SAYILARLA KUŞ GÖÇÜ
Göç Yoğunluğu
-600 milyon kadar Avrupalı kuş, her yıl kışı Afrika’da geçirir.
– 400 ila 600 milyon göçmen kuş ilk ve sonbaharda Fransa üzerinden uçar.
Geçiş hızı ve uçuş süresi
Genel olarak göçmen kuşlar değişik hızlarda
günde 6 ila 8 saat uçarlar.
-Tarla kuşu: Saatte 30-40 km.
– Bağırtlak. Saatte 100-110 km
– Bazı ördek cinsleri: Saatte 90-120 km.
– Göçmen güvercin: Saatte 63-150 km. (yaklaşık 800 kilometrelik bir mesafe için ortalama hız saatte 45 kilometredir).
Aşılan mesafeler
Kuştan kuşa değişir.
– Küçük bir deniz kuşu olan angıt iki saatte 730 kilometre aşabilir, uzun bacaklılardan taş kuşu ise 25 saatte 825 kilometre yol alır
– 22 Temmuz’da halkalanmış olan bir keçisağan kuşu, 31 Temmuz’da yuvasından ayrıldı. 3 Ağustos’ta Madrit’te yani uçuşa başladığı noktadan 1200 kilometre uzakta yakalandı. Günde 300 kilometre uçmuştu!
– Kara keçisağan muhakkak ki en hızlı kuştur. Yiyecek ararken saatte 240 kilometrelik bir hızla tek bir günde 560 ila 1000 kilometrelik bir yolu aşabilir.
Performans rekorları
-Altın madalya: Stern ya da deniz kırlangıcı yılda iki defa dünya çevresinde 20000 kilometrelik bir yolculuk yapar.
– Gümüş madalya: Sarı yağmur kuşu Kuzey Kutup Dönencesi ile Güney Amerika arasında yaklaşık 2Ö000 kilometrelik yolu aşar. Her yıl kuzey ve güney fecrini görür,
-Bronz madalya: Bu madalyanın sayılamayacak kadar çok ortağı vardır.
Uçuş yüksekliği:
– İncir kuşları 100 metreden uçarlar, keçisağanlar 1900, Amerika kuğuları 2700, kız- kuşları 3900 ve yaban kazları 8000 metrenin üzerine çıkabilirler.
Yoldaki tehlikeler
– Avcılar
– Yüksek gerilim hat ve direkleri
– Modern yapıların pencereli ön cepheleri: Çevrenin manzarasını aksettirerek kuşlan yanıltırlar.
Kazalar
1904 yılının 13 Mart’ını 14 Mart’a bağlayan gecede Minnesota’daki bir kar fırnıtası 750 000 kadar Lapon sarıasma kuşunun ölümüne sebep oldu
Şiddetli tayfunlar deniz kuşlarını bulundukları yerden 3000 kilometre öteye sürükleyerek onları tamamen yabancısı oldukları kıyılara atabilir.
Ceorgia’daki Robins hava üssünde tek bir projektör bir gecede 50000 kuşun ölümüne yol açtı
Winconsin’de 300 metre yüksekliğinde bir kule göç eden 20000 çalı bülbülünün ölümüne sebep oldu
yolculukta geçirir. Ancak kilometre filan dinlemeyen altın madalyalı toplam mesafe rekoretmeni, hiç şüphesiz Arktika’da yaşayan bir kuştur. Martının yakın akrabası olan bu kuş, göçüne sadece yuva yapmak için kısa bir süre ara verir. Bütün hayatı bir okyanustan diğer okyanusa uçmakla geçer. Bu binlerce kilometrelik göçebelik, açık denizde yem bulan kuşların bir özelliğidir. Meselâ şişman gagalı martı (puffin) yılda en az 32000 kilometre yol aşar.
DEZİNLİ YOLCULUKLAR Bütün yönlere doğru serpiştirilmiş bu uçuşlar bizim sevimli evcil kırlangıçlarımızın geliş-gidiş yolculuklarından çok daha farklıdır. Eğer kırlangıçların hayat süresini deniz kuşlarınkiyle karşılaştırırsak bunun sebebini kolayca anlayabiliriz. Karabataklar on sene veya daha fazla yaşayabilirler. Genç karabataklar kendi başlarının çaresine bakacak ya- şa gelir gelmez, büyük küçük bütün kuşlar rastgele dört bir etrafa dağılırlar. Bu suretle balık bulma şanslarını en yükseğe çıkarmış olurlar. Karabataklar cinsel olgunluğa geç erişir ve ancak iki yaşlarına doğru üreme gücünü kazanırlar. Bundan dolayı genç bekâr kuş, katılacağı ve yuva kurup yerleşeceği yeni bir koloni buluncaya kadar tek başına uçarak uzun mesafeler aşabilir. Ömrü çok daha kısa olan kırlangıçların ise öyle uzun boylu araştıracak zamanlan yoktur. Bir yaşından itibaren üreme çağma girerler. Uzun yolculuklar yapmakla birlikte, hayatları daha büyük bir düzen içinde geçer. Kırlangıçlar dâimâ yazı Avrupa’da kışı Afrika’da geçirirler. Bizim ılıman kuşağımıza ilk olarak gelenler baca veya köy kırlangıçlarıdır, aşağı yukarı 15 Nisana doğru Fransa’ya varırlar. Daha sonra onları pencere kırlangıçları izler. Her iki türün gelişi arasındaki süre ssağı yukarı 1 aydır. Bu, hiç te rastlantı eseri değildir. Pencere kırlangıcı, baca kırlangı-
çından daha yükseklerde uçar. Bundan dolayı hava ısısının yükselmesini beklemek zorundadır, çünkü serin hava kütlelerinin akımı sürdükçe kuşun gıdasını sağladığı böceklerden hiçbiri ortalıkta gözükmez.
Kuşlar esasen yolculuğa günlük gıda “ta- yın”larını arttırarak hazırlanırlar. Bu şekilde vücutlarında toplanan yağlar, bütün yolculuk boyunca kullanılacak enerji depolarını teşkil eder. Çizgili çalı bülbülü bu bakımdan tipik bir örnektir. Batı Kanada ile Güney Amerika’nın doğusu arasındaki yaklaşık 10000 kilometrelik yolculuğu boyunca birkaç yerde konaklar. Birinci durağı Birleşik Amerika’nın Massachussets eyaletidir. Orada iken gıda depolamaya devam eder. Güneye doğru hareket ettiği anda 20 ilâ 23 grama, yâni normal ağırlığının hemen hemen iki katına erişmiştir. Gri çalı bülbülü ve bahçe çalı bülbülü hemen hemen aynı şekilde davranırlar. Bo- bolink kuşunun durumu daha dikkate değerdir. Kuzey Amerika’nın bu göçmen kuşu gıda rejimini yolculuğu boyunca değiştirir, diğer deyimle önüne geleni tadı değişik diye geri çevirmez. Bu yüzden yolculuğu esnasında o derece yağ bağlar ki kendisine “yağ kuşu” lakabı takılmıştır.
Kırlangıçlar önceden depo yapmazlar, bu da hayat tarzlarıyla ilişkilidir. Yol boyunca Tasladıkları böcekleri yutarak “ikmal”lerini sağlarlar. Bundan dolayı çölü en büyük sür’- atle aşmaları gerekir, çünkü çöl üzerinde hiçbir böcek bulunmaz. Ayrıca bazı “küçük şeytanlar “da işe karışır. Meselâ hava korsanı bir çeşit iri martı diğer göçmen kuşların yollarını keserek ağızlarından yemlerini kapar. Bu “maffia” çok iyi teşkilatlanmıştır. Büyükleri Bassan martısına saldırırken daha küçükleri stern’leri hedef alırlar.
Görüldüğü gibi, bu çeşit yolculuklar iyi bir fiziksel hazırlığı gerektirir. Ancak akla bir soru daha gelmektedir: Bu kuşlarda göç isteğini uyandıran ve onları direnmeksizin yola çıkmaya zorlayan “çalar saat” nasıl işlemektedir? Ne zaman yolculuk saatini çalmaktadır? Meselâ guguk kuşu, temmuz gelir gelmez bavullarını toplamaya başlar. Bu, üreme mevsiminin sonuna doğrudur. 31 Ağustosta ise artık tamamen ortadan kaybolmuştur. Fizyologlar yaz sonlarında gün aydınlığı süresinin kısılmasının bir uyarıca etki yaptığından şüphelenmiş ve kuşların gonadlarının yâni erbezi ve yumartalıklannın yılın mevsimine göre büyüyüp küçüldüğünü tesbit etmişlerdir. Bunların boyu ilkbaharda en büyük, kış ortasında en küçük değere erişmektedir. Aydınlık süresi varsayımını doğrulamak için birkaç kuş üzerinde bazı deneyler yapıldı.