wiki

MÜLKÎ VE ASKERÎ KAPILAR

MÜLKÎ VE ASKERÎ KAPILARekran-alintisi
heodosius Surları Marmara’dan Blacherna Kulesi’ne kadar uzanır. Marmara sahilinden itibaren, Tekfur Sarayı denilen Hebdomon Mahkemesi’ne kadar olan mesafede, vaktiyle bu surların savunma hatlarını oluşturan üç sıra hattın mükemmel düzeni, şimdi bile görülmektedir. Hatlar şunlardır : Birincisi : Esotichos denilen iç taraftaki sur ya da Anthemius Suru, İkincisi: Exotchos denilen dış taraftaki sur ya da Gyrus Kostantin Suru, Üçüncüsü: Hendektir ki iç ve dış surlarla beraber üçüncü bir savunma hattı oluşturur.
Hebdomon Mahkemesi ile Haliç arasındaki mahalleler yani Caligaria ile Blacherna, birbirinden farklı iki kısma ayrılmıştı: 1. Blacherna Sarayı’nı içine alan Blacherna Tepesi ile Caligarialar. 2. Blacherna’mn aşağı mahalleleriyle doğrudan doğruya Haliç’e temas edip, Blacherna’mn Meryem Ana ( : Panayia), St. Nicolas, Priscus, St. Batris ve St. Marcos Kiliselerini içine alan Takinigo Mahallesi (Toklu İbrahim Dede Türbesi ve Atik Mustafa Paşa Camii semti ve civarı). Bu iki kısımdan birincisi, dört sıra surla muhafaza edilir; İkincisinde ise sadece iki sıra sur vardır. Blacherna Tepesi, doğudan batıya yani Lonca’dan Anema Kulesi’ne doğru düz bir çizgi hâlinde giden ve Anema Kulesi’nde sona eren bir surla aşağı mahallelerden tamamen ayrılmıştı. Theodosius Surlarının iki sıra hattı, Hebdomon Mahkemesi ile Consistorium’unu (Consistorium Hebdomi)151 içine aldıktan sonra kuzeye doğru gider. Kostantin Suru her şeyden önce Consistorium’un dış surunu oluşturur. Bahçelerle sokaklar arasında bu surları takip etmek mümkündür. Eğrikapı’nın doğu tarafında, yüz adım kadar uzaklıkta hemen tamamıyla korunmuş kısımları görülürse de Hançerli Hamam Sokağı civarında izleri tamamen kaybolur gider. Anthemius’un iç suru, Hebdomon Mahkemesi civarında kaldırım altında kalıyorsa da biraz ötede Yatağan Camii civarında,152 kalıntılarına yine tesadüf edilir. Görünüşe bakılırsa, bu sur şimdi Lonca Suru denilen surda sona erer. Lonca Suru, Blacherna Tepesi’ni civar mahallelerden ayıran sura dik vaziyettedir. Theodosius Surlarının Exotchos ve Esotichos denilen kısımları, Blacherna Sarayı’nın doğu tarafının iki savunma hattıdır. Batı tarafındaki diğer iki savunma hattı değişik tarihlerde yaptırılmıştır. Biri içteki, belki Anastas tarafından sarayın yenilenerek inşası sırasında ve büyük ihtimale göre, Avarların saldırılarından korunmak için, Kostantin Sarayı’nı sağlamlaştırdığı sırada Heraklius tarafından yaptırılmıştır. Bu iç sur, Isaac Angelos Kalesi’nin güney cephesinden başlar ve bir kıvrım yapıp Exotchos’a doğru yönelerek Eğrikapı hizalarına çıkar. İvaz Efendi Camii’nin avlusundan güneye doğru inen yolda bu surun bazı enkazına rastlandığı gibi, bahçeler arasında görülen bir kule harabesi de bu eski sura aittir.^ Son ve dördüncü savunma hattı, Hebdomon civarında hendeğe temas edip Isaac Angelos Kulesine kadar gider. Büyüklüğü ve inşa tarzındaki sağlamlığıyla Fatih’in toplarına dayandığı rivayet edilen ve daha ilk bakışta dikkati çeken bu sur, Comnenosların devrine ait bütün özelliklere sahiptir. Nicetas Acominatus, bu savunma hattının Emanuel Comnenos tarafından yaptırıldığını doğrulayarak, diyor ki: “Blacherna Sarayı’nın müdafaası için İmparator Emanuel’in yaptırdığı hisar. Hıristiyanların lideri, karargâhını Blacherna Sarayı’nın batısını görebilecek bir tepe üzerinde kurdu. Bu tepenin eteğinde bir vadi vardır. Bu vadi, güneye doğru, İmparator Emanuel’in, sarayı, kuzeyden korumak için yaptırdığı sura kadar uzanır.” Nicetas’ın burada bahsettiği tepe, Defterdar’ın yukarı sırtları yani Otakçılar Tepesi ve dere de bu tepenin eteğiyle Eğrikapı ve Ayvansaray surları arasındaki çukur yerdir. Kışın, yağmur sularının çokluğundan adeta bir dere gibi akan bu yol, dıştan suru takip ederek yukarı doğru giden caddedir. Batı tarafındaki iki sur arasında, (iç taraftan Gyrus Kostantin, dış taraftan da Emanuel Surları) Caligarialar Mahallesi ile Caligarialar Kapısı (Eğrikapı) vardı.^4 Anema155 Ve Isaac Kuleleri, sarayın batı tarafındaki istihkâmların savunma gücünü tamamlardı. Blacherna’mn aşağı mahalleleriyle Küçük Panaia Kilisesi, Heraklius’un Monoteichos denilen yalınkat suruyla korunmuştu. Bu sur, sahile yani Haliç’e kadar inerdi. Ayvansaray’da, Muhammed el-Ensarî Türbesi’nin yanındaki Xylo Porta yıktırıldığı zaman, surun buradaki kısmı da yıktırılmıştır. Surun bir kısmı, Heraklius tarafından yaptırılan Monoteichos’un (Yalınkat Sur) dışında kalan St. Nicolas ve St. Priscus (Toklu İbrahim Dede Türbesi’nin olduğu yer) Kiliselerini korumak amacıyla Beşinci Leon tarafından sağlamlaştırılmıştır. Toklu İbrahim Dede Hisarı’nın bulunduğu yerdeki kara suru, dik bir açı meydana getirerek içeri bükülür ve şehre bu köşe noktasından hücum edilmesi pek beklenmezdi. Özellikle bu tarafta hendek bile bulunmazdı. Ara sıra açılanlar da kapandığından, bu tarafta kale bedeni kat kat surlardan oluşarak gayet yüksek, sağlam, birbirine yakın birçok burç ve duvarı içine alacak şekilde mükemmel bir şekilde yapılmıştır. Kısacası; bu taraf, hem kara hem de deniz tarafından hücuma maruz kalma ihtimali bulunan en zayıf nokta olduğundan ve Blacherna İmparatorluk Sarayı’na yakınlığından büyük bir çaba sarfedilerek sağlamlaştırılmıştı. Otakçılar tarafından bakılınca pek güzel görülen Blacherna Kapısı, Beşinci Leon’un surundadır. Yukarıda bahsedildiği gibi, şimdi Toklu İbrahim Dede Türbesi ile bir ayazmayı içine alan bu yer, küçük bir dörtgen oluşturur ki, zamanımız topografya uzmanları buraya Pentapyrgion1®6 demişlerdir, fakat bu adlandırma, Bizans tarihçileri tarafından doğrulanmamıştır. Zira, Theophanis’in eserinde bahis konusu olan ve bu isim birliğine yer vermiş olan Pentapyrgion Saray-ı Kebîr’in Marmara sahilindeki müştemilâtındandı. Theodosius Surlarında, ahalinin geçmesi için beş büyük kapı vardı. Bu kapılar, şehrin caddelerini civar yerlerden, yani sur dışındaki mahallelerden gelen sokak ve caddelere bağlardı. Muharebe zamanında kapalı duran bu beş kapı arasında, beş kapı daha vardı ki, bunların ne iç ne de dış sokak ve caddelerle irtibatı vardı. Belgrat Askerî Kapısı hariç bu kapılar istikametinde hâlâ sokak veya cadde yoktur. Askerî sevkiyat için açıldıkları kesin olan bu kapılar, özel kapılar olup askerî harekâtta kale manevraları yapılarak savunma yapmak, kısacası, şehri savunmakta görevli askerin iç kaleden, dış savunma serbestçe çıkabilmeleri için yapılmıştı. Dolayısıyla Marmara tarafından itibaren, Theodosius Surlarında şimdi şu kapılar vardır:
1. Yedikule Hisarı’ndaki kapalı büyük kapı: Yedikule Kapısı. 2. Rum Hastanesi’nin karşısındaki iki numaralı askerî kapı: Silivrikapı. 3. Sigmanın üç numaralı askerî kapısı: Yeni Mevlevihane Kapısı. 4. Dört numaralı askerî kapı: Topkapı. 5. Bayrampaşa deresi vadisinde olup, Türkçe bir haritada hücum kapısı olarak anılan beş numaralı askerî kapı: Edirnekapı’dır.
İstanbul’un Osmanlılar tarafından kuşatılması sırasındaki olaylardan bahseden Georgie Dolfin ile Pusculus, yukarıda ismi geçen kapılardan başka, halkın geçmesi için yapılan diğer kapılarla, bunların o tarihteki isimlerini de belirtiyorlar:
Dolfin’in Zikrettiği İsimler: Pusculus’un Zikrettiği İsimler: Şimdiki İsimleri:
1 Porta Aurea 2 Porta Pagea 3 Porta Sto Romano 4 Porta Carsea 5 Porta Palaza regia 6 Porta Caligaria 7 Porta Xilina
1 Aurea Porta 2 Porta Pegana 3 Porta Sti Romani 4 Porta Charsaea 5 Porta Regia 6 Calygaria 7 Porta Xylina
1 Yedikule Kapısı 2 Silivri Kapi*57 3 Topkapı 4 Edirnekapı 5 6 Eğrikapı 7 Ayvansaray K a p ısı^ 8
Yukarıdaki cetvelde üçüncü kapının (Yeni Mevlevîhane Kapısı’dır) ismi geçmemişse de, bunun Porta Rheigii veya Rigiu (Çekmece Kapısı veya Melantiados) olduğunu tayin etmede hiçbir zorluk yoktur. Anthemius Suru’nun deniz kenarında yüksek ve büyük bir burcu vardır ki yüksek yerinde, İmparator İkinci Basile ile Kostantin’in isimlerinin bulunduğu ince, uzunlamasına bir kitabe vardır. Buna ‘Basile ve Kostantin Burcu’ derler ki Basile Porphirogenete ile kardeşi Konstantin 975-1025 yıllarında yaptırmışlardı. Bu kule çokgen şeklindedir. Bunun yanında dehlize benzer bir kapı1*9 görüyoruz. Kemeri üstündeki bir bayrak160 resminden, bu kapının ta İkinci Theodosius zamanından beri açık olduğu anlaşılıyor. Destekleri üzerinde, o zamanın muhafızlarının birçok yazıları kazılıdır. Kapının bağlı olduğu sur, ikinci Theodosius’un 413 yılında yaptırdığı surdur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir