Uyku

Cenab-ı Hakk : “Uykunuzu ise bir dinlenme yaptık.” âyet-i kerimesiyle uykunun vücuda rahatlık olduğunu bize bildirmiştir. “Uyku üç kısımdır: Biri bildiğimiz normal uyku. İkincisi: Ahmak, sarhoş veya hastaların uyuduğu uyku. Ki, akşama doğrı güneş batarken uyunan uykudur bu. Üçüncüsü: Kuşluk uykusu, Sabah güneş doğarken uyunan uyku; ki bunu d; ancak ahmaklar uyur.” Kişi ikindi namazından sonra uyumaz. Zira hadisde buyurulmuştur: “Gündüzün ilk kısmında uyumak ahmaklık, ortasında uyumal (peygamberlerin) ahlâkı, sonunda uyumak ise yıpranmaktır.” İstirahat maksadıyla özellikle gece namaza kalkmak isteyen için gündü uyumak sünnettir. Bu istirahat uykusunun vakti: Güneş zevale yaklaştığı zaman, gündüzü! yarısı. Hikmet ehline göre uykunun adabı şöyledir: 1 – Yatsı namazından sonra mümkün oldukça fuzulî konuşmamalı, et ve ya kokan iyice yıkanmamış elle uyumamalı, kapının eşiğinde yatmamalıdır. 2 – Yatılan yerin yumuşak ve fazla kalın olmaması uygundur. Nitekir Resûlüllah (s.a.v.)’in yattıkları yatak böyle idi.3 – Gece namazına kalkabilmek için görülecek rüyanın sâdık olabilmesi için uyumadan evvel abdest almalı, eğer varsa abdest tazelemelidir. Nitekim Hadis-i Şerifte: “Bir kimse, abdestli olarak uykuya yatsa, ibadet edici olarak yatar, ruhu secde edici olarak göğe yükselir. Rüyası da doğru olur. Eğer bunlara uymazsa bu lütuflardan mahrum kalır.” Şeyh Sühreverdî (k.s.) diyor ki: Gerçek rüya görmek için kişi kalbini kötü arzu, hased, kin, gıybet vs. gibi manevi hastalıklardan temizlemesi gerekir. O zaman kaib aynası parlar, uykuda Levh-i mahfuzu görür ve bâtını halkın Dilmediği gizli birçok olağanüstü hediyelere, lûtuflara ulaşır.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*