Kanopos

Kanopos

Kanopos, Nil Deltasının batı kıyısında antik Mısır kenti. Bugünkü İskenderiye ili (muhafaza) sınırlan içinde yer alır. Yunanlıların Kanopos adını verdiği kent, Mısır’da PeGe-vat olarak anılıyordu. Nil’in Kanopos’tan geçen kolunun bütünüyle dolmuş olmasına karşın, Abukir’den yaklaşık 3 km uzaklıktaki kıyıda, aralarında Yunan-Mısır tanrısı Serapis’in tapınağının da (Serapeion) bulunduğu çok sayıda kalıntıya rastlanır. Kanopos, geçmişte bir merhem yapımcılığı merkezi olmanın yanı sıra İskenderiye halkının eğlence yeriydi.

Kaponos’ta Osiris’e insan başlı bir kap aracılığıyla tapınılırdı. Bu nedenle arkeologlar ölülerin mumyalanması sırasında iç organlarının konduğu insan ya da hayvan başlı kaplan yanlışlıkla Kanopos küpü(*) olarak adlandırmışlardır.

Kanopos Fermanı, tanîs tableti olarak da bilinir, iki dilde ve tek bir sesi belirten üçlü işaret gruplanyla yazılmış Eski Mısır fermanı. Hiyerogliflerin ve demotik yazının çözülmesinde önemli bir rol oynamıştır. Yunan alfabesi, demotik yazı ve hiyerogliflerle yazılmış olan ferman İÖ 7 Mart 238’de rahipler meclisi tarafından Ptolemaios Eu-ergetes ve karısı Berenike onuruna yürürlüğe konmuştur. Fermanın iki kopyası 1866’da Tanis’te (bugün Sanü’l-Hacerü’l-Kıbliye) bulunmuştur. Birçok uzman, bu kopyalann Eski Mısır dilinin çözümünde Rosetta Taşı’ndan sonraki en değerli belgeler olduğu kanısındadır.

Kanopos küpü, Eski Mısır gömü geleneğinde, ölünün mumyalanması işlemi sırasında vücuttan çıkarılan iç organların konduğu ahşap, taş, toprak ya da fayans kap. Eski Krallık dönemine (IÖ y. 2686 – y. 2160) ait ilk örnekleri basit kâseler biçimindeydi; Orta Krallık döneminde ise (İÖ y. 2040-1786) bu kaplar, ölenin yüzünü betimlediği sanılan kabartma portrelerle bezenmeye başladı. 19. sülaleden Yeni Krallık sonlarına değin (İÖ 1320-1085) yapılan küplerde Tanrı Horus’un dört oğlu (çakal başlı Dua-mutef, şahin başlı Kebehsenuf, insan başlı İmset ve maymun başlı Hapi) betimlenmiş-tir. 20. sülale döneminde (IÖ y. 1200-1085) iç organlann ölüyle birlikte mumyalanması yöntemine geri dönüldüğünden Kanopos küplerinin yapımı giderek azaldı.

kanotu (Sanguinaria canadensis), gelincik-giller (Papaveraceae) familyasından, Kuzey
Kanotu (Sanguinaria canadensis)

Walter Chandoha
Amerika’nın doğu ve ortabatı kesimlerinde yaygın olarak yetişen otsu bitki. Baharın ilk günlerinde çiçeklenen bu bitkiye en çok genişyapraklı ağaç ormanlarında rastlanır. Yaklaşık 20 cm uzunluğundaki kırmızımsı sapların üzerinde açan 4-6 cm çapındaki beyaz renkli çiçeklerin her birinin san renkli erkekorgan demetini çevreleyen sekiz taçyaprağı vardır. Bitkinin çiçekler açılmadan önce gövdeyi saran büyük damarlı ve yarı açık yapraklan çiçekler • açtıktan sonra tümüyle açılarak mavimsi yeşil bir renk ve yuvarlak bir biçim alır. Sanguinarin alkaloiti içeren köksaplannın kırmızımsı turuncu renkli özsuyu eskiden Yerliler tarafından boya olarak kullanılırdı.

Kanotunun katmerli çiçekli bir çeşidi bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilir.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*