TELGRAF
bindirilir. Renkli televizyon alıcısında bu sinyaller üç ayrı elektron demetini kontrol eder ve üzerinde gayet duyarlı biçimde yerleştirilmiş
200.000 küçücük delik bulunan bir perdeden geçen bu demetler ekran üzerindeki kırmızı, yeşil ve mavi fosforları uyararak renkli bir görüntü oluşturur. Televizyon konusundaki ilk umutlar telgrafın bulunuşuyla başladı. Ancak televizyona gelinceye dek başka aşamaların gerçekleşmesi gerekiyordu. Selenyumun foto-iletken özelliğinin bulunması, katot tüpünün (1897) ve elektron tüpünün (1904) geliştirilmesi, bu aşamalardan en önemlileridir. İlk pratik televizyon sistemi 1926’da J. L. Baird tarafından Londra’da tanıtıldı. Bu televizyon Paul Nipkow tarafından 1884’te geliştirilen mekanik bir tara ma yöntemine dayanıyordu. Elektronik tarama ise Vladimir Koşma Zworykine’in bulduğu (1923) iko-noskopla gerçekleşti. Televizyon yayını 1936’da Londra’da 405 tarama çizgisi standardıyla başladı. Bunu hızla öteki ülkeler izledi. Türkiye’de de televizyon yayını Ankara ve İstanbul’da birkaç yıllık deneme yayını sonunda 1970’li yılların başında gerçekleştirildi. Radyolink istasyonlarının yaygınlaştırmasıyla Ankara’da gerçekleştirilen merkezi yayın izlenebilir duruma geldi. 1984’te TV yayınları tümüyle renkli oldu. 1987 yılında ikinci kanal (TV-2) yayınları başladı, 1989’da ise Güneydoğu Anadolu Projesi’nin (GAP) gerçekleştirildiği bölgede kültürel açıdan da desteklenmesi amacıyla GAP Kanalı, ayrıca üçüncü kanal (TV-3). dördüncü kanal (TV-4) ve Avrupa’ya yayın yapan INT 5 yayınlarına başlandı.,
TELGRAF, kodlanmış mesajları göndermeye yarayan elektrikli aygıt. Telgraf konusundaki deneyler, üzerinden elektrik akımı geçmekte olan bir ,telin yakınındaki manyetik ibrenin, saptığının gözlenmesiyle başladı (1819). W. F. Cooke ve Charles Wheatstone 1837’de altı tel ve beş uçtan oluşan ve ikişer ikişer hareket ederek elmas yapısı gösteren bir örgü içinde harfleri gösteren
bir sistemin patentini aldılar. Bu sistem İngiliz demiryollarında kullanıldı. Aynı yıl Samuel Morse, Alfred Vail ile birlikte ve Joseph Henry’nin yardımıyla ABD’de Morse alfabesiyle çalışan bir telgraf sistemi geliştirdi. Başlangıçta alıcı kodlanmış simgeleri kazıma ya da baskı yoluyla kâğıda geçiriyordu. Bunun yerine kısa sürede ses veren bir aygıt geçirildi. 1858’de Wheatstone, delikli kâğıt şeritle çalışan süratli bir otomatik Morse telgrafı geliştirdi. Telgraf sinyalleri günümüzde denizaltı kabloları ve radyo dalgaları aracılığıyla da gönderilmektedir. -» TELEKS
TELGRAF
03
Ara