YAŞAR KEMAL (doğumu 1922),

YAŞAR KEMAL (doğumu 1922),

 

 

yapıtlarında kırsal kesimden insanları; köyü ve köylüyü anlatır. Köy toplumunun durağan bir toplum olmayıp değişmekte . olduğunu, gerçek ile efsane karışımı bir anlatımla aktarır., Yaşar Kemal yetiştiği bölgeye çok bağh i kalmış, kendisi için bitip tükenmez bir kaynak olarak gördüğü ve “koskoca bir memleket parçası” diye tanımladığı Çukurova’yı yazmıştır.
Asıl adı Sadık Kemal Göğceli olan Yaşar Kemal Adana’nın Hermite (Göğceli) köyünde doğdu. Beş yaşındayken kan davası yüzünden babasını, bir kaza sonucu da tek gözünü yitirdi. Ceyhan’ın Burhanh köyünde başladığı ilkokulu Kadirli’de bitirdi. Adana I. Ortaokur lu’nda başladığı ortaöğrenimini tamamlaya-madan son sınıfta bıraktı. Ardından bir pamuk çiftliğinde ırgat kâtibi olarak çalışmaya başlayan Yaşar Kemal daha sonra Adana’da inşaatlarda çavuşluk, çeltik tarlalarında su bekçiliği, arzuhalcilik gibi çok değişik işlerde çahştı. 1950’de Türk Ceza Kanunu’nun 142. maddesi kapsamına giren bir siyasal suçtan ötürü tutuklanarak bir süre Kozan Cezaevi’n-de yattı. 1951’de hapisten çıkınca İstanbul’a gelen Yaşar Kemal, kisa süre memurluk yaptı. Aynı yıVCumhuriyet gazetesinde çahş-maya başladı. Burada yayımlanan Yanan Ormanlarda Elli Gün (1955) adlı dizi röportajı 1955 İstanbul Gazeteciler Cemiyeti armağanını kazandı. Ayrıca Çukurova Yana Yana (1955) ve Peri Bacaları (1957) adlı röportajla-n adının yayılmasını sağladı. Bu arada SarıSıcak (1952) adlı öykü kitabıyla Teneke (1955) ve İnce Memed (1955) romanlarını da yayımladı.
1962’de Türkiye îşçi Partisi’ne giren Yaşair Kemal, 1963’te gazeteciliği bırakarak kendini tümüyle yazmaya verdi; geçimini ise kitapla-nndan aldığı telif ücretiyle sağlamaya başladı.
Yaşar Kemal’in öykü ve romanlarının birçoğu Çukurova’da geçer. Konu olarak daha çok Çukurova insanının yaşamını, ağalar arasındaki toprak kavgasının köylüler üzerindeki etkisini, değişen ekonomik ve toplumsal ko-şullann köy insanını, bu insanın inanışım, töresini değiştirmesini ele almıştır. Yaşar Kemal’in Çukurova’ya ilişkin ilk romanı Te-nefce’dir. Bu romanında genç bir kaymakamın çeltik ağalarıyla giriştiği mücadeleyi anlatır. Teneke, Yaşar Kemal’in öyküden romana ilk adımı sayılabilir. Bu yapıtında yazar ayrıntılardan kaçınmıştır.
Yaşar Kemal’in romanlarında halk ve toprak birbirinden ayrılmayan bir bütün olarak ele ahnır. Halkın hem sevinç kaynağı, hem de sorunlannm temeli olan toprak yüzünden çıkan olaylar anlatıhr. Yaşar Kemal halkı koruyan, onun çıkarlarını savunan eşkıyayı İnce Memed adh romanında ele almıştır. Bu yapıtında halk edebiyatından ve folklordan yararlanmıştır. Yaşar Kemal’in üzerinde-en derin izi Köroğlu hikâyesi bırakmıştır (bak. KÖROğLU). Üç Anadolu £/sane5r (1967) kitabındaki öykülerden biri Köroğlu destanının yeni bir anlatısıdır.
Yaşar Kemal Ortadirek (1960), Yer Demir Gök Bakır {196i) Ölmez Otu’mm (1968)
oluşturduğu “Dağın. Öte Yüzü” üçlemesinde ise Çukurova’ya pamuk toplamaya inen köylülerin çektiklerini, yaşamlannı sürdürebilmek için para kazandıklan ve gitmekten vazgeçemedikleri Çukurova’mn, iki yüzünü anlatır,
Yaşar Kemal “Akçasazın Ağalan”nın birinci ve ikinci cildi olarak yayımladığı DemıraVer Çarşısı Cinayeti {191 A) ve. Yusufçuk Yusuf ta (1975) gene Çukurova’yı ele alır. Ama bu kez geleneksel yapının çözülmesi, eski ağa tipinin yok olması, ve ağaların sanayi alanına yatırım yapması anlatılır. Yılanı Öldürseler ve Kimsecik y (lysuj romanian yazann, konusu Çukurova’da geçen son yapıtlarıdır. Al Gözüm Seyreyle Salih (1916), Kullar da Gitti (1978), Deniz Küstü (1978) adh yapıtlarının konusu Çukurova’nın dışından ahnmıştır.
Yaşar Kemal yapıtlarını gerçekçi bir yaklar şımla yazmıştır. Ama gerçekçiliği, dünyayı gördüğü gibi yansıtma olarak almaz. Doğaya, insana^ olaylara, kendi gözüyle bakar, abartarak işlediği kişi ve olaylara kurmaca yönü ağır basan destansı bir hava verir. Yerel diH kullanmaya özen gösterir. Bunu gerçekçiliğin bir parçası sayar. Romanlarında bolca ve ancak o yöre insanının anlayabileceği yerel deyim ve kelimeler kullanmasına karşın, büyük ;ölçüde halk anlatımına dayanması Yaşar Kemal’in anlatış güzelliğini sağlar;, Yaptığı benzetmeler ve kullandığı imgeler, tanımladığı kokular, sesler, canlı renkler, bitkiler ve kuşlarla birleşerek şiirsel bir dünya oluşturur. Yer yer destansı bir havaya bürünen anlatımı Yaşar Kemal’in en önemli özelliğidir.
Yaşar Kemal’in yapıtlan yurtiçinde ve dı-şmdai birçok ödül kazanmıştır. İnce Memed, Demirciler Çarşısı Cinayeti, Kale Kapısı (Kimsecik //; 1985) romanlarına çeşitli ödüller verildi. Yer Demir Gök Bakır romanı Fransız Eleştirmenler Birliği’nce 1977’nin en iyi .yabancı romanı seçildi., Ayrıca “Dağın Öte Yüzü” üçlemesi 1979’da Fransa’da yılın en iyifkitabı seçildi. 1982’de Fransa’da Uluslararası Del Duca Ödülü’nü kazanan Yaşar. Kemal’e 1984’te, uluslararası kültür ve sanat etkinliklerine katkılarından ötürü Fransa hükümetince LĞgiOn d’honneur nişanı verildi. Birçoğu yabancı dillere çevrilen, romanlarından /nceMe/nerf 23 dilde basılmıştır.
Yaşar Kemal’in öykü ve romanlannm birçöğü sihema ve tiyatroya da uyarlanmıştır. Uzundere adıyla oyurilaştırılan Fer Demir Gök Bakır 1966’da Nancy Ulusİarâfâsı Tiyatro Şenliği’nde birincilik aldı. 1983’te Peter Ustinov’un sinemaya aktardığı İnce Merried’in dışında Namus Düşmam {\95İ), Yılanı Öldürseler (1981), yer Demir Gök Bakir (19?,6) gibi yapıtları da sinemaya uyarlandı. ^

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*