Nasıl Bir Dünya

dunyada_internet_duzenlemeleri[1]

Nasıl Bir Dünya

En yakın akrabalarına tahammül edemeyen Batı insanının, aynı anda evlerini kedilerle, köpeklerle hatta yılan ve farelerle doldurduklarını görürsünüz. Misâl olarak söylüyorum: Sadece Fransa’da dokuz milyon köpek, sekiz milyon da kedi beslenmektedir. Bunların yıllık toplam tüketim miktarları, eski frankla 230 milyar franktır! Somali’nin yıllık bütçesi ise, 400 milyon doları aşmamaktadır. Bu şu demektir: Fransa’daki kedi ve köpekler, bütün Somali halkının tükettiği miktarın on kat fazlasını tüketiyorlar.

Ahmed Bin Bella (Konuşmalar)
İngiliz yazar Richard North, son kitabı (Real Cost) “Gerçek Maliyetler”-de zengin ülkelerin gittikçe zenginleştiğini, gelişmekte olan ülkelerle 3. Dünya Ülkelerinin de gittikçe fakirleştiğini belirtiyor.

Yazar, kitabında bir İngiliz’in hayatı boyunca ortalama 500.000 km. seyahat ettiğini, 36 kuzu ve 14.000 yumurta yediğini, ayrıca yarım ton balık ve 3,5 ton şeker tükettiğini, çeyrek milyon da sigara içtiğini açıklıyor. Şu anda dünya nüfusunun % 10’unun “GERÇEK MÂNÂDA YAŞADIĞINA” işaret eden yazar, Batı toplumlarının fakir ülkelere nazaran, daha müsrif toplumlar olduğunu ifade ediyor.

North, bir İngiliz’in günde ortalama 120 litre su kullandığını, Pasifik ve Asya ülkelerinin bir kısmında insanların günde ortalama
su sarfiyatının, bu rakamın yarısı kadar olduğunu kaydediyor. Ayrıca Afrika’daki insanların günde ortalama 12 litre su kullandığını, dünya nüfusunun 1,5 mil yarlık kısmının ise, temiz iç me suyu bulamadığını açık lıyor.

Yine Batı toplumlarında hayvan besleme alışkanlığına da dikkat çeken North, kitabında şunları yazıyor. “4 kiloluk bir kedi günde ortalama 350 kilo kalori protein tüketiyor. Buna göre bir kedi, bir Afrikalı’nın 2 misli kalori alıyor..!’

Bu sesin yankısı nerelere ulaşır onu henüz bilemeyiz ama, başkalarının sefaleti üstüne kurulan saadetler, er geç batmaya mahkûm… Cemil Meriç’ın tespiti gayet yerinde. “Çağdaş Avrupalı, ya ümitsizlik, ya îman, diyor. Başka yol yok. Zavallı büyücü çırağı, uyanışın biraz geç olmadı mı?”

Finlandiya’nın gelişmesinde önemli yeri olan düşünürlerinden Snelman büyük bir futbol töreninde şunları söylüyordu:

“Sizler Finlandiya futbolunun başarısıyla hayranlık, coşkunluk içindesiniz. Sevinçten boğularak diyorsunuz ki, “Güçlü bacak” kulübünüz maç yapmak üzere İsveç’e, Norveç’e, Danimarka’ya çağrılmış, hatta uzak Macaristan’a giderek orada da galip gelmiş. Sizin sevinciniz beni sevindirmiyor..

Ben isterdim ki, sizler, genç, Finler, yalnız Macarían değil, Almanları, İngilizleri, Fransızları da yenesiniz. İlim, sanat, ticaret, sanayi, alanında
G.Petrov

yurdumuzun imarı için kafayla, yürekle, irade kuvvetiyle zafer kazanasınız; bacakla, top tekmelemeyle değil.

Bu büyük savaşta yalnızca futbolcunun sağlam bacaklarına güvenirseniz, uzağa gidemezsiniz. Kahramanının kuvvetli kaslı endamına şaşıp kalırsınız. İri-yarı bir gövde, mertek gibi bacaklara dayanır. Kollarının kasları, bükülmüş iri deniz urganları gibi. Geniş omuzlar, kabarık göğüsler, ense manda ensesi gibi, baş orantısızca ufak, alın dar.

Bütün bunlar, karşımızda büyük bir fizik gücü bulunduğunu gösterir; ama bu güç bir aydın, bir ruh gücü hiç değildir:
Herkül güçlü-kuvvetli sağlam kemikli, sert kaslıdır, ama çok akıllı bir adam değildir,bir düşünce ve ruh kahramanı değildir.

Ben size Sokrat’ın veya Herkül’ün kafasını tercih etmenizi öne sürmüyorum. Şunu diyorum:

Mandanın bacaklarını düşünürken Sokrat’ın kafasını unutmayın. Taş gibi sert bir koç kafalı olarak kalmayın. Şu kaideyi unutmayın!

Her işi zamanında yapmalı.

Finlandiya’nın top peşinde koşan insanlara ihtiyacı yoktur.

Fin halkının İktisadî, sosyal, fikrî, ahlâkî yaşayışını kalkındıracak kuvvetli adamlara ihtiyacı var.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*