Kayın
Ilıman bölge ormanlarında yetişen,
uzunca kalın gövdeli, çok ince kabuklu,
küçük oval yapraklı, büyük ağaç.
(Bil. a. fagus; kayıngiller familyası.) [Bk.
ansikl.
—Ormanc. Kayın ormanı, nemli ılıman
bölgelerde yetişen ve çoğunluğu kayından
oluşan yayvan yapraklı ağaç ormanı(Kayın ormanı kalkerli arazide olduğu gibi
silisli arazide de yetişir.)
—ANSIKL. Kayın almaşık yapraklı bir
ağaçtır; yaprakları düzgün damarlı ve çoğunlukla
dişhdir Erkek çiçekleri genellikle
yuvarlak başak halinde topludur; meyve
yüksüğü (kadehçik) dikenlidir; içinde
iki meyve bulunur ve dört çenet halinde
yarılarak açılır. Kayının ılıman ve soğuk
bölgelerde yetişen on beş kadar türü vardır.
Avrupa’da yetişen avrupa kayını (Fagus
sylvaticus) sık dallı ve yapraklı, hemen
hemen silindirimsi dik gövdeli, pütürsüz
boz kabuklu, tüysüz, oval ve sert yaprak-
Il, yüksek boylu bir ağaçtır. Bu kayın Türkiye’de
yoktur; Türkiye’de doğu kayını (Fagus
orientalis) yetişir. Doğu kayını avrupa
kayinına çok benzer. Hatta kimilerince
onun bir çeşidi sayılır. 30-40 m’ye kadar
boylanabilen ve 1 m’den artık çap yapabilen,
dolgun ve düzgün gövdeli bir ağaçtır.
Kafkasya, Kuzey Iran, Anadolu ve Kuzeydoğu
Avrupa’da yaygındır Türkiye’de
esas yayılış alanı Karadeniz kıyı bölgesidir.
Marmara ve Batı Anadolu bölgelerinde
de yer yer görülür. Odunu avrupa kayınının
odunundan üstündür. Türkiye’de
maden direği, parke, araba ve kamyon
karoserisi, mobilya yapımında kullanılır.
Kayın, havanın yeterince nemli olduğu
iklimlerde yetişir; kuraklıktan, aşırı soğuklardan
ve ilkbahar donlarından, özellikle
gençken korkar. Çok değişik topraklarda
yetişebilir ve kirece iyi dayanır. Aslında bir
gölge ağacıdır, ama ışığın az olduğu yörelerde
ışık ağacı olur ve genç kayınlıkların
bol ışık alması gerekir.
Çotuktan pek sürgün sürmeyen kayın
bazı bölgeler dışında baltalık olarak yetiştirilmez.
(Ne yazık ki Türkiye’de yıllardan
beri maden direği gereksinimi için kesilen
kayın ormanları, özellikle Marmara ve Batı
Anadolu’da baltalığa dönüşmüş durumdadır.
Gerek katışıksız, gerek meşeyle
(ovalarda) ve göknarla (dağlarda) katışık
olarak yalın koru ormanı halinde yetiştirilir.
Doğal yoldan çoğalıp yenilenmesi oldukça
düzensizdir, çünkü hem tohumların
korunması kötüdür, hem bunların yiyicisi
çoktur (tavşan, sıçan). Kayın ormanlarında
çoğunlukla boş ve açık alanlar bulunur
ve buraların yapay olarak kayın ya
da çam fidanlanyla doldurulması gerekir
Kayın doğal olarak pek dal dökmez, bu
nedenle düzgün boylanmasını kolaylaştırmak
için sık dikilmesi gerekir Kayın ormanındaki
ağaçlar 40-50 yaşına varınca ve
yeteri kadar boylanınca bir seyreltme yapmak
gerekir Gelecek ağaçları, birbirinden
yaklaşık olarak 10 m aralıkla alıkonur hektar
başına 100-120 ağaç. Bir kayın ormanındaki
ağaçlar 150 ile 180 yılda bir yenilenmelidir
Kayın iyi toprakta çabuk büyük; bunun
büyük yararı vardır, çünkü ağaç ne kadar
çabuk büyürse o kadar kaliteli odun verir
O zaman 70-80 yılda bir kesim yapılabilir
ve kesilen ağaçların yerine iyi gelişebilen
yeni ve kaliteli fidanlar dikilir; fidan
dikimi seyrek tutulur (hektara 200-400) ve
biçim budaması yapılır
Kayın genellikle asalaklardan fazla etkilenmez;
ama bir koşnilden (Cryptococus
fagisuga) zarar görebilir; bu böcek yüzünden
gövdesinde beyaz lekeler belirir ve
kabuğunda yırtıklar ortaya çıkar; yırtıklardan
zararlı bir mantar (Nectria coccinea)
içeri girer Mantar ağacın içinde büyük
tahribat yapar, bazen büyük dalların ve
gövdenin kırılmasına neden olur Gövdede
esmer bir sızıntı ortaya çıktığı an ağacın
ölmesi kaçınılmazdır, hemen kesmek
gerekir Bu hastalıktan nasıl korunulacağı
ve ona karşı nasıl savaşılacağı henüz
bilinmemektedir