SÜMÜKLÜBÖCEK

SÜMÜKLÜBÖCEK, karından lı yumuşakçalardan, nemli y yaşayan, gezdiği yerde süm ‘ bir iz bırakan, kabuksuz hayva lük salyangozu (Limax). Kab çük parçalar halinde vücudun de kalmıştır. Ormanlık ve yerlerde, bahçelerde yaşar. T I izleri yiyerek tarla ve bahçel yük zararlar verir. Aynı zama san ve hayvanlarda yaşayan canların arakonakçısı olduğ1 sağlık açısından da zararlıdır.
SÜNBÜLZADE VEHBİ (171 raş-1809 İstanbul), divan şairi, nimini tamamladıktan sonra bul’la gitti. Büyüklere kaside
1992
hiyeler sunarak kalemiyye sınıfına geçti. Daha sonra elçilikle İran’a gitti. Rodos, Zağra (1786-1788), Mamsa ve Manastır kadılıklarında bulundu. Nedim’in biçim yönünden getirdiği yeniliklere öykündü, şiiri şiir yapan asıl öğeleri kavrayamadı. Ölçülü, uyaklı sözler yazma çizgisinden öteye geçemedi. “Lütfiyye” adlı didaktik mesnevisinin de sonunda yer aldığı basılmış Divan’ından başka “Şevk-engiz’l ve Farsça’dan Tuhfe“, Arapça’dan nazım olarak çevirdiği “Nuhbe” adlarında birer sözlüğü vardır.
SÜNGER, çokhücrelilerin süngerler ■umuna giren hayvanların genel adı ve bu hayvanların çeşitli işlerde iullanılan yumuşak ve esnek iskele-S. Tatlı sularda bulunan birkaç türü ıfcşında hepsi denizde yaşarlar, hücreli olmalarına karşın doku organları yoktur. Beslenme ve İma gibi yaşamsal görevler az bağımsız hücreler tarafından çekleştirilir. Sığ ya da derin su-kendilerini taşlar, kabuklar, Her vb. üzerine bağlayarak, hasisiz yaşarlar. Vücutları çeşitli bilerde (vazo, kadeh, boru, küme-dallar, çeşitli cisimlerin üstünü kabuklar vb.), simetrili ya da risiz olabilir. Büyüklükleri bir-mm.’den birkaç m.’ye kadar ir. Çoğu sarımsı, açık gri, az kısmı parlak sarı, turuncu ya da »dır. Ender olarak mavi, siyah menekşe renklilerine de rastla-Vücutları “por” adı verilen delik-DacaMte (kanallarla) kaplıdır. Porların 3rler®tevi suyla birlikte oksijenin ve be-jıük g» maddelerinin vücuda girmesini, Man, sfcöbolizma artıklarının dışarı atıl-buk, Abv sağlamaktır. Süngerlerin en jn içSvnli özelliklerinden biri iskelet sis-ağa^pleric[ir. Bu sistem kalsiyum ve si-İTazeHpmlu maddelerden yapılmış iğ-slere IfljMen ve liflerden oluşur. Sünger-ındaBiem eşeyli hem de eşeysiz ço-an saHlar. Eşeysiz çoğalma genellikle uğu iBnlefin oluşmasına yol açar. Yetir. ftnme yetenekleri, bütün ilkel hay-olduğu gibi çok yüksektir, rden koparak ayrılan her kendisini tamamlayıp yeni bir oluşturabilir. Tatlı su sünger-
1719 iri. O’ hra İsi >ve
lerinin, suyun kuruması halinde de çoğalmayı sağlayan ve “iç tomurcuklanma” adıyla anılan ilginç bir eşeysiz üreme biçimleri vardır. Vücutları içinde oluşan sert bir kabukla örtülü “gemmula” adlı bu tomurcuklar, besin maddeleri yanı sıra sünger hücrelerini de taşırlar. Tomurcuklar suyun kuruması halinde varlıklarını koruyarak yeniden suya kavuşunca üremeyi sürdürürler. Süngerler çok küçük canlılarla beslenirler. İskeletli oluşları yanında tat ve kokularının da fena olması yüzünden başka hayvanlarca besin olarak alınmazlar. Süngür avcılarınca bağlı bulundukları yerden kesilip su üstüne çıkarılan süngerler dövülüp temizlenerek kurutulur ve başlıca banyo süngeri olarak kullanılırlar. Yapay sünger yapımı, doğal süngerin önemini azaltmıştır.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*