Genel

KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN

KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN

En uzun süre tahtta kalmış Osmanh padişahı olan I. Süleyman, kanunnamelerle getirdiği düzenlemelerden dolayı Osmanh kaynaklarında «Kanunî», bir dizi sefer sonunda Avrupa’ya karşı kazandığı üstünlükten dolayı da Batı kaynaklarında «Muhteşem» lakabıyla anılır.

ŞEHZADELİK DÖNEMİ

Yavuz Sultan Selim (I. Selim) ile Hafsa Sultan’ın oğlu olan Süleyman, kasım 1494’te, bazı kaynaklara göre de nisan 1495’te, babasının sancakbeyi olarak bulunduğu Trabzon’da doğdu. Çocukluğunun da geçtiği bu şehirde özel hocalardan ders alarak yetişti. Daha 15 yaşındayken dedesi II. Bayezid tarafından Karahi-sar (Şebinkarahisar) sancakbeyliğine getirildi. Sancakbeyi olarak Amasya’da bulunan amcası Şehzade Ahmet’in bu atamaya karşı çıkması üzerine, Bolu sancakbeyliğine, bir süre sonra da Kefe sancakbeyliğine gönderildi.

Tahta 1512’de çıkan babasının Anadolu’da kardeşlerine karşı giriştiği mücadele sırasında, saltanat naibi olarak İstanbul’da ona vekâlet etti. Daha sonra Çaldıran ve Mısır seferleri sırasında Rumeli’nin güvenliğini sağlamak üzere Edirne’de kaldı. Selim’in ölümünden sonra 30 eylül 1520’de hayatta kalmış tek oğlu olarak onun yerine geçti.

AYAKLANMALARIN BASTIRILMASI

Babasının ihtiyatlı ve tecrübeli sadrazamı Piri Mehmed Pa-şa’yı bu görevde tutan I. Süleyman, öncelikle Osmanlı-Safevî çatışmasından dolayı alınmış sert önlemleri kaldırma yoluna gitti. Osmanlı pazarlan için önem taşıyan Doğu ticaretine yeniden özgürlük tanıdı ve mallarına el konmuş kişilerin haklarım geri verdi.

Süleyman, yaşlanan Pirî Mehmed Paşa’nın yerine 1523’te ha-sodabaşısı İbrahim Ağa’yı (Makbul İbrahim Paşa) sadrazam yaptı. Geleneğe göre ikinci vezir olarak bu göreve getirilmeyi bekleyen Ahmed Paşa, kendi isteğiyle beylerbeyi olarak gönderildiği Mısır’da eski Memluk beyleriyle birleşerek bağımsızlığını ilan etti. Kendi adına hutbe okutup para bastırdı ve Memluk düzenini canlandırmaya çalıştı. Ama kısa sürede ayaklanmayı bastıran padişaha bağlı kuvvetlerce öldürüldü. Daha sonra da süren karışıklıklara son vermek üzere temmuz 1524’te Mısır’a gönderilen İbrahim Paşa, iki yıl içinde öteki uzak eyaletler için de örnek oluşturan sağlam bir yönetim kurdu.

BATI SEFERLERİ

Babasının Safevîlerle hesaplaşmaya dönük dış politikasını tersine çeviren Kanunî Sultan Süleyman, öncelikle Avrupa’daki Osmanlı topraklarını genişletme hedefine yöneldi. Bu doğrultuda da Macaristan’a yönelik bir seferin hazırlıklanna girişti. Macar sınırındaki çatışmalar ve Budin’e (Buda) gönderilen Osman-lı elçisinin öldürülmesi, bu ülkeye savaş açmak için gerekli bahaneyi sağladı. Mayıs 1521 ’de İstanbul’dan yola çıkan Osmanlı ordusu bazı stratejik kaleleri ele geçirdikten sonra, bir ay süren bir kuşatmanın ardından Belgrad’ı aldı. Ertesi yıl da Rodos ele geçirildi.

Mohaç Savaşı

İbrahim Paşa’mn Mısır’dan dönüşünden hemen sonra nisan 1526’da Macaristan’a karşı yeni bir sefer düzenlendi. Sefere bizzat komuta eden Kanunî bataklık bir ovada geçen Mohaç Savaşı’nda Macar ordusunu bozguna uğrattı ve hiçbir direnişle karşılaşmadan Budin’e girdi. Savaş meydanında ölmüş olan II. Lajos’un yerine Erdel voyvodası Janos Zapolya’yı Macar tahtına geçirdi. Ama iki ay sonra Zapolya’ya karşı çıkan Macar soyluları Lajos’un kayınbiraderi ve Avusturya arşidükü olan Ferdinand’ı kral seçtiler. Böylece Macar tahtı üzerindeki çekişme Osmanlıları doğrudan Habsburg Hanedanı’yla karşı karşıya getirdi.
Kanunî Sultan Süleyman at üstünde. Ordunun t padişah, adı üstünde, aynı zamanda müdebbir bi bilim koruyucusu, bir şairdir. Muhibbî mahlasıyla bilgece şiirlerinde sevgili eşi Hûrrem Sultan’ın im
Viyana Seferi

Ferdinand’m taht mücadelesini 1 geçirmesinden sonra, Zapolya yardıır. vurdu. Mayıs 1529’da güçlü bir orduy. Kanunî, kısa sürede Budin’i geri alar; Zapolya’ya giydirdi. Ardından Osmanl ne yürüyerek kenti kuşattı. Birkaç baş havanın soğuması ve lojistik desteğin j şatma kaldırıldı.

Osmanlı ordusunun İstanbul’a dönm bir kez daha Macaristan topraklarına gire san 1532’de başlayan bu seferde başta Vi) (Köszeg) olmak üzere çeşitli büyüklükte üzerine yürüyeceği izlenimini vererek Fer şma çekmeye çalışan Süleyman’ın bu plaı lece kışa girilirken sefere son verildiyse dı Ferdinand’m Macar tahtından vazgeçerek temesini sağladı. Vanlan antlaşma uyarın kesimi Osmanlı koruması altındaki Zapo. belirli bir vergi ödeme karşılığında Ferdinj

DOĞU SEFERLERİ

Gizli pazarlıklar sonucunda İran’la varı, ve Şah İsmail’in ölümünü izleyen iç karışıl leti’nin doğudaki bu rakibi karşısında raha tı. Avusturya’yla 1533’te banş antlaşması y tan Süleyman’a bir tehlike olarak gördüğü masb’la hesaplaşma fırsatını verdi.

Irakeyn Seferi

Sadrazam Makbul İbrahim Paşa 1533 son dunun başında Irak üzerine yürüdü. Kışlarr lunduğu sırada, Akkoyunlu beylerinin etk yönelme kararını aldı. Ama yetersiz bir lojis bu harekât, Tahmasb’ın sürekli çarpışmadan İe amaçsız ve yıpratıcı bir askerî yürüyüşe d rine Kanunî yeni bir orduyla sefere katılmak
Süleymaniye Camii,

İstanbul’da Kanunî Suttan Süleyman’ın 1550-1557 arasında Mimar Sinan’a yaptırdığı külliyenin içinde yer alan muhteşem bir yapıdır.

Jan yola çıktı. Padişah ve sadrazamın komutasındaki Jcan Yaylası’nda birleştikten sonra Bağdat üzerine yü-trin anahtarlarının Kanunî’ye teslim edilmesiyle Bağdat 54’te kan dökülmeden ele geçirildi, sb’m Van’ı geri alması 1548’de İran’a karşı yeni bir se-enlenmesini gündeme getirdi. Ele geçirilmiş toprakları iişle karşılaşmadan bir kez daha Osmanlı yönetimine Kanunî, Halep’e çekilmesinden sonra saldırıların sür-ane, kışı orada geçirerek ilkbaharla birlikte yeni bir ha-rişti. Doğu Anadolu’da ve İran’a destek veren Gürcis-zı önemli kalelerin alınmasından sonra 1549 sonlarında ı döndü.

T KAVGASI VE SON SEFER

-.an’m oğulları arasındaki veliahtlık mücadelesi 1553’te rşı girişilen sefer sırasında açıkça su yüzüne çıktı. Bu ■de önemli rol oynayan ikinci haseki Hürrem Sultan anneden doğan ve tahta en yakın aday olan Mustafa’yı meye çalışıyordu. Sefer için Anadolu’da bulunan Mus-yaklanma hazırlığı yaptığına ilişkin söylentiler ona pa-etkileme fırsatını verdi. Sefere katılmak üzere Konan Kanunî, elini öpmeye gelen Mustafa’yı boğdurttu. fa sonra Halep’teki kışlama sırasında öteki şehzadeler-r.gir’in de ölmesiyle, tahtın vârisleri olarak yalnız Hür-.-‘m oğulları Selim ve Bayezid kaldı, rmeden bu iki şehzade arasında da çatışma başladı. Bu . enlemeye çalışan Süleyman, daha sonra Hürrem Sul-rtkisiyle Selim’e destek verdi. Konya’daki savaşı kay-Iran’a sığınan Bayezid, İran şahıyla yürütülen bir dizi m sonra 1561’de Kazvin’de oğullarıyla birlikte öldü-

îerdınand’ın yerine 1564’te Avusturya tahtına geçen -Çan’ın vergi ödemeyi durdurması ve Erdel’i almaya jjç dengesinin değişmeye başladığı Orta Avrupa’daki :z:almasına neden oldu. Yaşlı ve hasta Kanunî Sultan . 1565’te sadrazamlığa getirdiği Sokullu Mehmed Pa-;r.sine uyarak mayıs 1566’da on üçüncü seferine çıktı.

başlıca hedeflerinden olan ve uzun bir kuşatmaya _|etvar adlı sağlam kalenin alındığı 7 eylülden önceki “r.da öldü. Ordudan gizlenen ölüm haberi, Selim’in ba-

■ üzere Belgrad’a gelmesinden sonra açıklandı.

iERLENDİRME

irltan Süleyman’ın saltanatı özellikle askerî zaferler Zsmanlı altın çağının en parlak dönemi sayılır. Os-^nasının hem batıda, hem de doğuda uç sınırlara var-: -emdeki başarıları kolaylaştıran etkenler, İslam dün-bir üstünlüğün kazanılmış olması ve Avrupa’nın bölünmeler nedeniyle zayıflamış olmasıydı. Öte i—-anlı askerî gücünün başta Akdeniz’de olmak üzere _ ırjru denetim altıda tutması imparatorluğa büyük bir -■ îjiyordu.

rir başka önemli gelişmesi daha önceki padişahların _■ _2ida bulunduğu Osmanlı kurumlarının sağlam bir ,:r.:iması, devlete güç ve istikrar sağlayan tutarlı bir :jrde birbirine bağlanmasıydı. Ama daha sonraları

etlenme sisteminde ortaya çıkan bozuklukların ve iriaki çözülmelerin ilk ipuçlarının da aynı dönemde :;.fcni belirtmek gerekir.

rıdişahların yönetim ve maliye alanındaki düzenle-r_ kanunname çalışmaları I. Süleyman döneminde da-
ha kapsamlı ve sistemli bir nitelik kazandı. Yeni kanunnamelerle Divanı Hümayun’un ve eyalet yönetimlerinin işleyişim belirleyen ayrıntılı hükümler getirildi. Tımar sahiplerinin hak ve ödevlerinden pazar düzenine kadar birçok değişik alanla ilgili kurallar kondu. Fethedilen bölge ve ülkeler için de özel kanunnameler hazırlandı.

Kanunî’nin saltanatı Osmanlı uygarlığının bilim, sanat ve edebiyat alanlarında da «klasik» olarak nitelendirilebilecek bir düzeye vardığı bir dönem oldu. Bayındırlık işlerine büyük önem veren Kanunî, İstanbul’da ve daha birçok Osmanlı şehrinde camiler, medreseler, darüşşifalar, imaretler, sukemerleri, köprüler, ayrıca yeni ele geçirilen yerleri korumak üzere kaleler yaptırdı. İstanbul’daki ünlü Süleymaniye Külliyesi’ni gerçekleştiren Mimar Sinan’ın yanı sıra Ebussuud Efendi, Kemalpaşazade, Hayalî Bey, Taşlıcalı Yahya, Fuzulî, Bakî ve Aşık Çelebi gibi birçok bilgin, sanatçı ve şairi korudu. Kendisi de Muhibbî mahlasıyla, dönemin Osmanlı ve İranlı şairlerinin etkisini taşıyan şiirler yazdı. Biri Farsça olmak üzere dört divançe oluşturan bu şiirlerinde, ünlü «Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi/Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi» dizelerinde de açıkça görülen yalın bir dil kullandı. □
HÜRREM SULTAN (1504 7-1558)

Padişah karısı olarak Osmanlı tarihinde haremin önemli bir güç odağı durumuna gelmesine öncülük eden ve devlet işlerinde etkili bir rol oynayan Hürrem Sultan’ın kökeni ve çocukluk dönemi konusunda bilgiler yoktur. Rus, Fransız veya Italyan asıllı olduğu söylenir. Batı kaynaklarında asıl adı Roza, Rosanne ve Roxelane gibi değişik biçimlerde geçer. Kırım Türklerinin Galiçya’ya yönelik bir akını sırasında tutsak düştükten sonra, cariye olarak Osmanlı sarayına girdi. Şen ve güleç yüzlü olmasından dolayı kendisine Hürrem adi verildi. Güzelliğini ve zekâsını kullanarak, Kanunî Sultan Süleyman’ın önce gözdesi, daha sonra hasekisi olmayı başardı. Bu nedenle ilk haseki ve Şehzade Mustafa’nın annesi Mahidevran’la gittikçe büyüyen bir çekişme içine girdi. Valide Hafsa Sultan’m 1534’te ölmesinden sonra, padişah üzerideki etkisini artırarak gizli bir danışman durumuna geldi. Mustafa’ya destek veren Sadrazam Makbul İbrahim Paşa’mn 1536’da boğdurulmasında önemli rol oynadı. Daha sonra 1540’ta Mustafa’nın Manisa’dan alınarak Amasya sancakbeyliğine atanmasını, yerine de ilk oğlu Mehmed’in gönderilmesini sağladı. Kızı Mihrimah’la evli olan Rüs-tem Paşa’yı sadrazam yaptırarak devlet yönetiminde daha büyük bir güç kazandı. Süleyman’ı çeşitli entrikalarla kuşkuya düşürerek Mustafa’yı öldürtmeye yöneltti. Bu olaydan sonra, damadının yerine geçen Ahmed Paşa’nın öldürülmesine de adı karıştı. Mehmed’in ölümü nedeniyle öteki oğulları arasında baş gösteren taht mücadelesinde Baye-zid’e karşı Selim’i destekler bir tutum takındı. Ölümüne yakın kendini hayır işlerine vererek İstanbul’da cami, medrese, mektep ve imaretten oluşan Hasekihürremsultan Külliyesi’ni, ayrıca Mekke ve Medine’de birer imaret yaptırdı.
Kanunî, Barbaros Hayretidin Paşa’yı huzura kabul ederken.

Padişah’ın çağrısı üzerine 27 mayıs 1533’te filosuyla İstanbul’a gelen ve gelirken armağan olarak yüzlerce köle, mücevher, altın eşya, 100 deve yükü ipek kumaş ve çeşitli Afrika hayvanlan getiren ünlü denizci, Cezayir’in resmen imparatorluğa bağlanmasını istedi.
AYRICA BAKINIZ

– iB-AHsu François I * İB.ANSM İslam

– IB.AN5LI korsanlık

– ımıtsu Osmanlı

imparatorluğu
Nice şehri Osmanlı ve Fransız donanmalannın kuşatması altında.

Şehir Barbaros Hayreddin Paşa komutasında 1543’te kuşatıldı.

V. Karl’ın müttefiki Savoie Dükü’nün elinde bulunan Nice,

20 ağustos 1543’te teslim oldu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir