KANALLAR
Beaucharnois Eklttzü. Ouebee’te (Kanada), 3 800 km uzunluğunda bir suyolu oluşturan Saint Lawrence Nehri üstünde bulunan bu eklüzden tüm ülkelerinin ticaret gemileri (kuru yük gemileri, yolcu gemileri, konteyner gemileri) yararlanmaktadır.
DENİZ KANALI
Üzerinde açık deniz gemilerinin yol alabildiği deniz kanallan, büyük kıyı limanlarını denize bağlar, bu da malların taşınmasını kolaylaştırır. Belli başlı deniz kanalları New-Orle-ans?ta (ABD), Manchester’da (Ingiltere), Amsterdam’da (Hollanda) veya Hewry?de (İrlanda) bulunur. Bu kanallar genel olarak, nehir taşımacılığı yapılabilecek büyük havzalara ulaşılmasını engelleyen stratejik kıstakları, göl bölgelerini veya büyük engebeleri aşar.
Dünya üzerindeki belli başlı deniz kanalları şunlardır: Süveyş Kanalı (195 km uzunluğundaki bu kanalda eklüz bulunmaz), Panama kanalı (80 km uzunluğundadır, her iki tarafta üçer eklüz bulunur; bu kanalın dünya ölçeğinde stratejik önemi vardır, Welland Kanalı (Kanada), Göta Kanalı (İsveç), Korintos Kanalı (Yunanistan), Kaledonya Kanalı (Iskoç-ya). Kiel Kanalı (98 km), Almanya’nın kuzeyinde, Baltık Denizi ile Kuzey Denizi arasındaki kıstağı aşar. Bu kanalın gemi trafiği bugün, Süveyş ve Panama kanallarınınkin-den baha yoğundur.
Dev birer hidrolik düzen olan kanallar, suyun dolaşımını sağ-‘ lamak için tasarlanmış, kimi zaman çok büyük hacimlerdeki suların yönünü değiştirmek için inşa edilir. Kanallar ve eklüzler (veya loklar), çoğu zaman kırsal, bazen de kentsel manzarayı değişikliğe uğratır. Bu sistemler öncelikle ekonomik gereksinime cevap verir. Sulama kanalları suyu, tarımsal ihtiyaçları karşılamak amacıyla uzak arazilere taşır. Akaçlama (drenaj) kanalları, arazinin eğimine uyarak yüzey sularını boşaltır. Derivasyon kanalları, su tutma havzalarında veya barajlarda biriken suyu bir şehire veya bir bölgeye taşır. Deniz ticareti için tasarlanmış en önemli kanallar, nehirlerle şehirleri birbirine bağlar; bunlardan bazıları denize ulaşır. Bunların dışında, nehir taşımacılığı için yapılmış kanallar, günümüzde turistik amaçlarla da kullanılmaktadır.
KANALLARIN TARİHİ
En eski yapay kanallar (MÖ III. binyıl) sulama amacıyla yapılmıştı (Ortadoğu, Çin). Bununla birlikte İlkçağ halkları (Fenikeliler, Mısırlılar, Asurlular) nehirlerde gemilerin geçmesine elverişli olmayan engelleri aşmak veya çağlayanları dolaşmak amacıyla tarihin çok erken çağlarında kanallar açmışlardır. Mesela Samar-ra’yı Fırat Nehri boyunca Kut’a bağlayan, 335 km uzunluğunda ve 120 m genişliğindeki Nahrevan kanalı (MÖ VII. yy), Nil Neh-ri’ni Kızıldeniz’e bağlayan kanal (MÖ V. yy). Romalılar, imparatorluğun her yanında, üzerinde gemilerin sefer yapabildiği birçok kanal inşa ettiler. Çin’de, Yangzijiang havzasında, yapımına MS VI. yy’da başlanan İmparatorluk Kanalı, dünyanın en uzun kanalıdır (boyu 1 782 km, eni 40 m). Bu kanal, Hangzhu’yu Pe-kin’e bağlar ve günümüzde bir bölümüyle hâlâ hizmettedir.
Avrupa’da sekiz yüzyıllık bir aradan sonra, XII. yy’da yeniden kanal yapımına başlandı. Ren Nehri’nin ağzında, akaçlamayı ve nehir gemiciliğini iyileştirmeyi sağlayan kanallar açıldı. Kanal yapımına ilk önce büyük ticarî etkinlik içinde olan bölgelerde (Hollanda, Flandre, İtalya, Almanya) girişildi, daha sonra kanal ağı giderek daha engebesiz bölgelere yayıldı. Bununla birlikte gerçek anlamda kanal yapımına veya var olanların yenilenmesine XVII. yy’da başlandı ve bu eğilim ancak 1870’lerdeki Sanayi Devrimi’nin verimli bir ekonomi ağı yaratmasıyla birlikte birçok
ülkeye (Fransa, Belçika, Hollanda, Almanya, 1 İngiltere) yayıldı.
Kanalların yanında uzanan yollarda hareke dan çekilen mavnalar, kömür, maden cevhe ürünler, tahıl gibi yığma mallar taşıyordu. D içerdeki sanayi bölgelerini hammadde ithalir lerinin ihracatının yapıldığı limanlara bağlaya oldu.
Üzerinde gemilerin sefer yaptığı ilk kanall rin çevresini dolaşıyor ve nehirlerin sefere el büyük bölümünden yararlanıyordu. XIX. yy yollarının rekabeti karşısında, kanalların ya mühendisler, kanal ağlarını iyileştirmeye baş! ri, tüneller, bentler inşa ederek ulaşım noktala larını daha kısa hale getirdiler. Gemilerde de ni yavaş yavaş buhar makinesi, daha sonra c maya başladı.
XVIII. yy’ın başında Kuzey Amerika’da i< sağlayan ana hadar, gemilerin işleyebileceği Saint Lawrence ve Büyük Göller bölgesi, gü Körfezi ve Mississippi Nehri’ydi. 1820’lerde ı üşmesine paralel olarak kanallar, mal taşımacı bet edebilir bir sistem haline geldi, inşa ediler ri olan Erie Kanalı, New York şehri ile Hudsc ni, Middle West’in Büyük Göller’ine bağladı ve mallan batıya, hammaddeleri doğu kıyılar: başladı. 1883’te Welland Kanalı’nın açılmasıy ağını kullanarak Montreal’den veya New Yorl lü’ne ve Chicago’ya kadar gidilebiliyordu. ! başka önemli kanallar da açıldı. Bunlardan ! Kanalı (1834) Philadelphia’yı Pittsburgh’a baj la bağlantılı olarak kullanılıyordu. Amerika ] eksenini, Mississippi Nehri ile Büyük Göller’i ve 1845’te tamamlanan İllinois-Michigan Kai nin kısa sürede gelişip zenginleşmesini sağlat
KANAL YAPIM TEKNİĞİ
Bir kanalın yapımı, bu kanalın kullanım a birçok öğenin hesaba katılmasını gerektirir. 1 reken düzey farkı ve engebelerin büyüklüğü, sı, çevreye uyum sağlama, kanalı kullanacak ğunluğu gibi unsurlardır. Bazı kanallar bütüı beton bir kanal içinde akar); bazılarında ise k m önlemek için yalnızca buralarda sağlamlaş mez kılınmış, bazıları da toprak kazılıp, çıka: nar oluşturularak yapılmıştır. Suyun aktarılr (sulama, akaçlama, besleme) kanallar, gemileı pılan ve neredeyse hiç eğimi olmayan kan< eğime sahiptir.
En büyük sorun, engebelerin aşılmasıdır, duğu suyolu düzeninin temel teknik sistemle] Bu konuda yaygın olarak kullanılan ilk teknil la donatılmış eğimli bir yüzeyden veya kan dan çekilmesidir. Sakıncası, trafiği büyük ölç eklüzlerin dışında, derin vadileri aşan kanal-‘ Briare’da ve Agen’de, Almanya’da Minden’de de (Fransa’da La Rove) gerçekleştirilmiştir. I vadiyi birbirine bağlayan «bağlantı kanalları»
Eklüzler veya loklar. Bir kanalın yukarı ğı çığır kapağı arasında arayüzey oluşturar türü vardır. Boşaltmak eklüzler, havuzlu ekli da ters yönde ilerleyen iki geminin geçişine lüzler. Boşaltmak eklüz, bir nehrin veya sula na inşa edilen, dolup boşalabilen bir barajda ğildir. Yararı, büyük miktarda suyun burad ğinde hızla boşaltılabilmesidir. Bu da, mavi seltileri aşmasını sağlar. Bu buluşun, akaçl; geliştirilmesine, Escaut, Meuse ve Ren neh alanları kaplayan deltalarının değerlendirilm olmuştur.
Nehir taşımacılığı, ancak havuzlu eklüzü geliştirilmesinden sonra (bunların ilki kuşkı Utrecht yakınında yapılan eklüzdür) büyük 1 Bugünkü eklüzlerle karşılaştırıldığında basit yapılar, daha o zamandan beri havuz sistem du. Havuzun içindeki suyun düzeyi kapıla kontrol ediliyordu. Almanya’da ve İtalya’da 1
KANALLAR
Kanallar insanın aklına her şeyden önce, sakin bir kırsal alandan «geçip giden bir tekne»yi getirir. Oysa bu nostaljik görüntü, gözlerimizin önünde eski bir teknik sistemi canlandırmaktadır. Bu sistemin öncelikli işlevi, belirli bir arazi üstünde suyu toplayıp, gerçek bir bayındırlık eseri oluşturan yapay bir yolla belirli bir noktaya aktarmaktır.
.. Kapıları veya kapaklan inip kalkarak açılan bu ilk ler sonraları daha da geliştirildi. XVI. yy’ın başla-yönüne karşı sivri çıkıntı yapan çifte kanat sistemi başlandı. Bu yenilik, modem kanal ağının gelişi-dımdır. Eklüz yapımı kısa sürede, Hollanda’dan ınaî ve ticarî gelişmenin önemli bir öğesi haline spım teknikleri geliştikçe eklüzler de büyük boyut-ngiltere’de Leeds’i Liverpool’a bağlayan kanal üs-olan Bingley Eklüzü’nde olduğu gibi, daha bü-klan aşılmaya başladı.
JYÜK ALMAN KANALLARI
Yapım tarihî Uzunluk Bulunduğu yer
1895 98,7 km Schlesvvig-Holstein
s 1899 269 km Ruhr
1900 62 km Schlesvvig-Holstein ve Aşağı Saksonya
1914 45,6 km Ruhr
1931 60,2 im Ruhr
1935 69,6 km Schlesvvig-Holstein
1938 258,7 km Aşağı Saksonya ve Saksonya-Anhalt
1976 112,5 km Aşağı Saksonya
alı 1992 677 km Bavyera
Moseile (1956), Neckar (1935), Min (1886-1970) nefisine elverişli, Avrupa gabarisine (1 350 t) veya bu-ıcrıvoy taşımacılığına (3 000 t) uygun hale getirilmişse:. Elbe nehirlerinde gemiler çalışabilir, fakat bunlar . öneme sahiptir. Elbe’nin kolu olan Havel, çeşitli ka-ş Elbe ile Oder nehirleri arasında bağlantı kurar. 363 ît. bu nehrin üçte ikilik bölümü gemi trafiğine elveriş-kanal, Magdeburg’un doğusunda Oder-Spree Kana-Orfer’e uzanır. Ren Nehri bu suyolu ağının ana dama-*. bu nehre, uluslararası deniz seferlerine açık (Mann-1868) benzersiz bir suyolu niteliği kazandırmıştır, r.voylar ve 20 000 tonluk açık deniz gemileri Ren’den girebilir.
Asansörler ve su eğimleri. Su bakımından zengin olmayan bölgelerde eskiden kullanılan eğimli düzey yöntemi, ABD’de Hudson’u Delaware’e bağlayan Morris Kanalı’nda olduğu gibi modernleştirildi. Bunun dışındaki durumlarda, iki su arasındaki düzey farkının büyük oluşu, bir mavnalı asansör kullanılmasını zorunlu kıldı. Asansör sisteminde gemi, metalden yapılmış, içi su dolu çok büyük bir mavnanın içine alınır; bu mavna daha sonra, içi su dolu ikinci bir mavnanın karşı ağırlığından yararlanarak veya elektrikli bir vinç aracılığıyla dikine hareket ettirilir. Aşağı Ren’deki Arzville’de, İngiltere’de Anderton’da ve Almanya’da Elbe Nehri’ni Mittelland Kanalı’na bağlayan Rothensee Eklüzü’nde asansör kullanılmaktadır.
Bunların dışında, «su eğimi» sistemi, gemilerin bir dizi eklüze girip çıkmasına gerek bırakmadan büyük ölçüde zamandan tasarruf sağlar. Su eğimi, U biçiminde, eğimli, yüzeyleri betonlan-mış bir kulvardır. Gemi, kulvar duvarlarının oluşturduğu kanala, bir raylı çekme sistemi tarafından hareket ettirilen sızdırmaz ve hareketli bir kalkan aracılığıyla yerleştirilir. Tarn-et-Garonne’da-ki Montech’te bir su eğimi sisteminden yararlanılmaktadır.
KANAL AĞLARI
Kanal yapımının büyük bir hız kazandığı XIX. yy’da, üzerinde gemi trafiğinin yapılabildiği kanal ağları yaratıldı. Bunlardan günümüzde de geniş ölçüde yararlanılmakta, değerlerine göre taşıma maliyeti yüksek olan, birim başına taşıma ücreti öteki taşıma araçlarına oranla düşük olan malların taşınması için bu kanallar kullanılmaktadır.
Avrupa’da iç suyolları ağı, büyük nehirlerin çizdiği yolu izler. Nehirleri kendi aralarında birbirine bağlayan kanallarla da zenginleşen bu ağ, kıtanın büyük bir bölümüne yayılır. Bu suyolları, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana daha da genişletilmiş, 1 200 tonluk mavnaların sefer yapabileceği biçime getirilmiştir. Kanallar, içinden geçtiği ülkenin yasalarına göre yönetilir; Ren ve Tuna gibi büyük nehirlerin işletme yönetmelikleri ise uluslararası komisyonların denetimindedir. Ren Nehri ve kolları, Avrupa suyolu trafiğinde en fazla tonajla başta gelir. Şu sıralarda inşaat halinde olan Ren-Main-Tuna bağlantısının oluşturduğu entegre nehir ve kanallar ağı, yüzyılın sonuna varmadan 1992’de Ren Nehri’ni Karadeniz’e bağlamış bulunmaktadır. Almanya, 4 000 km’nin üstünde kanala sahiptir, bu konumuyla da Avrupa’nın kavşağı durumundadır. Fransa’daki 8 600 km’Iik suyolu ağı, ülkenin kuzeydoğusunun dörtte birlik bölümünde yoğunlaşır. Ren ağıyla ve Orta Avrupa’yla bağlantılıdır. İngiltere’deki kanalların uzunluğu 4 000 km’yi bulur. Hollanda’nın sahip olduğu 4 850 km’lik kanal ağının ülke ekonomisi için yaşamsal önemi vardır. Bu ülkede mal taşımacılığının yarısından fazlası suyoluyla sağlanır. Bu kanallardan bazıları, üzerinde açık deniz gemilerinin seyredebileceği boyutlardadır. Kuzey Denizi’ni Amsterdam’a bağlayan kanal, dünyanın en derin ve en geniş kanalıdır (15 m derinlik, 160 m genişlik).
Rusya’da, Beyaz Deniz Volga Nehri aracılığıyla Baltık Deni-zi’ne bağlanmıştır; Moskova ve Don nehirleri kanallarla Hazar Denizi’ne, Azak Denizi’ne, buradan da Karadeniz’e bağlıdır. Bu ülkede çok geniş bir alana yayılan, gemi trafiğine elverişli kanallar ağından, mal taşımada yüzde 4 oranında yararlamlabilmekte-dir, çünkü su yolları yılın ancak birkaç ayında buz tutmamaktadır. ABD’de ise su yolları ağı 41 000 km’ye yaklaşmaktadır. İnt-racoastal Waterways adı verilen suyolu (4 800 km), bir dizi kanal ve doğal suyo/uyla (kıyılarda yer alan lagünler) Atlantik kıyısını Meksika Körfezi’ne (Boston’dan Key West’e ve Florida’mn batı kıyılarından Teksas Meksika sınırına) bağlar. Geniş ve büyük Mississippi’nin oluşturduğu suyolu, nehrin kendisiyle ve kollarıyla sınırlı kalır (bu nehirde Minneapolis’le New-Orleans arasında nehir gemileri çalışır). Bu suyolu sistemi doğu kıyılarına New York State Barge Kanal ile Hudson Nehri’yle de Saint Lavvrence deniz kanalına ve Illinois Eyaleti’ni geçen nehirler ve kanallar aracılığıyla da Büyük Göller’e bağlanır. Böylelikle Chicago şehri Michigan Gölü’ne bağlanır.
Asya kıtasında kanallar ağı konusunda istisna oluşturan Çin, 1949’dan bu yana suyolu ağının yoğunluğunu yüzde 85 oranında artırmıştır. Bugün Çin’in sahip olduğu suyolu ağı 136 000 km’yi bulur. Yangzijiyang Nehri ve kolları (30 000 km’nin üstünde suyolu) bu ağın merkez eksenini oluşturur. Bugün bir deniz kanalı aracılığıyla açık deniz gemileri, okyanustan 965 km içerde olan Vuhan’a ulaşabilmektedir. Eski dönemlerde, kanal ağının kuzey-güney eksenini oluşturan imparatorluk Kanalı’nın bazı bölümleri yeniden inşa edilmiştir. □
Çalışma İlkesi. Bir eklüz, iç
duvarlarını oluşturan (4) masif
yapılardan ve her iki başında yer alan I
hareketli ve sızdırmaz kanatlı
kapılardan (3) meydana gelir.
Bir kanal sistemi (1 veya 2), suyun kendi ağırlığıyla dolmasını ve boşalmasını sağlar.
A: İlk kapının her iki yanındaki suyun düzeyi eşit olduğunda, kapı açılır ve gemi içeri alınır.
B: Birinci kapı kapanır, daha sonra su iletme sistemi açılır (5), gemi, kanalın en üst su düzeyine kadar yükselir.
C: İkinci kapının her iki yanında su düzeyi eşit olduğundan ikinci kapı açılır ve gemi yoluna devam eder. Kanallann birçoğunda çift eklüz denen, yan yana iki eklüz bulunur, böylece ters yönde giden iki gemi kanaldan aynı zamanda yararlanmış olur.
Korintos Kanalı, Korintos kıstağını aşarak Ege Denizi’ni İyon Denizi’ne bağlar. 8 m derinliği, 6 300 m uzunluğu olan bu kanal, Pire’ye (Atina’nın limanı) olan mesafeyi 325 km kısaltır. Gemiler böylelikle Peloponnesos Yanmadası’nı dolaşmamış olur.
AYRICA BAKINIZ
—MM akarsular —► Imnsii gemiler —► BH ulaşım