wiki

Yenip İçilmesi Helâl Olan ve Olmayan Şeyler

109- Eşyada yeni içilme bakımından asıl olan mübah olmaktır. Bütün eşya, aslında insanların yararlanmaları, için yaratılmıştır. Onun için aslında temiz olan, akla ve sağlığa zararlı Olmayan bir kısım hayvan etleri ve buğday, arpa, pirinç gibi ürünler, sebzeler, meveler ve sıvılar helâldir. Bunlar yenip içilebilir.

Fakat bazı şeyleri yeyip içmek insanlara zararlı, hikmet ve ihtiyaca aykırı olduğu için İslâm dininde haramdır.

110- Hayvanlardan yaratılış gereği iğrenç olanların, dişleri veya tırnakları ile kendilerini savunup başkalıran saldıranların etleri haramdır. (Eti Yenen ve Yenmeen Hayvanlar bölümüne bakılsın.)

111- Bitkilerden insanı öldüen ve aklını gideren, vücudu zehirleyen veya herhangi bir şekilde sağlığa zararlı olan şeyleri yemek haramdır.

Misal: Afyon, haşhaş, penç gibi sarhoşluk veren ve aklı bozan şeyleri yemek caiz değildir. Bunlardan sarhoş olanlar için, İslâm ahkâmına göre, tazir cezası gerekir. Tazir ise, yetkili hakim tarafından uygulanacak hapis, döğme, azarlama ve uzarı gibi cezalardır.

112- Sıvılardan bedene zararlı olan, insana sarhoşluk veren şeyleri içmek haramdır. Çünü sarhoşluk veren bir sıvmm azı da, çoğu da müctehidlerin ço­ ğunluğuna göre haramdır. Bir hadis-i şerifde buyurulmuştur.

* i ‘ * *1 I – ‘ * * * \ i ‘ >IJ-a.4IıIOflAj t <ıılLo

e- •**
“Çoğu sarhoşluk veren şeyin azı da haramdır.”

Bu gibi sıvıların içilmesindeki zararlar, herkes tarafından bilinmektedir. Bu içkilerin cemiyet bünyesinde açtığı yaralar çok acıdır. Bunların ahiretteki so­ rumlulukları ise çok daha büyüktür. Hele hamr (şarab) denilen içkinin bir damlasını bile içmek ittifakla haram olup dinde had denilen cezayı gerektirir.

Sonuç: Bu pek zararlı olan şeylerden kaçınmalıdır. Bunlardan kaçınmak, gerek ferdler, gerekse cemiyet için selâmettir.

113- Temi olan içilecek bir sıvı, bedene zarar verecek bir hale gelmedikçe bozulması ile haram olmaz. Fakat etler kokunca yenmesi haram olur. Süt, tereyağı kokmakla haram olmaz. Yiyeceklere elince, bunlar bozulur da keskinleşirse te­ mizliklerini yitirir. Onun için yenmeleri haram olur.

114- Hamamların ve benzeri yerlerin pis sularmı sebze bahçelerine akıtmak mekruhtur. Fakat bu gibi pis sularla sulanan bostanların sebzelerini yemek haram değildir. Birçok alimlere göre, mekruh da değildir.

İnsan pisliğini satmak mekruhtur; fakat başka maddelerle karıştırılmış olan pislikleri ve herhangi bir hayvan gübresini satmak mekruh değildir.

115- Pâk olmayan, kokmuş et gibi şeyleri yiyebilecek olan hayvanlara ye­ dirmek caiz değildir.

116- İçine temiz olmayan bir şey düşen veya akıtılan belli bir ölçüdeki sıvı temizüğini kaybederek içilmesi haram olur. Belli bir ölçünün üstünde bulunan geniş havuzlarda da, içine düşen pisliğin tad, koku ve renginden biri kendini gösterirse yine temiz olmaktan çıkar. Artık içilmesi haram olur. (İkinci Kitaba bakılsın.)

117- Yukarda haram oldukları yazılan şeyler zatları bakımından haram (haram liaynihi)dir. Bir de başka bir sebeble haram olan (haram ligayrihi) şeyler vardır ki, onlar da başkalarına ait olan mallardır. Şöyle ki: Başkasınm malını rızası olmaksızın haksız yere almak haramdır. Aksi halde mal hürriyeti kalmaz, insanların mülkiyet ve tasarruf haklarına sahib olarak cemiyette yaşanmaz.

118- Bir baba, muhtaç olmadıkça, yaratılışta kötü davranışlı olan evlâdmm malım kendi kendine yiyemez. Fakat bir ihtiyaç bulunmasa bile, iyi olan evlâdının malım alıp yiyebilir.

Bir hadis-i şerifde buyurulmuştur:

f*i///•^ ,*1\ ¡’il ciDLo j ■-»-jI

“Sen âe, senin malın da babanındır.”

119- Tedeavi için temiz olan ilâçları yiyip içmek ve kullanmak caizdir. Çünkü Peygamber efendimiz buyurmuştur

“Ey Allah’ın kulları! Tedavi olunuz; çünkü Yüce Allah yarattığı her hastalık için bir deva (ilâç) yaratmıştır. Yalnız bir tane müstesnadır ki, o da ihtiyarlıktır.”

Onun için birçok hastalıklar tedavi sebebiyle giderilir. Allah’ın düzein böyle devam edegelmiştir. Bununla beraber şifayı ilâçta değil, Yüce Allah’dan bil­ melidir.

120- Helâl ve temiz olmayan şeylerle tedavide bulunmak esas olarak caiz değildir. Ancak bazı fıkıh alimlerine göre, başka bir ilâç bulunmayınca, müslüman ve ehliyet sahibi bir doktorun göstereceği lüzum üzerine caiz olabilir. Şöyle ki:

Bir hastalığın veya bir hastalığa sürükleyecek bir halsizliğin tedavisi için mübah (helâl) bir ilâç bulunmazsa böyle bir doktorun “şifa ümidi vardır” diye tavsiyesi üzerine, aslmda haram olan bir şeyle zaruret mikdarı tedavi caiz olur.

Fakat yalnız görünüşte yararı olan semizleme gibi bir şey için böyle bir ilâcı kullanma caiz değildir. Bunda tedavi mahiyeti yoktur. Onun için bunun haram olduğunda ittifak vardır.

Görülen lüzum üzerine, bir organında ameliyat yapılacak olan bir kimseye, akimı giderecek temiz bir ilâç içirilmesinde bir sakınca görülmemektedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir