NEFRİT; Alm. Nierenentzündung, Nephritis (f), Fr. Néphrite (f), İng. Nephritis. Böbreklerin iltihabî hastalıklarına genel olarak verilen ad. Fakat bu başlık altında incelenen çok sayıda böbrek hastalığı vardır:
A- Glomerülo nefritler:
1. Had seyirli olanlar:
1) Had basit glomerülo nefrit: Her yaşta görülebilirse de daha ziyâde çocuklarda rastlanır. Erkeklerde daha sıktır. Hastalığa sebep olarak, bâzı streptokok adlı mikrop cinsleri sorumlu tutulmuştur. Antibiyotiklerin keşfinden önce, streptokoklara bağlı bir hastalık olan kızıl, bu hastalığa da yol açmaktaydı. Çocuklarda streptokoklara bağlı deri iltihapları hâlen, bu hastalık için bir kaynak teşkil etmektedirler.
Hastalık, bir boğaz iltihabından 1 ilâ 3 hafta sonra başlar. Teşhis için, bu sürenin mevcudiyeti önemlidir. Hastaların genel durumları iyi olmasına rağmen, zaman zaman bulantı ve başağrısından şikâyet ederler. Orta derecede ateş olabilir, genellikle sabahları göz kapaklarında, yüzde, bacaklarda, kalçaların arka taraflarında, bileklerde orta derecede, ödem denilen şişlik vardır. Ödem ve tansiyon yüksekliği, böbrekteki bozukluğun meydana getirdiği su ve tuz tutulmasına bağlıdır. Bazı nâdir durumlarda (özellikle süt çocuklarında), akciğerlerde veya beyinde de su toplanması görülebilir ki bunlar, oldukça fazla hayatî tehlike arz ederler. Hemen hemen her hastanın günlük idrar miktarı azalmıştır. (300-500 mİ kadar). İdrar, koyu kahverengi bir görünüm arz eder. Bâzan süratle, hastanın sun’î böbrek makinasına bağlanmasına yolaçacak ağır bir böbrek yetmezliği ile birlikte, tam bir idrar yapamama hâli sözkonusu olabilir.
Çoğu kimselerde hastalık belirtileri silik seyreder ve gözden kaçar. Hastaların idrarında alyuvarlar, az sayıda akyuvar ve protein bulunur. Alyuvarların sayısı ne kadar fazlaysa, hasta, idrarının o kadar koyu olduğunu ve kahverengi (et suyu gibi) olduğunu ifade eder.
Çocuklarda % 80-90 iyileşme görülmesine rağmen, yaşlılarda bu oran, % 50-70ftir. İyileşecek hastalarda, 1 veya 2 hafta sonra, idrar miktarında artma, şişliklerin kaybolması, yüksek tansiyon eğiliminin kalkması ve böbreğin vazifelerinin normale dönüşü görülür. Hastalığın kötü seyrettiği kişilerde; idrar miktarının azalması ile seyreden böbrek yetmezliğinin devam etmesi, tansiyonun yüksek kalması, aylarca gerilemeden devam eden idrarda protein ve kan mevcudiyeti sözkonusu olup, bu vak’alar genellikle birkaç yıl içinde, bâzan da birkaç ay içinde, yüksek tansiyona eşlik eden ağır böbrek yetmezliğiyle seyreder ve böbreklerin tamâmının harap olması ile sonuçlanır. Bâzan da hastalığın başlangıcında, akciğerde veya beyinde su toplanmasına bağlı ölümler, çok nâdir de olsa görülebilmektedir.
Hastalığın teşhisi; klinik belirtiler, kan ve idrar tahlilleri ve böbrekten parça alınıp mikroskopta incelenerek konur. Bu hastalığı, diğer böbrek hastalıkları ve enfeksiyonlarından ayırt etmek lâzımdır. Hastalığın oluş mekanizması, streptokok antijenlerine karşı meydana gelen antikorların (müdâfaa cisimcikleri), bu antijenlerle birleşip, böbreğin glo- merüllerinde oturmasına bağlanmaktadır. Tedâvi, erken dönemde, iyileşme başlayıncaya dek, yatak istirahati tavsiye edilir, faydası tartışmalı olmakla beraber bir müddet antibiyotik verilir, tuzsuz rejim tavsiye edilir, ödemler fazlaysa, idrar söktürücü ilâçlar verilir. Böbrek yetmezliği, hipertansiyon varsa tedâvi ona göre ayarlanır.
2) Habis glomerülo nefrit: Çok nâdir görülür. Herhangi bir yaşta meydana gelebilir. Genellikle streptokoklarla olmayan bir enfeksiyondan sonra görülür. Başlıca belirti, idrarda protein ve kan bulunmasının eşlik ettiği böbrek yetmezliğidir. Orta derecede şişlikler bulunabilir. Bu şişliklerle berâber yüksek tansiyon görülmez. Ekseriyetle birkaç hafta içinde idrar miktarının azalması ve böbrek yetmezliği, tabloyu ağırlaştırır. Teşhis için tek imkân, böbrekten parça alıp inceletmektir. Vak’alann çoğunluğunda, bütün glomerüller (böbreğin fonksiyon yapan alt birimleri) haraplanmıştır ki, bunlar genellikle bir daha iyileşmezler. Glomerüllerin hepsini değil de bir kısmını yer yer tutan şekiller de var