POSEİDON
POSEİDON
, Yunan mitolojisinde deniz tanrısı. Tatlı suların, depremlerin ve atların tanrısı olarak da bilinir. En eski tanrılardan biri olarak bilinen Poseidon’a Romalılar Neptün adını verirlerdi. Elinde üç çatallı bir balık zıpkını taşıyan Poseidon’a yu-nusbalıkları eşlik ederdi. Mitolojiye göre, tanrıların önderliğini Zeus’a
1742
kaptıran Poseidon buna rağmen denizlerdeki egemenliği hiçbir zaman yitirmemiştir. Eski Yunanlılar Posei-don’u sert görünüşlü, kabarık saçlı, bol sakallı olarak canlandırırlardı. Poseidon ile ilgili efsanelerde yarı canavar çeşitli varlıklar yer alır. Bunlar, yine bir tanrı olan Nereus, çeşit-
li biçimlere giren Proteas, deniz kızı Sirenler ve yarı erkek yarı balık Tri-tonlar’dır. İlkel ve vahşi özellikler taşıyan bir tanrı olan Poseidon’u anmak için eski Yunanlılar iki yılda bir oyunlar düzenlerlerdi. Korint sularında yapılan bu yarışma ve oyunlara Yunanistan’ın her yanından insan gelirdi.
POSOF, Kars iline bağlı ilçe ve bu ilçenin merkezi olan kasaba, ilçe topraklarının ortasını Posof Çayı vadisinin. çevresindeki düzlükler kaplar. Ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanır. Kasaba, Sovyetler Birliği sınırına 6 km. uzaklıktadır. Yüzölçümü 607 km.2, ilçe nüfusu 18.661, merkez nüfusu 2.208 (1990).
POST, tüyü alınmamış hayvan derisi. Tarikat terimi olarak, bir tarikat şeyhinin ya da pirinin taht ve tören kürsüsü gibi kullandığı debbağlan-mış tüylü deriye de mecazi anlamda post denilmiştir. Post sözcüğü tarikatlar söz konusu olduğunda şeyhlik makamı anlamındadır.
POSTA, bir yere gelen ya da bir yerden gönderilen mektup, paket, telgraf, para gibi haber ve emanetlerin topu; bunları toplayan ve dağıtan örgüt. İnsanların topluluklar halinde yaşamaya başlamasından sonra uzak mesafelerdeki başka topluluklarla haberleşmesinde mektup, paket vb. şeylerin taşınması işi süratli atlarla koşan postacılara aitti. At değiştirmek için “konak” denilen belirli yerlerde atlar hazır tutulurdu. Bu şekilde posta hizmetinin yürütülmesi İ.Ö. 4. yüzyıla kadar dayanır. Roma İmparatorluğu’nda Sezar döneminde postaya büyük önem verildi. Avrupa’da posta örgütünün gelişmesi 19. yüzyıldan sonra daha da hızlandı. Buharlı gemilerin, trenin çalışmaya başlaması, posta pulunun çıkması, uluslararası posta hizmetlerini daha süratli ve daha gü-
venli hale getirdi. 1S29’da uluslararası postacılık anlaşması ile mektup ve paketler en uzak ülkelere kadar gönderilir oldular. Türklerde de posta hizmetlerine büyük önem verilirdi. Cengiz Han’ın kurduğu posta, zaman için örnek bir örgüttü. OsmanlI dönemindeyse ilk halka açık| resmi posta idaresi Tanzimat’tan! sonra 1840’ta Posta Nezareti adıyla kuruldu. Türkiye’de ilk posta pulu da 1862’de kullanıldı. 1855’te kuru lan Telgraf İdaresi 1871’de Posta’ya bağlanarak Posta ve Telgraf Nezareti haline geldi. Cumhuriyet’terı sonra Posta ve Telgraf Nezareti kal dırılarak yerine Posta, Telgraf ve Te lefon Genel Müdürlüğü (PTT) kuruli du. PTT Genel Müdürlüğü, Ulaştır ma Bakanlığı’na bağlıdır. Bütürf dünyada posta hizmetleri, mektup, iadeli-taahhütlü mektup, ekspres mektup, telgraf, teleks, telefon, pos ta havalesi ve posta çekleri gibi hiz metleri kapsar. Bu hizmetlerin yapı masında tren, gemi, uçak, telgraf hatları, radyo-telsiz bağlantıları, ha: berleşme uyduları gibi her türli ulaştırma aracı kullanılır.
POTANSİYEL, birim artı yükü, bil rim artı kutbu ya da birim kütleyi sonsuzdan (yani söz konusu alanl dan etkilenmeyecek kadar uzaktanf sırasıyla elektirik, manyetik ve gravi| tasyonel (çekim) alan içinde noktaya getirmek için yapılması ge| rekli iş. Gravitasyonel potansiyel da ima eksidir. Elektriksel ve manyeti potansiyel ise yerine göre artı ya di eksi olabilir. Bu alanlarda yapılan i! seçilen yola bağlı olmadığından po tanslyel yalnızca bulunulan noktayignjj bağlıdır. İki nokta arasındaki potan siyel farkı, birim cismi bir noktadaı ^ ötekine götürmek için yapılması ge ggş rekli işe eşittir. Potansiyel skaler * büyüklüktür yani yönü yoktur.
