Osmanlı Devleti nde devlet eliyle kumlan ilk kütüphane
Osmanlı Devletinde devlet eliyle kurulan ilk kütüphane “Kütüphâne-i Umumî-i Osmâni”, yani bugünkü “Beyazıt Devlet Kütüphanesi “dir.
Kütüphaneciliğin tarihi çok eskilere kadar gitmektedir. İslam medeniyetinin yeşerttiği ve Büyük Selçuklu Devleti’nden Anadolu Selçuklula- n’na, oradan da Osmanlı Devleti’ne geçen vakıf kütüphanesi kurma geleneği, devletin son yıllanna kadar devam etmiştir. Bu gelenek sadece kendi şartlan ve imkânlan içinde oluşup işleyen kuruluşlar olarak memleket kültürüne pek çok katkıda bulunmuştur. Alü asır hüküm süren Osmanlı Devleti, bu süre içinde camiler ve medreselerin yanına birer kütüphane kurmayı da ihmal etmemiştir. Başta padişah ve valide sultanlar olmak üzere her kesimden halk, en ücra köşelerde bile kütüphane yaptırmıştır.
Kütüphane açıldığı günlerde Sahaflar Çarşısı’ndaki esnaftan alınan Naîmâ Târihi’nin ciltleri raflara konulan ilk kitaplar olmuştur.
Son zamanlarda bazı cami, türbe ve kenar mahallelerde bulunan kitapların zayi olmasının önüne geçmek için devlet eliyle millî bir kütüphanenin kurulmasına da karar verilmiştir.
Kütüphane binası için Bayezid Camii’nin imaret kısmı münasip görülmüş ve binanın düzenlenmesine başlanmıştır. 2 yıl içinde hazırhale gelen bina, 24 Haziran 1884’te “Kütüphane-i Umumî-i Osmânî” adıyla ilk millî kütüphanemiz olarak hizmete açılmıştır.
İlme ve irfana büyük ehemmiyet veren Sultan İkinci Abdülhamid Han Kütüphâne-i Umumî-i Osmânî 1nin kurulmasıyla bizzat ilgilenmiş, kendi gelirinden kütüphanenin yapımı için para yardımı yapmış, binada kullanılacak parkeleri Paris’ten getirtmiştir.
Kütüphane açıldığı günlerde Sahaflar Çarşısı’ndaki esnaftan alınan Naîmâ Târihi’nin ciltleri raflara konulan ilk kitaplar olmuştur. Daha sonra Bayezid Camii, civar tekke ve zaviyelerden satm alınan ve bağış yoluyla toplanan kitaplar kütüphanenin kitapları arasında yer almıştır.
Memlekette neşredilen kitaplardan satın alma ve bağış yoluyla kütüphanenin zenginleşmesi için ise hemen açılışı müteakip çıkartılacak bir kanunla kütüphaneye kitap sağlanmasına karar verilmiştir. Fakat bu kanun, “Basma Yazı ve Resimleri Derleme Kanunu” olarak ancak 1934’te çıkartılabilmiş ve Beyazıt Kütüphanesi, derleme nüshalardan yararlanacak kütüphaneler arasında yer almıştır.
1961’e kadar Kütüphane-i Umûmî-i Osmânî ismiyle hizmete devam eden ve ihtiyaçtan dolayı biraz daha genişletilen kütüphanenin ismi, bu tarihte Beyazıt Devlet Kütüphanesi olarak değiştirilmiştir.
Kütüphane, yıllık ortalama 40- 50 bin civarında araştırmacıya hizmet vermektedir. Bunun yanında yurt içi ve yurt dışından telefonla ya da yazılı olarak müracaat eden araştırmacıların ihtiyaçları, fotokopi ve CD yoluyla karşılanmaktadır. 125 yıldır hizmet veren kütüphane, nadir yazma ve matbu eserler, süreli yayınlar, para-pul koleksiyonları, fotoğraf, harita, afiş ve kartpostal bakımından oldukça zengindir.
Kütüphanenin konferans salonunda panel, açık oturum, sergi, kurs ve video gösterimi gibi kültür ve ilim faaliyetleri de düzenlenmektedir. İsteyen kişi ve kuruluşlara “Kütüphanelerde Eğitim ve Kültürel Faaliyet Yönetmeliği” çerçevesinde kütüphane konferans salonunun kullanım izni verilmektedir.
Hakkı Tarık Us Kütüphanesi de 2003 yılında Beyazıt Devlet Kütüphanesi’ne devredilmiştir. Bu kütüphanedeki eserlerin tasnifi ve dijital çekimi tamamlanmıştır. Yeni bir yapılanma içinde olan kütüphanede, her sene 1 Eylül’den 30 Mayıs’a kadar 08.30-19.00 arasında; 1 Haziran’dan 30 Eylül’e kadar da 08.30-17.00 saatleri arasında hizmet verilmektedir. Cumartesi günleri de araştırmacıya açık olan binada 08.30-17.00 saatleri arasında araştırma yapılabilir.