Sana, felekler, melekler, ins-ü cin âşık

Sana, felekler, melekler, ins-ü cin âşık…

\ Cebrail sana bir saat hizmette bulunma şerefine nail olmak için asır-‘ larca Rabbine secde edip yalvardı.

Mi’rac gecesinde sana yakın olup, hizmet etmek arzusuyla cennette Burak kırk yıl gözyaşı döktü.

İsmini eski kitaplarda duyup âşık olan yılan, senin teşrif edeceğin mağarada kırk delik açıp usanmadan asırlarca hasretle bekledi. Seni tehlikeden korumak için, güvercin mağara girişine yuva yaptı. Örümcekler ağ ördü, Muğaylan ağacı asırlık çınar gibi Hira Nûr dağında, mağaranın girişinde büyüdü, gözü dönmüş düşmanların akıllarına çelme takıp, fikirlerini tepe takla getirmeye muvaffak oldu.

Deve, gözyaşları ile tâzim göstererek dile geldi; sana, sırtına çok yük vuran ve namaz kılmayan sâhibini anlattı. O bir hayvanken kesin çârenin, derde dermâmn nerede olduğunu anlamıştı. Tıpkı, yavrularından ayrılmış ve avcının eline düşmüş yaralı bir ceylânın, zât-ı âlinize şikâyetlenmesi ve neticede âzâd olması gibi…

Her müşkülü halledecek, mazlumları güldürecek Dikenleri gül edecek, risâletle Kur ‘an geldi.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*