerçek kişilerden oluşan kurullara (bakanlar kurulu, belediye meclisi, il genel meclisi, kamu kuramlarının yönetim kurulları) verilmiştir.

Kamu tüzel kişileri uzmanlık kuralına tabidir. Bu, tüzel kişinin etkinliğinin ve bu etkinliği yürütmek için dayandığı yetkilerin kuruluş yasalarında öngörülen amaçlarla sınırlı olması demektir

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*