Sabancı DÖNERİ
SABANCI ailesinin ‘girişimcilik mirasını’ temsilde Şevket Sabancı’nın torunu Can Köseoğlu da öne çıkmaya başladı. S. Joseph ve Boston Tufts Üniversitesi mezunu Can Köseoğlu, Dönerstop’ı, 8 yılda, 150 restoranlı küresel bir fastfood zinciri yapmak istiyor.
ŞEVKET Sabancı’nın torunu Can Köseoğlu, Türk dönerinden bir dünya markası yaratma girişiminde emin adımlarla ilerliyor. 8 yılda 150 şube ve 100 milyon TL yatırım planı yaptığını söyleyen Köseoğlu, 1.5 yılda 7 Dönerstop açtı ve bu yıl 10-12 milyon lira ciro bekliyor. Bu girişimi kendi fikri ve sermayesi ile hayata geçtirdiğini anlatan Köseoğlu, ‘girişimcilik yolculuğunda’ en çok dedesi Şevket Sabancı ile istişare ettiğini, halen neredeyse ‘günlük’ bilgi alışverişinde bulunduğunu söylüyor. S. Joseph ve Boston Tufts Üniversitesi mezunu olan CZK Lokantacılık İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Köseoğlu şöyle anlatıyor ‘dönercilik’ yolculuğunu:
GIDADA 4 YIL ÇALIŞTIM
“30 yaşındayım. Saint Josef sonra ABD Boston’da ekonomi okudum. Dönünce aile şirketimizde gıda bölümündeki şirketlerde 4 yıl çalıştım (Borservis, Esaslı ve Peyman). Trakya Çiftliğini Fıransız bir firmayla almıştık o vesile ile 1 yıl da Paris’te çalıştım. Sonra geldim ve kendi işimi kurma hayalime adım attım. Aile şirketlerimizde artık sadece hissedarlığım var. Ancak aktif rol almasam da aile olarak dayım, teyzem ve ağabeyim sık sık bir araya gelir ve durumu değerlendiririz.
DÖNERDE BÜYÜK BOŞLUK VAR
Dönerden önce birkaç yabancı fast food markasıyla masterfrancihising almak için görüştüm olmadı. Aynı anda sektörden yerli marka sahibi birkaç kişiyle konuşunca ‘kazandığını 6-7 sene yabancıya verirsin’ dediler. Risk sizin ama royaltiler yüksek. Ben de öyleyse kendi markamı kurup riskimi kendim alayım dedim. Fikir aslında daha ama 1.5 sene önce harekete geçtim. Dönerstop markası için iş planımı yaptım ve start verdim. Markanın yüzde 90’ı benim yüzde 10’u yönetimin. Tabii ki başka işler de yapabilirdim ama Türkiye’de orta sınıfın büyüme potansiyeli çok yüksek ve dışarda yemek işi çok hızlı büyüyor. Holding’imizde genel anlayış ‘satın alıp büyütüp’ satmak, ben ise kendim iş kurmak istedim. Döner işi dünyada çok yaygın ama çok düzgün yapılan bir iş de değil. Genellikle hijyen ve kalite sorunu da var.
100 MİLYON LİRALIK YATIRIM PLANI
8 yıllık iş planı yaptım. Hedefim, yurt dışı dahil 150 şubeli bir döner markası olmaktı. O nedenle ‘döneri uluslararası bir formata sokabilir miyim’ diye önce çok ciddi araştırmalar yaptırdık. ‘Döner gerçekten küresel marka çıkarılabilecek bir iş midir’ diye araştırdık. Zaten aile terbiyemiz gereği hiçbir işe ciddi araştırma ve plan yapmadan girilmez. Bizde ‘hesap kitap’ çok önemlidir. Türkiye’de bile dışarda yenilen yemeğin yüzde 5’i döner ki, Almanya, İngiltere Ortadoğu’da dönerde ciddi bir alışkanlık var. Sıkıntısı hijyen, standart ve kalitede. Bu eksiklikler bize güç verdi. Antalya’da et işi yapan kendi firmamız var. Bu durum da et tedarikinde çok ciddi avanat sağlıyor. Biz de 20 yılı aşkın tecrübeye sahip çok iyi bir usta bulduk ki kendisi Beyti, Uludağ gibi bir sürü markada çalışmış bir döner ustası. ‘Yapabildiğin en iyi döneri yap’ dedik. Ustamız ürün standartını tutmak için Burdur’a gider süt danası seçer, seçtikleri karkas olarak fabrikaya iner. Usta üretimde 2 hafta kalır ve ürünü şoklar. Sonra da İstanbul’a gelir dükkânları gezerek lezzeti kontrol eder.
Dedem ‘full’ takipte
CAN Köseoğlu, Dönerstop girişiminin aile içinde de çok popüler olduğunu söylüyor ve “Kimseye hesap vermiyorum sadece bilgi veriyorum. Satışı çok soruyorlar. Dedem (Şevket Bey) full takipte. Kaç tane oldu? Şimdi nereyi düşünüyorsun? Sürekli sorar. Beni girişimcilikte en çok dedem etkiledi. Çünkü kendisi yaşayan bir ansiklopedi gibi. 50 yıl öncesini de anlatabiliyor, 2 yıl öncesini de. Kendisiyle haftada 4-5 görüşmemiz oluyor. Bence bizim jenerasyonun girişimcilik yapması lazım. Bunun için de denize atlamak lazım. Batıyor musun? Yüzüyor musun? Bundan korkmamak lazım” diyor.
Aylık 8 ton döner satıyoruz
CAN Köseoğlu, Mart 2014’te ilk Dönerstop’u Kavacık’ta açtıklarını hatırlatıyor ve şöyle devam ediyor: “İlk dükkanı Ar-Ge dükkanı yaptık. Ürün ve sos denemeleri, servis tarzımız v.s. Haziran 2014’te de Mecidiyeköy’e büyük Dönerstop açtık. 7’inciyi Marmarapark’ta açıyoruz. Hepsi bizim ve yatırım sürecimiz böyle devam edecek. Franchising talebi çok fazla ama önce her ebat restoranı test etmemiz gerekiyor. Şu anda 40 metrekareden 500 metrekareye kadar restoranımız var. Aylık 8 ton döner satıyoruz. Günde ortalama 4 bin müşterimiz oluyor. Yıl sonunda 12 restoran olacağız. Hedef bu yıl 10-12 milyon lira ciro yakalamak. İstihdamda 100 kişiyi geçtik. Yurtdışında ilk Londra’ya açabilirz. Çünkü Londra’da gayrimenkul avantajımız da var. Şevket Bey 30 yıl orada yaşadı. Almanya da çok önemli bir nokta. BAE ve Rusya da döner için iyi pazar olabilir. Her ülkede ilk restoranı kendimiz açmayı tercih edeceğiz.”