MOIMIZ, Antonio Egas
1874-1955 Portekizli Cerrah
Beyindeki muhtemel tümörlerin yerlerinin saptanması için geliştirdiği Röntgen alma tekniği, x-ışınlan geçirmeyen boyalar kullanarak kalp ve damarları inceleme yöntemi ve nıh hastalıklarının tedavisi için geliştirdiği alın ameli-yatlanyla tanınır.
Düzenli bir ilk ve orta eğitim göremeyen Moniz, bir din adamı olan amasından geniş ölçüde yararlanıyordu. Coimbra Üniversitesi Tıp Fakül-tesi’nde kibarlık ve çalışkanlığı ile tanınan Moniz, 25 yaşında hekimlik diplomasını alıyordu.
Moniz’in gösterdiği başan, üç yıl sonra öğretim görevlisi olarak atanmasını sağlıyor, 1912 yılında sadece kendisi için açılan yeni nöroloji kürsüsünde çalışmak üzere Lisbon’a gidinceye kadar kalıyordu.
Bu yıllar süresince Moniz’in temel ilgisi, kan damariannın gözle görülecek biçimde incelenebilmesiydi. Özellikle beyin ve kılcal damarlar üzerinde incelenebilmesiydi. Özellikle beyin ve kılcal damarlar üzerinde araştırma ‘yapmak istiyordu. Beyinde “kılcal damarian görüntülemeyi, damarlara x-ışınlannı geçirmeyen maddeler verip, röntgenlerini alarak başarıyordu.
Çevresinde sevilen kişilikte olması O’nu toplumun sorunlanyla ilgilenmeye yöneltiyor; hatta Birinci Dünya Savaşından önce Portekiz parlemen-tosuna giriyordu. Fakat 1908 ihtilali, Moniz’i demir parmaklıklar arkasına gönderiyor, arada böyle bir araştırmacı ve halk adamı için uzun sayılabilecek günler geçiriyordu.
Bütün bu olup bitenler, ne araştırma, ne de halka hizmet çabalarını engelleyemiyordu. Nitekim 1917 seçimlerinde yeniden parlementoya giren Moniz, dışişleri bakanlığına getiriliyor; hatta 1918 Paris Barış Konferansı’-na Portekiz baş delegesi olarak katılıyordu. Buna rağmen karşı çıkanlan azalmıyor, hatta yasal yollardan Moniz’i yok etmek isteyenler bulunuyordu. Bu yollardan biri, o zamanlar Portekizde geçerliliğini sürdüren düello idi. Bu düello sonunda Moniz gerçekten siyaseti bırakıyordu,.
Bundan sonraki ilgisi, genellikle insan beynine yöneliyor, dinlediği bir konferansta ön beyni çıkarılmış bir maymunun çılgınlıklannı bıraktığını duyuna, henüz işlevi tam olarak bilinmeyen bu kesimi incelemek istiyordu.
Ön beyin sessiz bir kesim olmakla birlikte, beynin çeşitli işleri arasında işbirliğini sağlayan, birleştirmelerin yapıldığı adeta bir kavşak kabul ediliyordu. Hatta yaşam deneyimlerinin burada toplandığı ve düşünerek burada sonua varıldığı sanılıyordu.
“O halde” diyordu Moniz, “başka türlü tedavci edilemeyen ruh has-talanmn düşünce bozukluklanndan doğan hastalıktan ön beyinde yapılaak ameliyatlarla iyileştirilebilir. “İlk ameliyatını 1935 yılında yapan Moniz ba-şanlı oluyordu. Önemli olan, bu şekilde beyin cerrahisinde yeni bir yolun açılmasıydı. Bu çalışmalan nedeniyle Moniz, 1949 yılı Nobel Tıp ve Fizyoloji Odütü alıyordu.
O günden beri bu ameliyat biçimi, iyileştirmeyi sağlama olasılığı yüksek bulunmadığından yaygınlaşmıyor, cerrahlar arasında ancak son çare olarak görülüyordu. Aslında, yeni sakinleştirici ve tedavi edici ilaçların bulunmasıyla, hemen hemen tarih oluyordu.
Moniz. beyin damarlanna verdiği X-ışını geçirmeyen sıvıyı kalp damar larının incelenmesinde de kullanıyor ve bu, bugün bilinen (anjiyo) adıyla yaygınlaşıyordu.