D undan bir süre önce birkaç arkadaşıma
parmaklarım çok kaba geldiği için pense ile tuttuğum küçücük bir merkez işlem ünitesi (computer’ln kontrol ve hesaplama birimi) in gösteriyordum. Ne yazık ki pense bile biraz kaba kaldı ve İşlem ünitesi penseden kurtularak masamın üstündeki eşya yığınının arasına düştü. Arkadaşlarım var güçleriyle bana aramada yardımcı oldular, fakat “çip” dediğimiz bu minik parça gözlerden saklanmay başardı. Onu bugüne kadar bulamadım. Computer’lerin yapıldığı birimler her defasında daha da küçülmekte vo artık alelâde mikroskopların görüş alanından çıkarak molekül boyutlarına inmektedir. Bu alandaki İlerleme o kadar hızlıdır ki hemen hemen her ay yeni bir gelişme olmaktadır. Öyle sanırım ki eğer 1950’de İnsan beyni kadar (yaklaşık
10.0 milyar) işlem b’riml İhtiva eden bir computer yapılsa İdi aşağı yukarı New-York şehri büyüklüğünde olması ve şehrin metro sisteminden fazla eLıCtrik çekmesi gerekecekti. Halbuki pek yakında İnsan beyni büyüklüğünde, hattâ daha küçük olan bö/le compüter’ier yapılabilecek ve portatif bir radyo pili onları işletmeye cektlr.
Peki ama, c< mputer’leri birisi düşürdüğü zaman ayakkabısının topuğuna yapışıp birlikte süreklenecek kadar küçük yapmanın ne yaran var? Bu soruya üç cevap verebiliriz ve bu üç cevap, birlikte ele alınınca, son birkaç yılın computer gelişmelerindeki en önemli eğilimlere ışık tutmaktadır. Çok küçük computer’lerin avantajları büyüktür. Birincisi; fevkalâde az miktarda cereyan sarfederler, İkincisi; çok ucuzdurlar ve üçüncüsü; her yere taşınabilir ve değişik alanlara uygulanabilirler. Zaten yakında computer’lerin dünyadaki en ucuz teknl’ parça hâline geldiği bir devreye gireceğiz. Gene aynı sebeplerden, computer her yerde en çok rastlanan ve en yararlı teknik malzeme olacaktır. Meselâ şu anda
10.0 kelimeyi, yâni küçük bir kasaba gazetesinin İçindekileri bir santimetre kareden küçük ve bir milimetre kalınlığında bir silisyumdan “çipi”e sığıdırablllyoruz. Ancak bu sığdırma yoğunluğu, yakında pazara çıkacak olanlarla karşılaştırılana taş devri âletlerirlnki kadar ilkel kalır. İleride 100.000 kelime, başka anlatımla gazete değil, uzunca bir hikâye ölçüsünde söz aynı boydaki bir *’çip”te depolanabilecektir. Aslında
Yirminci Yüzyıl :
MİNİK COMPUTER
ÇAĞI
Christopher Evans
bu da sâdece başlangıçtır: Amerika ve Japonya’daki minik Computer yapımcıları bugünlerde
1.0. 000 kelime alabilecek “çip”ler üzerinde çalışmaktadır. Bunlara küçük bir ansiklopedinin
vçmdekUer s\§dm\abtteeeY03r. Bu arada 1930’a doğru daha ileri gelecekte kullanacağımız teknoloji He İlgilenen uzun vâde planlaytcıları daha da şaşırtıcı bilgi sığdırma İmkânlarını araştırmaktadır. Bunlar arasında en ümit vericisi “hâfıza kabarcığı” denen tekniktir. Bunda İkili (binary) sayı sistemiyle kodlanmış kelimelere elektronik ‘’çip”in minik yapısının İçinde durmadan bir kabarcık dizisi gibi dönen küçük manyetik alanlarda depo edilir.
1980‘li yıllarda, atalarımızın yarattığı ve özenle baktığı “kitap” denen şeyin yavaş yavaş fakat sürekli olarak piyasadan kaybolduğunu göreceğiz. Eğer bilgi sıkıştırma tekniklen şimdiki hızla İlerlemeye devam ederse 1S90 yılına doğru çok büyük kitapların, hattâ belki bir dizi kitabın bir minik “çlp’e ve bütün bir kütüphanenin bugünkü bir karton kapaklı kitabın boyutlarına sıldırılması mümkün olacaktır. 1980’li yılların bitimine doğru okuma terminalleri bugünkü bir ortalama kitabın boyunda olacak ve bunlardan sadece bir tanesini bulundurmak yetecektir. Ancak computer’lerin âdetâ İsteğimiz dışında sonsuza kadar küçüleceğini sanmayınız, çünkü şunu belirtmemiz gerekir: Computer’ln merkez İşlem ve program ünitesi, hâfıza vs., gibi yapı