MİGUEL DE CERVANTES
İspanyol altın çağıyla birlikte doğan Miguel de Cervantes, çağdaş romanın temellerini attı ve evrensel üne ulaşacak bir kişiliğin, grotesk ve sürükleyici Manchalı Don Kişot’un yaratıcısı oldu. Ama aynı zamanda, zengin ve yaratıcı eserleriyle tiyatro ve şiirin
yenilenmesine de katkıda bulundu.
Miguel de Cervantes’in yaşamı, o dönem tspanyası’mn görüntüsünü yansıtır: değişken, eli açık, karmaşık ve yüreklilikle dolu bit yaşamdır bu. Sürekli bilinmedik biçimleri araştıran bu edebiyat serüvencisi, değişken nitelikli eserleriyle bildik kuralları çiğner ve türleri yeniler.
MACERA DOLU BİR YAŞAM
Miguel de Cervantes Saavedra, Madrid yakınlannda, Alcala de Henares’te, 1547’de doğdu. Gezici bir eczacı-cerrah olan babası, parasal güçlükler nedeniyle sık sık yer değiştirmek zorundaydı: Valla-dolid, Andalucia, ardından Madrid’e yerleştiler. Ailesinin düzensiz yaşamına rağmen Miguel’in iyi bir eğitim gördüğü söylenebilir.
Cervantes, küçük yaşta tiyatro ve şiire yöneldi. 1569’da belki de kötü sonuçlanan bir düello nedeniyle, onu oda uşağı olarak işe alan Papa’mn Ispanya’daki elçisi İtalyan Kardinal Acquaviva’yla birlikte Roma’ya gitti. 1570’te, AvusturyalI Don Juan komutasında OsmanlIların Akdeniz’deki yayılmasını engellemeye çalışan birleşik Hıristiyanlar ordusuna (Kutsal İttifak) katılmak üzere, bu yüksek rütbeli papazın yanından ayrılacaktır. Böylece Cervantes, Osmanlı donanmasının bozguna uğratıldığı înebahtı Savaşı’na katıldı. Bu savaşta birçok yara aldı ve özellikle sol elini kullanamaz duruma geldi. Daha sonra Doğu Akdeniz’de birçok sefere katıldı ve savaşların durduğu kış aylarında İtalya’yı ziyaret etti.
Cervantes 1575’te Sol adlı kadırgayla İspanya’ya geri dönmek üzere İtalya’dan ayrıldı. Ama Marsilya açıklarında Osmanlılarm eline düştü. Böylece Cezayir kentinde yaklaşık beş yıl sürecek bir tutsaklık dönemi başlıyordu. Kurtulması için gerekli fidyeyi beklerken, «satılık köle» Cervantes, La Galatea’yı yazmaya koyuldu. Başarısızlıkla sonuçlanan birçok kaçma girişimi durumunu daha da ağırlaştırmaktan başka bir işe yaramayacaktı. 19 eylül 158G’de dönüş umudu olmaksızın, efendisi Haşan Paşa’mn yanında diğer kölelerle birlikte İstanbul’a gitmek üzere gemiye bindi. Tam bu sırada, köleleri satın almakla görevlendirilen rahipler, bedelini ödeyerek Cervantes’i son anda özgürlüğüne kavuşturdular; bu paranın bir bölümünü annesi sağlamıştı.
Ülkesine dönüşte, Cervantes bir yandan yaşamını kazanma yolları ararken La Galatta’nın birinci bölümünü tamamladı ve «Parnassos’a Yolculuk»u (Viaje del Parnaso) yazdı. Anna Franca de Rojas adlı bir oyuncuyla olan ilişkisinden 1584’te bir kız çocuğu dünyaya geldi. Aynı yıl, on dokuz yaşındaki Catalina de Salazar y Palacıos ile evlendi; annesi, Toledo’da ve yeni evli çiftin yerleştiği Esquivias’ta hatırı sayılır bir servete sahip bulunuyordu.
1587’de İngiltere’nin kuşatılmasını tasarlayan II. Felipe, «Yenilmez Armada»sını silahlandırdı. Kadırgalarla mürettebatın donatımından sorumlu olan Cervantes, ürünlerinin bir bölümüne gerçek bir ödeme güvencesi olmaksızın el konulmasından kaygı duyan toprak sahipleri ve köylülerin düşmanca duygularına göğüs gererek Andalucia’ya gitti. Kendisine bile doğru dürüst bir ödeme yapılmayan komisyoncu Cervantes ağır suçlamalara hedef oldu: zimmetine para geçirmekle suçlanarak tutuklandı ve aforoz edildi. Birçok kez İspanyol zindanlarına tıkıldı; bunların arasında, 1597’de. kapatıldığı Sevilla hapisanesi de yer alır.
Cervantes’in yaşamının son on altı yılını özellikle yazmaya ayırdığı kesindir: kimi zaman III. Felipe’nin sarayına katılır ve hatırı sayılır ayrıcalıklardan yararlanır (Lerma dükü, Lemos kontu). 1605 yılı ocak ayında Don Kişot’un birinci bölümü yayımlanır ve yayımlanır yayımlanmaz da çarpıcı bir başarı kazanır. Bu beklenmedik ünün getirdiği güçle, yeniden düzenlediği kimi eski metinleri yayımlamaya koyulur: Şunlar arasında, çağdaşlarının değerlendiremediği oyun yazarı yeteneğini açığa çıkaran Örnek Alınacak Hikâyeler (Novelas Ejemplares, 1613) derlemesi; «Parnassos’a Yolculuk» (1614); «Sekiz Komedi ve Sekiz Yeni Ara Oyun» (Ocho Comedias y Ocho Entremeses Nuevos, 1615) sayılabilir. 1615’te Avellaneda takma adıyla bir taklidinin yayımlanmasına öfkelenerek Don Kişot’un devamını kaleme alır. Son olarak da, vücudundaki su toplanmasından kaynaklanan bir nöbet sırasın-
da, ölüm döşeğinde kutsal yağ sürme töreni yapılırken, sc ri «Persiles ve Sigtsmunda’nm îşleri»nin (Los Trabajos de Peı Sigismunda) önsözünü kaleme alır. îki gün sonra, 28 1616’da Madrid’de ölür,
BİR TÜRDEN DİĞERİNE
Genç Cervantes’in tanınmış ilk eserleri, çoğunlukla s gelişen olaylardan esinlenen; kralın ilk çocuğundan sonr cuklarının doğumu, Kraliçe Valois’lı Elisabeth’in ölümü g li bir olay amacıyla kaleme alınmış şiirlerdir. La Gal (1585), çobanların engellenmiş aşklarını anlatarak kendisi toral tür içinde dener. Bu eserde hem kafiyeye, hem c yazıya yer vererek araya serpiştirdiği hikâyelerle genel çizgiselliğini kırar. Kimi tasvirler gerçekçiliğe yaklaşır: k ne tutulanların tümünü geri çeviren güzel Galatea’nın da’ Cervantes’in daha sonraki eserlerinde yer alacak olan aşk salını dile getiren özgürlük isteğini ortaya koyar; karma rumları çözümleyebilmek için bu eserde olağanüstüye 1 maz. Bu türün kısıtlayıcı yasalarına uyarak, yazar kendi sunu oluşturur.
«Parnassos’a Yolculuk»ta Cervantes üçlü dizelerle, bürle minde Parnassos Dağı’na tırmanışını ve Apollon ile MusaL zuruna çıkışım aktarır. Anlatıcının birçok ozanla birlikte (b lar, yazarın aralarında kendi yerini belirlediği ve övgüler d çağdaşlarıdır) gerçekleştirdiği bu gezi, sonunda yazarın 1 karartıcı evine döndüğü bir hayalden başka birşey değildi
On iki hikâyeden oluşan Örnek Alınacak Hikâyeler de bi bölümüyle aynı esinlenişi ortaya koyar. Yazarın Andalucia tığı yolculuklara bağlı olarak çeşitli dönemlerde oluşturula kâyeler, İtalyan hikâyelerinin İspanya’ya uyarlanması yön girişimlerdir. Aşk ve evlilik konusunda geleneksel motifleı la çıkan Cervantes, uzlaşmalardan kaynaklanan bir hikâye ğıyla kişilerinin insancıl yönlerini ortaya çıkarır. Kahrama deneyimlerim dile getirmeye çalışır ve bu hikâyeleri yapma rünüşlere karşı bir uyarı niteliğine büründürerek, kahramar gu ve olaylara ilişkin görüşlerine ayrıcalıklı bir yer verir.
Cervantes’in tamamlanmamış ve ölümünden sonra y nan son eseri «Persiles ve Sigismunda’nın İşleri», şövalye rc geleneğine bağlanır. Önce Kuzey denizlerinde, ardındar Avrupa ülkelerinde gelişen romanın kurgusu, ağabey ve deş görünümüne bürünerek, karşılarına çıkan her türlı eğilimine direnen iki sevgilinin Roma’ya yaptıkları hac ğunu sergiler. Bu eser, yazarın olgunluk dönemini göst derece karmaşık bir özellik taşıyan anlatım, Kuzeye ilişki tülerin tasviriyle, durmaksızın geriye dönüşlerin yapıldı] hikâyeye ek bölümlerin serpiştirildiği farklı kişiliklerin t rine yer verir.
Cervantes, otuz dolayında oyun yazdığını belirtir, yalnızca ikisi günümüze ulaşabilmiştir: «Cezayir Yaşa Trato de Alger) ve «La Numancia» (El Cerco de Numanc zayir Yaşantısı» her ikisi de efendilerinin bırakmak isterr Hıristiyan esirin güçlüklerle dolu aşklarını ele alır. Bu oyı günlüğü, güncel olaylara atıflarda bulunmasından ve tes’in kendi köleliği sırasında yaşadığı deneyimlere gön yapmasından kaynaklanır. Bu eserde, Müslüman korsar raç almalarım engellemek için İspanya kralının geniş çap rekât yapmasına yönelik bir çağrı da görülür. «La Numat nümüze kadar korunmuş tek İspanyol trajedisidir. Rom. rai Scipio’ya teslim olmaktansa topluca intiharı yeğleyeı halkının kahramanlığını sergiler. Bu kent insanlarının
Miguel de Cervantes Saavedra, Juan de Jauregui’nin fırçasından (1600; Ispanya Kraliyet Akademisi, Madrid).
BAŞLICA ESERLERİ
1585 La Galatea (birinci bölüm).
Don Kişot (birinci bölüm).
Örnek Alınacak Hikâyeler (Novelas Ejemplares). «Parnassos’a Yolculuk»
(Viaje del Parnosa).
«Sekiz Komedi ve Sekiz Yeni Ara Oyun» (Ocho Comedias y Ocho Entremeses Nuevos, ikinci bölüm).
«Persiles ve Sigtsmunda’nm îşleri» (Los Trabojos de Persiles y Sigismunda).
1605
1613
1614
1615
1617
«înebahtı Savaşı»(ressamı bilinmiyor, XVI yy. sonu; Ulusal Denizcilik Müzesi, Londra).
t-.-_ 3svir eden sahneler ve onların trajik ölümü, yerlerini za-: z±~-2n alegorik parçalara bırakır: İspanya ile Duero Irmağı : – iüc diyaloglar, Savaş, Açlık ve Şöhret monologları. İki per-: -£a oynanmaya yönelik dans ve şarkılardan oluşan ara “-T- çoğunda başarılı olsa da, Cervantes ününü, kesinlikle r. -.zzCeri yeniden kaleme alarak ve bunlara yenilerini ekle—uların çoğu, Don Kişot’un içine serpiştirilmiş Tutsak [El
– nikâyesinden esinlenir) yaşamının son dönemlerinde ~_ı;:ğı komedilere borçlu değildir. Yeteneğim, insanların kü-,.; _£annı, hoşgörü ve komediyle olduğu kadar keskin bir bi-i: zs- anlatmada kullanır: «Hâkim» (El Juez de Los Divorci-ı_-_ş birleşmelerin bir araya getirdiği çiftlerin dramını anla-
• c.vıç ihtiyar» (El vigo ceroloso) aldatılmış yaşlı koca moti-t îir; «Harikalar Tablosu» (Retablo de las maravillas) şarla-i.- ; ergiler.
$
/
CERVANTES SONRASI DÖNEM
Cervantes, doğrudan doğruya bir okul oluşturmaz. Bununla birlikte, bu çağın verimli tüm yazarları arasından daha sonraki dönem edebiyatına en çok etki edecek olan da Cervantes’tir. Şövalye ro-manlan Don Kişot’un içerdiği yergiye bağlanamayacağı gibi, bir tür saray şiiri de dönemin gözde eserlerine yönelttiği eleştiriye bağlan-mayacaktır. Hikâye türü, bundan böyle örnek alınacak eserler arasında Örnek Alınacak Hikâyeler1 e de yer verecektir. Cervantes’in «La Numancia»sı, günümüz oyun yazarları içinde İspanyol trajedisine ömek oluşturur. Ara oyunlara gelince, bunlar, XIX. ve XX. yy’ların gözde türü olan skeç yazarlanmn imgelem gücünü besledi. Son olarak ve özellikle, Cervantes edebî yaklaşımda bir devrim yapan hikâye tasarlamada yeni bir yöntem ortaya çıkardı: «sorunlu kahraman» ve çağdaş roman, Cervantes’le birlikte doğdu. □
w.
‘O
I
DON KİŞOT
1605’te ilk bölümur—r_ i sıyla birlikte Dc>: K-:z’ 1 ~st\ Hıdalgo Don Q-j::r:e ~r i olağanüstü bir başar: k=zî.-__* 1 i de Cervantes. odcr.î~Zz î—-j rı şüş göstermeye caşlav=r_ -:. ı_ ı manlarmdan aynlar. r.r :: ı/ \ manı yazmak istedı|ıru 7^.rı_- î kave paranın egems” z.z.z -gerçeklikle yüz yüze î yicikitlesi, artskböy’e – -gularla yetinmerrıe/’zi-r • < ise doğar doğmaz rj
edilmiş metelikse J.rs- j
dan varlığı dışında ;e beriolmayanyaşlıbırr’i.*”.!-‘ :_ı şı kahramanların es er. e m hayal gücünü özgür b-1 • _r ; -: rj da eski püskü silahlar k u=.=r_ r : _* 1 kabını başına geçırerss r _ * ^ * nn, ların serüvenlerim ker.”.i_-_r. .-^4 ğım öne sürecek kadar :r_£r^ zzi leşir. Don Kişot, Galy*.. ‘Sz.-zJ (Garci Rodriguez de .’/.ır.u. ; i 1508’de yayımladığı bir t maninin kahramanı zzkt:.±r-. laşmayı sürdürür, ar,i r_-_ u releyen dünya, ona r.a/.ijr göstermeyi başanr. ITc’.er . r.icj menlerinden; soylu savi= ıı -nante, eti kemiğine yari;:r_.: :.: iri başka birşey değildir. ==\ii. .
Panza sıradan bir kcr.-lu kadını Dulcinea günlük ı;
kerttiği bir köylü kadın r=_‘.r mm yeler serseri veya karır î<r_ı—-c~ . düşman ordulan da kcyur. =
Her tür aşağılanmayı sır-£y= zorunda kalır, ama hiçbir ş-tv :~.u yallerinden alıkoyamaz ja
lük deliliği onu dünyarur-ğünü yadsımaya yönelt^
Cervantes, romanır-ir. ı_«-_rr. r-:. J münü on yıl sonra yay_*r_=* bölüme yaptığı göndenrre.rr.: ı rak ikinci bölüme yem bir r-: ^ artık Sancho ve Don Kış er mî; t n-ir, nın hikâyesinin tümdur.y=v£ w ğını bilmektedirler ve er, r..* ı_r; ve harekederine dikkatr “t” lt_-tıcının bakışına uygun bir iz . : .• çimi sergilerler. Bu da s– :z«
gün bir yazma durumu i Yazann karşılarına çkarz:L zs ‘s-~3 uygun bir biçimde, ama ayr_ i
kendi serüvenlerinden clu^ar. .’—«i t-ye göre davranan roma- kı^-r” /indilerine ilişkin olumlu ’r.r .r.r”_r uyandırma çabasındadır
Anlatı, sözde Arap yasar • i : t -meni gibi çeşidi kurgusal ars r_« i c lerle gelişir ve HaddiniSı’.’Kiz ‘ V.:/-. (El Curioso Impertmer.re ılt .•/ (El Cautivo) başlıklı ik: ar^.au i; *_* ^ -ye içinde hikâye nitelığıru *: -lece, bir türü taklit edere*:. Z = – ı~-tes hem tarih, hem de arlsTjr. r. ;-rr_ üstüne düşünce niteliği >u”=r. _«_ ;.iî-daş roman yaratır. Ayr.:a nziitr. ulaşılamaz olduğu bir dur.vî’i diğerlerin peşine düşer, rzmr. • – i de, çağdaş roman kahrsrr.âr_’_= ömek oluşturur.
‘Ata’
A
Tf- jy,
Manchalı Don Kişot (SalvaüC’Zz fırçasından, 1957: Millî KuP^e”
AYRICA BAKINIZ
► UM Ispanya
► İLAMI İspanyol dil:
ve edebiyat:
IMüü Lope de Vega
/