wiki

Mübarek İsimleri Kur’an-ı Kerimde Andan Peygamberler

15) Harun Aleyhisselâm
48- Hazret-i Harun, Musa aleyhisselâm’ın ana-baba bir kardeşi ve peygamberlik görevlerinde yardımcı (veziri) idi. Çok güzel ve beyaz yüzlü, konuşması açık-seçik, yumuşak huylu bir zat idi. Hazreti Musa Tur’a gittiği zaman Harun aleyhisselâm İsrail Oğullarının başında bulunmuş ve buzağıya tapanlar: “siz bu yüzden fitneye düşmüş bulunuyorsunuz. Sizin Rabbiniz Rahman ve Rahim olan Yüce Allah’dır. Bana uyunuz, benim sözümü dinleyiniz. Samiri gibi bir münafıkın sözüne bakmayınız,” diyerek onlara etkili öğütler vermişse de, kabul etmediklerinden bir tarafa çekilerek Hazreti Musa’nın dönüşünü beklemiştir. İsrail Oğulları bölünüp iki kısma ayrılmasınlar ve birbirleriyle mücadele etmesinler diye, Hazreti Harun daha ileriye gitmemişti. Rivayete göre Harun aleyhisselâm, Hazreti Musa’dan yedi ay önce veya üç sene önce, yüz yirmi üç yaşında Tiyh sahrasında ölmüştür. Tûr-i Sîna civarında “Mürran” dağındaki bir mağaraya gömülmüştür. Kabri meşhurdur.
49- Her ikisine selâm olsun, Musa ile Harun’dan sonra, Hazret-i Musa’nın halifesi bulunan ve sonradan kendisine peygamberlik verilen Yuşa aleyhisselâm, İsrail Oğullarını alıp çölden çıkarmış ve Kenan ilini Kenani’lerden almış, Şam diyarım fethetmiştir. Yuşa aleyhisselâm yirmi sekiz sene kadar İsrail Oğullarına hakim olup yüz on yaşında vefat etmiştir. Kendisinden sonra, on altı kadar hakim daha gelip İsrail Oğullarına reislik yapmışlardır. Bunlarm sonuncusu “İşmuil” aleyhisselâmdır. Bu zatların idareleri (493) sene kadar sürmüştür. Bu zamana “Harimler devri” denilir. Sonra İsrali Oğulları, kendilerine “Talût” adındaki bir zatı hükümdar tayin ettiler. Bu tarihten sonra da, İsrail Oğulları arasında “Melikler Devri” başlamıştı.
16) Davut Aleyhisselâm
50- Hazreti Davut, Yakub aleyhisselâm’ın oğlu Yehuda’nm soyundandır.
524 BÜYÜK İSLÂM İLMİHALİ
İşmuil aleyhisselâm’ın vefatından sonra, kendisine peygamberlik verilmiş ve kayın pederi Talût’un ölümünden sonra da İsrail Oğullarına hükümdar olmuştur. Hazreti Davut’a verilen “Zebur” adlı kitab, hep öğütlerden, iman esaslarından ve dualardan ibaretti. Şeriata ait hükümleri kapsamıyordu. Kendisi de, Musa aleyhisselâm’ın şeriatı ile amel etmiştir.
51- Davud aleyhisselâm’ın çok hoş bir sesi vardı. Zebur’u okudukça, dinleyenler pek ruhani zevklere dalardı. Bir mucize olmak üzere, mübarek elleri ile demiri mum gibi yumuşatır ve demirden zırh yapardı. Kendi elinin emeği ile yiyeceğini kazanırdı. Devlet hâzinesinden para almak istemezdi. İnsanlara daima öğütler verir, adaletle hüküm vermeye çalışır dururdu. Kudüs şehrini fethederek hükümet merkezi yapmıştı. Umman beldelerini, Haleb’i, Nusaybin’i, Ermenistan’ı ele geçirmişti. Kırk sene hükümette bulunduktan sonra yetmiş yaşında vefat etmiştir.
17) Süleyman Aleyhisselâm
52- Hazreti Süleyman, Davud aleyhisselâm’ın oğludur. Onun ölümünden sonra on üç yaşında olarak yerine geçmiş. Sonra kendisine peygamberlik de verilmiştir. Bu bakımdan, babası gibi peygamberlikte hükümet etme görevlerini bir arada toplamıştır. Hazreti Süleyman’a doğuda ve batıda olan hükümdarlar itaat ederek kıymetli hediyeler göndermişler. Yemen Melikesi Belkıs dahi, kendisi ile görüşmeye gelmiştir. Kızıl denizde hazırladığı donanmayı Okyanus sahillerine yollamıştı. Tetmür ve Balebek şehirlerini ve yedi senede de Mescid-i Aksa’yı yaptırıp tamamlamıştı.
53- Süleyman aleyhisselâm, bir mucize olmak üzere kuşların dillerini ve maksadlarını anlardı. Onun hükmü insanalar ve cinlere, hatta rüzgârlara geçerdi. Ahlâk ve hikmete dair yazıları vardır. Kırk yıl pek muhteşem bir hüküm sürdükten sonra elli üç veya altmış yaşında vefat etmiştir. Hazreti Süleyman’dan sonra İsrail Oğullan iki devlete ayrıldı. Bunlardan biri “Yehuda” devletidir ki, hükümet merkezi Kudüs şehir idi. Bu devlet insanlar arasında daha çok itibar kazanmıştı, diğeri de “İsrail” devleti idi. İdare merkezi de Nablus ve daha sonra Samire şehri olmuştu. Bu devletler, sonradan doğru yoldan çıktılar. İsrail Devleti, Asûrîler tarafından yok edildi. Yehuda Devleti de, “Buhti Nassar”ın saldırısına uğradı. Ya- hudilerin birçoğu Babil esaretme düştü. Daha sonraları İsrail Oğulları, İranlıların, Yunanlıların ve Romalıların hakimiyetleri altına düşerek kendi hakimiyetlerini elden çıkardılar.
10. Kitap: PEYGAMBERLERİN SİYERİ
54- Buhti Nassar, Kudüs’ü ele geçirdiği zaman Beyt-i Makdis’i yıkmış, Tevrat nüshalarını yakmıştı. Üzeyr aleyhisselâm ile Daniyel aleyhisselâm’ı da diğer İsrail alimleri ile beraber Babil’e götürmüştü, daha sonra İran’daki Kiyaniyan Hükümeti Babil’i ele geçirip Geldaniye hükümetini yok edince, İsrail Oğulları esaretten kurtularak vatanlarına dönmüşler ve Beyt-i Makdis’i yeniden inşa etmişlerdi. Hazret-i Uzeyir de, Tevrat’ı ezber okuyup yeniden yazdırmış ve böylece çoktan beri unutulmuş olan Musa peygamberin şeriatı yeniden meydana çıkmış oldu.
55- Kur’an-ı Kerim, Hazret-i Üzeyir’e dair bilgi vermektedir. Fakat peygamber olup olmadığını açıklamamaktadır. İslâm alimlerinden bir kısmına göre, Hazret-i Üzeyir bir peygamber değildir, velilerden büyük bir zattır. Önceleri Ya- hudilerden bazıları Hazret-i Üzeyr için “Allah’ın oğludur” diyerek şirke saplanmışlardı.
56- Kur’an-ı Kerim’de isimleri anılan Zülkarneyn ile Lokman’ın peygamberliğinde de ihtilâf vardır. Zülkarneyn’in adı, bir rivayete göre “Mus’ab”dır. İbrahim aleyhisselâm’ın zamanında yaşadığı rivayet edilir. Dünyanın doğusuna ve batısına gitmiş, Ye’cüc ve Me’cüc denilen bir kabileye karşı bir sed (engel) yapmış, pek büyük başarılar elde etmiştir. Her halde Yunanlıların İskender’inden başkasıdır. Bunun hayatı bizce tamamen bilinmemektedir. Hazreti Lokman’a gelince, bu da rivayete göre Davut aleyhisselâmın zamanında yaşamış ve ona kavuşmuştur. Salih ve hikmet sahibi bir zattır. Yunus aleyhisselâm’ın zamanına kadar yaşamış oluğu rivayet edilir. Oğluna olan çok önemli öğütleri Kur’an-ı Kerim’de anılmıştır.
18) İlyas Aleyhisselâm
57- Hazreti İlyas, İsrail Oğullarına gönderilmiş mübarek bir peygamberdir. İsrail Oğulları,Hazret-i Süleyman’dan sonra ayrılığa düşmüşler. İçlerinden bazıları, Belebek Hakiminin yaptırmış olduğu “Ba’l” adındaki puta tapmaya başlamışlardı. Kendilerine Allah tarafından bir lütuf olarak gönderilen peygamber Hazreti İlyas’ın öğütlerini dinlemediler. Bu peygamberi beldelerinden çıkardılar. Fakat bunun üzerine pek fena bir kıtlığa tutuldular, yaptıklarına pişman oldular. İlyas aley- hisselâm’ı arayıp buldular. Bir süre onun öğütlerini dinledilerse de, sonra yine isyana başladılar. Hazreti İlyas da onların arasından çekilerek bir yerde kutsal bir şekilde yalnızca yaşamayı tercih etti.
19) Elyasa’ Aleyhisselâm
58- Hazreti Elyasa, Beni İsrail peygamberlerindendir. İsrail Oğulları İlyas aleyhisselâm’dan sonra bu peygamberin de öğütlerini kabul etmediler. Hazreti
BÜYÜK İSLÂM İLMİHALİ
Musa’nın şeriatını bırakarak birbirleri ile uğraştılar. Sonunda üzerlerine Asuriye devleti musallat oldu, hakimiyet kurdu. Hazreti Elyesa, İsrail Oğullarının bu yolsuz hareketlerinden usanarak hilâfeti Zülkifl aleyhisselâma bıraktı ve arkasından vefat etti.
20- Zülkifl Aleyhisselâm
59- Hazreti Zülkifl muhterem bir peygamberdir. Elyesa hazretlerine halife olduktan sonra peygamberliğe kavuşmuştur. Kavmini tevhid dinine çağırmış, kendilerine birçok etkili öğütler vermiştir. Bitlis şehri yakınında gömülü bulunduğu rivayet edilir. Şam ve başka yerlerde makamları vardır.
21- Yunus Aleyhisselâm
60- Hazreti Yunus, İsrail Oğullarından gelen mübarek bir peygamberdir. Annesine nisbetle “Yunus İbni Metta” diye anılır. Asuriye Devletinin hükümet merkezi olan bugünkü Musul şehrinin karşısında harabesi görülen “Ninova” halkına peygamber gönderilmiştir, putlara tapmakta olan Ninova halkı, Hazreti Yunus’un otuz üç sene devam eden öğütlerini dinlemediler. Hazreti Yunus da, Allah tarafından kendisine izin verilmeden Ninova’yı terk etti, dicle kenarına gitti. Bir gemiye binerek bir tarafa gitmek istedi. Fakat gemi yürümedi. İçinde bulunanlar: “Aramızda bir suçlu var,” demeye ve suçluyu bulmak için kura atmaya başladılar. Hazreti Yunus, “O suçlu kul benim, rabbimden izin almadan kavmimi bıraktım,” diyerek kendisini suya attı. Hemen büyük bir balık tarafından yutuldu. Bereket versin ki, hemen tevbe ve istiğfara başlamış oldu. “Lâ ilâhe illâ ente sübhaneke innî küntü minezzalimin = Senden başka hiç bir İlâh yoktur, seni bütün noksanlıklardan tenzih ederim. Hiç şüphesiz ben böyle yapmakla zalimlerden oldum,” diyerek Allah’ı teşbihe devam etti. Bir süre sonra balık kendisini çıkarıp sahile attı.
61- Yunus aleyhisselâm’dan sonra Ninova şehrini korkunç bir kara duman sarmıştı. Oranın halkı hemen Allah Teâlâ’ya yalvararak tevbe ettiler. Yaptıklarına pişman oldular. O duman da üzerlerinde açılıp gitti. Başlarına gelecek belâlardan kurtulmuş oldular. Hazreti Yunus tekrar ninova’ya gelip bir süre daha kutsal görevine devam etmeye çalıştı. Sonra bu şehri bırakarak yalnızlık köşesine çekildi ve orada vefat etti.
62- Asuri Devleti somadan yıkılmıştır. Şöyle ki: Medyen hükümdarı ile Babil valisi, Ninova şehrini çembere alarak yakıp yıktılar. Asurilerin son hükümdarı bu duruma çok üzüldü. Ailesi halkı ile beraber yaktırdığı büyük bir ateşin içine atılarak
10. Kitap: PEYGAMBERLERİN SİYERİ 527
yanıp gittiler. Bu şekilde sona eren Asuri Devletinin yerinde “Medye ve Geldan Devletleri” kuruldu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir