Dünya her saniyede uzayda 30 km.lik bir yol kateder

GÖKLERİ VE YERİ, GERÇEK OLARAK O YARATTI. GECEYİ, GÜNDÜZÜN ÜSTÜNE DOLAR, GÜNDÜZ DE GECENİN ÜSTÜNE DOLANIR, HERBİRİ, BELİRLİ BİR MÜDDETE KADAR YÖRÜNGELERİNDE HAREKET EDECEK OLAN GÜNEŞ VE AY’I BUYRUK ALTINDA TUTAR… (Zümer sûresi, 5)
VEGA YILDIZINA DOĞRU

uzaydaki nükleer motorlar

uzaydaki nükleer motorlar

Fizik Y.Müh.Taşkın Tuna
Dünya her saniyede uzayda 30 km.lik bir yol kateder. Bu satırları okuduğunuz zaman 60 km.lik yol aldık, şimdi 90 km., şimdi 120 km. Böylece Dünyamızın Güneş etrafındaki yörüngesini tamamlamak için, bir yıl gibi uzun bir zamana ihtiyacı var. Öyle ki, seneye bu zamanlar yörünge tamalanacak ve bizler de geçtiğimiz noktaya tekrar geri geleceğiz.

Bu son cümlenin modern astronomik gözlem ve hesaplarla bağdaşmadığı anlaşılınca, ilim Dünyasının nasıl şaşkınlık içinde kaldığını tahmin etmek zor değildir.

Gerçekten Dünyamız; uzayda geçtiği bir noktadan bir daha
geçmemek üzere hareket halindedir. Dünya bir taraftan kendi ekseni etrafında fırıl fırıl dönerken, bir taraftan da Güneş etrafındaki yörüngesinde helezonî bir hareketle dolanıyor. Dünyanın bu hareketine diğer gezegenler ve gök cisimleri de iştirak ediyorlar. Zira Güneş, Vega Yıldızına doğru saniyede 20 km.lik bir hızla hareket halindedir. Güneşin bu hareketine, tabii ki çekim gücü sebebiyle Dünya gibi diğer gezegenler de uymakta ve böylece bütün Güneş Sistemi, belli bir istikamet boyunca kararlı ve istikrarlı bir tarzda hiç şaşmadan ve şaşırmadan yoluna devam etmektedir. Ne Güneşin Ay’a

yetişip onu geçmesi ve ne de Ay’ın yörüngesinden fırlayıp Güneşi geçmesi mümkündür! Her biri kendi yörüngelerinde itaatle hareket halinde bulunurlar…

İlmin, Güneşin bahsettiğimiz hakikatini keşfi o kadar eski değildir. Ancak Yasin Sûresi’nin 14 asır önce inen 38. âyetini incelediğinizde tüyleriniz ürperir, haşmet ve dehşetten donup kalırsınız:

“Güneş de yörüngesinde hareket halindedir… Bu, üstün hüküm ve hikmet sahibi Allah’ın takdiridir.”

Bu âyetin tecellilerini ancak asrımızda idrak edebiliyoruz. Galile, Peygamberimizin yaşadığı asırdan 1000 sene sonra Dünyamızın döndüğünü iddia ettiğinde, papazlar tarafından zindana atılmıştı.

Bir diğer tecelliyi de izaha çalışalım: Zümer Sûresi’nin 5. âyeti:

“Gökleri ve yeri, gerçek olarak O yarattı. Geceyi gündüzün üstüne dolar, gündüz de gecenin üstüne dolanır. Herbiri belirli bir müddete kadar yörüngelerinde hareket edecek olan Güneş ve Ay’ı buyruk altında tutar. Dikkat et! O güçlüdür, bağışlayandır.”

Bu âyetin Arapça aslındaki kelime yapısını da inceledik. Bu âyette geçen (KEVVERE) fiili, dolamak, yuvarlamak mânâsına geliyor. Bu fiilin lügât mânâsı ise, bir sarığı HELEZONÎ, yani spiral bir biçimde yuvarlayarak başa sarmak veya dolamaktır. Başa sarılmakta olan sarık misali; Dünya da Güneş etrafında helezonî bir tarzda sarılarak dolanıyor. Böylece mübarek âyetlerin mânâ içindeki mânâ tecellileri de gerçekleşmiş oluyor.
GÜNEŞ DE DÖNER
“Güneş döner.” Bu “döner” tâbiriyle; kış, yaz, gece, gündüzün deveranındaki muntazam tasarrufat-ı kudreti ihtar ile azamet-i Sânii ifham eder. İşte bu dönmek hakikati ne olursa olsun, maksud olan ve hem mensuc, hem meşhud olan intizama te’sir etmez.

Güneş dahi musahhar bir mumdar olduğunu ihtar ile Sâniin haşmetini ve Hâlıkın ihsanını ifham ederek tevhide bir delil gösterir ki, müşriklerin en mühim, en parlak mâbud zannettikleri Güneş, musahhar bir lâmba, câmid bir mahlûktur.

Evet, Kur’an Güneşten Güneş için bahsetmiyor. Belki onu ışıklandıran Zât için bahsediyor. Hem, Güneşin insana lüzumsuz olan mâhiyetinden bahsetmiyor. Belki Güneşin vazifesinden bahsediyor ki, San’at-ı Rabbâniyyenin intizamına bir zenberek ve hilkat-ı Rab-bâniyenin nizamına bir merkez, hem Nakkaş-ı Ezelî’nin gece gündüz ipleriyle dokuduğu eşyadaki san’at-ı Rabbâniyyenin insicamına bir mekik vazifesini yapıyor.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*