Genel

Periferik Damar Hastalıkları

PERiFERİK DAMAR HASTALIKLARI

Periferik damar hastalıklarını, arteriyel, venöz ve lenfatik sistem hastalıkları olmak üzere 3 ayn grupta incelemek yerinde olur.

Periferik Arter Hastalıkları

Periferik arterlerde organik veya fonk­siyonel bir bozukluk, bu arterlerin ait ol­duğu kısımlarda bozukluğun çeşidine ve derecesine bağlı olmak üzere birçok belirti­ler meydana getirir. Bu belirtilerin ve hasta bölgedeki dolaşımın durumu, klinik ve laho- ratuvar muayene metodları ile ortaya ko­nur.

Klinik Muayene:

Klinik muayenede, anıtını»’/, mühimdir. IlıiNtıımn yağı, nnû vı* ırkının hilırıniPKİ U<* histe yardımcı olur. Bilindiği gibi thrombo- angeitis obliterans daha çok orta yaşta, er­keklerde ve yahudi ırkında görülen bir has­talıktır. Arteriosklerotik arter hastalıkları ise, ileri yaşlara mahsusdur. Raynaud hasta­lığı da kadınlarda görülür. Hastanın geçmi­şindeki hadiseler (soğuğa maruz kalmak gi­bi), geçirdiği hastalıklar ve alışkanlıkları araştırılmalıdır.

Sübjektif Şikayetler:

Ağrı: Egzersizle ortaya çıkan istirahat- te kaybolan (claudicatio intermittens) tipin­de ağrılar arteriyel dolaşımda bir yetersizli­ğe işaret eder. İstirahatte fonksiyonunu az çok yerine getirebilen arter, tıkanıklık dolayısıyla egzersizin icab ettiğirdiği kanı te­min edemez. Bir yandan anoksi, bir yandan da yetersiz dolaşım sebebiyle metabolitler normaldeki süratle periferiğe taşınamaz ve ağrı tevlid edecek bir konsantrasyona erişir. Hasta durmağa mecbur olur. Bu takdirde ağrı bir ile beş dakika zarfında kaybolur.

10  dakikaya kadar geçmeyen ağrılar karşı­sında sebebin haricinde pes planus, arteritis gibi başka sebepler düşünülmelidir. Claudi­catio intermittens den şikayet eden hasta­larda bacağın yukarı kaldırılması, yer çeki­mi sebebiyle hasta bölgeye giden kan mik­tarını azaltacağından, ağnyı provoke ettiği halde bacağın aşağıya sarkıtılması aynı me­kanizmasın aksi yönündeki tesirinden dola­yı ağnnın hafiflemesine veya geçmesine sebep olur.

İstirahatte Gelen Ağrılar:

İleri derecede bir arteriyel tıkanma teessüs etmişse claudicatio intermittensde ancak egzersizle görülen şartlar, istirahat halinde de husule gelir. Diğer taraftan doku harabiyeti ve sinirlerin de hadiseye iştiraki ile (iskemik nörit) ağrı devamlı bir hâl alır.

îskemik Nörit:

Thrombo angeitis obliterans, arteryo- skleroz ve diabette görülür. Her üçünde sini­ri besleyen arterin bozukluğu dolayısıyla bir iskemi husule gelir. Ayrıca diyabet, ar- teryel bir sebebe bağlı olmaksızın direkt si­nir dokusuna olan tesiri ile ağrılara sebep olur ve bu tip ağrılar diğerlerinden farklı olarak B12 ve bekompleks tedavisine iyi cevap verirler.

Bazen iskemi dolayısıyla hücre zarının fonksiyonu bozulduğundan, elektrolit mu- vaznneaınde değişiklikler ve buna bağlı umu- mıyotle gece K«ılon kramplar meydan« gelir.

Artervel dolıtrçınmı yelerKİ/ olduRu ki

sımlarda soğukluk hissi, parestezi hipereste- zi, terleme, ödem, adele çekilmeleri atrofi •tırnaklarda ve kıllarda trofik bozukluklar, ülserasyon ve tıkanmanın çok ilerlemiş ol­duğu hallerde de gangren teşekkülü görüle­bilir. Eğer enfeksiyon ve venöz dönüşün en­gellenmesi sebebiyle konjesyon iştirak et­memişse, gangren kuru tiptedir. Raynaud hastalığında bu tip gangren görülür. Aksi halde yaş gangren mevzu bahisdir. Diyabet ve thrombo-angeitis obliteransda daha çok yaş gangren teessüs eder.

İnspeksiyon: Ekstremiteler beraber muayene edilerek birbirleri ile ve normal şahıslannki ile mukayese edilmelidir. Has­ta tarafta deri umumiyetle soluktur. Hafif derecedeki darlıklarda istirahatte renk deği­şikliği olmayabilir. Bunlarda bacak yukarı­ya kaldırılarak ve aşağıya sarkıtılarak renk değişiklikleri belirli hale getirilmeye çalışı­lır. İleri derecedeki darlıklarda ise, hasta bölgede siyanoze bir renk husule gelir.

Tırnaklarda distrofi neticesi renk ve şekil değişiklikleri, bilhassa mantar enfeksi­yonlarına meyil görülür. Kıllar incelir ve seyrekleşir. Hasta ekstremite diğerine naza­ran atrofık görünümdedir.

Arteryel hastalıkların seyri sırasında flebitik lezyonlar da görülür. Thrombo-an­geitis obliteransda migratuar tipte flebite çok rastlanır (phlebitis migrens).

Ayrıca iskemi dolayısıyla infeksiyonla- ra meyil arttığından infeksiyöz tipte flebit­ler meydana gelebilir. Tekrarlıyan flebitik lezyonlar sonunda deri kalınlaşır, esmer bir renk alır. Yaraların iyileşmesi gecikir. Kro­nik ülserler teşekkül eder. Bu tip iskemik ülserler soğuktur. İltihap hadiseye iştirak etmişse, sıcak ülserler ortaya çıkar.

Palpasyon: Nabız; lezyonun distaî kıs­mında arter pulsasyonlan azalmış veya kay­bolmuştur. Her iki tarafta arter pulsasyon­lan aranmalı ve birbirleriyle mukayese edil­melidir.

Hasta tarafta deri harareti azalmıştır. Deri harareti el içi veya parmaklıınıı sırtı ile rtıuayene edilir. Fakat deri teııuiiimutre- si bu hususta daha objektif ve kııydı-dilelıi- lir bilgi verir.

Bacakları yukarı kaldırma ve tu$a£ii «arkıtma testi (Buerger testil: Şahıs sırtüs­tü yatarken iki bacağı birden 90 derece yukarıya kaldırılır. Ve bir dakika kadar bu vaziyette iken ayak bileklerine fleksi- von ve ekstansiyon hareketleri yaptırılır. Artervel bir daralma varsa, o tarafta dis- tal kısımlardan proksimal kısımlara doğ­ru kadavra solukluğu meydana gelir. Arter­deki daralma önemli ise bu solukluk baca­ğın hafifçe yukarı kaldırılması halinde bile görülür. Bu bakımdan solukluğun meydana gelmesi için, ayağın kaldırılması icab eden enküçük derecenin tesbit edilmesi lazımdır. Bundan sonra şahıs birden bacakları aşağı­ya sarkıtır, normalde ayak 1-2 saniye için­de inisiyal rengini alır. Arteriyel tıkanma halinde bu gecikir ve ayak renklendikten sonra yavaş yavaş siyanoze olur, buna isigne de chaussette) denir. Bacak yukarı­dayken kollabe olan ayak sırtı venleri, bacak­lar aşağı sarkıtıldıktan sonra, dolmaya baş­lar. Normalde 7 saniyede bu doluş tamam­landığı halde arteriel tıkanma bahis mevzuu ise. 10 saniyeden daha geç bir zaman alır.

Deri hararetinin ölçülmesi : Hususi ter­mometre ile yapılır ve iki tarafta simetrik noktalar mukayese edilir. Normal bir şa­hısta 23 derecelik bir oda hararetinde el parmaklarının ‘ sıcaklığı 34 derece, ayak parmaklarının ki ise 28 derece civarındadır.

deflerler ılıııjer Ilıper İlintilim filI temin metresi yardımı ile yujıılııtı Un/.ı lestit’i yesinde, sebebin organik voyu lonkmytuvel olduğu tayin edilebilir. Çeşitli nıetodlurln yapılan sempatik bir blokajdan sonra, cilt hararetinin yükselmesi fonksiyonel bir bo­zukluğun bahis mevzu olduğunu gösterir ve bu halde sempatektomiden iyi netice alınabileceği kanaatine varılır. Cilt harare­tinde herhangi bir yükselme yoksa, organik bir arter hastalığının mevcudiyetine karar verilir.

Reaktif hiperemi testi: Normal oda ha­raretinde şahıs sırt üstü yatırılır ve bacakla­rı yukarı kaldırılarak tansiyon aletinin manşeti proksimal kısma geçirilerek, sisto- lik basıncın üstünde bir basınç tatbik edilir. Distal kısımda dolaşım o dakika durdurulur. Sonra bacak horizontal duruma getirilir. Manşetteki basınç kaldırılır kaldırılmaz, normalde en çok 5 saniye içinde reaktif bir hiperemi görülür, artervel tıkanma ha­linde bu gecikir.

Ossilometri: Bir ekstremite kısmındaki arteriyel pulsasyonların öiçüimesidir. Gssi- lometrinin avantajı, palpe edilemiven arter­lerin pulsasvonunu gösterebilmesidir. Fakat diğer taraftan pulsatil olmayan ve kafi, de­biyi sağlayabilen kollateral dolaşım hakkın­da hiçbir fikir vermez.

Pletismografi: Ekstremiteierin belirli bir kısmına muayyen bir zaman içinde ge­len kan miktarının öiçüimesidir. Arteriyel

 

ınılılm Kİ »yu 1. gllu IhiviiK kininlin vmiiiii da pnmıaklsıruı ılıı pli’t.iMtıngı ıılıl. ıUıUI*m» nı vnpnmL ımınıluıınluı.

Digital plotismografı I<nnnH|.s> tatbik (Hİıleeuk şekilde hususi olarak yapılmış, si- lındirik, 14 mİ hacminde asetat bir kabın dijier ucu, küçük bir boru ile transduser’e bağlanmıştır. Asetat kap parmağa iyice adapte edilir ve hava kaçırmıvacak şekilde yapıştırıcı hususi bir madde ile parmakla temas eden ağzı kapatılır. Önce muayyen bir miktar hava verilerek bunun kaydedici alette ne kadarlık bir sapma meydana ge­tirdiği tesbit edilir. Sonra parmak venöz dönüşe mani olacak şekilde bir bantla sıkı­lır ve meydana gelen değişiklikler önceden kaydedilen etalonla mukayese edilerek, parmağa gelen kan hacminin tayinine çalı­şılır. Ayrıca burada kalb atımlarının mey­dana getirdiği defleksivonların amplitütle- rinin incelenmesinden de arteriyel tonus hakkında fikir edinilebilir (Şekil 3-107 a.b)

 

 

Şekil: 3-107 Parmak pletismografi eğrileri, a. Vazodi- latasyon yapan madde tatbikinden evvel, b. Sonra kaydedilen traseler

t’ 11 n I 1 ıU> l İMİ 11 )(J| tı İl i İt* 11*1)1/ uprlil kııvılnıli

İD , Kinini vı’im/ ilmim,■ ılUMlımıluml. mm ıU mı pck’iı hurim (lt>tıı/>ıklıpı ılıtımıl 11lı<11«11><. grafitle olduğu gibi yıuılırılıı Muinli im nlılu &U takdirde her iki knyıı »vm iuiiiiihIiiuh sinkron olarak yapılır ve nulıu «flı-iniıtliı muhtelif fazlarına isubel «ulnıı Imrıııı ılrOı şiklikleri hesaplanır.

Radyoizotoplar y –‘ımı n». dulmmiı hakkında çeşitli metodlurl» lıtlyı mimlinin lir. A) Muayyen bir miktar raclyoukl.ll mail­de intravenöz yolla verildikte» suımı «tksl.re miteierm simetrik kısımlarının rudyuııktıvı- tesi ölçülerek mukayese edilir. V>) Bir l>ülnı>- ye iokal olarak en.iekte edilen, radyoaktif madde ihtiva eden uygun bir solüsyonun kayboluş sürati, tayin edilerek o yerdeki sirkülasyon hakkında fikir edinilir, üj Ar­ter içine verilerek, istenen iki nokta arasın­daki dolaşım sürati ölçülür.

Kapiller mikroskopi: Bu metod ile tır nak kökündeki kapiierler tetkik edilen-!., ekstremite dolaşımı hakkında bilgi edini­lir. Kapiierierin sayısı, vazokonstriksıyon ve vazodilatasyonun mevcut olup olmadıfn kolaylıkla görülebilir. Hatta bu usulle Ray­naud fenomeninde görülen değişikliklere tekabüi eden kapiller reaksiyon aşikâr ola­rak takip edilir.

Radyoloji: Arteriel daralma bölgesin­deki kemiklerde osteoporoz görülür. Arl.p riosklerotik arter hastalığı hallerinde arter­lerin kalsifikasyonu tesbit edilir. Arteriogra fi. bilhassa sineanjiografi şeklinde yapılmış­sa. arterlerin gerek anatomik gerekse fonk­siyonel durumları hakkında en kesin malu­mat veren metoddur.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir