SİBERNETİK VE HUKUK

SİBERNETİK VE HUKUK

Dr. TOYGAR AKM/
ilim ve Teknik’in 64. sayısında «Yargı Makineleri»; 65. sayısında «Ve.. İnsanoğlu Elektronik Beyini Yarattı»; 69. sayısında «Bilgi Bankaları» ve 70. sayısında «İnsan Beynindeki ve Elektronik Makinedeki Hafıza» başlıklı yazılarımda, Si-bernetik’in tüm bilim alanları içine girdiğine ve Elektronik Makinelerin, Teknik Bilimler yanısıra Sosyal Bilimlerde ve özellikle Hukuk’da uygulanmakta olduğuna da işaret etmiştim. Bu gelişmeyi yakından izleyen okuyucularım, Ülkemizde de bu yolda bir çalışma yapılıp yapılmadığının açıklanmasını istediklerinden, bu yazımda özellikle bu konu üzerinde duracağım.

Sibernetik’in doğum tarihinin 1944 yılı olduğunu ve bu yeni bilimin Amerika’da doğduğunu biliyorsunuz. Her yeni bilim, diğer bilimler arasındaki yerini biraz güç aldığı halde, Sibernetik, hızla bütün bilimler alanına yayıldığı için, gelişmesi de o ölçüde hızlı olmuştur.

Ülkemizde Sibernetik hakkında bazı makaleler yayınlanmış olmakla beraber, bu konu, ilk kez, 1960 yılında, o zaman bir Doçent olan ve İstanbul Tıp Fakültesinde Öğretim Üyeliği görevinde bulunan Dr. Ayhan Songar’ın, «Sinir Sistemi Fizyolojisi Cilt III» adlı kitabında, bilimsel olarak ele alınmış ve tartışması açılmıştır. O tarihte, bu konu ile uğraşan arkadaşlarımız bir araya gelmiş ve Sibernetik hakkındaki görüşlerimizi, ayrı makaleler hâlinde yazarak tartışmasını yapmıştık. O günden bu yana da, 14 yıldır, Sibernetik, bizler için, heyecan ve zevkle dolu bir uğraşı alanı olmuştur.

Ancak, 1972 yılına gelinceye dek, Siber-netik’in Hukuk ile ilişkisi üzerinde herhangi bir çalışma olduğunu sanmıyorum. Bu yolda bir çalışma var ise, lütfen aydınlatılmamızı rica ederim. 1972 yılında, ilk kez toplanan «Birinci Türk llııkıık
Kongresi» ne, kendi uğraşı alanıma g bir bildiri ile katılmam istenildiği zan «Elektronik Beyin, Sibernetik ve Huk adlı bildirimi sunmuştum. Çünkü, Si netik, son yıllar içinde Hukuk alanı geniş bir uygulamada bulunmakta id

Birinci Türk Hukuk Kongresinde, bildiri üzerine geniş bir tartışma aç d ve sonuçta «Sibernetik ve Elektronik yin sistemlerinin yargı hizmetlerinde uygulanması, zorunlu bir reform ola görülmüş ve bu çalışmaların Hukuk limindeki yeri ve uygulanma şekilleri I kında gerekli kültür eğitimin sağlann ve yetenekli uzmanların en kısa zamaı yetiştirilmesi ve ilk uygulamanın «/ Sicil» den başlaması.. «Oybirliği ile» k; ra bağlanmıştı.

1972 yılında alınan bu karardan soı Ülkemizde hukuk alanında herhangi uygulama görülmemişti. Oysa, batı ülk ri bu konuda çok hızlı gelişmeler ka> diyorlar ve yalnızca «Adlî Sicil» denilen bıka kayıtlarını değil, tüm nüfus, tapu ticaret sicili kayıtlarını da Elektronik yin makineleri ile tutuyorlardı.

Bunun yanısıra da yepyeni bir hu t düzeni, «Hukuksal Sibernetik» üzerind çalışma ve uygulamalarını her geçen i de arttırmaktalar.

Batı ülkelerinde Sibernetik ve El tronik Beyin konularında, süre gelen ( gelişmeler karşısında, ülkemizde son kaç ay içinde yapılan ve büyük umut n lan yakan iki «Seminer» den söz etmer gerekiyor.

Bunlardan biti, 1-3 Ekim 1973 taril rinde İstanbul’da, İstanbul Barosu ta fından düzenlenen «Sibernetik ve Elekt nik Beynin Hukuka Uygulanması Seı neri», diğeri de 28-31 Ocak 1974 tarihleı de Ankara’da, Milli Prodüktivite Merkı nin önderliği ve Türkiye Barolar Hiıl Yurgıtov, Dumttııv liuıkıınlıklun. Ada

ıı.ık.ımıgı vc I Ilı Kİye İtilişim I >cı ncgmiıı işbirliği ile ilil/,enlenen «Ilııkıık’dıı Silici ııetik vc Bilgisnyur Kııllıınııın SctııiııcrU d ir.

Bu «Seminer» Icrin ilginç yanı, Silici netikçilerin, Hukukçu, Mühendis, Fizikçi, Neurolog, Sistem Analizcisini, bir araya getirip kaynaştırması olmuştur. Seminerlerde, Sibernetik, Elektronik Beyin, Otomasyon, Elektronik Bilgi İşleme, Kanunlar Sistematiği ve Bilgi Bankaları gibi konular tartışılmış ve sonuçta da, bu konularda ülkemizde, nasıl bir uygulamaya geçilmesinin zorunlu olduğu, birlikte saptanmıştır. Kısaca, b,ir «Haberleşme Bilimi» olan Sibernetik, bu apayrı meslek dallarından gelen uzmanları, birbirleri ile birleştirmiş ve «Karşılıklı Bilgi Alış – Ve-ı işi» ile «Aynı Dil» konuşulur olmuştur.

Ankara’daki Seminer’in, Anayasa Mahkemesi Başkanı’mn açış konuşması ile başlaması, konunun, Ülkemizde ne ölçüde ele alındığını, yeteri kadar belirlemekledir. Anayasa Mahkemesi Başkanı Sayın Mıdıittin Taylan, Sibernetik ve Elektronik Sistemin, Hukuk alanında da kaydettiği gelişmeyi, kısa fakat öz bir biçimde işaret ettikten sonra, bu konuda bir an önce uygulamaya geçilmesini önermiş ve konuşmasını, şu açık ve samimi sözleri ile tamamlamıştır.

«…Ülkemizde, bu sistemin Hukuk alanına uygulanmasına geçerken, hukuk terimlerinin sadeleştirilmesi, standart bir lıâlc getirilmesi, uygulayıcıların bu tür uygulamaya şimdiden hazırlanması, uygula-ııacak yöntem ve sistemin, ülke ve dünya koşullarına uygun biçimde saptanması ve nihayet sistemi uygulayacak uzmanlar kadrosunun yetiştirilmesi gereğini gözö-lüinde tutmalıyız. Uygulama alanının, giderek genişlediğini görüp işittiğimiz Sibernetik sistemin, sadece yargı hizmetlerinde kullanılması, elbette düşünülemez. Uygulama olanağı bulunan her alanda, bu sistemi uygulamak zamanı gelmiştir. Ancak, seminer ya da açık oturum gibi toplantılar, konuların aydınlığa kavuşturulması bakımından çok yararlı olmakla beraber, kesin bir çözüm yolu değildir. Bu nedenle Yasama Meclislerimizin, Yürütme Organının, hukuk uygulamalarında, özellikle Adalet Bakanlığının, konuya eğilmesi gerektiğine işaret etmek isterim. Batı uygarlığına ulaşma atılımlarımızın, başarıya ulaşmasında, bu sistemin, çok yararlı ol ı-i’iıjı kanısındayım..»

Aynı Seminerde konuşan Danıştay Başkanı, Kanunların derlenmesi vc Yargı Oı
i ııılıtı ı k ti ı m ı Ih ı m ı ıı * t m 11 i ti. If İm 4 İM cin licıı nı tııtılıiı Itiltilk nlı llılı, n tı ItUUİılhi-

11 • p.1111 belli İmiş, Milli 1’ttnlııMivlh Meıko*

/I 11 ti > k 11111 İm Mhııınllk ti Ilı Minilik Sistemle ııvgııltiııınvıi | . 1. ımnin V’ ilmll-lik» yününden ııc kınlın iHii’iııll ıılılııgının belirtmişlerdir.

Yalnızca açış konuşmalını ılıılıl, hıı yeni bilim ve tekniğin, Olkeıııl/ılc ile bir an önce uygulanmasına geçilmesinin, ne kadar büyük bir içtenlikle istenildiğini göstermektedir.

Gerek İstanbul’da gerekse Ankara’da düzenlenen Seminerler hakkında, fazla ayrıntıya girmeksizin, kısa bir bilgi verebilmek için, özellikle şunları belirtmemiz yetecektir :

Seminerde, bir yanda Hukuk Profesörü Prof. Dr. Ali Bozer ve yine bir Hukuk Profesörü ve Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Faruk Erem, Sibernetik ve Elektronik Beyin sistemlerinin «Hu-kuk’da Uygulanması» m tartışır ya da eleştirilere cevap verirken (1), diğer yan-han Songar, İnsan ve Makinelerdeki Geri İle Haberleşme Sistemi «Feed – Back» in, nasıl işlediğini belirtiyordu (2). Bir diğer yanda Mühendis Aydın Koksal (3) ile Mühendis Önol Örs (4), Elektronik Sistemin Hukukda uygulama biçimi ve sistem çalışmaları hakkında bildirileri sunarken, diğer yanda, yargıç, Savcı ve Avukatlar, günümüzde uygulanmakta olan sistemin aksayan yönlerini cesaretle ortaya koyuyorlar ve çözüm yollarının Sibernetik ve Elektronik sistem ile nasıl giderilebileceğini tartışmaya girişiyorlardı.

Savcı Selçuk Bengü, Seminere sunduğu bildiride, «.. Bir doktora hastasını götüren hasta sahibi gibi, derdini dökmek istediğini ve bu dertlere deva bulan Sibernetik ve Elektronik Sisteme, adı «Adlî Sicil» olan, hastasını getirdiğini…» (5) belirterek, «Adlî Sicil» in aksayan yönlerini, uygulamadan örnekler vererek, birer, birer açıklıyordu. Avukat Osman Kuntman, Yargıtayın çelişkili kararlarının nasıl önlenebileceğini açıklıyordu… (6) Danıştay Üyesi Orhan Özdeş ise, Danıştay Kararlarını sistematize etmek için ne yolda v;ı lışmalar yapıldığını ve daha neler yapıl ması gerektiğini dile getiriyordu (7) Yut gıtay Üyesi Mustafa Aksoy, killininim in. nifinde süre gelen çalışmalını Işıtır

Başkanı Avukat Yekta Güngör özden, bugünkü sistem ile tululagclmcktc ulan «Duruşma Tutanakları» ile ne gibi sakıncaların ortaya çıktığını açıkladıktan sonra, «…Yargı çalışmalarında Sibernetik’in olumlu rolünü izlemek olanağına kavuşmak ve Yargılama düzeninde Elektronik Beyinleri kullanmak…» (9) dileğinde – bulunuyordu. Avukat Arif Bilgin ise, «Sibernetik Sistemin ortaya koyduğu (Ayar Çemberi) nin Hukuk’da nasıl uygulandığını belirtiyor ve Devletin Hukuk Düzeninin, bu (Ayar Çemberi) ile sağlandığım açıklıyarak Hukuk’da bir an önce Sibernetik uygulanması çalışmalarına geçilmesi…» (10) gerektiği üzerinde duruyordu.

Apayrı meslek dallarından gelen uzmanların, sundukları bildirilerde, aynı amaç üzerinde birleştikleri, açıkça görülmektedir.

Bu amaç, dâvalarda, Yargıç ile Dâvacı ve Dâvâlı taraflar arasındaki «Bilgi Alışverişi» nin sıhhat ve sür’atle yapılması ve «Doğru Sonuca Ulaşılması» dır. Sibernetik, «Karşılıklı Bilgi Alış-Verişi, Kontrol ve Ayarlama Dilimi» olduğundan, ancak, bu bilimden yararlanılarak, «Doğru Ayarlama» yapılabilir ve bu konuda «Elektronik Beyin» 1er, en büyük yardımı sağlayabilir.

Ancak, böyle bir sistem ile uygulamaya geçebilmek, nasıl bir teknik eğitim -le mümkün olabilecektir ? Yabancı ülkelerde, Sibernetik ve Elektronik sistem ile ne çeşit bir çaba gösterilerek uygulamaya geçilebilmiştir ?

Bu konularda da Seminer’e katılmış olan yabancı uzmanlar, kendi ülkelerinden örnekler vererek oldukça ilginç bildiriler sunmuşlardı.

Bu nedenle, İstanbul’daki seminere bir bildiri ile katılan AvusturyalI Hukukçu ve Elektronik Bilgi İşlem Uzmanı Dr. Otto Simmler’in «Viyana’da Hukuk Dokümantasyonu Sisteminde Elektronik Sistemin Uygulanması» m açıklayan ve Avusturya’da bu duruma ne biçim bir çalışma ile erişildiğini belirten, şu sözlerini, buraya aynen alıyoruz :

«…Avusturya’da, bu konuda aşağı yukarı 15 milyon TL. tutarında harcanan bir proje ile öngörülen şekilde dört yıl süre ile çalışılmış ve 2.000 kişi kullanılmıştır. Ülkenin en üst düzeyinde 16 Anayasa Uzmanı ve Yetenekli Hukukçuların eğitimi ile 10 tane Sistem Programcısı, 2 tane Sistem Uzmanı ve 2 Dil Bilgini görevlendirilmiş ve birlikte yapılan bu çalışma ile proje gerçekleştirilebilmiştir..» (11)
Bir kez daha belirtelim, Dr. Otto Sin ler AvusturyalI bir Hukukçu ve aynı manda br Elektronik Bilgi İşlem U/.ı nıdır.

Aynı durum ile Ankara’daki Semin de de karşılaşılmış ve yine Avusturj Hukukçu ve Elektronik Bilgi İşlem Uzr m Dr. Helmut Ambrosi, bu teknik ve limsel çalışmanın başka bir örneğini \ miştir. Dr. Ambrosi, «Avusturya’da E niyet Hizmetlerinde Kompüter» başlı bildirisinde, Elektronik Sistem’den yaı lanılarak, Avusturya’da suç işleyenleı ne kadar sıhhat ve sür’atle izlendiğ açıkladıktan sonra, konuşmasını şu s ler ile tamamlamıştı:

«…Yeni çağlar ve gereksinmeler, yı yöntemleri zorunlu kılmaktadır. Bu kımdan, elektronik bilgi işlem sistemh nin gelişmesi, bizlere, suçla savaşta, yı ve yeni olduğu kadar da etkin bir aı vermiş bulunmaktadır…» (12)

İki AvusturyalI uzmanın konuşmalar dan aldığımız şu iki – üç cümle dahi, b ülkelerinde, bu yepyeni teknoloji ve limsel gelişmeden yararlanılarak, nasıl I çabaya girişildiğini ve nerelere kadar u şıldığım, açıkça göstermektedir.

Burada bir noktaya daha işaret eı lim. Gerek İstanbul’daki gerekse Ankaı daki Seminere katılan başka bir yabaı uzman ve yine bir sosyal bilimci, fal aynı zamanda bir elektronik bilgi işle ci Dr. G. Selight ise, Amerika Birleşik D letleri, İtalya ve İsveç’de, bu konud; uygulamalardan örnekler vermişti.

Amerikalı uzman Dr. Selight, Elekt nik Sistemden yararlanılarak, yalnıa adlî sicillerin değil, diğer cezaların ve v gilerin dahi kayıtlarının nasıl tutulma! ilduğunu belirtmiş ve bu arada özelli] ortaya çıkan «Yeni hukuksal sorunk üzerinde durmuştu (13).

Seminere sunulan otuza yakın bild üzerinde ayrı, ayrı durmaksızın, yalnu şu durumu da işaret etmemiz gerekiy Ankara’daki Seminere, bir Makina \ hendisi olan Halim Ergunalp ile Huk Doktoru olan Haşan İsmet Bıyıklı’nın t likte hazırladıkları bir bildiri ile katıln lan (14), Sibernetik ve Elektronik Bej konularında Ülkemizdeki çalışmalar hangi aşamaya geldiğinin en güzel bir < neğini vermiştir.

Ancak, yukarıdan beri belirtmeye çal tığımız durum, Sibernetik ve Elektrot Sistemin, batı ülkelerinde «yepyeni 1 teknolojik çalışına» ortaya koyduğu lı de,

olmasıdır (îerçl, şu iki Seminer bo-vııneıı, problemler cesaretle ortaya konul muş, çok ilginç’ bildiriler sunulmuş vc çö /.Um yolları ile birlikte saptanmıştır. Fakat, henüz bir uygulamaya geçilmemiştir. İtliyle bir uygulamaya geçilebilmesi için, on plânda, «Sibernetik Kürsülerinin kurulması» ve bunun yanı sıra da «Milli Bir Organizasyon Kurulması» zorunlu bulunmakladır. Yabancı ülkelerden gelen bildiri sahiplerinin, Hukukçu ve Sosyal bilimci oklukları halde, Elektronik Bilgi işlem üzerinde uzmanlaşmış olmaları, bu gerçe-pi çok açık olarak önümüze sermektedir.

Dr. Otto Simmler’in, bildirisinde açıkladığı bir durumu, bir kez daha belirleyelim. Avusturya’da Elektronik Sistem ile Hukuk alanında uygulamaya geçildiği zaman, Hukukçu, Sistem Programcısı ve Sistem Analizcisi ile birlikte Dil Bilginle-ı ıııin de katıldığı, ortak bir çalışma başlamışın. Yalnızca, şu örnek bile, «Dil So-ı ununun», elektronik sistemle uygulamaya geçişte, ne kadar önemli bir yer aldığını göstermektedir. Bu «Dil Sorunu», konuşulan dil’de «Kavram Birliği» ve «Anlam Birliği» ne varıldığı ölçüde hâlledile-hilmckte ve ondan sonra da «Makineye İletilecek Bilgi ya da Sembollerin Dil’i», kolayca saptanabilmektedir.

Sibernetik’in, «Karşılıklı haberleşme, kontrol ve ayarlama bilimi» olduğunu ısrarla belirtmeye çalışıyoruz. Elbette ki, böyle bir «Haberleşme Sistemi» nde. her şeyden önce «Haberleşilen Dil», en ön plânda yer almaktadır. «Dil Birliği» sağlandığı anda, «Haberleşme Devreleri Tamamlanmış» demek olmaktadır. Devreler, böylece kurulduktan sonra «Kontrol» ve «Ayarlama» işlemleri, kendiliğinden işlemeye başlayabilecektir. İstanbul’daki seminere sunmuş olduğumuz bildiri de, Ülke miz.de, Sibernetik ve Elektronik Sistem ile uygulamaya geçilirken, Hukukçular ile birlikte sistem analizcileri, psikolog, netırolog ve fizyologların, birlikte çalışmalara başlamaları gerektiğini, bu nedenin lc, İsrarla belirtmiştik (15).

Ankara’daki Seminerde ise, Sibernetik ve l.lektronik Sistem üzerindeki çalışmaların, «Siborg» adı verilen «Sibernetik Organizmalar» yapımına dek vardığını işa-ı el ellikten sorra, Ülkemizde, derhal “Sibernetik Kürsüleri Kurulması» ve bu k< unlarda «Milli Bir Organizasyon» a gedilmesini, tekrar, tekrar önermiştik (16).

liri iki Sem ine ı de, gerçekten, başa-ı ılı bıı sınav veı mltflcidil
Seminere katılanlar bıı «Yeni Bilim» ve «Yeni Teknoloji» nin, Ülkemizde de bir an önce uygulamasına geçilmesi ve yetenekli uzmanların yetişebilmesi için de bir an önce «Gerekli Eğitim ve Bilimsel Çalışmalara Yöneiinmesi» üzerinde durmuşlardır.

Yasama Meclislerimiz ve Yürütme Organımız, bu önerileri dikkate alarak, hızlı bir atılıma giriştiği anda, Ülkemiz, batı teknolojisi ve bilimsel çalışmalarının gerisinde kalmak talihsizliğinden de kurtarılmış olacak ve Anayasa Mahkemesi Baş-kamnın işaret ettiği «Kesin Çözüm Yolu» na da ulaşılacaktır.

Bu aşamaya ulaşılması ise, bizim, en büyük dileğimizdir.
(1) EREM Faruk, HUKUK AÇISINDAN ENFORMA-TİK (Hukukda Sibernetik ve Bilgisayar Kullanımı Semineri. Ankara 1974)

(2) SONGAR Ayhan, DENGE DURUMU «HOMEOS-TASİS» (Hukukda Sibernetik ve Bilgisayar Kullanımı Semineri. Ankara 1974)

(3) KOKSAL Aydın, HUKUKTA BİLGİSAYAR KULLANIMI KAZANILACAKLAR, YİTİRİLECEK-LER, ETKİLEŞİMER (Hukukda Sibernetik ve Bilgisayar Kullanımı Semineri. Ankara 1974)

(4) ÖRS Önol, TİCARET SİCİLLERİ İÇİN BİR SİSTEM ÇALIŞMASI (Hukukda Sibernetik ve Bilgisayar Kullanımı Semineri. Ankara 1974)

(5) BENGÜ Selçuk, ADLÎ SİCİLDE ELEKTRONİK BEYİN VE SİBERNETİK’İN GERECİ (Hukukda Sibernetik ve Bilgisayar Kullanımı Semineri. Ankara 1974)

(6) KUNTMAN Osman, YARGITAYIN ÇELİŞKİLİ KARAR VERMESİNİ ÖNLEMENİN YOLLARI (Hukukda Sibernetik ve Bilgisayar Kullanımı Semineri. Ankara 1974)

(7) ÖZDEŞ Orhan, DANIŞTAY KARARLARININ SİSTEMATİĞİ (Hukukda Sibernetik ve Bilgisayar Kullanımı Semineri. Ankara 1974)

(8) AKSOY Mustafa, YARGITAY KARARLARI SİSTEMATİĞİ ’Hukukda Sibernetik ve Bilgisayar

(9) ÖZDEN Yekta G., DURUŞMA TUTANAKLARI VE YENİ BİR SİSTEM GEREĞİ (Hukukda Sibernetik ve Bilgisayar Kullanımı Semineri. An-kara 1974)

(10) BİLGİN Arif, SİBERNETİK VE SİBERNETİK DEVLET HUKUKU (Hukukda Sibernetik vc Bilgisayar Kullanımı Semineri. Ankara 1974)

w lelokjtonlk Mevılln Hukuka Uyuulıiııınntı Semineri. İstanbul 1973)

(12) AMBROSİ Hclmut, COMPUTER İM DII’NSTI DES SICHERHEITSVVESEN (Hukukda Slluııu-lik ve iBlgisayar uKllanımı Semineri. Ankara 1974)

(13) SELİGHT G., TRAFİK SİCİL, CEZA, VERGİ, SABIKA KAYITLARININ KOMPUTERLE TUTULMASI (Hukukda Sibernetik ve Bilgisayar Kullanımı Semineri. Ankara 1974)
(14) HIYIKI.I II IsıtH’I, Sİ III KNI I I K I I N III KA YÖNTI;.MSEI. YAKLAŞIM (lluktıkıla S netik ve Hllgisayur Kullanımı Semineri, An 1974)

(15) AKMAN Tu\’nar. HUKUKSAL SİHI RNI (Sibernetik ve Elektronik Beynin Hukuka gulanması Semineri. İstanbul 1973)

(16) AKMAN Toygar, SİBERNETİK VE tNSAN KİNE İŞBİRLİGÎ (Hukukda Sibernetik vc sayar Kullanımı Semineri. Ankara 1974)

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*