wiki

WYZYNA SLASKA

, Yukarı Silezya’nın lehçe adı.X a. 1. Kimi abecelerde w ile y arasında bulunan ve [ks) ya da [gz] ünsüz öbeklerini ya da [s] ve [z] ünsüzlerini belirten harf. —2. Adı bilinmeyen ya da söylenmek istenmeyen bir kimseyi ya da birşeyi belirtmek için kullanılır. —Oto. X biçiminde çapraz bağlama, motorlu taşıtların (eski özel arabalar ve kamyonlar) ayrık şasilerinin merkezine, burulmaya karşı büyük bir rijitlik sağlamak için monte edilmiş, X biçiminde gergi çubuğu. —Ansİk l. Fenike dilindeki samek (s) doğu yunanca abecelerinde ve klasik yu- nancada da [ks] sesini belirtmek için kullanılmıştır; yine bu abecelerde x [kh] sesini belirtir. Batı yunanca abeceleri ve latince x [ks] belirtir ve [kh] için klasik yunancada- ki psi’ye benzeyen özel bir gösterge kullanırlardı. Harfin latincedeki adı (îte) daha geç dönemlerde ortaya çıkmıştır; bu harfe önceleri, büyük bir olasılıkla ete deniyordu. x Ceb. Bir bilinmeyeni gösterir. —Geom. Apsisi gösterir. (X olarak da kullanılır.) —Mat. çözlm. Çoğu kez bir gerçek değişkeni gösterir. X Arit. X, romen sayılamasında 10’a eşdeğerdir ve toplama için öbür harflerle ya da bir araya getirilerek kullanılır: XI (11), XII (12), XIV (14), XX (20), XXX (30), LX (60), CXX (120), yalnız L ve C den önce gelince çıkarma yapılır: XL (40), XC (90), kendinden önce I gelirse de çıkarma yapılır (/X=9). || Yatık biçimde(x)b/n’e eşdeğerdir. || Üzerine bir çizgi konmuş biçimde (X), on bin’e eşdeğerdir —Atom fiz. X ışınları, ışıması, görünür ışıkla aynı türde, ama yaklaşık 10 000 kez daha küçük dalgaboylarına (angström düzeyinde) denk düşen elektromanyetik ışıma. (Bk. ansikl. böl.) —Genet. X kromozomu, erkek heteroga- metli olduğu zaman iki cinste de bulunan cinsiyet kromozomu. (Bu durumda, yani insan türünde, memelilerde, bazı böceklerde bu kromozomun formülü dişide XX, erkekte XY’dir.) —Nük. müh. Bir ışınlamayı belirtir —ANSİKL. Atom fiz. X ışımasını 1895’te deneysel olarak Röntgen buldu ve bunların yapısını bilmediğinden X adını verdi. X ışınları yaygın olarak X ışını tüp* lerinde ve son zamanlarda büyük hızlandırıcılarda (senkrotron’ ışıması) üretilmektedir. Bunlar, özellikle madde içine girme özellikleri bakımından kullanılır. Normal ışık gibi X ışıması da, atomun bir elektronunun bir halden daha düşük enerjili bir başka hale kuvantal bir geçiş yaptığı bir atom sürecinden kaynaklanır. Tek fark ilgili elektronun enerji düzeyleri sıralamasındaki konumundan ileri gelir: görünür ışık yaylmından sorumlu elektronların, atom çekirdeğine zayıf bir şekilde bağlı dış elektronlar olmasına karşın, X ışıması yayımında, atom çekirdeğine çok
Xipe Totec Monte Albân’da (Meksika) ele geçirilen urna zapotek sanatı, Monte Alban III. dönem Ulusal antropoloji müzesi, Mexico
kuvvetli bir şekilde bağlı iç elektronlar sözkonusu olur. Şematik olarak yayım süreci şöyle özetlenebilir: bir uyarmanın (genellikle elektriksel) etkisiyle bu iç elektronlardan biri ilk halin dışına fırlatılır; atom elektronlarının elektron durumlarında bu şekilde yaratılmış olan “ boşluk”, yine içte bulunan ama çekirdeğe daha zayıf bağlı bir başka elektronun bu “boş” duruma geçişiyle doldurulur. Bu iki düzey arasındaki enerji farkı bir foton biçiminde ortaya çıkar, işe karışan enerjilerin büyüklük düzeyi dikkate alındığında bu fotonun, “görünür” fotonlardan 10 000 kez daha fazla enerjiye sahip olduğu anlaşılır, v frekansını fotonun E enerjisine bağlayan (Planck sabiti h aracılığıyla) temel bağıntı E=hv = hc/X (dalga boyudur) X fotonla- rının angström düzeyinde dalga boylarına denk düştüğünü gösterir. Yukarıda tanımlanan süreç bir elementin X tayfında görülen çizgileri açıklamaktadır. Ama bir X tüpünün antikatodu tarafından sağlanan X ışımasının tayf çözümlemesi bu çizgilerin aslında sürekli bir fon üzerinde belirdiğini göstermektedir Bu sürekli fonun yayımı, frenleme ışıması denen bambaşka bir mekanizmayı ortaya çıkarır: katottan çıkan elektronlar antikatodun yapılmış olduğu metali aşarken hız kaybına uğrarlar; oysa, Maxwell’in elektromanyetik kuramına göre bir elektronun her türlü hız kazanması ya da kaybetmesi sırasında bir ışıma yayımı görülür; işte burada sözkonusu olan bu olaydır. Senkrotron kaynaklar denen modern X ışınları kaynaklarında kullanılan da aynı süreçtir: hızlandırıcılarda dolaşan elektronlar hızlanmalarından dolayı X dalga boylarında bir ışıma yayımlar. Son derece güçlü ve yönlü olan bu senkrotron kaynaklar, en azından temel araştırma çalışmalarında, antikatotlu konvansiyorıel kaynakların yerini almak üzeredir • Özellikler ve uygulamalar. X ışınlarının madde tarafından soğurulması, ışınların X dalga boylarına ve maddeyi oluşturan kimyasal elementlerin türüne bağlıdır, çünkü her element (Z atom numaralı) diğerlerinden bağımsız olarak işe karışır. Kısa dalga boylu ışınlar (sert ışınlar) tamamen durdurulmadan oldukça kalın maddeleri aşabilirler. Soğurma açık bir şekilde Z3 ve X3 ile orantılıdır. Bir atom tarafından bir X fotonunun soğurulması bir ışıl- elektriksel olaydır; yani bir iç tabakadan bir elektron atılırken, atom da iyonlaşır. Bu olayın oluşabilmesi için X ışımasının enerjisinin (hv = hcl\) elektronun bağlanma enerjisinden büyük olması gerekir. Bu da, çeşitli elektron tabakalarına (K, L vd.) karşılık gelen, dalga boyuna bağlı olarak soğurmadaki süreksizliklerin varlığını açıklar. Fotoiyonlaşma ile fırlatılan elektronun kendisi de rastladığı atomlarda iyonlaşma doğurabilir. Bu olay birçok etki ve uygulamanın temelini oluşturur: iyonlaşma odası, Geiger-Müller sayacı, bir fotoğraf emülsiyonunda görüntü oluşması, biyolojik dokuların hastalanması, X ışınları ile iyonlaşmış atom, flüorışıl denen belirgin bir ışıma yayımlayarak ilk durumuna dönerSoğurmadan baçta, bir malzomoyi aşan X ışınları bir yayınıma da uğrayabilir. Bu yayınım dalgg boyu değişmesiyle olabildiği gibi (Compton* olayı) doğlşıno olmadi’n da olabilir (bağdaşık yayınım). Bu sonuncu durum, kristallerin atom yapısını belirlemede çok önemli bilimsel bir uygulama alanı bulmuştur. (-» kir in im.) X ışınlarına ilişkin uygulamalarda, yukarıda sıralanan özelliklerden yararlanılır: tıbbi ya da sınai radyografide* bir ortamı oluşturan elementlere göre farklı soğurma, radyokristalografik çözümlemede bağdaşık yayınım ya da kırınım flüorışı tayfölçümündo ve mikrosondada, bir X tayfının yayımı.
XAİNTRAİLLE8 ya da SAİNTRAİLLES (Jean POTON, —senyOrCı), Fransa mareşali (1400’e doğr. – Bordeaux 1461). Armagnadar’ın tarafını tuttu ve La Hire ile savaştı; Charles VII kendisine “grand öcuyer” uvanını verdi (1429). Orlöans’da Jeanne d’Arc’a yardım etti, daha sonra nichemont ve La Hire ile birlikte, Gerbe- roy’da Ingilizler’i yendi (1435). Yeniden başlayan fetih savaşlannda yararlık gösterdi ve 1454’te Fransa mareşali ilan edildi.
X Aİ-X Aİ, esk. Vlla do Jofio Bolo ya da Jofio Bo!o, Mozambik’te kent, Gaza ilinin merkezi, Limpopo ırmağı ağzının yakınında; 64 000 nüf. Pamuk ipliği fabrikası. Besin sanayileri. Kaju işlema Bıçkıevi.
XANCİDıAE a. Sıcak denizlerde yaşayan karındanbacaklı yumuşakça familyası. (Örnek tipi Xancus.) [Eşanl. VASİDAE.)
XAMCUK a. Sıcak denizlerde yaşayan öndensolungaçlı karındanbacaklı yumuşakça. (Kavkılarından takılar yapılır. Xan- cidae familyası.)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir