SÜMERLER, İ.Ö. 4. binyılın ikinci yarısından 2. binyılın başlarına kadar Aşağı Mezopotamya’da yaşamış bir kavim. Sümerler Aşağı Mezopotamya’nın yerli halkı değildir, Mezopotamya’ya ne zaman ve nereden geldikleri kesin olarak bilinememektedir. Kimi araştırıcılara göre deniz, kimi araştırıcılara göre kara-yoluyla geldiler. Üzerinde birleşilen tek noktaysa onların doğudan gelmiş bir kavim olduklarıdır. Geliş tarihleri de İ.Ö. 3500-3300 olarak tahmin edilmektedir. Sümerler Mezopotamya’da başlıcaları Ur, Uruk, La-gaş, Lorsa, Eridu vb. olan kent devletleri kurdular. Bunların her biri hem siyasal hem dini lider olan bir kral (lugal) ya da prens (ensi) tarafından yönetilirdi. Her kentin bir koruyucu tanrısı vardı. Sümer dininin üç baştanrısıysa Gök Tanrısı Anu, Rüzgâr ve Fırtına Tanrısı Enlil ve Toprak Tanrısı Enkin’di. Enkin aynı zamanda Sümer kavminin koruyu-cusuydu. Kent devletleri sürekli olarak birbirleriyle mücadele ettiler. İ.Ö. 2350 dolayında Akad Kralı Sar-gon, Sümerler’in ülkesini istila ederek onları egemenliği altına aldı. Ancak Akadlar Sümer uygarlığını bü-
‘ ‘l
I
Sümer askerlerini gösteren bir kabartma
yük ölçüde benimsediler ve böyle-ce bir Akad-Sümer Krallığı ortaya çıkmış oldu. Akad Krallığı’nın Guti-ler tarafından yıkılması üzerine Sümerler yeniden bağımsızlıklarını kazandılar (İ.Ö. 2030 dolayları). Bu dönemde hüküm süren II. ve III. Ur sülaleleri Sümerlere parlak bir devir yaşattılar. Sümer kentleri İ.Ö. 1900-1800’lerde Amurruların ve Kenanla-rın akınları sonucu yavaş yavaş ortadan kalktı. Sümerler Mezopotamya’da hiçbir zaman güçlü bir devlet kuramadılar. Topraklarını da fazla genişletemediler. Oysa yarattıkları uygarlığın etkileri yalnızca ilkçağ Ön Asya halklarını etkilemekle kalmadı, Anadolu, Suriye-Filistin ve Mısır üzerinden Batı’ya yayılarak günümüze kadar ulaştı. Dönemlerinin en uygar kavimlerinden biri olan Sümerler daha Mezopotamya’ya göçtükleri yıllarda maden işlemeyi, ça-nak-çömlek yapmayı biliyorlardı. Kanallar açarak bataklık olan toprağı kuruttular. Setler yapıp ırmakların taşmasını önlemeye çalıştılar. Yaygın bir sulama sistemi kurdular.
Buğday ve çeşitli tahıllar, hurm zeytin vb. yetiştirdiler. Zeytinde zeytinyağı elde ettiler. Besledikl hayvanların yünlerinden kumaş d kudular. Gereksinim duydukları k reste, değerli taşlar, mermer gibi kelerinde bulunmayan maddeleri şarıdan getirttiler. Bu nedenle ti ret çok gelişti. Sümerlerin ticaret toplum hayatını düzenlemek i koydukları yasalar sonraları öbür i çağ kavimlerince de kullanıldı, maride kubbe ve kemeri ilk kut nanlar da onlardır. Yapılarını gün te kurutulmuş tuğladan yaptı Kentleri belli bir plana göre ku muştu. “Ziggurat” adı verilen katlı piramitleri mimarlık alanın gelişmişliklerinin ilginç bir örneğ’ Dünyanın ilk yazısı İ.Ö. 3100’l bulunan Sümer çiviyazısıdır. Bö ce Sümerler aynı zamanda tarih ğını başlatan kavim oldular. Bu ve Sümer dili, Sümerlerin orta kalkışından sonra da yaşamaya vam etti. Ortaçağ’da Latince’nin rupa’daki klasik bir dil olması ilkçağ’da da Sümerce bütün h tarafından klasik bir dil olarak nimsenip kullanıldı. Sümerler a yılın 360 gün olarak gösterildi’ de takvim yapmışlardı.
SÜMÜK, sümükdoku hücrel ve bu doku üzerinde bulunan rin salgısı. Bu salgı, doku yüz nemli, akıcı, kaypak ve yaba simlere karşı koyucu bir ta oluşturur. Burundan akan özel ya da sümük denir.
SÜMERLER
02
Ara