TARIMSAL MÜCADELE VE TÜTÜN
İŞLEMEDE ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER
a) Tarım ürünlerinde hastalık ve böcek görülmesi doğaldır. Bunlar tütünde de bulunurlar. Bu bitkide en çok Mavi Küf» Tütün Mildiyösü, yaprak bitleri vb. ne rastlanır. Tütün ürününü bunlardan korumak için tarımsal mücadele ilâçları kullanılır; ancak onlar da çeşitli zararlı artıklar bırakırlar.
1968’de Londra’da yapılan Kanser Kongresinde, İngiliz Tıp Derneği, tarımsal mücadele ilâçlarının, özellikle arsenikli ilâçların, bıraktıkları artıkların nikotin ve katrandan daha zararlı olduğunu ileri sürdüğü zaman dikkatler bu yöne çevrilmişti. Ülkemizde arsenikli ilâçlar henüz kullanılmamaktadır; ancak DDT ve BHC ilâçlarının kullanılması 1907’de yasaklanmıştır. 1978 yılında ise, Aldrin, Endrin, Heptachlor, Toxaphene ve Ghlordane’nin tütün yapraklan için böceklere karşı kullanılması, yapımı ve dışardan alımı tamamen yasaklanmıştır.
b) Tarım ilaçlarının ruhsatlandırılması, görevi, 6968 sayılı Kanun ve bununla ilgili tüzükle Zirai ‘Mücadele ve Karantina Genel Müdürlüğüne verilmiştir. Bu kanun ve tüzüğe dayanılarak özel ilaçlama şirketlerinin ve kişilerin tarımsal ilaç kullanmaları daha sıkı denetlenme- li, İlâçlarını çeşit ve dozları iyi seçilmeli, kalıntıları en alt düzeye indirilerek tüketiciye daha az zarar vermeleri sağlanmalıdır.
c) Tütünün içine önceden veya kullanıma hazırlanırken, sağlığa çok zararlı maddeler eklenmektedir. örneğin ,alkol, ispirto, kolonya konmakta, böylece nikotinin çözülmesi ve kullanana daha etkili olması sağlanmaktadır. Bu işlemlerin kesinlikle yapılmaması gerekir.
d) Birçok ülkede, örneğin Ortadoğu ülkelerinde, bu arada yurdumuzda, tütünün içindeki zehirleyici maddeler yetmiyormuş gibi, özel yapılmış bir fırına konulan tütünler, ziftli çam (çıra) kütüklerinin isi ile muamele edilerek, insan sağlığına inanılmaz zararı olacak biçime sokulmakta ve tüketilmektedir. Bunlar kesinlikle önlenmelidir.
e) 9.5.1960 Tarih ve 1177 sayılı Tütün teke
li Kanunu ile yenilikler getirilmişse de , bunlar daha da artırılabilir.