TÜRKİYE’NİN BAŞLICA DOĞAL KAYNAKLARININ JEOLOJİK DURUMU
I — GİRİŞ
Bir dikenin yeraltı zenginliği veya doğai kaynakları, herşeyden önce, o ülkenin jeolojik yapısına, jeolojik evrimine bağlıdır. Bu nedenle, yeryüzünde bazı memleketler metalik madenler bakımından (Kanada, Güney Afrika, İskandinavya, Hindistan, Breziiya-Arjantin v.b.); bazıları kömür (Rusya, A.B.D., Çin, Ingiltire, Batı Almanya, Belçika v.b.); diğer bazılan ise daha şanslı olup petrol yatakları bakımından zengindir (Ortado- ğu-Basra köfrezl ülkeleri, A.B.D., Rusya, Meksika, Venezüella, Libya v.b). Türkiyemizi bu açıdan değerlendirecek olursak, onu da krom, linyit ve bortuzları bakımından zengin bir ülke olarak ni- telendlreblllrz.
Metalik madenler genellikle kristalin derinlik kuyuları ile metamorfik serilerin egemen olduğu bölgelerde; kömürler karasal tortulların yaygın olduğu yörelerde; Petrol ise, özel nitelikte denizel tortuların birikmiş olduğu sahalarda oluşup-gelişlrler.
Bu kaya grupları hemen her ülkede az-çok bulunabilir ama, bunların doğal kaynaklar bakımından değerli olabilmeleri için, miktarlarının ve özelliklerinin “maden yatağı” oluşumuna elverişli bulunması gerekmektedir.
Türkiyemlzin genel Jeolojik yapısı gözönün- de tutulduğunda, yurdumuzun çok çeşitli ve çok sayıda metalik olan ve metalik olmayan madenlerle taşkömürü, Linyit, çeşitli tuzlar ve Petrol oluşumuna elverişli durumda olduğu birçok örnekleriyle görülmektedir.
II — GENEL JEOLOJİK DURUM
Metalik madenler genellikle mağmatlk ka- yaçlara bağlı olarak meydana gelmişlerdir. Aslında “Mağma” veya “Akkor” dediğimiz yerin derinliklerinden gelen bu sıcak-ergimiş kütlenin bileşiminde her çeşit maden, kristal, sıvı veya gaz halinde bulunur.
Mağma kütlesi yerkabuğu içine yerleşip soğuduğunda, büyük hacimler halinde Granit veya Gabro gibi kayalar meydana gelir; bu sırada mağmanın bileşiminde çok az miktarlarda yera- lan metalik madenler İse, ya soğuyan – katılaşan kayanın bizzat İçinde veya çoğukez olduğu gibi, mağmatlk kütla İle ona çevreleyen tortal (sedl- ment) kayaların sınırında (dokunağında) veyahut- ta tortul tabakalar içerisine sokulmuş damarlar şeklinde yataklar oluştururlar.
Sıvı mağma yeryüzüne veya yeryüzüne çok yakın derinliklere ve okyanus diplerine çıktığında “lav” adını alır ve bir yandan yanardağları (volkanları), diğer yandan bazalt, trakit, dasit gibi çeşitli volkanik kayaları meydana getirir. Bu tür volkanik faaliyete bt-ğlı olarak ta bir grup metalik madenler oluşur.
Maden yatakları İçeren üçüncü bir grup kayalar da “metamorfik” olanlardır (Gnays, şist, mermer, kuvarsit gibi). Bunlar, yüksek basınç ve sıcaklık koşulları altında zamanla değişikliğe uğramış sedimentler veya voikanik-mağmatik kayaçlardır. Bu tür masifler içerisine daha kolaylıkla nüfus eden sıvı veya gaz halindeki mağ- matik maddeler girdikleri yerlerde çeşitli maden yataklarının oluşumuna sağlarlar. Bizzat metamorfizme olayı da “maden yapıcı” bir faktör durumundadır (Zımpara ve mermer oluşumu gibi).
Diğer yönden, taşkömürü, linyit ve petrol gibi enerji kaynağı olan yeraltı zenginlikleri ise, tabakalı-tortul kayalara (sedimentlere) bağlı olarak, onlar içinde, onlarla birlikte oluşur ve gelişirler. Çeşitli tuzlar bu arada Boratlar ve genellikle fosfat ve Jips yatakları da bu tür, taba- kalı-tortul kayalar arasında ve içerisinde meydana gelir.
Şimdi, doğal kaynakların oluşumunu sağlayan bu çeşitli jeolojik ortamların memleketimizdeki durumlarım kısaca gözden geçirelim:
Şek. 1 – de: Türkiye’de yeryüzünde görülebilen bazik derinlik kayalarının (Peridotit, Gabro, serpentln v.b.) dağılımı ve bunlar içerisinde tespit edilmiş olan kromlt yatakları (Cr) görülmektedir. Bu kayaların yüzölçümü yaklaşık 25.000 km2, dır ve tüm Türkiye sathının % 3’ünü oluşturur. Bu büyüklük oldukça önemlidir. Gelecek için yeni krom yatakları ve diğer madenlerin bu- lunması-keşfedilmesi bakımından umut vericidir.
Başka ülkelerde, özellikle Urallarda, Kanada ve Güney Afrikada, bu tür kayalar içerisinde Krom’la birlikte Platin, Nikel, Elmas, Titanomağ- netit gibi üstün kıymetli madenler de bulunmak-
Şek. 7 — Tûrkiyenln başlıca bazik-ultrabazlk derinlik kay açtan (Perldotit-Serpentinit-Pirokse- nit-Gabro) ve bunlar içinde yaralan Kromit yatakları-Krom cevherleri (Cr).
tadır. Bizde, Hatay’da Kızıldağ Peridotit masifindeki Ni, Co, Rb ve Sr dağılımını araştıran Fakültemiz öğretim üyelerinden Prof. Yılmaz Bürküt, serpantinleşmiş kayaçlarda Nikel konsantrasyonunun yfık3ek olduğunu (3475-4350 ppm), bu ka- yaçlar içinde ekonomik kıymeti haiz Nikel yataklarının bulunabileceğini belirtmiştir (1971). Bu tür araştırmaların ilgili kuruluşlarca da sürdürülmesi ve geliştirilmesi kuşkusuz çok yararlı olacaktır.
Şek. 2-‘de: Asit bileşimli derinlik kayalarının (Granit, Granodiyorit, Siyenit v.b.) dağılımı ve bunlara bağlı olarak meydana gelmiş birkaç metalik maden yatağının Demir, volfram, Gümüşlü kurşun, Çinko, Antumuan, Molibden) yerleri belirtilmiştir (Fe, W, Ag, Pb-Zn, Sb, Mo.).
“Plüton” diye adlandırdığımız bu kristalin kaya kütlelerinin toplam yüz ölçümleri yakl.
15.0 km2, dır ve Türkiye yüzölçümünün % 2’si mertebesindedir. Şekilde görüldüğü gibi, bu plütonlar küçük hacimli oluşuklardır. Bunların boyutları küçük olduğu için, onlara bağlı olarak gelişen metalik maden yataklarının boyutları da (ha- cimları da) küçük olmuştur. Bu durum önemli olduğu kadar doğaldır da. Türkiye’de çok çeşitli metalik madenlerin bulunması, ancak bunların boyutlarının (miktarlarının) küçük olması, onları besleyen asit-mağmatik kütlelerin küçük hacimli olmalarından ileri gelmektedir.
Memleketimiz, kökleri derinlerde bulunan “mağma ağacı” nın uç fidanlarının yeraldığı genç-aipin sıradağlar sistemine bağlı ülkelerden biridir. Mağma ağacının kalın dallarının, gövdesinin ve hatta kökünün yeryüzünde açıkta görüldüğü İskandinavya, Kanada, Güney Afrika, Hindistan, Avustralya ve Brezilya gibi kıta çapındaki ülkelerde ise, çok büyük hacimli metalik maden yatakları oluşmuş ve gelişmiştir (Sud- bury, Bushveld v.b.). Türkiyemizde en büyük ve en çok granitik kayaların yeraldığı (yakl. 6000 km2) Doğu Karadeniz kıyı dağları da, memleketimizde en zengin ve çeşitli madenlerin bulunduğu bir bölgedir (Şek. 2).
Şek. 3’te: Metamorfik kayaların (Masiflerin) Türkiyedeki yayılımı ve bunlar içinde gelişen maden zuhurlarından bir bölümü görülmektedir (Fe, Al, Sb, Mo, Cu, Pb, Zn, Au, Hg, U, Mn,). Bu masiflerin toplam yüzölçümü yaklaşık 70.000 km2, Türkiye sathının % 8,8 (% 9)’dur; Belçika ve Hollanda’nın toplam yüzölçümlerine eşittir. Bu geniş sahalar, maden yatakları bakımından gelecek İçin büyük imkânlar göstermektedir. Ayrıntılı çalışmalar yapıldığında yenl-yeni kaynakların bulunacağı kesinlikle söylenebilir (Bitlis-Sllrt örneğinde olduğu gibi).
Şek. 4., yerüstü volkanik kayaların yayıldığı bMgeler! ve buttur İçinde saptanan Perlit yataklarının (Pe) yerlerini belirtir. Bu bölgelerin toplam yüzölçümleri yakl. 85.0CC km2, olup Türkiye yüzölçümünün % 10,6 sını oluştururlar.
Genellikle maden yatakları bakımından verimsiz olan bu volkanik kayalar arasında, son yıllarda silisçe zengin-camsı “Perlit” taşının bulunması ve halen Cumaovası-Bergama-Bigadiç- Kızılcahamam mo doğuda Van Gölü çevresinde bunların işletilerek sanayiin çeşitli dalarında kullanılmasıyla, memleketimizde çok yaygın olan bu tür volkanik taşlar yeni bir değer kazanmakta ve ilerisi için büyük gelişmeler vaad etmektedir.
Şek. 5’te Tersiyer yaşlı (60-20 milyon yıl öncesi) oluşukların (karasal Neojen ve Eosen-Oli- gosen ilişinin) yayıldığı bölgeler ve içerdikleri Linyit (L), Bortuzları (B), Jips ve Kayatuzu (T) yataklarının bulunduğu yöreler gösterilmiş, ayrıca Zonguldak Taşkömürü havzası da (K) belirtilmiştir.
Memleketimizin Linyit ve Bortuzları (Boratlar) gibi en büyük doğal kaynaklarının yeraldığı, bunun yanında jipsli-tuzlu yatakların da bulunduğu bu sahaların toplam yüzölçümü yaklaşık
120.0 km2 dir ve Türkiye sathının % 15’ini oluşturur. Zonguldak – Amasra taşkömürü havzasının yüzölçümü ise, sadece 600 km2, dir. Ayrıca, Tersiyer oluşuklar arasındaki Eosen fliş havzalarının yüzölçümü 13.200 km5; jipsli-tuzlu serilerin yüzölçümü de 16.000 km5, olarak hesaplanmıştır (Şek. 5).
Yurdumuzda geniş alanlar kaplıyan bu formasyonlar içerisinde ekonomik değer taşıyabilecek yeni-yeni maddelerin keşfedilmesinin mümkün olduğu da görülmüştür. Örneğin Siva3 yakın güneyindeki jipsli-tuzlu seriler arasında Seles- tit’in (SrSOj ve Çankırı-Çorum havzasında Bakırlı çökellerin bulunması gibi.
Şek. 6’da ise, Türkiyede petrol sahalarının yerlerini ve fosfatlı kayaların dağılımını görmekteyiz. Bilindiği gibi, petrollü sahalarımızın başında Güneydoğu Anadolu bölgesi gelmekte, bunu Trakya ve Adana havzaları izlemektedir. Umut verici yeni bir saha olarakta, Orta Anadoluda “Tuz Gölü Havzası” haritada belirtilmiştir. Bu sahaların yüzölçümleri yaklaşık olarak,
a) Güneydoğu Anadolu Bölgesi: 48.000 km2., Türkiye yüzölçümünün % 6’si (8000 km’llk bir alanı kaplayan Karacadağ bazalt örtüsü bu miktarın dışındadır).
b) Trakya havzası: 16.800 km5, Türkiye sathının % 2’si;
c) Adana havzası: 9.200 km2., Türkiye sathının % 1.15*1;
d) Tuzgölü havzası ise: 7.200 km5., Türkiye sat- hıraD % 0,9’a.
OXASÎAMQNU,
9İRESUI
ORDU
|
|||||||||||||
|
|||||||||||||
|
|||||||||||||
|
|||||||||||||
|
|
||||||||||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
6AZİANTER
|
||||||
|
||||||
|
||||||
yaklaşık 15000 KMJ.~ % 2
Şek. 2 — Türkiyenin başlıca asit-Ptötonik derinlik kayaçları (Granit-Granodiyorit-Siyenit v.b.) ve bunlara bağlı birkaç metalik cevher yataktan {Fe,W, Pb-Ag, Pb-Zn, Sb-Mo).
w
Z0N6UIDAK
|
|||||||||||
|
|||||||||||
|
|||||||||||
|
|||||||||||
|
|||||||||||
KIRŞEHİ
e KAYSERİ
NEYSEHİR
Al «MUİIA
SAZf ANTEP
— — — — METAMOftFİK MASİFLER
yaklaşık 70.000 KM2 – % 8.8
SİRKE
KIBRIS
Şek. 3 — Türklyenln başlıca Metamorfik masifleri ve bunlar İçinde yeralan bir grup metalik madenler (Al. Fe. Sb. Mo. Cu. Zn. Au Hg. U. Mn.Cr. Ba)
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Şek. 5 — Türkiyenin Tersiyer oluşukları ve bunların içerdikleri Linyit (L), Borat (B), Tuz-Jips (T) yatakları. Ayrıca, Zonguldak ve Hazro Taşkömürü yatakları (K) da belirtilmiştir.
|
||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||
Şek. 6 — Türklyenin başlıca Petıollü sahaları: Güneydoöı, h^lr,ar,. ..
Tuz gölü çevresi. Ayrıva, Güneydoğu Anadoludv 3/?°/nf TJakYQ havzaları ve
racadağ Bazalt örtüsü belirtilmiştir. ‘ ° l”6: on ^ Kıreçtaşları ve Ka-
ve toplam olarak: Petroüü sahalarımız, yuvarlak bir değerle 80.000 km2 mertebesinde olup tüm Türkiye yüzölçümünün % 10’unu oluşturmaktadır. Bu büyüklükteki bir arazi parçası Belçika ve Hollanda’nın yüzölçümleri toplamından (66 km2) daha fazladır.
Fosfat yatakları İçeren kireçtaşlarına gelince, bunlarda özellikle Güneydoğu Anadolu-Petrol sahaları bölgesinde yeralmakta ve toplam olarak yaklaşık 2000 km2. İlk bir alanı kaplamaktadırlar.
Petrol ve fosfat konuşana sonra tekrar değineceğiz.
Şimdi, önemli birkaç madenimizin özel jeolojik durumlarını açıklayalım.
111. ÖNEMLİ MADELERİMİZ
1 — Krom
Doğada Kromlt minerali £Mg, Fe) O. Cr203 halinde bulunan krom cevheri, yurdumuzda en çok bulunan, en çok işletilen ve en çok satışı yapılan metalik madendir. 1980 yılında tüm Tür- klyede yaklaşık 600.000 ton cevher üretilmiş, bunun yarısı yurt içinde Ferro-Krom tesislerinde kullanılmış, diğer yarısı (321.000 ton) da cevher ve konsantre olarak yurt dışına satılmış ve yaklaşık 29 milyon dolar döviz elde edilmiştir (Namık ESmer, 1981).
İlk kez 1848’de Harmancık (Bursa) yöresinde bulunan ve işletilmeye başlantılan Krom cevheri, Türkiyenin değişik bölgelerindeki çok sayıda ocaklardan çıkarılmaktadır. Maden Dairesinin kayıtlarına göre, Etibank dışında 50 şirket ve 67 özel kişi yurdumuzda krom madenciliği ile uğraşmaktadır.
Türkiyedekl Kromlt yatakları başlıca 6 bölgede toplanır (Şek.1); bunlar önem sırasına göre: Guleman, Fethiye-Köyceğiz, Bursa-Eskişe- hir, Kareantı-Bozantı .Kcpdağı ve Antakya-lslahiye Maraş bölgeleridir. Buralardaki cevher rezervleri, hesaplanması güç olduğu için, kesin olarak bilinmiyor ise de, tüm Türkiye için görünür ve muhtemel rezerv toplamının 16,6 Milyon ton; mümkün rezervinin İse 17,8 milyon ton olabileceği tahmin edilmektedir. Yıllık üretimimiz ise, ortalama 500-600 bin ton mertebesindedir.
Dünyada çok büyük rezervleri ve üretimi olan ülkelerin başında Güney Afrika Cumhuriyeti gelmektedir: Rezervi 3,5 milyar, yıllık üretimi 3,7 milyon ton’dur. Bunu 1,1 Milyar ton rezervi ve 660 bin ton üretimi ile, yine bir Afrika ülkesi olan eski Güney Rodezya, şimdiki Zimbabwe izlemektedir.VC
I — GİRİŞ
Bir dikenin yeraltı zenginliği veya doğai kaynakları, herşeyden önce, o ülkenin jeolojik yapısına, jeolojik evrimine bağlıdır. Bu nedenle, yeryüzünde bazı memleketler metalik madenler bakımından (Kanada, Güney Afrika, İskandinavya, Hindistan, Breziiya-Arjantin v.b.); bazıları kömür (Rusya, A.B.D., Çin, Ingiltire, Batı Almanya, Belçika v.b.); diğer bazılan ise daha şanslı olup petrol yatakları bakımından zengindir (Ortado- ğu-Basra köfrezl ülkeleri, A.B.D., Rusya, Meksika, Venezüella, Libya v.b). Türkiyemizi bu açıdan değerlendirecek olursak, onu da krom, linyit ve bortuzları bakımından zengin bir ülke olarak ni- telendlreblllrz.
Metalik madenler genellikle kristalin derinlik kuyuları ile metamorfik serilerin egemen olduğu bölgelerde; kömürler karasal tortulların yaygın olduğu yörelerde; Petrol ise, özel nitelikte denizel tortuların birikmiş olduğu sahalarda oluşup-gelişlrler.
Bu kaya grupları hemen her ülkede az-çok bulunabilir ama, bunların doğal kaynaklar bakımından değerli olabilmeleri için, miktarlarının ve özelliklerinin “maden yatağı” oluşumuna elverişli bulunması gerekmektedir.
Türkiyemlzin genel Jeolojik yapısı gözönün- de tutulduğunda, yurdumuzun çok çeşitli ve çok sayıda metalik olan ve metalik olmayan madenlerle taşkömürü, Linyit, çeşitli tuzlar ve Petrol oluşumuna elverişli durumda olduğu birçok örnekleriyle görülmektedir.
II — GENEL JEOLOJİK DURUM
Metalik madenler genellikle mağmatlk ka- yaçlara bağlı olarak meydana gelmişlerdir. Aslında “Mağma” veya “Akkor” dediğimiz yerin derinliklerinden gelen bu sıcak-ergimiş kütlenin bileşiminde her çeşit maden, kristal, sıvı veya gaz halinde bulunur.
Mağma kütlesi yerkabuğu içine yerleşip soğuduğunda, büyük hacimler halinde Granit veya Gabro gibi kayalar meydana gelir; bu sırada mağmanın bileşiminde çok az miktarlarda yera- lan metalik madenler İse, ya soğuyan – katılaşan kayanın bizzat İçinde veya çoğukez olduğu gibi, mağmatlk kütla İle ona çevreleyen tortal (sedl- ment) kayaların sınırında (dokunağında) veyahut- ta tortul tabakalar içerisine sokulmuş damarlar şeklinde yataklar oluştururlar.
Sıvı mağma yeryüzüne veya yeryüzüne çok yakın derinliklere ve okyanus diplerine çıktığında “lav” adını alır ve bir yandan yanardağları (volkanları), diğer yandan bazalt, trakit, dasit gibi çeşitli volkanik kayaları meydana getirir. Bu tür volkanik faaliyete bt-ğlı olarak ta bir grup metalik madenler oluşur.
Maden yatakları İçeren üçüncü bir grup kayalar da “metamorfik” olanlardır (Gnays, şist, mermer, kuvarsit gibi). Bunlar, yüksek basınç ve sıcaklık koşulları altında zamanla değişikliğe uğramış sedimentler veya voikanik-mağmatik kayaçlardır. Bu tür masifler içerisine daha kolaylıkla nüfus eden sıvı veya gaz halindeki mağ- matik maddeler girdikleri yerlerde çeşitli maden yataklarının oluşumuna sağlarlar. Bizzat metamorfizme olayı da “maden yapıcı” bir faktör durumundadır (Zımpara ve mermer oluşumu gibi).
Diğer yönden, taşkömürü, linyit ve petrol gibi enerji kaynağı olan yeraltı zenginlikleri ise, tabakalı-tortul kayalara (sedimentlere) bağlı olarak, onlar içinde, onlarla birlikte oluşur ve gelişirler. Çeşitli tuzlar bu arada Boratlar ve genellikle fosfat ve Jips yatakları da bu tür, taba- kalı-tortul kayalar arasında ve içerisinde meydana gelir.
Şimdi, doğal kaynakların oluşumunu sağlayan bu çeşitli jeolojik ortamların memleketimizdeki durumlarım kısaca gözden geçirelim:
Şek. 1 – de: Türkiye’de yeryüzünde görülebilen bazik derinlik kayalarının (Peridotit, Gabro, serpentln v.b.) dağılımı ve bunlar içerisinde tespit edilmiş olan kromlt yatakları (Cr) görülmektedir. Bu kayaların yüzölçümü yaklaşık 25.000 km2, dır ve tüm Türkiye sathının % 3’ünü oluşturur. Bu büyüklük oldukça önemlidir. Gelecek için yeni krom yatakları ve diğer madenlerin bu- lunması-keşfedilmesi bakımından umut vericidir.
Başka ülkelerde, özellikle Urallarda, Kanada ve Güney Afrikada, bu tür kayalar içerisinde Krom’la birlikte Platin, Nikel, Elmas, Titanomağ- netit gibi üstün kıymetli madenler de bulunmak-
Şek. 7 — Tûrkiyenln başlıca bazik-ultrabazlk derinlik kay açtan (Perldotit-Serpentinit-Pirokse- nit-Gabro) ve bunlar içinde yaralan Kromit yatakları-Krom cevherleri (Cr
tadır. Bizde, Hatay’da Kızıldağ Peridotit masifindeki Ni, Co, Rb ve Sr dağılımını araştıran Fakültemiz öğretim üyelerinden Prof. Yılmaz Bürküt, serpantinleşmiş kayaçlarda Nikel konsantrasyonunun yfık3ek olduğunu (3475-4350 ppm), bu ka- yaçlar içinde ekonomik kıymeti haiz Nikel yataklarının bulunabileceğini belirtmiştir (1971). Bu tür araştırmaların ilgili kuruluşlarca da sürdürülmesi ve geliştirilmesi kuşkusuz çok yararlı olacaktır.
Şek. 2-‘de: Asit bileşimli derinlik kayalarının (Granit, Granodiyorit, Siyenit v.b.) dağılımı ve bunlara bağlı olarak meydana gelmiş birkaç metalik maden yatağının Demir, volfram, Gümüşlü kurşun, Çinko, Antumuan, Molibden) yerleri belirtilmiştir (Fe, W, Ag, Pb-Zn, Sb, Mo.).
“Plüton” diye adlandırdığımız bu kristalin kaya kütlelerinin toplam yüz ölçümleri yakl.
15.0 km2, dır ve Türkiye yüzölçümünün % 2’si mertebesindedir. Şekilde görüldüğü gibi, bu plütonlar küçük hacimli oluşuklardır. Bunların boyutları küçük olduğu için, onlara bağlı olarak gelişen metalik maden yataklarının boyutları da (ha- cimları da) küçük olmuştur. Bu durum önemli olduğu kadar doğaldır da. Türkiye’de çok çeşitli metalik madenlerin bulunması, ancak bunların boyutlarının (miktarlarının) küçük olması, onları besleyen asit-mağmatik kütlelerin küçük hacimli olmalarından ileri gelmektedir.
Memleketimiz, kökleri derinlerde bulunan “mağma ağacı” nın uç fidanlarının yeraldığı genç-aipin sıradağlar sistemine bağlı ülkelerden biridir. Mağma ağacının kalın dallarının, gövdesinin ve hatta kökünün yeryüzünde açıkta görüldüğü İskandinavya, Kanada, Güney Afrika, Hindistan, Avustralya ve Brezilya gibi kıta çapındaki ülkelerde ise, çok büyük hacimli metalik maden yatakları oluşmuş ve gelişmiştir (Sud- bury, Bushveld v.b.). Türkiyemizde en büyük ve en çok granitik kayaların yeraldığı (yakl. 6000 km2) Doğu Karadeniz kıyı dağları da, memleketimizde en zengin ve çeşitli madenlerin bulunduğu bir bölgedir (Şek. 2).
Şek. 3’te: Metamorfik kayaların (Masiflerin) Türkiyedeki yayılımı ve bunlar içinde gelişen maden zuhurlarından bir bölümü görülmektedir (Fe, Al, Sb, Mo, Cu, Pb, Zn, Au, Hg, U, Mn,). Bu masiflerin toplam yüzölçümü yaklaşık 70.000 km2, Türkiye sathının % 8,8 (% 9)’dur; Belçika ve Hollanda’nın toplam yüzölçümlerine eşittir. Bu geniş sahalar, maden yatakları bakımından gelecek İçin büyük imkânlar göstermektedir. Ayrıntılı çalışmalar yapıldığında yenl-yeni kaynakların bulunacağı kesinlikle söylenebilir (Bitlis-Sllrt örneğinde olduğu gibi).
Şek. 4., yerüstü volkanik kayaların yayıldığı bMgeler! ve buttur İçinde saptanan Perlit yataklarının (Pe) yerlerini belirtir. Bu bölgelerin toplam yüzölçümleri yakl. 85.0CC km2, olup Türkiye yüzölçümünün % 10,6 sını oluştururlar.
Genellikle maden yatakları bakımından verimsiz olan bu volkanik kayalar arasında, son yıllarda silisçe zengin-camsı “Perlit” taşının bulunması ve halen Cumaovası-Bergama-Bigadiç- Kızılcahamam mo doğuda Van Gölü çevresinde bunların işletilerek sanayiin çeşitli dalarında kullanılmasıyla, memleketimizde çok yaygın olan bu tür volkanik taşlar yeni bir değer kazanmakta ve ilerisi için büyük gelişmeler vaad etmektedir.
Şek. 5’te Tersiyer yaşlı (60-20 milyon yıl öncesi) oluşukların (karasal Neojen ve Eosen-Oli- gosen ilişinin) yayıldığı bölgeler ve içerdikleri Linyit (L), Bortuzları (B), Jips ve Kayatuzu (T) yataklarının bulunduğu yöreler gösterilmiş, ayrıca Zonguldak Taşkömürü havzası da (K) belirtilmiştir.
Memleketimizin Linyit ve Bortuzları (Boratlar) gibi en büyük doğal kaynaklarının yeraldığı, bunun yanında jipsli-tuzlu yatakların da bulunduğu bu sahaların toplam yüzölçümü yaklaşık
120.0 km2 dir ve Türkiye sathının % 15’ini oluşturur. Zonguldak – Amasra taşkömürü havzasının yüzölçümü ise, sadece 600 km2, dir. Ayrıca, Tersiyer oluşuklar arasındaki Eosen fliş havzalarının yüzölçümü 13.200 km5; jipsli-tuzlu serilerin yüzölçümü de 16.000 km5, olarak hesaplanmıştır (Şek. 5).
Yurdumuzda geniş alanlar kaplıyan bu formasyonlar içerisinde ekonomik değer taşıyabilecek yeni-yeni maddelerin keşfedilmesinin mümkün olduğu da görülmüştür. Örneğin Siva3 yakın güneyindeki jipsli-tuzlu seriler arasında Seles- tit’in (SrSOj ve Çankırı-Çorum havzasında Bakırlı çökellerin bulunması gibi.
Şek. 6’da ise, Türkiyede petrol sahalarının yerlerini ve fosfatlı kayaların dağılımını görmekteyiz. Bilindiği gibi, petrollü sahalarımızın başında Güneydoğu Anadolu bölgesi gelmekte, bunu Trakya ve Adana havzaları izlemektedir. Umut verici yeni bir saha olarakta, Orta Anadoluda “Tuz Gölü Havzası” haritada belirtilmiştir. Bu sahaların yüzölçümleri yaklaşık olarak,
a) Güneydoğu Anadolu Bölgesi: 48.000 km2., Türkiye yüzölçümünün % 6’si (8000 km’llk bir alanı kaplayan Karacadağ bazalt örtüsü bu miktarın dışındadır).
b) Trakya havzası: 16.800 km5, Türkiye sathının % 2’si;
c) Adana havzası: 9.200 km2., Türkiye sathının % 1.15*1;
d) Tuzgölü havzası ise: 7.200 km5., Türkiye sat- hıraD % 0,9’a.
OXASÎAMQNU,
9İRESUI
ORDU
|
|||||||||||||
|
|||||||||||||
|
|||||||||||||
|
|||||||||||||
|
|
||||||||||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||
6AZİANTER
|
||||||
|
||||||
|
||||||
yaklaşık 15000 KMJ.~ % 2
Şek. 2 — Türkiyenin başlıca asit-Ptötonik derinlik kayaçları (Granit-Granodiyorit-Siyenit v.b.) ve bunlara bağlı birkaç metalik cevher yataktan {Fe,W, Pb-Ag, Pb-Zn, Sb-Mo).
w
Z0N6UIDAK
|
|||||||||||
|
|||||||||||
|
|||||||||||
|
|||||||||||
|
|||||||||||
KIRŞEHİ
e KAYSERİ
NEYSEHİR
Al «MUİIA
SAZf ANTEP
— — — — METAMOftFİK MASİFLER
yaklaşık 70.000 KM2 – % 8.8
SİRKE
KIBRIS
Şek. 3 — Türklyenln başlıca Metamorfik masifleri ve bunlar İçinde yeralan bir grup metalik madenler (Al. Fe. Sb. Mo. Cu. Zn. Au Hg. U. Mn.Cr. Ba)
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Şek. 5 — Türkiyenin Tersiyer oluşukları ve bunların içerdikleri Linyit (L), Borat (B), Tuz-Jips (T) yatakları. Ayrıca, Zonguldak ve Hazro Taşkömürü yatakları (K) da belirtilmiştir.
|
||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||||||
Şek. 6 — Türklyenin başlıca Petıollü sahaları: Güneydoöı, h^lr,ar,. ..
Tuz gölü çevresi. Ayrıva, Güneydoğu Anadoludv 3/?°/nf TJakYQ havzaları ve
racadağ Bazalt örtüsü belirtilmiştir. ‘ ° l”6: on ^ Kıreçtaşları ve Ka-
ve toplam olarak: Petroüü sahalarımız, yuvarlak bir değerle 80.000 km2 mertebesinde olup tüm Türkiye yüzölçümünün % 10’unu oluşturmaktadır. Bu büyüklükteki bir arazi parçası Belçika ve Hollanda’nın yüzölçümleri toplamından (66 km2) daha fazladır.
Fosfat yatakları İçeren kireçtaşlarına gelince, bunlarda özellikle Güneydoğu Anadolu-Petrol sahaları bölgesinde yeralmakta ve toplam olarak yaklaşık 2000 km2. İlk bir alanı kaplamaktadırlar.
Petrol ve fosfat konuşana sonra tekrar değineceğiz.
Şimdi, önemli birkaç madenimizin özel jeolojik durumlarını açıklayalım.
111. ÖNEMLİ MADELERİMİZ
1 — Krom
Doğada Kromlt minerali £Mg, Fe) O. Cr203 halinde bulunan krom cevheri, yurdumuzda en çok bulunan, en çok işletilen ve en çok satışı yapılan metalik madendir. 1980 yılında tüm Tür- klyede yaklaşık 600.000 ton cevher üretilmiş, bunun yarısı yurt içinde Ferro-Krom tesislerinde kullanılmış, diğer yarısı (321.000 ton) da cevher ve konsantre olarak yurt dışına satılmış ve yaklaşık 29 milyon dolar döviz elde edilmiştir (Namık ESmer, 1981).
İlk kez 1848’de Harmancık (Bursa) yöresinde bulunan ve işletilmeye başlantılan Krom cevheri, Türkiyenin değişik bölgelerindeki çok sayıda ocaklardan çıkarılmaktadır. Maden Dairesinin kayıtlarına göre, Etibank dışında 50 şirket ve 67 özel kişi yurdumuzda krom madenciliği ile uğraşmaktadır.
Türkiyedekl Kromlt yatakları başlıca 6 bölgede toplanır (Şek.1); bunlar önem sırasına göre: Guleman, Fethiye-Köyceğiz, Bursa-Eskişe- hir, Kareantı-Bozantı .Kcpdağı ve Antakya-lslahiye Maraş bölgeleridir. Buralardaki cevher rezervleri, hesaplanması güç olduğu için, kesin olarak bilinmiyor ise de, tüm Türkiye için görünür ve muhtemel rezerv toplamının 16,6 Milyon ton; mümkün rezervinin İse 17,8 milyon ton olabileceği tahmin edilmektedir. Yıllık üretimimiz ise, ortalama 500-600 bin ton mertebesindedir.
Dünyada çok büyük rezervleri ve üretimi olan ülkelerin başında Güney Afrika Cumhuriyeti gelmektedir: Rezervi 3,5 milyar, yıllık üretimi 3,7 milyon ton’dur. Bunu 1,1 Milyar ton rezervi ve 660 bin ton üretimi ile, yine bir Afrika ülkesi olan eski Güney Rodezya, şimdiki Zimbabwe izlemektedir.