B eklediler… 

Bekliyoruz…

Karanlığı kara yurduna iten güneş gibi gelecek…

— Beklediğiniz genç benim, bile demeden, damarlarına uyuşukluk zerkedilmiş nesilleri, “faaliyetlerin en
şereflisine” götürme işine dört elle sa rılacak gençlik gelecek, diye… Biliyorum, geleceksin!

Donduran kış günlerinin ardından, buzları eriten bahar gibi geleceğini, fi kirleri ve hisleri buz tutmuş nesilleri çö zeceğini, “ebedî saadeti kazandırıcı”

Avânın “gönüllü erleri” haline geti-trceğini biliyorum… Geleceksin!

Yoldadır, o gençlik ki…

Hizmette vazife düşse diye çırpman bir genç olarak, aralarına karışmak islediğim “nesl-i cedid”in habercileri unlardır…

Gençliğin baha biçilmez, bir daha t»le geçmez hazine olduğunun şuurun-dadırlar…

Gün değil an dahi geçirmeden mürşidini bulması gerektiğinin, inan-(inin ve milletinin lâyık olduğu yeri almakta geciktiğinin farkında…

Elele vermiş, ideali bir, omuz omuza yürüyen cemiyetin en ön safında, “bütün sahte değerlerin yerine hakikî kıymetleri koyma” dâvâsında-dırlar…

Eli yüzü nur, o gençlik geliyordur!

Çığlık çığlık dört bir yana savurduğumuz “NEREDESİN” feryadını işitip,

“Acele ettim kışta geldim, sizler cennet asa bir baharda geleceksiniz” müjdesiyle irkilmiş;

Kendisine; içinde yanan ateşin sıcaklığını gözbebeklerinde hissettiği zaman ve,

— Dertliyim, diye haykırdığı andan itibaren, “süt bekleyen yavrucağı yalancı memeyle kandırmak benzeri” bir tutumla cevap veren, kanayan yaralarına spor, müzik, iğrenç münasebetler, ve Kaf dağı kadar yakın (!) mesafede, mükemmel bir meslek ile devâ bulacağını iddia edenlerin karşısına dikilmiş,

Yıldırım hızıyla hakikate erip;
— Elveda boş yıllar, elveda aldanış, diyecek gençlik…

Gelecek gençlik, ilimde ve imanda bitmezi, eskimezi, değişmezi bulmuştur…

Anadan, yardan, serden geçmiş de, inancından ve dâvâsmdan dönmemenin timsali olmuş…

Para, şöhret, kadın ve daha ne varsa, önüne sürülen bütün rezil teklifleri bir lahza düşünmeden reddeden.

Sevgililer Sevgilisinin (s.a.v) aşkından alıkoyan veya alıkoyma yolundaki bütün göstermelik engelleri — Bahanedir, sadâsıyla bir hamlede geçip,

Mukaddesleri ellerinden alınanların sıcacık gözyaşlarını taze tenli eliyle silici…

İnanmasının lüzumuna inanır inan-ma? malum çevrelerin cemiyete ı empoze ettiği dindar tipinden derhal uzaklaşıcı ve bu tipi, hali ve tebessümüyle devirici gençliktir gdecek gençlik…

Ben o gençliğe gel derim…

Ve gelecekler; <

— Kalınız, vazifeniz ardımızdan yürümektir, gürleyişiyle bizi dâvânın başına çağıracaklar…

O zaman…

O kutlu vakit, getirdikleri baharın meyvelerine yetişemesek de, öze dönüşün, kendine gelişin heyecanını > hissedeceğiz… \

O gençlerle gençleşeceğiz…

O gençlerle büyüyeceğiz…