wiki

TEPELİK;

Giy. 1. Anadolu’da kadın baş süslemelerinde kullanılan başlıkların genel adı. (Bk. ansikl. böl.) —2. Yalnız başın tepesini örtecek biçimde yapılmış küçük takke. —Bot. Boğanotu, adaçayı ve orkide gibi bitkilerin çiçeklerinde tacın ya da çiçekör- tüsünün üstünde bulunan miğfer biçimindeki parça —Denize. Bir geçidi, bir kanalı ya da tehlikeli bir bölgeyi markalayan şamandıra ve seyir işaretlerinin üstlerine yerleştirilen, uluslararası kurallarla belirlenmiş ayırtedici bölüm. (Tepeliğin, her zaman, işaretin türünü belirten, açıkça görünür geometrik bir biçimi vardır.) || Fener gemilerinin direklerinin üzerine yerleştirilen büyük kü- re. —El sant. Tespihlerde, imameden sonra yer alan püskül ya da kamçının üzerindeki küçük parçalardan en uçtakine verilen ad. (Tespihçi ustâsısının beğenisini yansıtan bu parçanın en üst ucuna çivi* denilen bir parça eklenir. Kordonun ucu çiviye bağlanarak tepeliğe sıkıştırılır.) [Eşanl. HATİME] —Esk. sil. Miğferin üst bölümünde yer alan süs öğesi. (Bk. ansikl. böl.) [MİĞFER * TEPELİĞİ de denir.] || Alın zırhında, hayvanın başının üst bölümünü koruyan parça. (Bunların bir bölümü, parçalı alın zırhına zincir halkalarla eklenmiş küçük, üçgen bir levha [hareketli tepelik], bir bölümüyse yekpare ya da parçalı alın zırhının devamı [sabit tepelik] biçimindeydi.) —Folk. Tulumbacı sandıklarının üzerinde bulunan, güneş, hilal, çiçek vb. biçimlerdeki metal süs. —Gökbil. içinde bir gözlem aygıtı bulunan gözlemevi kubbesinin yönlendirilebilir kapağı. —İnş. Dam tepeliği, iki eğik mahya arasında bağlantı oluşturan, harç ya da alçıdan fitil. —Kuşbil. SORGUÇ’un eşanlamlısı. —Mim. Bir yapının mahyası üstünde yer alan her türlü öğe (Eşanl. HOTOZ.) || Yükseldikçe daralıp küçülen oyma bezeme (Bir kalkan duvarı üzerindeki tepe tomurlanan yükleri dengeleyen bağ kuvvetleri. (Hiperstatik bir yapı sözkonusu olduğunda, bu kuvvetlerin belirlenmesi için statiğin ek varsayımlarına, örneğin gereç dayanımına ilişkin varsayımlara başvurulur.) —Orm. san. Tepki odunu, anormal etkilerle karşı karşıya kalan kısımlarda oluşan, anormal yapı odunu. (Bu kusura, egemen rüzgârların etkisinde kalan ya da eğimli yerlerde yetişen ağaçlarda rastlanır. Tepki odunu, kerestecilikte görünmemesi ve kapatılması gereken bir kusur sayılır.) —Oto. Tepki çubuğu, kuvvet çiftini ileten bir organın, dingilin çevresinde dönmesini engelleyen düzenek (ağır taşıtlar, arka dingilden itmeli otomobiller). —Ruhbil. Sinir sistemi dışında kalan ve uyartı denilen, denk bir olayın yol açtığı her türlü davranış (Eşanl. YANIT.) || Tepki zamanı, elinden geldiğince çabuk yanıt vermesi gereken bireyin yanıta kadar geçirdiği süre. —ANSİKL. Etol. • Boşa tepki. Böyle tepkiler genellikle uzun süre belirli bir etkinlikte (avlanma, çiftleşme gösterisi vb.) bulunmayan bireyde ortaya çıkar. Bu durumda hayvan o etkinliğin yerini tutan uyarılara karşı tepki gösterebilir ya da tepkiyi başlatmak için gerekli olağan hiçbir uyarı olmadığı halde aynı davranışı gösterebilir. Örneğin K. Lorenz, evcilleştirilmiş bir sığırcığın hayali sinekleri kapma hareketi yaptığını saptamıştır. Böyle bir etkinliğin başlamasında uyarıların rolünü belirleme güçlüğü nedeniyle günümüzde, daha çok, “boşa tepki” yerine “etkinlik taşması” deyimi kullanılmaktadır. • Işığa karşı sırt tepkisi. Bu tepkiyi E. van Holst, her zaman sırt yüzü su yüzeyine dönük yüzen bir balık (çırçırbalığı) üzerinde yaptığı gözlemlerle ortaya koydu (1935). Deney sırasında ışık balığın üzerine yandan gönderildiği zaman hayvan gövdesini yana eğerek tepki gösterir, ama alttan gelen ışığa karşı duruşunda değişiklik yapmaz. Buna karşılık denge organlarının çıkarılması balıkta duruş tepkisine yol açar, hayvan ışık hep sırtına dikey gelecek şekilde durum alır Demek ki, ışık alıcıları ile denge alıcıları arasındaki etkileşmeye bağlı bir yönelme tepkisi sözkonu- sudur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir