PALA. Esk. coğ. Anadolu’da eski bölge, Kızılırmak (Halys) ile Hitit imparatorluğunun batısında. Pala’nın Roma çağındaki Blaene (Paphlagonia) şehri olduğu sanılır.
Boğazkale’deki bazı çivi yazılı dinî metinlerde görülen pala dili, hitit grubundan bir hint-avrupa lehçesidir. (L)
PALA, bir Bengal hanedanının adı. Bu hanedan, 765-770’ten 1086’ya kadar, Bihar ve Bengal gibi bellibaşlı ganj eyaletlerini hâkimiyeti altına aldı. Debdebeye düşkün olan bazı hükümdarları (en ünlüsü Dharmapala [IX. yy.]) kendilerine imparator unvanı verdiler. Buddha’cılığı korudular ve kendi zamanlarında bu dinin gelişip yayılmasını sağladılar; ünlü Nalan-da üniversitesi onların kurduğu vakıflardan yararlandı. Gupta ve gupta sonrası üslûplarının mirasçısı olan pala sanatı, özünde tutucu bir sanattı ve eski formülleri sürdürdü. Pala’lar, I150’de Sena’lar tarafından Bengpl’den uzaklaştırıldı ve 1197’de de türk akınlarıyle ortadan kalktı. (L)
PALABIYIK blş. i. Görünüşü palayı hatırlatacak biçimde, yanaklara doğru kıvrılan uzun ve gür bıyık: Jandarma, palabıyıklarını sıvazladı. Ekmeği parçalayıp avuç avuç zeytinle taksim etmeye başladı (S. Kocagöz).
+ Blş. sıf. Uzun, kıvrık ve gür bıyığı olan (kimse).
+ Palabıyıklı blş. sıf. ve i. Pala gibi gür, uzun ve kıvrık bıyığı olan (kimse): Döndük, iriyarı, palabıyıklı […] bir adam, elinden tuttuğu bir çocukla içeri girdi (B.
Felek). Odaya muhafız olarak bırakılan jandarmaların palabıyıklısı acele acele kapıyı açıp, mebuslara bir göz attı (S. Kocagöz). [M]
PALA’CA i. Pala* dili. (L)
PALACtO (Manuel DEL), İspanyol şairi (Lerida 1831 – Madrid 1906. Krallık aleyhindeki siyasî yazıları ve yergileri yüzünden, 1867’de Porto Riko’ya sürüldü; ama 1868 Devriminden sonra Ispanya’ya döndü ve resmî görevler aldı. En güzel lirik şiirlerini halk geleneğinden yararlanarak yazdı: Melodias intima (İçten Ezgiler) [soneler, şarkılar ve coplalar, 1884]; Chispas (Kıvılcımlar) [1894]. (L)
PALACtOS (Alfredo), arjantinli hukukçu ve siyaset adamı (Buenos Aires 1880 -ay.y. 1965). Buenos Aires ve La Plata üniversitelerinde profesörlük yaptı. Liman işçilerinin oyuyle, ilk sosyalist milletvekili olarak meclise girdi. Del Valle ve Justo’-nun ortodoks marksist hizbine karşı çıkınca Sosyalist partiden atıldı (1915). Bunun üzerine milletvekilliğinden de çekildi ve yeni bir parti kurdu. Bu deneme başarısızlıkla sonuçlanınca, yeniden Sosyalist partiye girdi (1931). 1934-1942 Arasında Buenos Aires senatörü oldu; Peron rejimi sırasında Uruguay’da sürgün yaşadı. Peron düşürülünce (1955), Arjantin’in Uruguay büyükelçiliğine getirildi (1955-1957),
1958’de partinin, Sosyalist Demokrat partiyi kuran sağ kanadına karşı çıktı ve Arjantin Sosyalist partisinin başlıca yöneticilerinden biri olarak kaldı. 1961’de yine senatör seçildi. (M) PALAFOX Y MELZİ
PALA
14
Nis