TIPKIBASIM
jncıTin çok eski baskılarından birinin tıpkıbasımı
geçirilişinden sonra Batı dünyasında Latince’ye çevrildi ve okutulmaya başlandı. Ortaçağ’ın sonlarına doğru kadavra üzerinde ilk incelemeler yapıldı, tıp okulları açıldı. Rönesans ile birlikte tıpta önemli hamleler yapıldı; anatomi ve deneysel bilgi ön plana geçti. Cüzam, çiçek, tifüs gibi hastalıkların kesin tanımları ortaya kondu, frenginin cıva ile tedavisi bulundu ve uygulandı. 1618′ de Harvey, kan ‘dolaşımını buldu; daha sonra Leeuwenhcek mikroskopla bakterileri ve protozoonları saptayarak önemi yıllar sonra anlaşılacak olan, hastalıkların teşhisi yolunu açtı. 17. yüzyılın sonlarına doğru giderek daha karmaşık hale gelen cerrahi, önem kazanmaya başladı. 18. ve 19. yüzyıllar tıpta hızlı gelişmelere sahne oldu; Marie Bichat (1771 – 1802) fizyolojinin temelini attı; Léopold Auenbrugger (1722-1809) kilinik belirtilerin muayene tekniklerini ortaya koydu. Edward Jen-ner (1749-1823), çiçek aşısını buldu. Klinik tıbbın temellerini ortaya koymaya çalışan Jean Corvisart (1755-1821) ile (aynı zamanda ste-toskopu bulan) René Laennec (1781-1826) ilk gerçek hekimler sayılmaktadır. 1844-1867 yıllarında Horace Wells (1815-1848), William Morton (1819-1868) ve James Simpson (1811 -1870) tarafından anestezinin keşfedilmesi, cerrahiye büyük hamle yaptırdı. Bu dönemin en büyük hekimi tartışmasız Pasteur oldu. Pasteur, bulaşıcı ve asalaklı has-
talıkların mikroskopla görülebilen ya da görülmeyen mikroorganizmalar tarafından yaratıldığını ortaya koydu. Mikroplu hastalıkları iyileştirmede ve korunmada aşının önemini kanıtladı. Pasteur’ün öğrencileri onun yolunda ilerleyerek modern tıbbın süratle gelişmesine yardımcı oldular. Cerrahi müdahalelerde temizliğin önemini vurgulayan ignaz Semmelweis (1818-1865), bebek ölümü oranının düşmesini sağladı. Enfeksiyonların temizliğe uyularak önlenmesini gerçek anlamda başlatan Joseph Lister (1827-1912) oldu. Eller, ameliyat aletleri ve bandajlar karbolik asitle yıkanmaya, böylece ölüm olayı büyük bir hızla azalmaya başladı. Avrupa’da akıl hastalarını zincire vurmak ve zindana kapatmak yerine ruhsal tedavi yollarına başvurmayı 18. yüzyıl sonlarında Philippe Pinel (1745-1826) başlattı. Sigmund Freud, psikanaliz yöntemini geliştirerek psikopataloji alanında çığır açtı. Günümüzde tıp sürekli olarak sınırlarını genişletmek, daha iyi tedavi ve korunma yolları ve ilaçları bulmak için pek çok yardımcı bilim dalı ile bir bütün halinde çalışmaktadır. Tıbbın ilk sorunu, hastalıkların teşhisi ve kaynağının araştırılmasıdır. Pasteur’den sonra mikroorganizmaların sınıflandırılmasına geçilmiş; bakteriler, basiller, mikroplar, virüsler değişik yöntemlerle ayırt edilmeye başlanmıştır. Edou-ard Brown-Sequard’ın (1817-1894) çalışmaları, iç salgıların ve iç salgı-
bezlerinin önemini ortaya çıkardı. 20. yüzyılın tıp alanında en büyük gelişmesini sağlayan iç salgıların ve hormonların fonksiyonlarının anlaşılması, bunların düzensiz çalışmasına bağlı birçok hastalığın tanınmasına ve tedavi edilmesine yol açtı. Wilhelm Roentgen’in X ışınlarını bulması, radyografinin temelini oluşturdu. 1900’de Kari Lansteiner’in (1868-1943) kan gruplarını bulması genetik alanındaki ilk adımlardı. Genetiğin gelişmesiyle kromozomlar incelenebildi ve soyaçekim yoluyla geçen hastalıklar aydınlatıldı. 1922’de ensülinin, ardından antibiyotiklerin bulunması 20. yüzyılın tıp alanındaki önemli adımları oldu. Doku ve organ nakilleri gerçekleştirildi. Tıpta aşılan mesafenin son derece büyük olmasına karşın henüz aydınlatılmamış pek çok hastalık, biyolojik olay vardır. Bunların aydınlığa kavuşturulması için hemen her ülkede binlerce bilim adamı, biyoloji, kimya, elektronik gibi yardımcı bilim dallarından ve tekniklerinden de yararlanarak araştırmalar yapmaktadır.
TIPKIBASIM, bir yazı, desen ya da resmin fotoğrafı alınıp kalıbı çıkarılarak yapılan aynı basımı, faksimile. Latince tıpkısını ve aynını yapma anlamına gelen “facsimili” sözcüğünden alınmıştır. Büyük üstatların resimlerini gerek el ve gerek mekanik yöntemlerle kopya ederek aynen yapmak suretiyle elde edilen nüshalarına da tıpkıbasım denir. Tıpkıbasım ile, büyük halk kütüphanelerindeki elyazmaları, haritalar, desenler, estamplar gibi değerli yapıtların korunması sağlanmıştır. Hemen her ünlü kütüphanede bir tıpkıbasım bölümü bulunur. İlk tıpkıbasımı 17. yüzyılda Jean Mobellon gerçekleştirmiştir. O tarihten beri, tıpkıbasım için litografya, fotolitografya, heliog-ravür, fototipi, similigravür kullanılmaktadır.
TIRMAŞIKKUŞU, tırmaşıkkuşugil-lerden, çok küçük ötücü kuş (Cert-hia). Sırtı çizgili esmer, karnı beyaz, kuyruğu kızıl tüylü, ince uzun, eğri gagalıdır. Böcekle beslendiklerinden tarıma ve ormana yararlıdırlar. Başlıca türleri orman tırmaşıkku-
TIPKIBASIM
03
Ara