pagoda, genellikle tapınakların bir bölümü
olarak ahşap, taş ya da tuğladan yapılan,
Uzakdoğu ülkelerine özgü kule biçiminde
yapı. Hindistan’da bir din adamı ya da
kralın rölikleri üzerine kurulan kubbeli bir
yapı olan stupadan türemiştir. Hindistan’daki
en ünlü pagoda I. Kanishka’nın Buda’ya
ait rölikleri korumak amacıyla 2. yüzyılda
Peşaver yakınlarında yaptırdığı ve daha
sonra Çin, Kore ve Japonya gibi yerlerdeki
pagodalara da esin kaynağı olan yapıdır.
Pagodalar birbiri üstünde tekrarlanan kare,
daire ya da çokgen planlı katlardan oluşur
ve yükseldikçe daralır. Her katın, saçağı
dışa taşan bir çatısı vardır. En üstte de bir
direk ve diskler yer alır.
Pagoda da stupa gibi evrenin yapısını
yansıtmak amacıyla yapılmıştır. Ortasından
yükselen büyük kolon, dünya ile cenneti
birleştiren görünmez ekseni simgeler. Japonya’da
pagodaların dört köşesinde yer
alan kolonlar “gökyüzünün direkleri” diye
adlandırılır. Yukarıya doğru küçülerek dizilen
katların da dünya-dağim anlattığı düşünülür.
Pagodayı taçlandıran diskler çeşitli
tanrıların bulundukları yerlerin simgesidir.
Mimarlığa uyarlanmış bu evrensel sistemin,
içine yerleştirilen ermiş rölikleriyle canlılık
kazandığı düşünülür. Bir yapının gizli bir
şemaya göre düzenlenmesi ve içerdikleriyle
kendine özgü bir yaşama kavuşacağı düşüncesi
büyük olasılıkla Vedalar döneminin
sunaklarından kaynaklanmaktadır
pagoda
28
Şub