Puşkin De İslam Hayranıydı
Gelmiş geçmiş en büyük Rus şairi olarak tanıtılan Puşkin’in Kur an konusunda yazmış olduğu şiiri okuyup da İslâm’a merak sarmayacak bir edebiyatçı elbette düşünülemez. Bunlardan biri de, “Harp ve Sulh” romanının yazarı olan Tolstoy’dur. Tolstoy’un ciddi bir şekilde İslâmiyet’i öğrenmek istediği ve bu gaye ile II.Abdülha-mid Han zamanında İstanbul’a bir mektup yazdığı bilinmektedir. Fakat kendisine bir cevap verilmemiş ve böylelikle belki de büyük bir dehânın Müslümanlar’ın safında yer alma fırsatı kaçırılmıştır.
“Karamazov Kardeşler”, “Suç ve Ceza” gibi şaheserler sunan ve dünya romancılarının lider olarak gördükleri bir diğer ünlü Rus yazarı Dostoyevski’nin de kardeşine yazdığı mektupta, “Bana Kur’an’ı ve Kant’m Saf Aklın Tenkidi’ni gönder” dediğini biliyoruz. Dostoyevski’nin Kur’an’ı Rusça mı yoksa Fransızca tercümesinden mi okuduğunu bilmiyoruz. Okuduğu tercümenin ne kadar aslına sâdık ve güvenilir olduğu hakkında da bilgimiz yok. Fakat “Ölüler Evinden Hatıralar” adlı romanın-
daki kahramanı Ali, oldukça müsbet çizgilerle anlatılmıştır.
Biz bu yazımızda Tolstoy veya Dostoyevski’nin Kurana karşı duydukları merakı değil, fakat bu iki yazara da tesir eden bir şairi ele alacağız. Dostoyevski’nin “Her günü için kendisine bir düka altını ödeniyor” dediği Puşkin’i.
Alexandre Sergiyeviç Puşkin, 1799’da Moskova’da dünyaya gelmiş ve babasının çarlık sarayındaki önemli yeri dolayısıyla çok iyi bir öğrenim görmüştür. Daha küçük yaşlarda iken kabiliyeti herkesin dikkatini çeker. Çok geçmeden Rusya’nın bir numaralı şairi olarak parmakla gösterilir hale gelir.
“Puşkin’in on yılda Rus edebiyatına yaptığı katkıyı, kendisinden önceki edebiyatçılar yüz yılda yapamamışlardır” diyen araştırmacı yazar Olga Tarakanova, “Onun geliştirdiği edebiyat, kendisinden önce oluşturulan bütün bir Rus edebiyatına denktir” ifadesini kullanıyor.
Büyük Rus bestekârlarından Çaykovski, Galinka ve Rahmaninof, Puşkin’in şiirlerin
den çok değerli besteler yapmışlardır.
Puşkin’in eserleri her yıl milyonlarca adet basılmasına rağmen, yine de isteğe cevap verilememektedir. Puşkin’in eserleri şimdiye kadar 104 yabancı dile çevrilmiş ve adet olarak 150 milyonu geçmiştir.
Puşkin, 1824 yılında Mihailofskaya köyünde gözaltında tutulduğu sırada Kur’an’ı okumak ve yakından incelemek fırsatını bulur.
Hz. Peygamber’e indiği dönemde taklit edilemez üslûbuyla Arap şairlerini dize getiren ve “Bunu bir insan söyleyemez, yazamaz ve ifade edemez” dedirterek onları Allah önünde secdeye kapandıran Kuran, gerçek bir dâhi olan Puşkin’i de iliklerine kadar sarsar. Arapça aslındaki erişilmez üslûba sahip olmasa bile, okuduğu tercüme, onun şair ruhunu ürperti ile doldurur. Kur’an âyetlerinin tedâi ettiği fikirler ve güzellikler, onu büyüledikçe büyüler. Mânevî hislerle dolan gönlü, İlâhî ufuklara doğru kanat açmaya başlar. Sonunda nur damlaları halinde yağan ilham yağmurları, kendisine uzun bir şiir yazdırır. “Kur’an’ın Tesiri Altında” başlığını taşıyan bu kasidesi, Puşkin’in mukaddes kitabımız hakkındaki düşüncelerinin kalıba dökülmüş şeklidir.
Diller, milliyetler, ülkeler ve devirler değişse de, insan yine insan kalıyor. Peygamberimiz zamanında yaşamış bir Arap şairi-‘ nin Kur’an’ı okuyunca duyduğu tesir ile, ondan 13-14 asır sonra gelen bir Rus şairinin duyduğu hisler pek farklı olmuyor.
Puşkin’in o uzun şiirinden okuduğumuz mısralar, bize bu gerçeği haykırıyor.
Çok genç bir yaşta, 38 yaşında ölmüş olan bu dev insanın ömrü vefa etseydi “ben Müslüman’ım” der miydi, demez miydi bilemiyoruz. Fakat bugün Slav Cumhuriyetle-ri’nin Puşkin’in İslâm ve Kur’an’dan bahseden bu şiirine ambargo koymaya devam etmesine bir türlü akıl erdiremiyoruz.
Eserleri şimdiye kadar 104 yabancı dile çevrilen Puşkin, 1824 yılında Mihailofskaya Köyünde gözaltında tutulduğu sırada Kur’an’ı okumak ve ytikından incelemek fırsatını bulmuştu. Sonunda nur damlaları halinde yağan ilham yağmurları, kendisine “Kur’atı’ın Tesiri Altında” ismini taşıyan uzun bir şiir yazdırmıştı. Yanda, bu şiirin Arapçasını görüyorsunuz.
KURANIN TESİRİ ALTINDA
Sâbit yeryüzü, sâbit Göklerse, Kubbe Kubbe… Şensin Ey Yüce Hâlık! Hükmeden her sebebe…
• • •
Deniz, karayı boğmaz Kara, yutmaz denizi… Fırtınalar içinde Koruyan Şensin bizi…
• • •
Şensin, sensin Ey Rahim Kul’a sultanlık veren…
Ve nur saçan Kur’an’ı Muhammed’e gönderen (SAV.) • • •
Duvarlar parçalansın,
Kalksın siyah perdeler!..
Gel Kur’an! Yetiş bize Ruhumuza ışık ver!
Puşkin’den tercüme: Cemâl Aydın