Bir Hadîs-i şerifde : «Selmân, ilimle doldurulmuştur!» buyrulur (73). Hz. Ali de : «Ona, öncekilerin ve sonrakilerin ilmi verilmiştir. Onda-ki ilme erişilmez.» (74).
«O, dibi bulunmaz bir deryâdır!» demiştir. (75)
Abdullah b. Selâm ve Ebudderdâ’mn İlmi :
Muaz b. Cebel, vefâtı sırasında, başucunda ağlayan bir tilmizine, ilmin, kendisiyle kaybolup gitmeyeceğini söylemiş, ilimlerinden faydalanılmasını tavsiye ettiği dört zat arasında Abdullah b. Selâm’la Ebudderdâ’yı anmıştır (76).
Abdullâh b. Selâm, Medineli Yahudi âlimlerinden olup ilk sıralarda Müslüman olmuştu (77).
Isrâil oğullarının, Kur’ân-ı Kerîm’de (Şuarâ: 197) işâret edüen sayılı âlimleri arasında idi (78).
EbÜdderdâ, Mescide girdiği zaman, öğrencüeri peşini bırakmazlar, ona kimi Ferâizden, kimi Hisabdan, kimi Hadîsten, kimi karışık dolaşık meselelerden, kimisi de, Şiir ve Edebiyattan sorarlardı (79).
Ebû Ubeyde b. Cerrah’ın Ünü :
Yemenlüer, Medine’ye geldikleri ve Sünnet’i ve Islâmiyeti öğretecek bir zâtın kendileriyle birlikte gönderilmesini istedikleri zaman, Peygamberimiz, Ebû Ubeyde b. Cerrah’m elinden tutup : «Bu, bu Ümmetin emin, güvenilir kişisidir.» buyurmuştur. (İbn-i Sa’d – Tabakat, c. 3, s. 411).
Hz. Âişe’nin Und :
Yalnız erkeklerden değil, kadınlardan da, yüksek ilim sâhipleri yetişmişti
Hz. Âişe, onların başında geliyordu.
imam Zührî : «Bütün kadınlarla Mü’minlerin anneleri olan Peygamber zevcelerinin bügUeri bir araya toplansa, Âişe’nin bilgisi onlardan daha üstün ve geniş gelirdi!» der (80).
(73) İbn-i Sa’d – Tabakat, c. 4, a. 85. ,
(74) İbn-i Sa’d • Tabakat, c. 4, 3.85.
(75) Zehebt • S. Âlâm., c. 2,8.278.
(76) ibn-i Sa’d – Tabakat, c. 2, a. 352-353, Ahmed b. Hanbel – MOaned, c. 5, a. 243.
(77) İbn-i iahaık, İbn-i Hişam • Slra, c. 1-2, a. 516-517.
(78) İbn-İ Sa’d -Tabakat. c. 2. a. 353.
(79)(80) fon-1 Abdul Ber • ktiâb, c. 4, a. 1883, Zetıdbî – S. Âlâm, c. 2, a. 140. Zehebt • S. Âlâm., c. 2, a. 250.