Genel

Mikoriza Nedir?

Mikoriza Nedir?

Mikroplar yalnız hastalık yapmaz, bazıları da bitkisel üretimi birkaç kat artırabilir.

Günümüzde mikroorganizma aktivitesinin toprağın verimliliği ve bitkinin beslenmesi bakımından gerekli unsurlardan biri oldu-ğu artık bütün gerçekliği ile anlaşılmış bulunmaktadır. Toprak verimliliği bir toprağın doğal zenginliği olarak görülebileceği gibi, onun bitki büyütme ve besleme kabiliyeti olarak da adlandırılabilir. Tabii bitkinin kendisi de toprak verimliliğini değişik yollardan aşağıda sıralandığı şekliyle etkileyebilir:

1) Bitki kökleri salgılarıyla mikroorganizmalara besi ortamı sağlamaktadır. Böylece popiilas-von olarak çoğalan yararlı organizmalar hormonlar, vitaminler ve diğer çözücü salgılar üretebilirler. Kök bölgesinde oluşan bu maddeler makro veya mikro besin elementlerinin «ıhnabilirÜgini ararabİLİrler. Bu eıkî zrszüsfer bal-de’iam: eıırses: r.ederiyie k^aî-errak-^ikro .r-ar.szma veya

2‘’ B:;k:Ler ker.J; rrieka-r.:zzrS-3.n sayesinde farkh şekilde büyjrr.ekıe \c\d ifarkiı metabolizmalarından dolayı ortamın beslenme yapısını değiştirmektedirler. Başka bir deyişle, bitki kökleri veya onların salgıları rizosfer-deki besin dinamiğini değiştirebilir. Bu değişim daha çok bitki türünün kendi yapısından kaynaklanan, bitki kök büyümesi veya köklerin salgıladığı salgıları sayesinde bir diğer bitkiden farklı olarak topraktaki besin elementlerinin alınabilirliğini artırmaktadır. Her iki durumda da toprakta hareketliliği yavaş olan fosfor (P), çinko (Zn), bakır (Cu) ve demir (Fe) gibi elementlerin konsantrasyonu artmakta veya bunların alınabilirliği hızlanmaktadır. Burada hatırlanması gereken hususi mikroorganizmaların kök bölgesinde veya rizosferde hayati bir rol aldıkları ve rizosfer bölgesinde organizmaların sürek-

li mevcut olup, bitki kökleri tarafından sağlanan organik maddelerle beslenmeleri kolaylaştıracak şekilde desteklenmeleri gerektiğidir. “MikroarginrizmâiiiTTn rizosferdeki esas etkinliği ise topraktaki besin elementlerinin bitki tarafından alimim artırmak, bitki büyüme hormonlarını üretmek ve bitkiyi zararlı patojenlere karşı korumak gibi yararlardır. Mikroorganizmaların bazıları tok-
sik salgılar çıkararak ortamda bulunan zararlı patojenleri zehirler, böylece bitkiyi hastalık ve zararlılardan korur. Bu tür yararlı mikroplar birer biyolojik kontrol unsurudur. Kimyasallara alternatif olarak çevre dostudur ve bir nevi ‘kamu görevi’ üstlenmektedir. Günümüzün en önemli problemi olan çevre kirliliği, hastalık ve zararlılara karşı biyolojik kontrol mekanizması, yani bir organizmayı bir başka organizmaya karşı kullanarak çözülmeye çalışılmaktadır. Özellikle mutualistik sim-bivoz, fotosentetik bitkiler ile spesifik organizmalar arasında gerek doğ^l ekosistemde ve gerekse insan faaliyetleri sonucu değişmiş bulunan sistemde çok önemli görev üstlenmektedir. Çünkü organizmalar bitkilerin kendi başlarına yapamadıkları birçok aktiviteyi sağlayabilme yeteneğindedir. Bu faliyetlerden en önemlileri;

a» Bitki kökleri aracılığı ile azot fiksasyonu.

Hepimiz baklaçil bitkilerini ranıyc’Tuz ilerek bahçedeki yeşil fas;:lye ölsün ¿erek \ol kenarındaki yem bitkileri olsun veya çorbasını içtiğimiz kırmızı mercimek olsun». Ancak, bu bitkilerin köklerinin birer biyolojik fabrika olduğunun büyük çoğunluğumuz bilmiyor. Bu küçük fabrikalar dışarıdan hiçbir girdi sağlamadan havada serbest halde bulunan azotu indirgeyerek bitkilerin kullanımına sunmaktadırlar. Son de-

Mikoriza mantarı ile aşılanmış (sağda) genel görünümü.
rece önemli olan bu küçük fabrikalar hem birlikte yaşadıkları bitkiyi daha iyi beslemektedirler- ki bu direkt bizim sağlıklı protein almamızı sağlamaktadır- hem de bulunduğu ortamdaki toprağın verimliliğini yükselterek bir sonra gelecek olan bitkiye hazır alınabilir azot bırakmaktadır, b) Topraktaki besin elementlerinin alımında aktif rol alan mikoriza. Bitkilerin mikroorganizmalarla kurduğu karşılıklı simbiyotik veya mutualistik ilişki sayesinde bitki köklerinin topraktan besin elementi, özellikle de fosfor ahırımda mikorizanın rolü son derece önemlidir.

Mikoriza, kelime anlamı ile kök mantarı, ilk defa Frank tarafından 1885 yılında ileri sürülmüştür CMycorrhiza\ köken olarak myco mantar; rhiza ise kök anlamına gelen kökeni Yunan-ca’ya dayanan bir sözcüktür). Mikoriza bitki kökleri ile belirli mantar türleri arasındaki karşılıklı bir yaşam biçimi olarak da ta-

ve aşılanmamış soğan bitkisinin
nımlanıyor. Bu işbirliği çerçevesinde bitki mikorizal fungusa karbon, mikorizal fungus da bitkiye besin elementleri ve su sağlamaktadır. Doğadaki bitki topluluklarının % 90’ından fazlasının kök yapıları simbiyotik bir ilişki içindedir, özellikle de mikoriza mantarlarının türleri ile infekte edilmişlerdir.

Fungus bitki kökünün kor-teksine yerleştikten sonra ortama hitlerini salarak iç ortamın bir parçası olmaktadır. İçerde ve dı-şarda gelişen hifler dışardan içeriye fosfor ve diğer besin elementlerini; içerden dışarıya da mikroorganizma için gerekli karbonu sağlamaktadır. Bu simbiyotik yaşam, doğası gereği çok aktif olup, bir ototrof olan konukçu bitki ile heterotrof organizma arasında besin alışverişinin ve ekolojik açıdan da doğal dengenin korunmasını sağlamaktadır. Mikoriza bu yönüyle ekosistemin besin döngüsünün ve bitki canlılığının devamını sağlamaktadır ki bu, sürekli ve istikrarlı tarım için son derece önemli bir olgudur.

Doğal Gübre Olarak Mikoriza

Bilindiği gibi doğadaki birçok bitki türü ve çeşidi özellikle de orman ağaçları, çavır-meralar ve tarla bitkileri, kültürü yapılan narenciye ve diğer bazı meyve ağaçları ile bazı sebzeler gübresiz ve çoğu zaman suyun az olduğu koşullarda hiçbir girdi gereksinimi olmadan sağlıklı olarak yetişebilmektedirler. Yakın zamana kadar toprakta alınabilirliği yavaş olan besin elementlerinin aliminin yalnızca bitki kökleri tarafından sağlandığı sanılıyordu. S? r. yıllarda yapılan bilimsel araşrr-mâTa r7 ’btfkî”besm “elementlerin:’.

köklerinin yanı sıra çoğunl^k,’-mikoriza diye adlandırılan ve teşhisi mikroskop altında yapılar, birim cm kök uzunluğu baş:r._ yüzlerce metre uzunluğunda t..” üreten bazı mantar türleri tararından alındığını ortaya koymuşlar

şapraktaki sporları … 1 ”..s karasal ekosistemler-:. • ■ _k:lenn yaklaşak % ri .klerini infekte etmek-: : ■ j-i-vin bir infeksiyon ger-.. • .’:-2:nde ortak bir yaşam .–„rarak. bitkinin su ve bazı

– maddeleri, özellikle de

^mko ve bakır gibi besin _ . ■^’”-tkrinin alımına doğrudan

• “‘akçadır. Mikoriza infeksi-¿ynı zamanda bitkilerin t. r^-itasyum ve molibden gibi metallerle de daha iyi bes-..-r.esini sağlamaktadır. Mikori-__ mantar çok miktarda hif üre-bitkinin kök yüzey alanını _:r:rmakta ve kökten çok uzak ‘/.çelerdeki besin elementlerinin söz konusu hifler aracılığı ile .ılınmasını sağlamaktadır. Mikori-¿3] fungusun besin elementlerine, özellikle de fosfor alımına ]an katkısı kontrollü sera koşul-iannda ve bazı tarla koşullarında ¿enemelerle ispatlanmıştır. Fosfor. toprakta bitkiler tarafından aîınabilirliği zor olan bir besin elementi olup, alımı toprak mikroorganizmaları ve bitki köklerinin kendi dinamikleri tarafından etkilenmektedir.

Yeryüzündeki toprakların çoğunluğunda bitki beslenme yetersizliklerinden kaynaklanan hastalık ve zararlıların yol açtığı semptomlara sıkça rastlanmakta-dır. Bunların giderilmesi veya kısmen düzeltilmesi için kimyasal gübreler ve tarımsal mücadele ilaçları kontrolsüz ve bilinçsiz olarak kullanılmaktadır. Bitkilerin beslenmesini ve dış etkenlere karşı direncini artıran en etkin bitki adaptasyon mekanizması olarak bilinen mikoriza, hastalık ve zararlılara karşı direnci artırarak, bitkinin daha sağlıklı olarak yetiştirilmesini sağlayabilmektedir.
Geleceğin Gübresi Olarak Mikoriza Aşılaması

Daha sağlıklı bir çevre ve daha iyi bir bitkisel verim için fazla miktarda kimyasal gübreler kullanmadan bitki köklerinin mikroorganizmalarca infeksiyonu bilim adamlarının gelecekte gerçekleştirmek istedikleri hedeflerden
biri olacaktır. Bitki kökleri bitkinin yaşamsal beslenme organı olup, bitkinin dik durmasını, buna bağlı olarak da topraktan su ve besin demetlerini alarak bitkisel üretimin devamlılığını sağlamaktadır.

Kök toprakta kendisine has bir ekosistem oluşturarak bitkinin büyümesine yön vermeye çalışır. Kök-toprak bölgesi-ki bu ri-
zosfer olarak adlandırılıyor- mikroorganizmalar için olumlu ve olumsuz etkilerin karışık olarak değerlendirildiği bir barınma ortamıdır. Bu mikroorganizmalardan yararlı olanların bitkiye birkaç kat verim artışı sağlamanın yanında, daha sağlıklı kıldıklarından toprak biliminin ve toprak mikrobiyolojisinin en heyecan verici yönünü oluşturmaktadır. Rizosfer bölgesi kökün dış cidarlarının hemen yanındaki ve kökün dışındaki canlı alanı oluşturmaktadır. Bu alanda organizmalar toprakta bitkilerce alınamaz formdaki besin elemetlerini alınabilir forma dönüştürür ve bitkiye kazandırır. Bazı organizmalar bitkinin büyüme regülasyonunu sağlamaktadır. Bunun karşılığında bitkiden karbon kaynağı (enerji) ve besin elementleri almaktadır. Fotosentez sırasında oluşan karbonhidratların bir kısmı kök bölgesine taşınarak rizo-deposit olarak tanımlanan rizos-fcıde mikroorganizmalar içiş zengin bir beslenme ortamı sağlamaktadır.

Toprakta bulunan zararlı organizmalar zaman zaman bitkisel üretimi ciddi olarak tehdit ederek büyük ekonomik kayırır oluşturmaktadır. Toprakta heceme kaynağı olan organik veya humus miktarı az okkis-*» şişman da organizmaların bîr ¿¿>:r zararlı duruma gelerek •-

musallat olmakta ve bu bazen, maddi ve mane’-açısından, para ile cek oranda zarara \oı *

Bu olumsuzluklar: –

dırmak için topr

bi’ir.
Mikoriza sporlarının görünümü

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir