wiki

Rumeli’ye İlk Adım

Rumeli’ye İlk Adım

1

Bizans İmparatoru Kantakuzenos, Çimpe Kalesi’ni 10 bin altın karşılığında Bizans’a terk etmesini Orhan Gazi’ye teklif etmişti.

1 4. yüzyılın başlarında henüz bir beylik olan OsmanlIlar, bulunduğu bölgede hızla büyümeye devam ediyordu. Bu sırada etrafındaki beylik, devlet ve imparatorluklarla çeşitli münasebetleri olmaktaydı. Osman- lı askerleri Rumeli’ye birçok kere geçmişlerdi.

Orhan Gazi, Rumeli’ye geçmeyi çok arzu ediyordu. Bu niyetle gece gündüz Cenâb-ı Hakk’a dileğinin gerçekleşmesi için yalvarmaktaydı. Bu tehlikeli iş, ancak tedbir sahibi ve gayretli bir kimsenin hakkından gelebileceği önemli bir işti. Bu yüzden Orhan Gazi, oğlu Süleyman Paşa’dan başkasını bu önemli iş için ehil görmüyordu.

Rumeli’de Fütühatın Kapısı

Trakya sahillerine birçok çıkartmalar yaptırılmış, bölgenin vaziyeti iyice tesbit edilmişti. Süleyman Paşa kumandasında, sıklıkla yapılan seferler neticesinde askerlerden bir kısmı gittikleri yerlerde kalmışlar, Rumeli yakasında kendilerine müstahkem bir mevki edinmişlerdi. Tedbirli ve azim dolu bir mücadele ile bir gecede üç yüz asker karşı kıyıya ulaştı ve Rumeli’nin fetih müjdecisi olan Çimpe (Çimni) Kalesi ele geçirildi.
2

Doğu Trakya’nın Marmara sahilleri üzerinde bulunan kale, OsmanlIların çok ehemmiyet verdiği bir bölge haline gelmişti. Daha sonra, Süleyman Paşa’nm Bolayır’a defni ise bu ehemmiyeti biraz daha artırmıştı.

Çimpe Kalesi, Rumeli’de Türk fütuhatının kapısı olmuştu. Kalenin alınmasından bir yıl sonra Gelibolu yarımadası fethedilmiştir. Bölgeye Anadolu’dan Müslüman nüfusu nakledilip yerleştirilmesi Bizans İmparatoru Kantakuzenos tarafından endişeyle karşılanmıştı. Hatta imparator, Orhan Gazi’den Çimpe’yi 10 bin altın karşılığında Bizans’a terk etmesini ve içindeki askerlerini geri çekmesini teklif etmiştir. Orhan Gazi, Çimpe’yi terk etse bile bizzat fethettiği topraklan kılıcıyla aldığım ve bırakmayacağını bildirmiştir. Os- manlı fetihleri Orhan Gazi’nin oğlu Süleyman Paşa vasıtasıyla Keşan, Malkara ve Tekirdağ yönünde devam etmiştir. Böylece Çimpe Kalesi ve civarı, Avrupa topraklarını fethedecek Osmanlı askerleri için ilk askerî üs olmuştur. Kale, bugünkü Doğan Arslan Çiftliği ile Kazanağzı arasında, Marmara denizinin Rumeli sahilindedir.

“Şu tehlikeli denizden nasıl geçer de Rumeli topraklarında zaferler kazanırız diye düşünmekteyim. Acaba, doğru yolu bulacak bir yiğit var mıdır ki?..”

3

Çimpe Kalesi etrafında bulunan, sonradan kaleye eklenen mühimmat odaları ve asker barınakları

Şehzade, sığır derilerinden kayışlar yaptırarak ağaç kütüklerini birbirine bağlatıp iki büyük sal yaptırdı. Her bir sala kırkar asker bindi…

Rumeli’ye Geçiş

Gazi Süleyman Paşa Türbesi (Bolayır / ÇANAKKALE

Gazi Süleyman Paşa Türbesi (Bolayır / ÇANAKKALE

Bir gün Süleyman Paşa, Orhan Gazi’nin yanında devlet adamı ve kumandanlarla birlikte Rumeli hakkında görüşmelerde bulunuyordu. Her husus düşünülmüş, elde edilen bütün bilgiler değerlendirilmişti. Müzakereler bitip diğerleri oradan aynlınca, Orhan Gazi deniz yoluyla Rumeli diyanna geçilmesi ve burasının fethedilmesi fikrini oğluna açtı. Şehzâde, halledilmesi zor olan bu isteğin, Hazret-i Allâh’ın yardımı ve sultanın desteğiyle gerçekleşebileceğini söyledi. Tehlikelerle dolu olan bu denizden, bir hazırlık yapılmadan da geçilebileceğini ifade etti. Böylece babasımn duasını alarak elini öptü, vedalaşıp Karesi İli’ne döndü.

Şehzade Süleyman Paşa, Karesi İli’ne geldiğinde, Süleyman Kasrı’na da kurduğu divana devletin ileri gelenlerini çağırdı. Gelenler arasında bilhassa Ece Bey, Gazi Fâzıl ve Evrenos Bey gibi önemli devlet adamları vardı.

Toplantıda, şehzâde derin derin düşünmekteydi. Ece Bey:

“Han’ım! Sizi böyle kederlere düşüren şey ne dir?” ?” diye sotdu. Şehzade: “Şu tehlikeli denizden nasıl geçer de Rumeli topraklarında zaferler kazanırız diye düşünmekteyim. Acaba, doğru yolu bulacak bir yiğit var mıdır ki, Hakk yoluna canını koyup mü$ait bir yerden karşıya çıksa, kendisinden bilgi alabileceğimiz bir esir tutup gelse de gönlümü kavuran keder ateşini söndürse!” dedi.

Bunun üzerine Ece Bey ile Gazi Fâzıl öncü oldular ve şehzadeden izin alarak, yola çıktılar. Çimpe Kalesi’nin karşı kıyısında bulunan Görece ,ye geldiler. Burası, denizin daraldığı bir yer olup geçişe çok müsaitti. o gece bir sal yaparak, kısa süre sonra karşı kıyıya çıktılar. Orada birini yakalayıp hemen sala koyup dönüşe geçtiler. Şehzadenin yanma gelip esiri ortaya koyunca, Şehzade Süleyman çok memnun oldu. Esirle hususî olarak ilgilendi. Çeşitli hediyelerle gönlünü aldı. Ölümü beklerken dostluk edildiğini gören esir çok şaşırmıştı. Çimpe Kalesi’nin giriş çıkış yerleri kendisinden sorulunca da buraları bir bir anlatarak gazilere rehberlik etmeyi kabul etti. Bunun üzerine şehzade, hemen harekete geçip askerleriyle birlikte geçit yerine geldi. Sığır derilerinden kayışlar yaptırarak ağaç kütüklerini birbirine bağlatıp iki büyük sal yaptırdı. H er bir sala kırkar asker bindi. Ayrıca savaş için gerekli bütün silahlar, askerlerin eşyaları ve ne kadar ağırlık varsa hepsi sallara yüklendi. Süleyman Gazi’nin askerleri, karanlık bir gecede yola çıktılar, sessiz bir yolculuğun ardından kaleye yanaştılar. Hemen hisar üzerine yöneldiler. Rehberlik eden esirin gösterdiği yoldan giderek, hisarın burcuna tırmandılar. Boğazda (Çanakkale Boğazı) dolaşan bütün gemiler Rumeli’de oturanlara aitti. Anadolu yakasından gelen gemilere müsaade edilmez, kontrol edilirdi. Aşılması zor olan denizi gemi olmadan geçmek ise düşmanın aklına gelmemişti. Gece vakti herkes uykudaydı. 80 asker kaleyi fethetti. Esirlere kötü muamele yapılmadığı gibi, lütuf ve ihsanlarla gönülleri hoş tutuldu. Cihad eden gazilere hizmet etmeleri için teşvik edildi. Bunlar arasında bulunan bazı gemiciler, gördükleri güler yüz ve vaat edilen kazanç heyecanıyla harekete geçtiler. Anadolu yakasından asker taşımak üzere karşı yakaya gönderildiler. O gece, üç yüz gazi Rumeli’ne geçirildi.

1

Çimpe Kalesi’nin içinden bir bölüm Kalenin duvarları yıkılmış, avlusunu yabani ot ve incir ağaçları kaplamış durumda

Kaynaklar: Hoca Sadettin Efendi, Tâcü’t-tevârih, Tab’hâne-i Âmire 1279, c.I, s.51-55. / Münir Aktepe, “Osmanlıların Rumeli’de ilk fethettikleri Çimbi Kal’ası”, TD, sy.2(1950), s. 283-306; Çimbi, TDV. Islâm Ansiklopedisi, c. 8, İstanbul 1993, s. 317-318.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir