3-SOKOLLU DEVRİ
(1564- 1579) ‘
22 — Sokollu Devrinin Siyasal Olayları:
Sokollu, Bosna yakınlarında Sokol (Sokolaviç) kasabasında doğmuj Hırvat idi. Devşirme olarak alınmış, zekâ ve kabiliyeti görüldüğünden Eli run’a verilmişti. Burayı bitirdikten sonra önce saray hizmetlerinde ça Daha sonra Barbaros’un yerine kaptan-ı derya oldu. Bu görevde iken Ru| beylerbeyliğine atandı. Avusturya ve Erdel savaşlarında gösterdiği bü başarı üzerine Kanunî’nin son zamanlarında sadrazam oldu (1564).
Kanunî, Sokollu’yu oğlu Şehzade Selim’in kızı Esmahan Sultan ile ei dirdiğinden, damat olmuştu. Osmanlı tarihleri çok uzun boylu olduğu için ‘ dişine «Tavil Mehmet Paşa» derler. Çalışkan, ileri görüşlü, tedbirli ve otlj sahibi bir vezirdi (bkz. Resim: 43).
Sokollu, Kanunî’nin son zamanlarında devlet yönetimini eline at Zigetvar seferini başan ile bitirdikten sonra, II. Selim’in bütün saltanatı since ve ondan sonra da yerine geçen oğlu III. Murat’ın ilk zamanında ar srz olarak 15 yıl sadrazamlık etmiştir. Osmanlı tarihinde onun sadraza
Adasının Fethi (1568) s V»inılı>n beri Osmanlı devini veren Cenevizliler elinim Sn (ıız adası düşman ge-yaiaklık etmekteydi. Sakız İl ıhı fırsat düşürdükçe Ege dolaşan Türk gemi-aviiz ederlerdi.
I, /i|;etvar seferine çıkarın ııı Derya Piyale Paşa «İn Sakız’a gönderilen bir Hoıııınması bu adayı savaş-
*^1, Resim: 48 — Sokollu Mehmet Pasa
Avusturya ile Anlaşma
Fitfetvar seferinden bir süre sonra Avusturya Arşidükası Maksimil* nbııl’a elçiler göndererek barış istedi. Sokollu 1533’te imzalanan « antlaşması koşullarına uygun olarak Maksimilyan ile yeni bir ynparak batıdaki seferlere son verdi.
Yomen’in Fethi (1568): Hadım Süleyman Paşanın Hint seferi sıra-hmı Yemen, bir süre iki ayrı eyalet halinde yönetildi. Fakat Yemen b«Kİanmamıştı. Yemen imamının isyanı üzerine bu iki eyalet birle?-beylerbeyliğine özdemiroğlu Osman Paşa atandı. Osman Paşa, baba-I* iinceki seferlerde Yemen’de kazandığı ünden yararlanarak Yemen IimhIirdi. Bir süre sonra Mısır Valisi Koca Sinan Paşa» Yernen’e serdar gbiMİerildi. Yemen bunun zamanında kesin olarak Osmanlı ülkesine
Kıbrıs Adasının Fethi (1570): Suriye ve Mısır’ın fethinden sonra ■lunın stratejik önemi daha çok arttı. O sırada Kıbrıs ve Girit, Vene-J|l elinde bulunuyordu. Venedikliler, Kıbrıs için Mısır’ın fethinden beri Uih yılda on bin düka veriyorlardı.
‘(Mı*, Mısır yolu üzerindeydi. Venedikliler bundan yararlanarak Türk V» yolcu gemilerine tecavüz ediyorlardı. Doğu Akdeniz’in güvenlimi mlnıun Osmanlılara geçmesi gerekti. Bu sırada II. Selim, Kıbrıs’ın JlMınrkteydi. Sokollu şimdilik buna taraftar değildi. Fakat padişahın Mliltü Ebussuut Efendi’nin fetvası üzerine adanın fethine karar veîdlı
Vezir Lala Mustafa Paja komutasında gönderilen kuvvetli bir dom ordu adayı on bir ay süren çok şiddetli bir kuşatmadan sonra fethetti.]
d) Inebahtı (Lepant) Deniz Savaşı (1571 : Kıbrıs’ın ku|dj sırasında Venedikliler, Avrupa’dan yardım istemişlerdi. Papanın ki| sonunda İspanya, Malta, papa ve diğer İtalyan hükümetleri birleşerek donanması vücuda getirmişler, komutasını da Şarlken’in gayrimeşru Juan’a vermişlerdi.
Kıbrıs’ın fethinden sonra Müezzinzade Ali Paşa komutasında Osmanlı donanması, Girit ve Korfu adalarını vurmuş, İstanbul’a dönj] Haçlı donanması İnebahtı körfezi civarında Osmanlı donanmasına rass ■avaşa tutuştu. Osmanlı donanması kaptan-ı deryanın beceriksizliği yij müthiş bir yenilgiye uğradı. 200 kadar gemimiz battı ve 20 000 askerir oldu. Bu savaşta ancak Uluç Ali Reis, kendi filosunu kurtararak isti gelebildi. Sokollu, onu gösterdiği yararlıktan dolayı kaptan-ı derya Uluç Ali adını da Kılıç Ali’ye çevirdi.
Sokollu, İnebahtı savaşının acısını çıkartmak için derhal yeni bir dc yapılmasını emretti. Kılıç Ali Paşa, bu kadar büyük bir donanmanın içinde yapılmasının zor olduğunu ve yapılsa dahi gereçlerinin hemen mayacağını söyleyince Sokollu, ona: «Paşa, Paşal Sen henüz bu devle yamamışsın. Bu devlet öyle bir devlettir ki, isterse bütün donanmasının j| lerini gümüşten) halatlarını ibrişimden, yelkenlerini atlastan yapar, gemileri tam olarak yetiştiremezsem benden iste!» demiştir.
Gene bu sırada Sokollu kendisini ziyarete gelen Venedik elçisine| sözleri söylemiştir: «Ziyaretinizin gerçek nedenini anlıyorum. İnebahtı sinin üzerimdeki etkilerini anlamak istiyorsunuz. Biz, sizden Kıbns almakla kolunuzu kestik. Halbuki siz donanmamızı yakmakla bizim mızı tıraş etmiş oldunuz. Kesilen kol bir daha yerine gelmez. Fakat tıraş j sakal eskisinden daha gür olarak çıkar».
Gerçekten Sokollu beş – altı ay gibi kısa bir zamanda eskisinde»] kuvvetli bir donanma hazırlatarak 1572 yılı baharında Akdeniz’e gör Bunun üzerine Venedikliler barış istemek zorunda kaldılar.
e) Tunus’un Fethi (1574): Akdeniz’e çıkan donanma çarpışac| düşman bulamayınca, Sokollu bu donanma ile Tunus’un fethine karar Tunus o sırada Ispanyollara geçmişti. Yemen Valisi Sinan Paşa, Kı Derya Kılıç Ali Paşa, Tunus’a giderek İspanyolları oradan kovdular. Tu fethi ile Kuzey Afrika kıyılarının alınması tamamlanmış oldu.
f) Lehistan’ın Osmanlı Himayesine Alınması (1575): Bu
Avrupa’nın en büyük devletlerinden olan Lehistan krallığı taç kavgaları _ den karışıklık içindeydi. Sokollu, Lehistan krallığına, himayemiz altında!
İtan Erdel Beyi Baturi’yi namzet gösterdi ve Türk otoritesini kullanarak onu kral seçtirdi. Bu suretle Lehistan da Osmanlı himayesine alınmış oldu. Bu himaye devri 1587 yılına kadar sürmüştür.
g) Fas Sultanlığının Osmanlı Himayesine Alınması (1577): Kunjr Afrika kıyılarının fethi tamamlandığı sırada Fas sultanlığında taç İcavgâM katlamıştı. Bir kısım Faslılar, Portekiz kralından; bazıları da Osmanlı devimlinden yardım istediler. Sokollu, Cezayir Beylerbeyi Ramazan Paşa ’yı. Fat (İlhanlığına yardıma memur etti. Ramazan Paşa, Fas’a giderek orayı egemen-ll«i altına almak isteyen Portekiz kralını Vadi-üs-Sebil savaşında yendi. Bl* lUretle Fas sultanlığı da Osmanlı himayesine alınmış oldu.
ğ) Sokollu’mm Türk ve Islâm Dünyası ile İlişkileri: Sokollu devrinde kuzey komşumuz Rualar kuvvetlenmişler, doğudaki Türk ülkelerine tecavüt-|(re başlamışlardı. Sokollu Doğu Avrupa Türkleriyle Kafkasya’yı Osmanh devletine bağlamak istiyordu. Halbuki Ruslar bu sırada Altmordu devletini» parçalanmasından meydana gelen hanlıkları nüfuzları altına almışlardı. Sokollu, Don ve Volga ırmaklarım bir kanal ile birleştirmek, bu suretle Karadeniz’ Jtn Hazar’a geçerek Rusları buradan kovmak istedi. Bu amaçla birçok hazırlıklar yapıldı. Mühendis, usta ve işçi tedarik olundu. Kanalın yeri saptanarak tlBiılmasına başlandı. Fakat Rusların tecavüzleri ve Kırım hanının elindeki imtiyazları da büsbütün kaybetmek korkusuyla asker ve işçiler arasında isyan flkartması üzerine bu büyük teşebbüs başarısızlıkla sonuçlandı. Şayet, bu kannl açılmış olsaydı, Osmanlı donanması kolayca Hazar denizine geçebilecek Ve gerektiğinde Orta Asya Türkleri ile ilişki kurulmuş, aynı zamanda İra» lavaşlarında donanmadan da fayda sağlanmış olacaktı. Sokollu’nun bu teşeb-külli onun çok uzak görüş sahibi bir devlet adamı olduğuna büyük bir delildir.
Sokollu’nun buna benzer bir teşebbüsü de Süveyş kanalı’nı açmak i ita-meıi olmuştur. Sokollu bu yoldan da Hindistan ve Endonezya’daki Müslümanlarla ilişki sağlamak niyetinde idi. Bu kanalın açılması aynı zamanda ekonomik kekıından da faydalı olacaktı. Zira bu sırada Portekizliler, Hindistan sularına hâkim olmuşlar, kara ticaret yollarını denize çevirmişlerdi. Gene bu sırada Aumıvtra ve Cava adaları da Portekizlilerin tecavüzlerine uğramıştı. Sumatra M<l»liiman devletlerinden Aca hükümeti, padişahtan yardım istemişti. Sokolltiı Ae» hükümetine topçu, gemici, asker, top ve cephane göndererek onlara ya»-dllıı elti. Aynı zamanda oralarda Türk nüfuzunu artırmak istedi. Fakat bütün hu isler onun ölümü ile sona erdi. Kendisinden sonra iş başına geçenler Türh milletinin geleceği için çok hayırlı olacak bu gibi işlerle asla uğraşmadılar.
t) — Sokollu’nun Ölümü (1579):
Sokollu, II. Selim’in yerine geçen [II. Murat zamanında eaki gtif V| iloritesini kaybetti. Onu çekemeyenler, yeni padişahı onun aleyhina fjevlrntay# k*|İN<hlar. Sokollu, buna rağmen, devlete hizmette devam ediyordu. NNıaftl
önce taraf tuı lan ve akrabaları birer birer devlet hi/.mctmdcn «ılılılılnt, Kcııdiai de bir gün ikindi divanında (bu divan sadrazam konağında toplanırdı) çalışırken sadaka istemeye gelen bir yan deli tarafından hançerle vurularak öldürüldü. Katil, saray adamlarınca yakalanarak hemen parçalandı. Saray adamlarının bu hareketi, bu katil işinin bir suikast olduğunu göstermektedir.
Sokollu’nun ölümü ile Osmanlı devletinin yükselme devri sona ermij.î Duraklama Devri bağlamıştır.