MEDİNE PAZARI ve TİCARİ HAYATIN TANZİMİ

Müslümanlara Çarşı ve Pazar Yeri Hazırlanması :

Peygamberimiz, Müslümanlara, Yahudîlerinkinden ayrı bir çarşı ve Pazar yeri gösterip onlan, Yahudîlerin istismarından kurtarmak istedi.

İlk önce, Nebît çarşısına gidip baktı.

«Burası, size elverişli değildir!» dedi.

Sonra, başka bir çarşıya gitti, baktı. Yine : «Burası da, size elveriş-li değildir!» buyurdu. (1)

Semhûdf’nin çeşitli kaynaklardan nakline göre : Zübeyr’in boş arâ-rfsine bir çadır kurdurdu ve Müslümanlara : «Sizin pazar yeri ve çarşınız, şimdilik burasıdır!» d^di.

Fakat, Yahudîlerin Reislerinden Kâ’b b. Eşref’in girip oradaki çadırın iplerini kestiği görülünce, oradan da, vaz geçildi.

Peygamberimiz, Kaynuka Yahudilerinin çarşı ve pazarım gidip gördükten sonra, Medine’ye döndü.

O sırada, Müslümanlardan bir zat, Peygamberimizin yanma geldi ve : «Yâ Resûlallâh! Ben, çarşı ve pazar kurmağa elverişli bir yer gördüm. Gidip oraya da, bir bakmaz mısın?» dedi.

Peygamberimiz, gidip baktı ve orayı beğendi.

Ayağını yere vurarak : «Sizin çarşınız, pazar yeriniz burasıdır!

Burası, hiç kaldırılmaz, temelli bir çarşıdır.

Burada, alış veriş yapanlardan bir haraç ve vergi de, alınmaz!» dedikten sonra, Sâide oğullarının yanma vardı.

«Ben, size bir hâcet için geldim.

Kabristanınızı (ki îbn-i Ebî Zi’b’in evinden, Zeyd b. Sâbit’in evine kadar olan kısmını) bana veriniz.

Orayı, çarşı ve pazar yeri yapacağım!» dedi.

Bâzılan, verdiler. Bâzılan ise : «Orası, bizim hem kabristanımız, hem de, kadınlarımızın çıkma yeridir.» dedfler.

Fakat sonradan, birbirlerini kınadılar. Vermek istemeyenler de, verenlere katıldılar ve orayı çarşı ve pazar yaptılar.

Bu çarşı ve pazar, Musallâ (Namazgâh) üe Sa’d b. Ubâde’nin, ölen annesi için yaptırdığı Sebîl arasında idi.

fi) İbn-i Mâce • Sünen, c. 2. s. 751.

Peygamberimiz, çarşı ve pazarla, alıcılar ve satıcılarla, alınan ve satılanlarla yakından ilgilenirdi.

Peygamberimiz, bir gün, Medine’nin yeni çarşısına uğramıştı. Orada, kurulmuş bir Hayma (Baraka) gördü. «Kimindir bu baraka?» diye sordu.

«Hârise oğullarından filân adamın!» dediler.

Peygamberimiz «Yakınız onu!» dedi.

Yaktılar.

Peygamberimizden sonra, dört Halife devrinde de, bu çarşı ve pazar nn herhangi bir şekilde işgâline meydan verilmedi

Nitekim, Mâmer, çarşıya bakan kapısının önüne bir su testisi yerleştirmişti.

Hz. Ömer, bunu görür görmez, hemen kaldırılmasını emretmiş, dışarı çıkan Mâmer’in : «Uşak, bu testiden halkı sular!» demesine de, ehemmiyet vermemiştir (2).

Alım Satımcılara Yeni İsim Verilmesi vs Yapılan Tavsiyeler :

Kays b. Gareze der ki : «Resûlullâh, bir gün, çarşıda bize uğramıştı. Biz, hubâbat vesâirenin toptan alıcısı, satıcısı, alım satım aracısı idik. Resûlullâh’m devrinde, biz (Simsarlar) diye anılırdık.

Resûlullâh, bize Tüccar diye ondan daha güzel bir isim taktı (3).

«Ey Tüccar cemâati! Muhakkak ki, Şeytan ve Günâh (Ebû Dâvud’a göre : boş lâf, yalan ve yemin) ahm satımda hazır bulunurlar. 1 Siz, alım satımınıza sadakayı karıştırınız!» buyurdu. (4)

Eshâbdan Rifâa da : «Peygamber Aleyhisselâm’la birlikte Namazgâ-ha çıkmıştık. Halkın, alım satımla uğraştıklarım görünce : (Ey Tüccar cemâati!) diye seslendi.

Başlarım kaldırdılar ve gözlerini Resûlullâha diktiler.

Resûluljâh, onlara : (Muhakkak ki, Tüccar, Kıyamet günü Füccâr (hak ve doğruluktan ayrılmış olarak diriltecekler!

Ailâh’dan korkan, iyilik ve doğruluk yapan kişüer müstesnâdır!) buyurdu.» der (5).

Tirmizf nin rivâyet ettiği bir Hadiste de, Peygamberimiz : «Doğru ve emniyetli tâdr; Peygambf>rW. Sıddîklar Ve Şehkllerle birliktedir!» buyurmuşlardır. (Tirmizi – Sünen, c. 3, s. 515).

(2) Semhûdî – Veffl-ül-vefâ, c. 1, s. 539-541.
(3) Ebû Dâvûd . Sünen, c. 2, s. 217, IbıH Mfice – Sünen, c. 2, s. 725, lbn-i Esîr-Üsdülga-be, c. 4, a. 223.
(4) Tlımizt – Sünen, c. 3, a. 514, Ebû Dâvûd – Sünen, c. 2, s. 217, lbn-i Mâce – Sünen, c. 2, a. 726.
(5) Tirmizi • Sünen, c. 3, s. 515-516, Ibn4 MAoe • Sünen, c. 2, a. 726.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*