Tarihte bir hain !..
Ahmed Pevzi Paşa, Sultan İkinci Mahmud Han zamanmda Mâbeyn müşir liği ve kaptan ı deryalık yapmış; kendisinin de Giritli olması münasebetiyle Silahtar Giritli Ah Paşa’nın yardımıyla askerlik hizme- tinde kısa sürede büyük rütbelere ulaşmıştır. 1832’de Mâbeyn müşiri olmuş, 1833’te Osmanlı Devle- ti’nin Mehmed Ali Paşa’ya karşı Rusya’dan yardım istediği sırada çok geniş yetkilerle Rusya’ya elçi olarak gönderilmiş ve 1836’da da kaptan-ı derya olmuştur.
1831’de Osmanlı’ya karşı isyan eden Mısır valisi Mehmed Ali Paşa, 1839 tarihinde bağımsızlığını ilan etti. Bunun üzerine Mısır ordıısıı ile Osmanlı ordusu 24 Haziran’da Nizip’te bir savaş yaptılar. Bu mücadelede Osmanlılar mağlup oldu. Tam bu sırada Sultan İkinci Mahmud Han vefat etti ve tahta çocuk yaştaki oğlu Abdülmecid Han çıktı. Sultan İkinci Mahmud Han vefat etmeden kısa bir süre önce Hüs- rev Paşa, Çanakkale önlerinde bulunan donanmaya bir mektup göndererek, cülus münasebetiyle donanmayı İstanbul’a çağırmıştı. Fakat Ahmed Fevzi Paşa bir dostu vasıtasıyla padişahın henüz vefat etmediği haberini alınca, paşanın kendisine gönderdiği mektupla beraber, bir de onun hakkında şikâyet mektubu yazarak Sultan İkinci Mahmud Han’a göndermişti. Ancak mektup ulaşmadan padişah vefat etmiş, tahta Sultan Abdülmecid Han geçmişti. Yeni padişah ise Mısır meselesinin hemen hallini istemiş ve yeni sadrazam Hüsrev Paşa’ya bunu bildiren ve donanmayı İstanbul’a çağıran bir hatt-ı hümayun göndermişti. Hüsrev Paşa da bu hatt-ı hümayunu donanmaya gönderdi. Böylece Ahmed Fevzi Paşa, padişahın değiştiğini, Hüsrev Paşa’nın sadrazam olduğunu ve kendi mektubunun da Hüsrev Paşa’nın eline geçmiş olduğunu öğrendi.
Fevzi Paşa, 1839 yılının Temmuzunda bütün donanmayı Mısır’a teslim etti. Bu suretle, ordusu perişan olan Osmanlı Devleti nin donanması da elden çıkmış oldu.
Osmanlı Denizcilik Tarihinin Enteresan Bir Hadisesi
Yeni sadrazam Koca Hüsrev Paşa ile Kaptan ı Derya Ahmed Fevzi Paşa arasında zaten önceden beri iktidar mücadelesi bulunmaktaydı. Ahmed Paşa, Hüsrev Paşa’nm sadâretini kendisi için çok büyük bir tehlike olarak görmekteydi. Paşa hayatından endişelendi ve Osmanlı denizcilik tarihinde çok enteresan bir hadise meydana geldi. Ahmed Fevzi Paşa, donanmadan Riyale Osman Bey gibi bazı zatları da kendi tarafına çekerek 1839 yılının Temmuz’unda bütün donanmayı Mısır’a teslim etti. Bu suretle, ordusu perişan olan Os- manlı Devleti’nin donanması da elden çıkmış oldu. Ahmed Fevzi Paşa’nın adı, bu hıyanetten dolayı tarihe “Hain” ve “Firarî” lâkaplarıyla geçmiştir. Ahmed Fevzi Paşa’nm bu büyük ihaneti Mehmed Ali Paşa’yı daha fazla güçlendirmiş ve Mısır’ın elden çıkmasında mühim bir rol oynamıştır.
Ahmed Paşa’nın ihaneti İstanbul’da büyük telaş uyandırdı. Kahire’ye yeni bir hatt-ı hümayun gönderilerek Mısır’ın babadan oğla geçmek şartıyla Mehmed Ali Paşa’ya bırakılacağı vaad edildi. Fakat bu teklifi kabul etmeyen Mehmed Ali, Mısır’dan sonra Suriye’yi de istedi. Bu durum İngiltere başta olmak üzere Avrupalı devletleri telaşlandırdı. Osmanlıların Rus nüfuzu altına girmesinden endişelenen bu devletlerin konuya müdahil olması üzerine mesele milletlerarası bir hal aldı ve Mısır’a karşı Osmanlıların yanında yer almaya karar veren İngiltere, Avusturya, Prusya ve Rusya arasında Londra Mukavelenamesi imzalandı. Bu mukaveleye yalnız Fransa, Mısır tarafını tuttuğu için katılmamıştır. Zaten donanmanın, Ahmed Fevzi Paşa tarafından Mısır’a teslimi sırasında, Çanakkale önlerini tutmuş olan Fransa donanmasının komutanı Amiral Lalende’nin de yardımları olmuştur. Londra Mukavelesi’ne göre Mehmed Ali Paşa Osmanlı donanmasını teslim ettikten başka Hicaz, Suriye, Girit ve Adana ,yi boşaltacak, buna karşılık kendisine babadan oğula geçmek suretiyle Mısır valiliği verilecekti. Bunun için ise yirmi gün süresi vardı. Paşa bunu yapmak yerine bazı oyunlar oynamaya çalıştı ve padişaha, efendisi ile kendisi arasına Avrupalılann girmemeleri gerektiğini söyleyerek Osmanlı ile Avrupa’nın arasını bozmaya çalıştı.
Mehmed Ali’nin bu şartları kabul etmemesi ve verilen sürenin de dolması üzerine Osmanlı, İngiltere ve Avusturya kuvvetleri birleşerek askeri müdahalede bulundular. Akkâ’nın düşmesinden sonra İngiliz amirallerden Napier, İskenderiye önlerine gelerek Mehmed Ali Paşa’ya Mısırla iktifa etmesini, yoksa şehri topa tutacağını söyleyip onunla İskenderiye Mukavclesi’ni imzalamıştır. Bu mukaveleye göre Mehmed Ali Paşa Mısır’la iktifa edecek ve Osmanlı donanmasını iade edecekti. Mısır valisi, Londra Mukavelesi şardarma uymadığı için Osmanlılann savaş sonrası yeni vali tayin etme hakkına sahip bulunmasına rağmen, İngiliz amiral Napier’in habersizce yapmış olduğu anlaşma neticesinde Osmanlı Devleti bundan mahrum kalmış, İngiltere’nin ısrarıyla da bu mukaveleyi kabule mecbur olmuştur. Böylece Mehmed Ali Paşa’mn hayalleri suya düşmüşse de Mısır, OsmanlI’nın elinden çıkmış oluyordu. Osmanlı Devleti tarafından, donanmanın teslimi ile alâkalı müzakerelerde bulunmak üzere Mec- lis-i Ah kâm-ı Adliye azasından sâbık Bahriye Müsteşarı Mazlum Beyefendi, donanmanın teslim alınıp geri getirilmesi vazifesine de Yaver Paşa yani Kaptan Walker tayin olundular. Osmanlı donanmasını teslim alan Kaptan Walker, donanmayı İstanbul’a getirdi ve Kapdân-ı Deryâ Çengeloğlu Tahir Paşa’ya teslim etti (1841).
Mısır meselesi halledilmiş; fakat Ahmed Fevzi Paşa da Osmanlı Devleti tararafından affedilmediği için geri dönememiş ve cariyeleri tarafından Mısır’da öldürülmüştür.