Genel

Tazarruname

TAZARRUNAME

Sinan Paşa’mn (öl. 1486) bu eseri dinî içeriklidir. Lirik bir n ren eserde Sinan Paşa Allah’ın birliğini, niteliklerini anlatır, güsünü yapar, insanın Allah’ın bir kulu olduğunu belirtir. 1) niş çerçeveli olarak betimler. Ayrıca başta Hz. Muhammed re Dört Halife’yi, şeyhleri, velileri, diğer din büyüklerini sa Sırası geldiğinde bir hikâye anlatır, araya bir şiir yerleştirir, yatın temel eserlerinden olan Tazarruname, eski sanatlı düz şa) ustalıklı örneklerinden bindir (basımı: 1971).
çağdaşlarını, gerek sonraki kuşak şairlerini derinden Ona göre şiirin temeli bilim, özü sevgidir. Şiirlerinin ana tır: yalnızlığın ve aamn beslediği aşkı şairliğinin serm; görür. Yaratılmış olanların en yetkini olarak gördüğü inE İslâmî ilkelere bağlı ahlak anlayışıyla olgunlaşacağım s e la ve Mecnun adlı romantik mesnevisinde de maddî aşk ka geçişin hikâyesini anlatmıştır. Kanunî’yle Bağdat Se lan Hayalî (öl. 1557), yer yer tasavvufî motiflerle süsled de, özgün imgeleri, içtenliği ve yalın söyleyişiyle dikka van, basımı: 1945). Özellikle gazelleriyle ustalığını kanı (1533-1599), halk deyişlerine bolca yer verdi (Divan, ba Sipahi olarak bütün Osmanlı ülkesini gezen Bağdat 1605), ünlü terkibibendiyle hem ahlakçılığım hem de us ğini gösterdi; toplumsal gerçekleri dile getirirken, saht ve cimri zenginleri sert bir dille yerdi (Divan, basımı: 1£ Ocağı’ndan yetişen Taşlıcalı Yahya (öl. 1582), özellikle riyle tanındı (Şah u Geda\ Yusuf ve Zeliha). Usta işi şiirli yaşadığı yıllarda, gerek ölümünden sonra Sultanüşşuc-sultam») diye andan Bakî (1526-1600), hayata mistik a hazcı açıdan bakmış, yaşama sevinci, rintçe yaklaşımın ikbal hırsını da (şeyhülislam olmak istiyordu) şiirine ya kaçınmamıştır (Divan, basımı: 1859, 1982). Kanunî Su man’m ölümü üzerine terkibibent biçiminde yazdığı ün de ölümün ve yaşamın felsefesini yapmıştır. Titiz şiir işi bul Türkçesini başarıyla kullanması, düşünceyi şiire sir çığır açmıştır. Şeyhülislam Yahya (öl. 1644), ince hayalle ği lirik gazelleriyle Bakî’den sonra gazel türünün en öne cisi olarak kabul edilir (Divan, basımı: 1918).

XVII. yy divan şairleri Babürlü saraylarında oluştu: kihindî» (Hint üslubu) akımının da etkisinde kalmışlar gorik, kapalı anlatım yolunu da yerlileştirmeyi başara irleri, yeni türlerle (şehrengiz, surname vd) geleneksel kazandırmışlardır.

Övgülerinde de, yergilerinde de aşırılığı ilke edinen 1 1635), şiirlerinde ses ve uyuma büyük önem vermiş, a leyişleri ve coşkun lirizmiyle renkli bir şiir dili yaratmı

Sinan Paşa’nın yapıtı. Yapıt, yazarın tanrıya yalvarışlarını, Muhammet Peygamber ile din ulularını övüşlerini kapsar. Manzum ve mensur karışık olarak yazılmıştır. Bütünüyle bir münacaat niteliğinde olup gerektikçe kıssalara, öğütlere yer verilmiştir. Yapıtta ta-savvufi görüş egemendir. Tazarru-name, divan edebiyatında musanna (sanatlı) nesrin ilk örneği sayılır. Sinan Paşa seciler, rediflerle örülmüş sıra cümlelerle akıcı, şiirsel bir anlatım sağlamıştır.
TAZMİN, başkasının bir dizesini ya da beytini kendi şiiri içine alma sa natı. Kural olarak, alıntı yapılan şairin adını belirtmek gerekir. Ama alınan, çok bilinen bir dize ya da beyitse bu kurala uyulmayabilir.
TEALİ İSLAM CEMİYETİ, Kurtuluş Savaşı sırasında kurulan ve Kurtuluş Savaşı’na karşı olan bir cemiyet. Cemiyet, Şubat 1919’da İstanbul’da kuruldu. Kurucularının fikrine göre OsmanlI Devleti’nin Mondros Mütarekesi ile içine düştüğü kötü durumdan kurtulması, Osmanlı top
lumunun ancak İslam dini ve halifelik makamı etrafında toplanmasıyla olabilecekti. Cemiyet, İtilaf ve Hürriyet Fırkası tarafından da desteklenmişti. Konya civarında birkaç şube açabilmiş, fazla bir gelişme gösterememiştir.
TEB, eski Mısır kenti. Nil Irmağı kıyısında, bugünkü Kahire’nin 714 km. güneyinde kurulan kent. Uaset ya da Niut (Kent) adını taşıyordu. Kente, tapınakların önündeki büyük kapılardan ötürü, Yunanlılar tarafından Thebas Hekatontapili (Yüz Kapılı Teb) adı verilmişti. Kentin Eski İmparatorluk tarihine ilişkin ayrıntılı bilgi yoktur. Orta İmparatorluk döneminde (İ.Ö. 2040-1786) tanınmaya başlandı ve Yeni imparatorluk dönemi (İ.Ö. 1567-1085) büyük gelişmelere sahne oldu. Amenofısler ve Tutmesler egemenliğinde kent, imparatorluğun başkenti oldu. Nil’ in sağ kıyısında saraylar ve tapınaklar yapıldı. İ.Ö. 7. yüzyılda, Delta’ nin önem kazanmasıyla birlikte gerilemeye başlayan kent, Ptolemeos-lar döneminde (İ.Ö. 306-30) çöktü. Bugün kentin yerinde başta Luksor Tapınağı olmak üzere kimi kalıntılar vardır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir