Genel

YAZIM KURALLARI.

YAZIM KURALLARI.

 

Yazının bulunuşundan sonrai.sözler  ya da sözlü anlatım yazıya geçirilmeye başlanmıştır,. Hemen her toplumun bir. sistemi (alfabesi) vardır. Gene her ulus,, kendi dilinin yapısı gereği çeşitli uluslarca ortak olarak kullanılan alfabelere bazı harfler, işaretler  katmıştır.  Sözgelimi İranlIlar Arap alfabesine ye gibi yeni harfler eklemişlerdir. Türkçe’de de Latin alfabesindeki bazı harfler  alınma-mış,;buna karşılık bazı yeni harfler ^ gibi) türetilmiştir.
Alfabelerin yaygın kullanım kazanmasından sonra konuşmanın, sözcüklerin hangi kurallara göre yazılacağı, ne gibi noktalama işaretleri kullanılacağı sorunu gündeme gelmiştir,: Dilbilimciler, dilin genel kullammım ye yapısını göz. önünde bulundurarak dilde var olan kuralları ortaya çıkarrnaya, yazma işini bazı ilkelere oturtmaya, çahşmışlardır. Bun? dan da anlaşılacağı gibi yazım “biE; dili belli kurallara göre yazma, o dildeki vsözcükleri yazıda gösterme” anlamına gelmektedir.

Ses Uyumu. Türkçe’nin en önemli özelliği ses uyumunda görülmektedir. Türkçe’de bir, sözcüğün ilk hecesinde kalın bir ünlü varsa, öbür hecelerinde de kalın bir ünlü; ilk hecesinde ince bir ünlü varsa, sonraki hecelerinde de ince ünlüler, bulunmak zorundadır. mn /a, \l-, .gözlerinden lö, e, i/ gibi) ya da Türkçe sözcüklerde ilk hecedeki, ünlü düzse, sonraki hecelerdeki ünlüler de düz; ilk hecedeki ünlü yuvarlaksa, sonraki hecelerin ünlüleri de dar ve yuvarlak ya da düz ve geniş olur (algı la, 1 dnzJ, oyun /o, u yuvarlak/, sulak /u yuvarlak, a düz geniş/ gibi). Ayrıca, Türkçe’ de ikinci ve sonraki hecelerde yuvarlak geniş ünlüler (o, ö) bulunmaz, bu ünlüleri taşıyan sözcüklerin yabancı kökenli olduğu anlaşılır {doktor, balkon, kondüktör, nankör gibi).
Türkçe sözcüklerin sonunda b,,e, g gibi yumuşak ünsüzler bulunmaz; bunlann yerine ç, f, h,,k,ip, s, t gibi sert ünsüzler bulunur: Kab/kap, ad aç, tadltat; dagldağ gibi. Türkçe’ deki yabancı sözcükler de bu kurala uydurulmuştur: Kitabi kitap, ahdlahit,- iladilaç,, derd!
dert, etüd/etüt, metod/metot gibi. Gerek Türkçe, gerek yabancı kökenli bu tür sözcükler ünlü ile. başlayan bir ek aldığı zaman sert ünlüler yumuşar: Ağaçlağacı, dertiderdi, me-totlmetoda, kitap/kitabı gibi. Bununla birlikte, gene Türkçe ve yabancı kökenli bu tür sözcüklerin, bir bölümü ünlü ile başlayan bir ek aldıklarında yumuşamaz: Atlatı, aklakı, kaç/ kaça, . currıhuriyet!cumhuriyeti, hürriyet/hürriyete gibi. ^
Türkçe’de ünsüz uyumu da vardır: Sonunda ç, f, h, k, p, s, ş, t ünsüzlerinden biri olan sözcüğe, yumuşak ünsüzlerden biriyle başlayan ek getirildiğinde, sözcükle ek .arasında ünsüz uyumu gözetilir: Gelmiş-dir!gelmiştir, seç-gin!seçkin, kat-gı/kat-kı, kap-dan/kap-tan, a§-cı/aş-çı gibi, – v/
Eklerin Yazımı. Türkçe’deki ekler de ünlü uyumuna bağlıdıryani ekler de sözcüklerin ünlülerine kahnlık-incelik ve düzlük-yu-varlaklık bakımlarından uyar: At-lar, incelik (kahnhk-incelik); boz-gun, oyun-cu, üzülmek (düzlük-yuvarlakhk) gibi. .Özellikle ünlü uyumu dışında kalan yabancı sözcüklerde, eklerin ünlüsü, sözcüğün son, hecesindeki ünlüye uyar: İstasyonda, büroyu, iskarpela-dan, küfürbazlık. gibi.
Bu arada bazı ekler tekbiçimlidir, bu nedenle ses uyumu dışında kalır: -ken (bakarken), -ki (sabah-ki), -mtırak (mavi-mtırak), -leyin (akşam-leyin) gibi. Bunlara şimdiki zaman ekini de eklemeliyiz. Türkçe’de şimdiki zaman eki -yor ses uyumuna uymaz: Bekli-yor-uz, dinli-yor-lar, kaçı-yor-uz, yazıyorsun gibi. . ,. V . Ekeylemlerin (ı-mefc eylemi/çekimi: ıdı, imiş, ise) yazımı kanşıktır: Bazılan bunları sözcükten ayn yazar; bu durumda ekeylem ayn bir sözcük olduğu için olduğu gibi yazılır: Güzel imiş; doğru idi; kalacak ise gibi. Ama bunlann genellikle sözcüğe bitişik yazıldığı gözlenmektedir; bu.durumda da sözcüğe -di, -miş, -se biçimlerinde bağlanır ve sözcüğün ses uyumuna uyar: Var idilvar-dı, geliyor imişlgeliyor-muş, anlayacak ise!anlayacaksa gibi.
Türkçe’de soru eki “mi”dir; bağlandığı sözcükten ayn yazılır ve bu sözcüğün ses uyumuna uyar:’ Hava güzel mi? Kitabın var mı? Balıkların öldü mü?

Ünlü ile başlayan -e, -en, ^ecek, -ı, -iş gibi eklerj ünlü ile biten bir ad ya da eylem (fiil) kök ve gövdesine bağlanırken, araya bir y ünsüzü girer: Anne-y-e, başla-y-an, Üinle-y-ecek, baba-y-ı, başla-y-ış %ibi. Ama, ünlü ile biten bazı eylemlerde ünlü ile başlayan ekler eylemin ünlüsünü de değiştirir: De-mek!di-y-erek, ye-mekiyi-y-ip gibi. Bu değişme ünsüzle başlayan eklerin bağlanmasında da görülmektedir: De-mek!di-yor, ye-mekiyi-yor gibi.
“iîe” Sözcüğünün Ek Oiâfâk Yazımı
“île” sözcüğü iiuSÜZİc Liıtcıı süz.ı;üklcıc eklendiği zaman başındaki i ünlüsünü yitirir ■ ve sözcüğün ünlü uyumuna uygun biçime girer; Kuş+ilelkuşla, çocuk+ile/çocukla, kömür+ilel kömürle gibi. Ünlüyle biten sözcüklere getirildiği zaman da başındaki i ünlüsü y’ye dönüşür: y4a+//e/aay/a, büyü+ilelbüyüyle, arkadaşı -I- ile! arkadaşıyla, kardeşi -I- ilelkardeşiyle gibi. • . ■
“De”‘Bağlacının Yazımı
“De” bağlacı kendisinden önce gelen sözcükten ayrı yazılır ve kalınlık incelik yönünden önceki sözcüğün sori ünlüsüne bağımlıdır: Bugün de yağmur yağacak. Arkadaşın da gelecek mî? Bazı yazılarda önceki sözcüğün sonundaki sert ünsüze bağlı olarak de bağlacının telta biçiminde de yazıldığı görülmektedir, arria bu yazım yanlıştır; Ahmet te bizirhle gelecek yerine Ahmet de bizimle ge/ece/c biçiminde olmalıdır.
“Ki” Bağlacının Yazımı
Başlıbaşma bir sözcük olan ki bağlacı, kendinden önceki sözcüğe birleştirilmez, ayrı yazılır. Sen bana dedin ki…. Hava o kadar yağışlı ki…. Diyorlar ki… gibi. Ama bu bağlaç halbuki, mademki, oysaki, öyleki, sanki gibi örneklerde kalıplaştığı için önceki
sözcükle birlikte yazılmaktadır.
!
Yabancı Sözcüklerin Yazımı
Türkçe’de kullanılan yabancı sözcüklerin Türkçe okunuşuyla yazılması kurallaşmıştii:: Kitabi kitap, pençşenbe!perşembe, oxyğen! oksijen, democratieldemokrasi gibi. İki ünsüzle başlayan ya da iki ünsüzle biten sözcükler, aralarına ünlü eklenmeden yazılır: Blucin,
gram, plan, spor, film, romantizm, teyp gibi. Yabancı i sözcüklerin iç ve son seslerindeki g’ler olduğu gibi yazılır: Biyografi, telgraf, program, biyolog, jeolog, Türkolog gibi. Ama coğrafya, fotoğraf gibi birkaç örnekte g’lerin ğ olarak yazılması yâygınlaşıriıştır. Bazı yabancı sözcüklerde görülen iki ünlü arasına genellikle V. ya da y konur: Konservatuvar, tuvalet, laboratuvar, biyoloji, diyaliz, diyalog gibi. Ama bazı yabancı sözcüklerde bu tür iki ünlü arasına herhangi bir harf eklenmez: Realizm, teoloji, feodal, ideal gibi.
Sayıların Yazımı
Günlük dilde j sayılar genellikle yazıyla’yazı-lır.’Bir, iki, üç, elli, yüz, bin, milyon gibi. Çök rakamh sayilarıri yazılışında ilke, her  bir sayının ayrı ayrı yazılmasıdır:doA:mz yüz doksan bir i üç milyon sekiz yüz yirmi bin dört yüz’altmış üç gibi. Ama bilimsel yazılarda, kitaplarda, ticarette, bankacılıkta sayılar rakamla yazılın 1, 2, 3, 10; 100, 1.000 gibi. Çok rakamh sâyılann yazımında farklı sistemler kullanıbr: Ya basamaklar arasına nokta konur ya da basamaklar arasında küçük bir boşluk bı-rakıhr: 10.250, 1.000.000 ya da 120 450,
10 000 000 gibi. Rakamla yazılmış bir sayıya ek getirildiğinde kesme işareti kullanılır: 27 Mayıs İ960’ta doğdu. Babası dün 10.30’da eve döndü gibi.
Tarihlerin Yazımı ‘
Özel bir önem taşımayan gün‘ ve ay isimleri küçük harfle yazılır: Geçen hafta salı günü deprem oldu. Her haziranda tatile çıkar gibi. Özel önern taşıyan tarihlerin yazımı çeşitliHk gösterir: 10 Kasım 1938 ‘

Astronomi ve coğrafya ile ilgili konulann anlatılması sırasında gökcisimlerinin isimleri büyük harfle başlar: Dünya’ Güneş’in çevresinde döner. Dünya’mn uydusu Ay’dır gibi. Günlük dilde dünya, güneş, ay gibi ğökcisimleriniıi isimleri genellikle küçük harfle yazılır: Odam öğleden sonra güneş görüyor .Her’ yıl arkadaşlarıyla dünya gezisine çıkar.
Kısaltmaların Yazımı
Bir ya da daha çok sözcüklü deyişler değişik biçimlerde kısaltılır. A) Tek sözcüklerin kısaltması ya ilk harfiyle ya ilk ve sonraki harflerinden biriyle ya da ilk üç harfiyle gösterilir:
‘ Metre: santimetre: cm ya da sm; kilogram: kg; bakınız: Bk, Bkz, Bak.; cadde: Cad.; İstanbul: İst.; fizik: Fiz. gibi. Tek harf-I li kısaltmalardan sonra genellikle nokta konmaz, iki ya da üç harfli kısaltmalardan sonra nokta kullanılmaktadır.’ B) Bazı kurum ve kuruluş isimlerinin kısaltması her sözcüğün ilk harfleri alınarak oluşturulur: Türkiye Büyük Millet Meclisi: TBMM; Türkiye’Radyo ve’Te-levizyon Kurumu: TRT; İstanbul Üniversitesi: gibi. Bazı kurum isimleri kısaltmalarında hecelerin kullanıldığı da olmaktadır: Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu: TÜRK-İŞ; Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu: TÜBİTAK; Askeri Elektronik Sanayii: y45£L5/lA^; Ordu Yardımlaşma Kurumu: OYAK gibi. Yalnızca harflerden oluşan yalın kısaltmalara ek getirildiğinde, harfler tek tek okunarak ekin ünlüsü belirlenir: TOT’ye, TBMM’y.e, kg’y& g\b\. Sözcük yapısını anımsatan kısaltmalarda ise heceleyerek okuma ilkesi benimsenmiş, ek de‘buna uyarlanmıştır: TÜBİTAK’ta, TÜRK-İŞ’i gibi (ZjûA:. KISALTMA).
İkilemelerin Yazımı
Hangi yapıda olursa olsun ikilemelerin hemen tümü her zaman ayrı yazılır: Ağlaya ağlaya; çabuk çabuk; fısıl fısıl; çoluk çocuk; ufak tefek; irili ufaklı; iyi kötü; er geç gibi. Ama, kalıplaşarak yeni bir kavramı karşılar duruma gelen bazı ikilemeler bitişik yazılır: Dırdır (bıktırıcı söz), fısfıs (sıvıları püskürten araç) gibi.
Deyimlerin ve Atasözlerin Yazımı ■
Deyimler genellikle ayrı yazılır: altından değnek göstermek; ateş püskürmek; beti benzi atmak; çayı görmeden paçaları sıvamak; gönlünden geçirmek; pabuç pahalı gibi. Ama bazı deyimlerin yazımı zamanla değişmiş ve bitişik
yazılır duruma Delikanlı, kabadayı,
çıtkırıldım, delidolu gibi. Atasözleri ise het zaman ayrı yazılır: Ak akçe kara gün içindir. Güliİ seven dikenine katlanır.
Bileşik Sözcüklerin Yazımı
Bileşik sözcükler iki ya; da daha çok sözcükten kurulmuşlardır. Bileşik sözcüklerin bir bölümü bitişik, bir bölümü de ayrı yazıhr. Hemen bütün dillerde bileşik sözcüklerin yazımı sorunludur. Türkçe’de de yazımla ilgili olarak en çok tartışılan konulardan biri de hangi bileşik sözcüklerin bitişik, hangilerinin ayrı yazılacağıdır. Bununla birlikte uzlaşılan noktalar şunlardır: A) Anlam kayması yoluyla oluşan, oluşturulan bileşik sözcükler bitişik yazılır: Danaburnu, ayşekadın, karafatma, vezirparmağı, aslanağzı, vişneçürüğü, camgöbeği gibi. B) Ses değişimine uğramış bileşik sözcükler de bitişik yazılır: Ne+için / niçin; cuma+ertesi / cumartesi; kayın+ata I kaynata, kahve+altı / kahvaltı gibi. C) Sözcük türü değişmesiyle oluşan bileşik sözcükler de bitişik yazılır: Al+beni / albeni; kaptı+kaçtı / kaptıkaçtı; dedi+kodu /dedikodu; ateş+kes / ateşkes; gelişi+güzel I gelişigüzel; miras+yedi ! mirasyedi gibi.
İki ya da daha çok sözcükten oluşan coğrafi isimler bitişik yazılır: Eskişehir, Gaziantep, Kahramanmaraş, Kocamustafapaşa, Akdeniz, Karadeniz, Kızılırmak, Büyükmenderes, Büyükada, Sarayburnu gibi.
İsim soylu bir sözcükle etmek, eylemek, olmak gibi yardımcı eylemlerin yazılışında da birtakım kurallar saptanmıştır: A) İsim soylu sözcükte yardımcı sesle birleşme sırasında yeni bir ses doğarsa (bu ses genellikle sözcüğün yapısında yer alıyordur), bu tür bileşik sözcükler bitişik yazılır. Afetmek i affetmek; hal+etmek ! halletmek; zan+etmek / zannetmek; his+etmek / hissetmek gibi. B) İsim soylu sözcüğün ikinci hecesindeki ünlü, bileşme sırasında düşerse, bu tür bileşik sözcükler de bitişik \azi\ir: Akis+etmek / aksetmek; nakil+olmak I naklolmak gibi. C) İki eylemden kurulan ve aralarına bağ fiil (-a, -e) alan bileşik eylemler de bitişik yazılır: Gel-e+ bilmek / gelebilmek; öl-e+yazmak / öleyaz-mak; git-e+durmak / gidedurmak; bak-a+kal-mak / bakakalmak gibi.

Satır Sonlarında.Hecelerin Bölünmesi
Satır sonlarına sığmayan sözcükler hecenin bittiği yerden bölünür, kısa çizgi konarak hecenin devamı alt satıra yazılır. Özel isimlerin hece bölünmesi de buna uyar. Ama özel ismin ek alması durumunda bazen hece yapısı değiştiğinden, hecenin bittiği yer değil de, özel İSt min tümü gözetilir. Örneğin: Atatürk’ün sözcüğü Atatür-k’ün ûegı\, Atatürk’-ün biçiminde bölünür. , ;
Büyük Harflerin Kullanılışı
Türkçe’de büvük ha?^^e^^n VııllanıIHıdı ypr\f^r çeşitlidir: A) Tümcelerin ilk sözcüğüne büyük harfle başlanır: “Ansiklopedi ve sözlük her öğrenciye gerekli kaynaklardır.” B) Bütün özel isimler (kişi isimleri; ulus, devlet, ülke isimleri; kent, köy, mahalle, sokak isimleri; coğrafi isimler; kurum ve kuruluş isimleri, dil isimleri..^) büyük harfle başlar: Emre, Turgut, Kemal, Sevgi, Betül, Yasemin-, Bilgioğlu, Sokullu, Yazgan; ‘Türk, Alman, İngiliz, İtalyan’, Türkiye, İtalya, Romanya, Macaristan, Afrika, Kızılırmak, Paris-, Türkçe, İngilizce, Almanca, Rusça, Japonca-, İslamlık, Hıristiyanlık, Musevilik, Budizm gibi. (Ama bazı yayınlarda dil, ulus, din adlan küçük harfle başlatılmaktadır: türkçe kitap, rusça şarkı, almanlar, osmanlılar, Hıristiyanlık gibi.) C) Kişi i ulus, din vb.isimlerinden türemiş sözcükler de büyük harfle başlar; Atatürkçülük, Araplaşmak, İslamcılar gibi. (Bu kurala da bütünüyle uyulmamaktadır.) D) Özel isimlerden önce ya da sonra kullanılan saygı sözcükleri, unvanlar, meslek adlan da büyük harfle başlar: Ahmet Bey, Mustafa Efendi, Rüştü Paşa, Bay Muhittin, Bayan Fatma, Mitnar Sinan, Profesör Kernal, Nasreddin Hoca, Kösem Sultan gibi, E) Kitap, kitap bölümleri, gazete ve dergilerdeki yazı, haber vb’nin başhklanmn her sözcüğü büyük harfle başlatılır:, Yaban (Y. K. Karaosmanoğlu), Söz/m/c, Çağr
daş Türk Şiiri Antolojisi (Memet Fuat) gibi. (A^ma bazı yayınlarda ^ikinci ve sonraki sözcüklerin küçük harflerle yazıldığı da görülmektedir.) F) Mektuplarda ve konuşma metinlerinde seslenme sözcükleri, mektup, paket vb üzerine yazılan her sözcük büyük harfle başlatılır: Sevgili Anneciğim, Değerli Büyüklerim, Sayın Prof. Dr. Ali Yavaş gibi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir