Kirov, Sergey Mironoviç,


Notice: Undefined index: tie_hide_meta in /var/www/vhosts/saglikdogasi.com/public_html/wp-content/themes/teknolojihaber2/includes/post-meta.php on line 3

Kirov, Sergey Mironoviç,

asıl adı sergey mîronovİç kostrİkov (d. 27 Mart 1886, Urjum, Vyatka ili, Rus Çarlığı – ö. 1 Aralık 1934, Leningrad, SSCB), ölümü SSCB’deki Büyük Temizlik’in(*) başlamasında gerekçe olarak kullanılan Bolşevik önder.
Bolşevik etkinlikleri yüzünden birçok kez çarlık yönetimince tutuklandı. Ekim Devri-mi’nden (1917) sonra Bolşeviklerin Trans-kafkasya’daki denetim alanını genişletmek için çalıştı. 1921’de Azerbaycan parti örgütüne birinci sekreter olarak atandı; daha sonra Transkafkasya Sovyet Federe Sosyalist Cumhuriyeti’nin kurulmasında (Mart 1922) rol oynadı.
1926’da Stalin’in emriyle Leningrad’a giderek parti örgütünün başına geçti. Aynı yıl Politbüro’ya aday üye oldu. Sağ. kanat muhaliflerine karşı Stalin’i desteklemesi sonucu Politbüro üyeliğine seçildi (1930). Kirov resmî tavnnda her zaman sadık bir Stalin yandaşı görünümünü koruduysa da, 1930’ların başında Leningrad örgütünde giderek daha bağımsız bir politika izledi ve neredeyse Stalin’inkiyle boy ölçüşen bir güce ulaştı. 1 Aralık 1934’te, Leningrad’daki parti merkezinde, Leonid Nikolayev adlı genç bir parti üyesi tarafından öldürüldü. Nikolayev ve suç ortakları olduğundan kuşkulanılan 13 kişi kurşuna dizildi. Bu olayın ardından Stalin, Sovyet yöneticilerinin
tümünü öldürmek amacıyla Stalin karşıtı komünistlerin oluşturduğu geniş çaplı bir tertibin ortaya çıkarıldığını öne sürdü. Bu tertibe katıldıkları iddiasıyla birçok kişi tutuklandı, sürgüne gönderildi ya da idam edildi. Sonradan Kruşçev, 25 Şubat 1956’da yaptığı “gizli konuşma”da, Kirov’un öldürülmesini Stalin’in tezgâhladığını ima etmiştir.
Kirov Balesi, SSCB’nin ünlü bale topluluğu. Leningrad’daki Kirov Devlet Opera ve Bale Akademik Tiyatrosu’nun bir bölümünü oluşturur. Rus Çarlık Balesi’nden devraldığı gelenekleri, Jules Perrot, Arthur Saint-Leon ve Marius Petipa gibi önde gelen koreografların ve Marie Taglioni, Olga Preobrajenskaya, Mathilda-Maria Fe-liksovna Şessinskaya, Anna Pavlova, Vas-lav Nijinski, Tamara Karsavina, Michel Fokine, George Balanchine ve Maria Dani-lova gibi dansçıların çalışmalarına dayanır.
Topluluk 1735’te Petersburg’da (bugün Leningrad) kurulan dans akademisiyle birlikte ortaya çıktı ve Ekim Devrimi’ne değin Rus balesinin merkezi olarak kaldı. Devrimden sonra çalışanların yüzde 40’ı aynl-dıysa da, topluluk öğretmen Agrippina Vaganova ve sanat yönetmeni Konstantin Sergeyev’in çabalarıyla repertuarını ve teknik yetkinliğini korudu. Kirov Balesi deneysel yapıtların yanı sıra kahramanlık temalarını ele alan yeni yapıtlar da sahneledi. 1961’den sonra Batı Avrupa, ABD ve Kanada’da gösteriler yaptı.
Kirovâbad, eskiden gence ya da gyence (1804’e değin ve 1918-35) ve yelIzavetpol (1804-1918), Azerbaycan SSC’de kent. Genceçay kıyısında yer alır. 5. ya da 6. yüzyılda, bugünkü yerinin yaklaşık 6,5 km doğusunda kuruldu. 1139’daki depremde yıkıldı ve bugünkü yerinde yeniden inşa edildi. Zamanla önemli bir ticaret merkezi haline geldiyse de 1231’de Moğollar tarafından yakılıp yıkıldı. 1606’da Perslerin eline
Kirovâbad’da Mescid-i Cuma, 17. yy, Azerbaycan SSC
Novosti Press Agency
geçti ve Gence Hanlığı’nın merkezi oldu. 1804’te Ruslar tarafından işgal edilen Gen-ce’nin adı Yelizavetpol olarak değiştirildi. 1861’de il merkezi yapıldı, 1935’te Kirovâbad adım aldı. Bu tarihten sonra bir sanayi merkezi olarak gelişerek Azerbaycan’ın en büyük kentlerinden biri durumuna geldi. Kentin başlıca ürünlerinden olan alumina eskiden Genceçay ve Kura’daki hidroelektrik santrallanndan sağlanan enerjiyle yörede çıkarılan alunitten elde edilirken, günümüzde ithal boksit kullanılarak üretilmektedir. Kirovâbad’da ayrıca makine ve çeşitli aletler de üretilir. Zengin bir tanmsal
bölgenin merkezinde yer alan kentte tarımsal ürün işleyen ve pamuklu dokuma ve hah üreten çeşitli sanayi dalları bulunur. Kentte tarım ve öğretmen enstitüleri vardır. Önemli yapılan arasında Mescid-i Cuma (1620) ve
12. yüzyıl İran şairi Nizami’nin (Genceli) modern anıtmezan sayılabilir. Nüfus (1986 tah.) 265.000.
Kirovakan, eskiden (1935’e değin) karakî-LiSE, Ermenistan SSC’de kent. Pambak, Tandzut ve Vanadzoriget ırmaklarının birleştikleri noktada yer alır. 1826’da, Bolşoy (Büyük) ve Mali (Küçük) kasabalarının Karakilise kenti adı altında birleştirilmesiyle oluşturuldu. 19. yüzyılın sonlannda Tif-lis-Karaklis-Aleksandropol Demiryolu’nun tamamlanmasıyla hızla gelişmeye başladı. 1935’te Sergey Kirov’un anısına bugünkü adını aldı. Kent merkezindeki Kirov Mey-danı’nda Kirov’un bir anıtı bulunur. Pambak üzerindeki hidroelektrik santralından sağlanan elektrik karbür, amonyak, yapay iplik, yapay korindon ve yapay reçine üreten büyük ölçekli kimya sanayisinde kullanılmaktadır. Öteki sanayi dalları arasında duyarlı aletler, kimya makineleri ve gıda maddesi üretimi ile dokumacılık sayılabilir. Nüfus (1986 tah.) 167.000.
Kirovograd, Ukrayna SSC’de yönetim birimi (oblast). Kuzeydoğuda Dinyeper Irmağından başlayarak, Güney Bug Havzasına kadar uzanan 24.600 km2’lik bir alanı kaplar. Yöredeki çayırlann tarım amacıyla sürülmesi ciddi ve geniş çaplı erozyona yol açmıştır. Ekonomi tanma dayanır; yörede buğday, mısır, ayçiçeği, şeker pancan ve ‘keten yetiştirilir, sığır beslenir. Nüfusun yarıdan çoğu kırsal kesimde yaşar. Yönetim biriminin merkezi olan Kirovograd kenti dışındaki yerleşmeler küçüktür; bunlar ağırlıklı olarak çiftlik ürünlerinin toplanma ve işlenmesiyle uğraşırlar. Dimitrovo’da açık maden işletmeciliği yöntemiyle linyit, Za-valye’de de grafit çıkanlır. Nüfus (1983 tah.) 1.238.000.
Kirovograd, eskiden yeüzavetgrad, Ukrayna SSC’de, Kirovograd yönetim biriminin (oblast) merkezi kent. Kremençug-Odessa Demiryolu’nun Yukan İngul Irmağını kestiği noktada yer alır. 1754’te kale olarak kuruldu. 1765’te Yelizavetgrad adıyla kent oldu ve zengin bir tarım bölgesinin merkezi olarak gelişti. Adı 1924’te Zinov-yevsk, 1936’da Kirovo, 1939’da da Kirovograd olarak değiştirildi. Tanmsal merkez olma özelliğini günümüzde de koruyan kentte gıda işleme sanayilerinin yanı sıra SSCB’nin en önemli tanm makineleri fabri-kalanndan biri bulunur. Kentte aynca bazı hafif sanayi ürünleri ile çeşitli makineler üretilir. Kirovograd’da bir de öğretmen eğitim enstitüsü vardır. Nüfus (1986 tah.)
266.000.
Kirovsk, eskiden (1934’e değin) hİbIno-gorsk, Rus SFSC’nin kuzeybatısında, Murmansk yönetim biriminde (oblast) kent. Hibiny Dağlannın eteklerinde yer alır. Apatit ve nefelinit madenlerinin işletmeye açıldığı 1929’a değin Ren geyiği çobanlarının yaşadığı neredeyse bomboş bir tundra alanıydı. 1929’dan sonra bir madencilik kenti olarak hızla gelişti ve 1931’de tüzel kimlik kazandı. Günümüzde kentte orman ürünlerini işleyen sanayi tesislerinin yanı sıra, SSCB Bilimler Akademisi’nin Kola bölümü, akademiye bağlı bir botanik bahçesi ile madencilik ve sağlık yüksekokullan vardır. Nüfus (1970) 38.484.
kirpi, Insectívora (böcekçiller) takımının Erinaceidae familyasını oluşturan 19 (bazı
357 kirpi balığı
uzmanlara göre 14) memeli türünün ortak adı. Bu familyanın Echinosoricinae altfa-milyasına giren dört türü tüylü kirpi(*), Erinaceinae altfamilyasına giren 15 türü dikenli kirpi ya da kirpi adıyla tanınır. Familya üyelerinin tümü hepçil olmakla birlikte hayvansal besinleri yeğler. Baş ve gövde uzunlukları 10-44 cm’dir. Dikenli
Doğu Afrika kirpisi (Erinaceus hindei)
Spınage – Annan Photo Features
kirpilerin vücutlarının üst bölümü keskin ve sert dikenlerle, alt bölümü kaba kıllarla örtülü, başlan küçük, yüzleri sivri, gövdeleri yuvarlaktır. Kuyruksuz ya da çok kısa kuyrukludurlar. En iyi bilinen türlerinden
25 cm uzunluğundaki bayağı kirpi (Erinaceus europaeus) Avrasya’da geniş bir dağılım gösterir. Bu türün dişisi genellikle dört yavru doğurur. Yeni doğan yavruların dikenleri beyaz ve yumuşaktır. Bayağı kirpi kuru yapraklardan hazırladığı yuvasında kış uykusuna yatar. Tehlike karşısında kıvrılarak dikenli bir top biçimini alan bu hayvanlar çeşitli zehirlere karşı çok dirençli olmalarıyla dikkati çeker.
Afrika’nın kuzeyinden Asya içlerine kadar uzanan bölgede üç çöl kirpisi türü (Parae-chinus cinsi) ve iki uzun kulaklı kirpi türü (Hemiechinus cinsi) bulunur.
Vücut kıllan uzun ve sert dikenler biçiminde olan bir grup kemirici de oklukirpi(*) adıyla tanınır.
kirpi balığı, Diodontidae familyasından dikenli deniz balıklarının ortak adı. Balon balıklarına akraba olan ve tehlike karşısında onlar gibi vücutlarını şişirebilen bu balıklar sığ sularda geniş bir coğrafi dağılım gösterir.
Kirpi balıklarının gözleri iri, dişleri gaga biçiminde, derileri dikenli, vücudu kısa ve geniştir. Balığa adını veren bu dikenler
Kirpi balığı (Diodon hystríx)
Carl Roessler
Chilomycterus cinsinde olduğu gibi kısa ve sürekli dik ya da Diodon cinsinde olduğu gibi, vücut şişmediği sürece yatıktır. Kirpi balıklarının şişirilerek kurutulan derileri bazen abajur olarak satılmaktadır. Diodon hystrbc familyanın en iyi bilinen ve en
kirpik 358
yaygın türüdür. Kahverengi üstüne koyu benekli olan bu türün uzunluğu en çok 90 cm’ye ulaşır.
kirpik, çoğu hayvanın çeşitli dokularına ait hücrelerinde ve Ciliophora (kirpikliler) alt-filumundan tekhücrelilerde çok sayıda bulunan kısa, kıl benzeri yapı. Kirpiklilerde yer değiştirme ve beslenme organı olarak işlev gören bu yapı uzunlamasına sıralar halinde birleşerek dalgalı zarları, kısa ve enine sıralar halinde birleşerek membranelleri ya da küçük bir küme halinde birleşerek dik ve büyük kılları oluşturabilir. Kirpiklerin
İt ^ JLt ■>;A
Terliksihayvanın (Paramecium) dipten birbirine liflerle bağlı kirpikleri
R. Bııchsbaum. Animals Without Backbones, 1938, University of Chicago
uyum içinde hareketi, memelilerin yumurta borusunda yumurtanın ilerlemesini, çiftçe-netlilerin solungaçlarında su dolaşımı yaratarak besin ve oksijen alimim, salyangozların sindirim sisteminde besinlerin taşınmasını, hayvanlarda beyin-omurifik sıvısının akışını ve memelilerin solunum sisteminden taneciklerin atılmasını sağlar. Özelleşmiş kirpikler denizanalarında ve birçok öbür knidlilerde yakıcı kapsülleri patlatan tetik işlevi görürken memelilerin ağtabakasın-da ışığa duyarlı çubuk hücrelere dönüşmüştür.
Kirpikler yapı bakımından büyük benzerlik gösterdiği kamçılar(*) gibi ikisi merkezde, dokuzu bunların çevresini saran 11 lifli bir eksenden (aksonem) oluşur. Lifler hücre zarının bir devamı olan zarla sarılıdır. Kirpiğin tabanında, hücre yüzeyinin hemen altında yer alan dip cisimciği (kinetozom) kirpik hareketini düzenler. Bazen hücre yüzeyinin altında bulunan lifsi kökçük ya da borucuk biçiminde demetler birbirine bağlanarak bir ağ oluşturmuştur. Bu yapı epitel doku içinde kirpiği desteklerken tekhücrelilerde kirpiklerin ritmik hareketini sağlar.
kirpikkanatlı bak. saçakkanatlı
kirpikliler (Ciliophora), haşlamlilar olarak da bilinir, yaşam çevrimlerinin en azından bir evresini kirpik denen kısa, kıl benzeri yapılarla donanmış olarak geçiren, yaşayan 8 bin dolayında türün oluşturduğu tekhücreliler altfilumu.
Kirpikler yer değiştirme ve besin toplama işlevi görür. Genellikle sıralar halinde dizilmiş olan bu yapılar birbirleriyle birleşerek dalgalı zar, membranel (zara benzer yassılaşmış yapılar) ya da kıl (ayak işlevi gören uzantılar) biçimini alabilir. Kirpiklilerin çoğunu ince ve esnek bir kılıf çevreler. Hücre yüzeyinin yakınlarında daralıp genişleyebi-len kofullar vardır. Bazılarında bulunan trichocyst, toxicyst ve mycocyst gibi küçük organellerin işlevi tam olarak anlaşılamamıştır. Kirpiklilerin büyük bölümü suda ve serbest yaşar. Buna karşılık öbürleri ya
Balantidium(*) cinsinde görüldüğü gibi çeşitli kara hayvanlarında asalak yaşamaya uyarlanmış ya da birçok omurgasız hayvanın solungaçları ve vücut örtüsü üstüne yerleşerek ortakçılık ilişkisine girmiştir. Eşeyli üremeleri kavuşma (bireyler arasında çekirdek değişimi) ya da otogamiyle (bireylerin kendi içinde çekirdek yapılarını yeniden düzenlemesi), eşeysiz üremeleri ise genellikle tomurcuklanma ya da enine ikiye bölünmeyle gerçekleşir. Kirpiklilerin içinde büyüklüğü ve işlevi değişik iki tip çekirdek vardır. Sayılan birden birkaç düzineye kadar değişen büyük çekirdekler, metabolizma ve gelişme etkinliklerini denetler. Sayıları bir ile birkaç yüz arasında değişen küçük çekirdekler ise yalnız eşeyli üremede görev alır. Genetik bilgisi taşıyan yapılann öbürlerinden aynlarak küçük çekirdeklerde toplanması sitoplazmada ulaşılan karmaşık özelleşmeyle yakından ilişkilidir.
Kirpikliler altfilumunun tek bir sınıf (Cilia-tea) altında toplanan ve üyeleri birbirinden kirpiklerine göre ayırt edilen dört altsınıfı vardır. Bu dört altsınıfın üyeleri hakkında bilgi için bak. Peritrichia, Spirotrichia, Suc-torida, tümkirpikliler.
kirpiksi kas, gözakı ile göz merceğinin ince bağları arasında yer alan kirpiksi cismin kası. Hem uzun hem de dairesel lifler içerir; işlevi merceğin biçimini değiştirerek gözün yakın ya da uzaktaki nesnelere uyum sağlamasına yardımcı olmaktır. Ayrıca bak. göz.
Kirstein, Lincoln (d. 4 Mayıs 1907, Rochester, New York, ABD), ABD’li dans otoritesi, emprezaryo, yazar ve işadamı. George Balanchine ile birlikte sonunda dünyaca ünlü New York Kent Balesi’ne dönüşen çeşitli bale toplulukları kurmuş ve yönetmiş, ayrıca Amerikan Bale Okulu’ nun kuruluşuna katılmıştır.
Varlıklı ve hayırsever bir ailenin oğluydu. Genç yaşta estetikle ilgilenmeye başladı. 1930’da bitirdiği Harvard Üniversitesi’nde öğrenciyken çıkardığı Hound and Horn adlı edebiyat dergisinde T. S. Eliot, Ezra Pound ve e.e. cummings’in yazılan yer aldı. Çeşitli sanat dallarına duyduğu ilgi çok geçmeden bale üzerinde yoğunlaşan Kristein, Romola Nijinsky’ye ünlü kocasının yaşamöyküsünü yazmasında yardımcı oldu. 1933’te Diaghi-lev’in Rus Balesi’nin genç üyelerinden George Balanchine’i ABD’ye çağırarak Ba-lanchine’in ölümüne (1983) değin sürecek bir sanatsal işbirliğini başlattı. 1934’te birlikte Amerikan Bale Okulu’nu kurdular; Balanchine sanat yönetmeni, Kirstein ise önce tiyatro bölümü yönetmeni, 1940’ta da okulun yöneticisi oldu. İzleyen 10 yıl içinde birlikte kurdukları çeşitli bale toplulukları kısa ömürlü olmalanna karşın ABD balesini derinden etkiledi. Gene 1934’te oluşturdukları Amerikan Bale Topluluğu’nun koreograflığını Balanchine üstlendi; tanınmış bir yazar olarak Kirstein da Transcendence ve Billy the Kid gibi balelerin librettolannı yazdı. Ayrıca 1936’da, Amerikan Bale Topluluğu ve okulundan gelen yeni dansçılarla genç yeteneklere kendilerini gösterme olanağı veren Bale Kervam’m kurarak yönetti. Bale Kervanı 1941’de kısa bir süre Amerikan Bale Topluluğu ile birleşti; daha sonra bu birleşik topluluk dağıldı.
II. Dünya Savaşı’na katıldıktan sonra New York kentine dönen Kirstein, sanat yönetmenliğini Balanchine’in yaptığı Bale Derneği adlı bir dans topluluğu kurdu. Topluluk 1948’de Balanchine’in koreografisiyle, modern dansın dönüm noktalanndan sayılan Stravinsky’nin Orpheus adlı yapıtını ilk kez sahneledi. Daha sonra Kirstein ve Balanchine, Bale Demeği’ni dünyanın önde gelen
bale topluluklanndan biri olan New York Kent Balesi’ne dönüştürdüler. Kuruluşundan (1948) başlayarak Balanchine topluluğun sanat yönetmenliğini (1948-83), Kirstein da genel yönetmenliğini yaptı.
Verimli bir yazar olan Kirstein’ın kitapları arasında standart bir başvuru kaynağı olan Dance (1935; Dans); The Classic Ballet (1952, Muriel Stuart ile birlikte; Klasik Bale), Movement and Metaphor (1970; Hareket ve Eğretileme), The New York City Ballet (1974; New York Kent Balesi), Nijinsky Dancing (1975; Nijinski Dans Ediyor) ve Thirty Years with the New York City Ballet (1978; New York Kent Balesiyle 30 Yıl) sayılabilir. Ayrıca 1942’den 1948’e değin, dansın bütün konulan üzerine bilimsel, resimli ve notlarla açıklanmış monografiler yayımlayan Dance Index dergisinin yayın yönetmenliğini yapmış, yedi ciltte toplanan bu dergiler dans araştırmacıları için temel başvuru kaynağı olmuştur.
kirşstenit, montiselit mineralinin demir bakımından zengin bir türü. Ayrıca bak. montiselit.
kirtana, Bengal’de Tann Vişnu’ya tapı-nanlann müzikli ya da toplu ibadet biçimi. Genellikle vurmalı çalgılar eşliğinde manzum bir metni önce bir kişinin, ardından da koronun okumasından oluşur. Bazen yalnızca dinsel bir şiir okunabilir; Tann’nın adı (nama-kirtana) yinelenir ya da dans edilir. Kirtana şarkıları çoğunlukla Krişna ile gözdesi Radha arasındaki aşkı anlatarak insan ruhunun Tann’yla ilişkisini işler. Bu şarkı türüne, Krişna’nm kutsal eğlencesi anlamına gelen lila-kirtana adı verilir. Birkaç saat süren kirtana gecesine katılanlar dinsel vecde ulaşırlar.
Bir tapınma biçimi olarak kirtana, Tann’y-ia dolaysız bir duygusal ilişki kurmaya çalışan Hindu mistiği Çaitanya (1485-1533) tarafından yaygınlaştırıldı. Maharashtra eyaleti ile Güney Hindistan’da bhacana adı verilen şarkılı toplu tapınma son yıllarda giderek yaygınlaşmıştır.
Kirthar Dağları, Pakistan’da dağ sırası. Belucistan eyaletindeki Kalat kentinin doğusunda, Mula Irmağının kaynağından başlayarak Karaçi’nin batısındaki Monze Burnuna (Umman Denizi kıyısında) kadar güney yönünde yaklaşık 300 km uzanır. Aşağı İndus Ovası ile Kalat ve Las Bela ilçeleri arasında sınır oluşturur/ Birbirine paralel uzanan kayalık sırtların yüksekliği güneyde
1.200 m’yi, kuzeyde 2.400 m’yi bulur. Yalnızca birkaç boğazla bölünen dağlann sularını kuzeyde Kolaçi Irmağı, güneyde ise Karaçi yakınlarında Umman Denizine dökülen Hab ve Lyari ırmakları toplar. Bölgede yaşayan Beluci, Cat ve Brahui kabileleri çobanlık yaparlar. Doruklarda, nümmülit fosilleri içeren kireçtaşına rastlanır.
Kiruna, İsveç’in kuzeyinde, Norrbotten ilinde (lan) kent. Kuzey Kutup Dairesi’nin kuzeyinde, Luossa Gölünün (jarvi) doğu yakasında yer alır. İki yanında uzanan Kiruna ve Luossa tepelerinde (vaara) zengin demir cevheri yataklan vardır. Gâllivare’ den gelen demiryolunun bölgeye ulaştığı 1899’da kurulan kent, 1908’de belediye oldu. Yeni topraklar eklenmesiyle 1948’de yüzölçümü 20.669 km2’yi aştı ve kapladığı alan bakımından dünyanın en büyük kenti durumuna geldi. 1902’de demiryoluyla Norveç’in Narvik limanına bağlandıktan sonra, kentteki başlıca sanayi etkinliği olan madencilik hızla gelişti. Laplann da yaşadığı Kiruna’da, büyük bir Lap kulübesi biçiminde inşa edilmiş bir kilise (1912) vardır. Nüfus (1985 tah.) belediye, 27.220.
kirve, sünnet olacak çocuğun masraflarını üstlenen, sünnet sırasında da el ve ayaklarını tutan kişi.
Kirve, sünnetten önce çocuğun giysilerini yaptırır, onunla bir arkadaş gibi konuşur. Sünnet sırasında bir sandalyeye oturup çocuğu kucağına alır ve kımıldamasına engel olacak biçimde sıkıca tutar. Sünnet sonrasında da çocukla sürekli ilgilenir. Çocuğun babası geleneğe göre 5-10 gün sonra kirveye bir kat giysi armağan eder.
Kirvelik, ailelere kuşaklar boyunca sürecek bir yakınlık kazandırır. İki aile arasında eski bir yakınlık varsa, onu pekiştirir. Kan bağı olmasa bile, sünnet olan çocukla kirvesinin kızı kardeş sayılırlar ve birbiriyle evlenemezler. Çocuk büyüdükten sonra iş-güç edinmesinde ve evlenmesinde babası kadar kirvesinin de söz hakkı olur. Doğu Anadolu’da herhangi bir dosta ya da arkadaşa “kirve” diye hitap etmek, ona duyulan sevgi ve saygının yüksekliğini gösterir.
Orta ve Doğu Anadolu’da çok yaygın olan kirvelik geleneği batı ve kuzey bölgelerinde ya fazla yaygın değildir ya da hiç bilinmez.

Rate this post

Notice: Undefined index: tie_hide_share in /var/www/vhosts/saglikdogasi.com/public_html/wp-content/themes/teknolojihaber2/single.php on line 65
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*