wiki

Yöresel ve bölgesel kirlilik.

Duman-sis (smog), insanları
öbür hava kirliliği tiplerinden daha ciddi biçimde etkilemiştir.
Genel anlamıyla bu olgu, kentlerin havasında
oluşan çok kaynaklı, yaygın hava kirliliği olarak tanımlanabilir.
Yazılı tarih boyunca görülen duman-sisin nedeni,
çoğunlukla yanan kömürden kaynaklanan parçacıkların
üstünde su buharının yoğuşmasıdır. Havanın temizlenmesinden
sonra Londra’da görülen ürkütücü
sisler, bu tür duman-sis olgularıydı (1952’deki yoğun
sis, yaklaşık 4 000 kişinin ölümüne neden olmuştur).
Başka bir sis türü olan buzlu sis, yalnızca yüksek enlemlerde
ve aşırı düşük sıcaklıklarda ortaya çıkan; duman
parçacıkları ile buz kristallerinin birleşmesinden oluşur.
Kömür ekonomisinin yerini yavaş yavaş petrol ekonomisi
aldıkça, birçok kentte fotokimyasal duman-sisön plana çıkmıştır. Bu olgunun kötü özellikleri, hidrokarbonların
(en başta da otomobillerden ve öbür yanma
kaynaklarından yayılan yanmamış benzinin) ve
öbür kirleticilerin, havada güneş ışığıyla ışınlanmasından
kaynaklanır. Işınlanma, uzun bir dizi fotokimyasal
tepkimeye yol açar. Bu tepkimelerin ürünleri arasında
organik parçacıklar, ozon, aldehitler, ketonlar, peroksiasetil
nitrat, organik asitler ve öbür yükseltgenler (oksitleyiciler)
sayılabilir. Bir ölçüye kadar her zaman var
olan | kükürtdioksit, oksitlenme ve hidratlanma sonucunda
sülfürik asit oluşturarak, parçacık maddenin bir
öğesi durumuna gelir. Dahası, otomobiller, duman-sisin
en zehirleyici bileşenlerinden biri olan karbonmonoksit
de yayar ve havadaki parçacık maddenin büyük
bölümü otomobillerden kaynaklanır.
Bütün duman-sis türleri, görüş uzaklığını azaltır ve
belki buzlu sis dışında, solumun sistemini tahriş eder.
Duman-sisin, birçok kötücül ur türünün gelişmesine
katkıda bulunduğunu, istatistiksel araştırmalar ortaya
koymuştur. Fotokimyasal duman-sis, gözlerin tahriş olmasına
ve yaşarmasına neden olur; aralarında önemli
tarım ürünlerinin de bulunduğu birçok bitki türüne ağır
zarar verir. Özellikle solunum ve kalp rahatsızlığı olan
kişiler arasında ölüm oranının artması da amansız etkileri
arasındadır. Hava kirliliği, sanat yapıtlarına da zarar
verir.
Bölgesel ölçekte hava kirliliği, bir ölçüde yöresel hava
kirliliğinin sonucudur; otomobiller gibi bireysel kaynakların
ürettiği kirliliği de kapsayan yöresel hava kirliliğinin,
binlerce kilometre karelik alanı kapsayacak biçimde
yaygınlaşmasıdır. Hava koşulları ve yüzeyşekilleri,
herhangi bir yerdeki hava kirliliği yoğunluklarını,
özellikle yöresel ve bölgesel olarak, büyük ölçüde etkileyebilir.
Sözgelimi, üstünde hava terselmelerinin oluştuğu
ve neredeyse kapak işlevi gördüğü çukur alanlarda
ya da vadilerde kurulmuş kentlerin, şiddetli dumansislerden
etkilenme olasılığı çok yüksektir. Havayla büyük
uzaklıklara taşınan, sonra da asit yağmuru olarak
çözelti halinde yere inen kükürt ve azot oksitleri bitkilere,
suyollarına ve yapılara ciddi zararlar verebilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir