YERKÜRENİN İÇYAPISINDA YENİ BİR MADDE

YERKÜRENİN İÇYAPISINDA YENİ BİR MADDE
Bilim adamları, dünyanın içyapısını oluşturan maddelerin neler olduğunu bulmaya çalışıyorlar. Bu amaçla yeni yöntemler uyguluyorlar. Bu arada, dünyanın iç kesiminde, doğada şimdiye kadar hiç rastlanılmamış bir maddenin bulunabileceği de savunuluyor.

Henüz belirgin bir adı bulunmayan bu madde magnezyum ve silikon ile oksijen atomlarının kendilerine özgü bir bileşiminden oluşuyor. Daha önce bu maddenin dünyanın sadece üst kabuğunda var olduğu düşünülüyordu. Oysa, artık Birleşik Amerika’nın Washington kentinde bulunan Carnegie Enstitüsü’nün bilim adamları, sözü edilen maddenin tüm alt kabuk boyunca bulunabileceğine ilişkin bulgular elde ettiler.

Dünyanın içyapısı ile ilgili gizem, kısaca ‘‘hücre” adı verilen bir aygıtın kullanımı ile çözülüyor. Bu aygıt, “Elmas örsü, yüksek basınç hücresi” adıyla anılıyor. Bu bilimsel araştırma aracı, dünyanın alt kabuğu ile yeryüzünün 1.809 mil derinliklerinde bulunan çekirdek üstü bölge arasındaki sınırda var olan sıcaklık ve basınç durumunu belirlemek amacıyla kullanılıyor. Jeofizikçi Dave Mso ile Peter Bell, bu aracın hücrelerindeki elmasların, yüksek basınca karşı çok dayanıklı olduğunu belirtiyorlar. Araç, doğada gözlemleyebilire olanaöı bulunmayan karmaşık minerallerin bilim adamlarınca incelenebilmelerine olanak veren saydamlıkta bulunuyor. Dave Mao’ya göre, “Hücre, dünyanın derinliklerine açılan bir pencere görevini yapıyor.”

Daha önce de belirtildiği gibi, bu adsız maddenin alt kabuğun yukarı tabakalarında var olan sıcaklık ve basınç koşullarında bulunabileceği kanıtlanmıştı. O zamanlarda dünyanın daha de-
rlnin üç misli büyüklüğünde bitkiler yetiştirdiler.

Mısır’ın İsmailla Kenti yakınlarında sulama için gerekli su miktarı %■ 65 dolayında düşüş göstermiştir. Burada yetiştirilen ayçiçekleri, diğer normal ayçlçeklerinden daha büyük, daha güçlü olup, daha çok yağ içermektedirler.

Bir çöl ülkesi olan Abu Dhabl’de de Angro-ke’un uygulanması sonucu, 100 m2’li:k yer yü-
rln kesimlerindeki koşulların bir benzerini yara tabilmek teknolojik açıdan olanaklı değildi. Bı nedenle de, sözü edilen maddenin dünyanın i< kesiminin alt noktalarında da bulunup bulun madiği sorusu yanıtsız kalmıştı.

“Hücre”, dünyanın derin kesimlerindeki kc şulların benzerlerini yaratabilme olanağını verdi Bilim adamları, üst kabukta var olduğu düşünı len mineralleri bir araya getirip, “hücrenin” içir de, İki elmas arasına sıkıştırarak, yüksek bi sınç altına aldılar. Mineralleri lazer ile yükse derecede ısıtıp, X ışınları ile değişik radyasyo bombardımanına tabi tuttular. Böylece hücrc nin içinde olup bitenleri gözlemleme olanai doğdu. Dünya kabuğunun derinliklerinde var o duğuna inanılan koşullar altında yapılan bu d< ney ile, minerallerin sözü edilen maddeye d< nüştüğü belirlendi. Böylece, dünya hacminin yal laşık yüzde ellisinin bu maddeden oluşuyor o ması olasılığı dikkate alınmaya başlandı.

Araştırıcılar, halen dünyanın iç kesimlerine! var olan erimiş demir yapının oluşumunda t maddenin rolü bulunabileceğine ilişkin ipuçlaı nı “hücre” aracılığıyla değerlendirmeye ve s nuca ulaşmaya çalışıyorlar.

Scienoe Dlgest’dan çev: Murat DEMİR/I
ze-yi başına haftada 320 DM’lık su tasarru yapılmıştır.

Cooke, gereğinden fazla suya sahip ol Orta Avrupa’da bile, depo görevini yapan I kürelere gereksinme olduğu kanısında: Bitki s venler, gelecekte, haftalarca yolculuk yapal meliler; hem de çiçeklerinin susuzluktan boyı larını bükmediklerini bilmenin huzuruyla…

Hobby’den Çev : Haldun ÖNÜ
Aralık 1983

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*