ÖLÇÜNMEK geçi. f. (d/çmek’ten ötç-ü-n-mek). Yeni. Bir şeyi etraflıca düşünüp hesaplamak, düşünüp taşınmak. Esk. Teemmül etmek.
ÖLÇÜSÜZ sıf. (ölçü’dtn ölçü-süz), ölçülmemiş, hesaplanmamış. || Mec. Aşın: ölçüsüz bir sevgi. || Zf. Düşünmeden, yerli yersiz:Bazı bazı da olsa ölçüsüz hareket ederse Jlyas tan ne farkı vardı? Ilyas’m bile aklı başına gelmişti (S. Kocagöz).
*• (*WWfe’den ölçüsüzlük). ölçüsüz olma hali. j| ölçülü olmayış, dengesizlik: Onun i fin senin yenilgin, hakikatin yeniltfl demek değildir. Yenilen yalnız senin ölçüsüzlüğün ve dalâletindir (S.
S. Aydemir). v
— Nörol. Genel doğrultusu tam olmakla bc-Iü!“, h*iaşan hareketlerdeki ölçü eksikliği (Bu bozukluk, beyinciğin hastalanmasından ileri gelir.) [mlj
ÖLÇÜŞMEK ortaklş. f. (ölçmek ten ölç-ü-f-mek) [Biriyle] Yan yana gelerek boy bakımından ölçülmek. || Yarışmak.
— DEY. Boy ölçüşmek. Bk. BOY,
♦ Ölçüştürmek ettrg. f. Ölçüşmek eylemini yaptırmak. || İki şeyin farkını anlamak için birbirıyle karşılaştırmak. Esk. Mukayese etmek. (M)
j*l®‘Pauss kanununa göre bölünen bağımsız değişken karelerinin toplamı olarak bölünen tesadüfi değişken. (Formülü şöyledir-(fı – m)<
xc = S-
* m
Bu formülde fi gözlenen frekansları, m ise teorik frekansları ifade eder.) || Bir numuneden hesaplanan değer. (Bu değer, bir kanun veya sıfır hipoteziyle olan farklılığı, iki vasıf arasındaki bağımsızlığı ortaya koymak için hesaplanan değer gibi belirtmeğe yarar Bazı hipotezler altında bu değer yukarıda tarif edilen x2 gibi bölünür.)
— Mant. ölçütler öğretisi, mantık biliminin, «kıstası» ele alan ve inceleyen bölümü.
— ANSİKL. Fels. Hakikatin d/rufünün araştırılması, bütün büyük filozofları uğraştırmış bir konudur. Aristoteles’e göre bu ölçüt, kavramların gerçek ile kurduğu doğru ilişkide aranmalıdır; Eflatunca göre ölçüt, edebî ideaların sezgiyle kavranmasındadır. Descartes ise açık ve seçik fikirlerin sezgiyle kavranan apaçıklığını hakikatin ölçütü olarak kabul eder; Ölçütü, «zihnin gerçeğe uygunluğu»nda, Kant düşüncenin kendisiyle olan tutarlılığında; pragmacılık başarıda, Hegel ve takipçileri ise kavramın ve gerçekliğin diyalektik birliğinde bulur. Şüpheciler ise böyle bir ölçütün, doğruyu yanlıştan ayıran herhangi bir şeyin bulunmadığını ileri sürerler.
Ahlâk alanındaki ölçüt, yani bütün diğer değerler hakkında hüküm verilmesini sağlayan vfe yapılması gereken her türlü fiil ve harekete miyar olabilme niteliği taşıyan değer, ahlâk doktrinlerine, çağlara ve memleketlere göre değişir. Ne var ki, bu ölçütler, tesadüfün eseri değildir; çağın ve ülkenin, sosyal ve ideolojik durumunu yansıtır ve bu gerçeklerle birlikte değişir. Efla-tun’da iyiliğin, Ibranîlerde tanrısal kanunun, ilk hıristiyanlarda şefkat ve merhametin, Kant’ta ve fransız devrimi düşünürlerinde aklın ölçüt olarak kabul edilmesi bunu açıklayan örneklerdir.
ÖLÇÜNMEK ,ÖLÇÜSÜZ,ÖLÇÜŞMEK
25
Şub