Akdeniz bölgesinde İçel iline bağlı ilçe; 290 633 nüf. (1990); merkez bucağı dışında 2 bucak, 134 köy. Merkezi, Mersin’in 25 km kuzey-doğusunda Tarsus (antik. Tarsos”), 187 508 nüf. (1990). Tahıl, turunçgiller, üzüm, pamuk üretimi. Pamuklu dokuma, çırçır fabrikaları, yağ sanayisi. —Tar. Eski çağlarda Hitit imparatorluğu’ nun egemenlik sınırı içinde bulunan kent, zamanla bu devletin zayıflaması üzerine Asurlular’ın (İ.Ö. 1255-1270), sonra da Ki- likia’da kurulan birtakım yerel prensliklerin denetimine girdi. Persler’in eline geçerek Kilikia satraplığının merkezi oldu (İ.Ö. 386). Büyük İskender tarafından alındı (İ.Ö. 333). İskender’in ölümünden (İ.Ö. 323) sonra payına düştüğü Selefki krallı- ğı’nın yönetimine girdi. Romalılar’ın eline geçti (İ.Ö. 66) ve Kilikia eyaletinin merkezi oldu. Mısır kraliçesi Kleopatra VII ile burada dillere destan olan aşkını yaşayan Marcus Antonius tarafından baştan başa bayındır duruma getirildi (İ.Ö. 44). imparator Tiberius döneminde (İ.S. 14 – İ.S. 37) Kappadokia krallığı’nın eline geçen kent, daha sonra Romalılar’ca geri alındı. Roma imparatorluğu’nun ikiye bölünmesi üzerine (395) payına düştüğü Bizans devletinin (Doğu Roma imparatorluğu) egemenliğine girdi. Halife Ömer döneminde Ebu Ubeyde komutasındaki arap ordusu tarafından fethedilerek İslam devletinin topraklarına katıldı (637). Emeviler döneminde (661-750) Araplar’la BizanslIlar arasında sürekli el değiştiren kent, abbasi halifesi el-Memun döneminde (813-833)
müslümanlar için önemli bir sınır kalesi ve ticaret merkezi olarak gelişti. Doğu seferine çıkan imparator Nikephoros tarafından alınarak yeniden bizans yönetimine geçti (965). Malazgirt* savaşı’ndan (1071) sonra Adana ile birlikte Selçuklular’ın eline geçen Tarsus, Birinci haçlı seferi sırasında hıristiyan ordusunca istila edilerek Antakya prensliği’ne bağlandı (1097). Yeniden bizans egemenliğine geçti (1100). Ermeni prensi Leon’un ele geçirdiği kent (1133), imparator ioannes Komnenos II tarafından geri alındı (1137). Ancak, Bizans- lılar’ı yenilgiye uğratan Leon’un oğlu To- ros lll’ün yönetimi altına girdi (1198). Daha sonra Karamanoğulları’nın (1261), Ra- mazanoğulları’nın (1358) ve Mısır Memluklarına bağlı olarak Dulkadıroğulları’nın (1389) egemenliğinde kalan Tarsus, XV. yy.’da yörede üstünlük kurmaya çalışan Karamanlılarda OsmanlIlar arasında bir çekişme alanı durumuna gelmesi sonucu ticaret merkezi olma niteliğini önemli ölçüde yitirdi. Kilikia Rupen krallığı’na son veren Memluklar, 1485-1491 Türk-Mısır sa- vaşı’nın bitiminde kenti doğrudan egemenlikleri altına aldılar. Ancak, Memluk devletini ortadan kaldıran Yavuz Sultan Selim tarafından osmanlı topraklarına katılan Tarsus ve yöresinin yönetimi Rama- zanoğulları’na bırakıldı (1517). Kanuni döneminde Veli Halife, Tonguzoğlan, Yenice Bey gibi alevi önderlerinin yörede Tarsus’u ele geçirmek için başlattığı ayaklanmalar, Adana beylerbeyi Ramazanoğlu Piri Bey tarafından bastırıldı (1527). Selim II döneminde kent, bir sancak merkezi olarak önce yeni oluşturulan Kıbrıs eyaletine (1571), sonra da Kaptanpaşa eyaletine (1574) bağlandı. Mısır valisi Mehmet Ali Paşa ayaklanması sırasında türk ordusunu Konya savaşı’nda bozguna uğratan mısır kuvvetlerince işgal edildi ve Kütahya* antlaşması’yla (1833) yönetimi Mehmet Ali’nin oğlu İbrahim Paşa’ya bırakıldı. Londra* antlaşması’yla (1840) yeniden Osmanlı devletine geçen Tarsus, önce Adana vilayetine, ardından da Mersin’e (1888) bağlandı. Kilikia’da bir devlet kurmak için Tarsus ve yöresinde Ermeni- ler’in başlattığı ayaklanma hareketi, olay üzerine olağanüstü yetkilerle bölgeye gönderilen Cemal Paşa tarafından bastırıldı (1909). Birinci Dünya savaşı sonrasında (1918) fransız kuvvetleri ve işbirlikçi ermeni çetelerince işgal edilen kent, Ankara* itilafnamesi (1921) gereğince ermeni azınlığı da yanlarına latan Fransızların bölgeden çekilmeleri üzerine (1922) düşman istilasından kurtuldu. Bugün İçel iline bağlı bir ilçe merkezidir. —Arkeol. ve Mim. Tarsus ilçesi sınırları içindeki Gözlükule*’de yapılan kazılarda Yenitaş döneminden başlayarak İslam dönemine değin süren bir yerleşme ortaya çıkarıldı, ilçe merkezi ve çevresinde çeşitli dönemlerden kalıntılar bulunmaktadır. Tarsus’ta ortaya çıkarılan Akhilleus lahdi Adana müzesi’nde, temel kazılarında bulunmuş çok güzel mozaiklerin bir bölümü ise Hatay Arkeoloji müzesi’ndedir. Kenti çevreleyen üç sıra surun Bağ, Deniz (Kleopatra bu kapıdan kente girdiğinden Kleopatra kapısı olarak da tanınır) ve Adana kapıları adlarıyla bilinen üç kapısı vardır, işlevi ve yapım tarihi kesinlik kazanmamış olan Donuktaş ya da Dönüktaş (Sardana- palos mezarı olarak da anılan yapıda 1982’de Prof. Nezahat Baydur yönetiminde kazılara başlandı), roma hamamı, Tarsus ırmağı üzerindeki iustinianos köprüsü (Baç köprüsü olarak da bilinir) İslam öncesi kalıntılardır Kentin ilk camisi olan Eski cami bir kiliseden (Aziz Paulus katedrali) camiye dönüştürülmüştür. 1579’da, Ramazanoğulları’ndan Piri Paşa’nın oğlu İbrahim Paşa tarafından yaptırılan Ulu cami’nin tek şerefeli minaresi daha eski bir yapıdan kalmadır. Mahmut Paşa vakfı olan Şahmeran hamamı, bir roma hamamının üzerine kurulmuştur. Bayrampaşa kervansarayı’nı (Çakıt hanı), Murat IV döneminde Bayram Paşa yaptırmıştır (1637).
TARSUS
21
Oca