YUGOSLAVYA,

YUGOSLAVYA,

 

Avrupa’nın güneydoğusunda yer alan bir sosyalist federal cumhuriyettir. Balkan Yarımadasındaki ülkelerin en büyüğü olan Yugoslavya, Adriya Denizi’nin doğu kıyılarında çok sayıda adaya ve uzun, girintili çıkıntıh bir kıyı şeridine sahipitir. Sıradağlar ve vadiler çoğunlukla kuzeybatı-güneydoğu yönünde kıyıya paralel olarak uzanır.
Doğal Yapı ve İklim
Yugoslavya altı küçük cumhuriyet, ve iki özerk bölgeden oluşur. Kuzeybatıda dağlık bir bölge olan Slovenya Cumhuriyeti, İtalya ve Avusturya’dan Alp Dağlan’yla ayrılır. Sloverİya’nın güneyinde, kıyıdaki sairp dağlardan Pannonia Havzası’ndaki Macaristan sınırına kadar uzanan Hırvatistan Cumhuriyeti vardır. Hırvatistan’ın güney sınırı boyunca.
Belgrad’da büyük Tuna Irmağı’yla birleşen Sava Irmağı akar. Belgrad, Sırbistan Cumhu-riyeti’nin ve aynı zamanda ülkenin başkentidir.
Sırbistan’ın kuzeyinde, Yugoslavya’nın kuzeydoğu köşesindeki ovaları kaplayan özerk Vojvodina bölgesi vardır. Ülkenin en büyük cumhuriyeti olan Sırbistan doğuda Romanya ve Bulgaristan sınınna kadar uzanır. Sırbistan ve Hırvatistan arasında, dağlık bir bölge olan Bosna-Hersek Cumhuriyeti yer alır. Bosna-Hersek’in güneyinde, Karadağ Cumhuriyeti’ nin sarp kayalık dağlan ülkenin güneybatı
YUGOSLAVYA’YA İLİŞKİN BİLGİLER
YÜZÖLÇÜMÜ; 255.804 km^
NÜFUS: 23.710.000 (1989).
YÖNETİM: Bağımsız federal cumhuriyet.
BAŞKENT: Belgrad.
DOĞAL YAPI: Kuzey ve kuzeydoğuda Tuna Irmağı’nın akaçladığı verimli bir düzlük vardır. Ülkenin geri kalan bölümünün büyük çoğunluğu dağlıktır. Adriya Denizi kıyı şeridinde çok sayıda ada bulunur. BAŞLICA ÜRÜNLER: Mısır, buğday, şekerpancarı, ayçiçeği tohumu, patates, kenevir, tütün, üzüm, zeytin, hayvancılık kereste; kömür, boksit,- krom, demir, kurşun, bakır, çinko, molibden ve antimon.cevheri, petrol, doğal gaz. ‘
ÖNEMLİ KENTLER. Belgrad, Zagreb, Skopje (Üsküp), Sarajevo (Saraybosna), Ljubljana, Novi Sad, Rijeka, Pristina, Titograd.
EĞİTİİVI: 7-15 yaşları arasındaki çocuklar için zorunlu ve parasızdır.
ucunda kıyıya kadar uzanır. Karadağ’ın doğusunda, Sırbistan’daki Kosova özerk bölgesi, Sırbistan’ın güneyinde de Makedonya özerk bölgesi yer alır. Yugoslavya güneybatıda Arnavutluk, güneyde de Yunanistan’la komşudur.
Slovenya dışında, Yugoslavya’nın kuzey iç bölümleri düzlüktür. Kıyı boyunca uzanan dağlara Dinar A.lpleri adı verilir. Hırvatistan’ın bir bölümü olan bu bölgenin adı Dal-maçya olarak bilinir. Yugoslavya’nın güneyindeki dağlar Yunanistan’daki Pindus Dağ-lan’yla, ülkenin güneydoğusundakiler ise Bulgaristan’daki Rodop Dağlan’yla birleşir.
Kışlar sert ve karlı, yazlar da sıcak ve yağmurlu geçtiğinden, Yugoslavya’nın iklimi Akdeniz ülkelerinden çok. Güneydoğu Avrupa ülkelerinin ikHmine benzer. Akdeniz iklimi özelliklerini gösteren tek bölge Dalmaçya’ dır. Bu bölgenin iklimi de bora adh, kışın esen soğuk kuzey rüzgârının etkisiyle sık sık değişiklik gösterir.
Yugoslavya’nın kıyı bölgelerinde çam ağaçlan ve herdemyeşil ağaççıklar, iç bölgelerde meşe ve kayın ormanları, dağların yamaçla-nnda köknar ve melez ağaçları, vadilerde ise kızılağaç ve söğüt vardır. Küçük, keçiye benzeyen elik (bak. ElİK) Slovenya Alpleri’n-de yaşar. Öbür bölgelerde kış aylarında kurt ve ayılar yiyecek bulmak için genellikle yaşadıkları ormanlardan inerler. Ayrıca çok sayıda kaz ve ördek gibi yabanıl kuşlar da yaşar.
Toplumsal Yapı
Yugoslavlar’m çoğunluğu Slav kabilelerinin soyundan (bak. IRK) gelir. Yugoslav sözcüğünün anlamı “Güney Slavlar”dır. En büyük topluluklan Sırp, Hırvat, Sloven ve MakedonyalIlar oluşturur. Bunlann yanı sıra, öncelikle Arnavutlar ve Macarlar olmak üzere Slav olmayan başka topluluklar da vardır. Yugoslavlar’ın büyük çoğunluğu, ana dilleri olmasa bile Sırp-Hırvat dilini anlar. Bu arada birçok kişi de Slovence, Makedonca, Arna-: vutça ve Macarca konuşur. Sırplar,, Kiril (Rus) alfabesini kullanırlar. Sırplar, MakedonyalIlar ve Karadağlılar’ın çoğunluğu Ortodoks Kilisesi’ne, Hırvat ve Slovenler’in çoğunluğu da Katolik Kilisesi’ne bağlıdır.’ Bosna’da yaşayanların çoğunluğu ise, MüsIÜt man’dır.

Yugoslav National Tourist Office
üstte; Slovenya Cumhuriyeti’ndeki JuliaAlpleri. Üstte solda; Bosna-Hersek’teki Mostar kenti Neretva Irmağı’nm kıyısıhdadır.
Solda; Makedonya Cumhuriyeti’ndeki Ohrid’de bir Bizans kilisesi. Altta solda: Yugoslavya’nın başkenti Belgrad’da eski surların bir bölümü. Altta: Geleneksel giysileriyle Yugoslavlar.

7-15 yaşlan arasındaki Yugoslav çocukların ücretsiz olan devlet okullanna gitmeleri zorunludur. Kilise okulları ya da özel okullar yoktur. Belgrad ve dört başka kentte üniversiteler vardır.
En büyük kent Belgrad’dır {bak. Belgrad), Belgrâd’dan sonra ikinci büyük kent, Hırvatistan’ın başkenti olan Zagreb’dir. Ülkenin en modern kenti olan Zagreb bir ticaret ve iş merkezidir. Slovenya’nm başkenti Ljubljana, Bosna-Hersek’in başkenti Sarajevo (Saray-bosna), 1963’te bir depremle yerle bir olan Makedonya’nın başkenti Skopje (Üsküp) ve Vojvodina’da Novi Sad ülkenin öbür büyük kentleridir. Çok sayıda yabancı turist tarafından ziyaret edilen daha küçük bir kent ise Hırvatistan kıyısındaki Dubrovnik’tir. Birçok caminin bulunduğu güneydeki öbür kentlerde Avrupa’dan çok Asya etkisi görülür.
Ekonomi
Yugoslavlar’ın yandan çoğu çiftçilikle uğraşır. Toprakların büyük bölümü küçük parçalara bölünmüştür. II. Dünya Savaşı’ndan (1939-45) sonra hükümet, SSCB’de olduğu gibi büyük “kolektif çiftlikleri” yaygınlaştırmaya çalıştıysa da, bunu başaramadı. Mısır ülkenin en başta gelen ürünüdür. Bunu patates, buğ-, day, şekerpancarı ve ayçiçeği tohuinu izler. İklimi ılıman olan bölgelerde daha çök tütün ve üzüm yetiştirilir ve başta erik olmak üzere çok sayıda meyve bahçesi vardır. Adriya Denizi kıyısında turunçgiller ve zeytin yetiştirilir. Domuz en yaygın çiftlik hayvanlan arasmdadır. Sığır ve at da yetiştirilir, yaylalarda çok sayıda koyun beslenir.
Hiikümet Yugoslavya;’daki sanayi üretimini artırmada büyük atılımlar gerçekleştirmiştir. Ülkenin birçok bölgesiride kömür çıkarılır ve Hırvatistan; ile İBösna’daki demir yataklan ulusal’ demıir-çelik, sanayisinin kurulmasını sajğlaniıştır. Sırbistan’daki Bor’da Avrupa’nın en büyük bakırvardır. Slovenya’da, Ptuj?yyakınlanndâki Kidricevo’da çıkanlan boksitten alüininyum elde edilir. Kosova’daki Trepea madeninden kurşun, çinko ve gümüş çıkarılır. Burası da Avrupa’nın en büyük madenlerinden biridir.
Hükümet metal ürünleri, gemi, çimento ve kimyasal madde üretimi gibi sanayilerin geliş-
tirilmesini desteklemiştir. Ormanlardan kereste ve kontrplak elde edilir. Küçük işyerleri dışında bütün sanayi kuruluşlan hükümete aittir.
Çok yakın geçmişe kadar Zagreb ile Belgad arası ve kuzey bölümü dışında iyi nitelikte karayolları çok azdı. Demiryolİannın yapımı da arazi koşullannm elverişsizliği nedeniyle engelleniyordu. Rijeka (eski adı Fiume), SpHt (eski adı Spalato) ve Dubrbvnik” (eski adı Ragusa) Yugoslavya’nın önde gelen limanla-ndır. Belgrad dışındaki başlıca havaalanı Ze-muh’tur.
Tarih
Yugoslavya 19İ8’e kadar bağımsız bir ülke değildi. 1918’den önceki tarihini ise Balkan Yanmadası’nda, yaşayan Sırplar, Hırvatlar, Slovenler, Karadağlılar ve Makedonyahlar’ın tarihi oluşturur: •
Hırvatlar 9. yüzyılda bağımsız bir krallık kurdular. Daha sonra bağımsızhklanm yitirerek Macaristan İmparatorluğu’nun egemenliği altına girdiler.
Bugünkü Yunamstan, ve Makedonya’nın büyük bölümünü fetheden Kral Stefan Dusan (1308-55) en güçlü Sırp hükümdarlanndan biriydi. Gücünü daha çök kendi enerjisinden ,ve kişiliğindeın alıyordu. Sırbistaıı oiıun ölü-müııden sonra eski gücünü yitirdi. 1389’da OsmanlIlar Sırplar’ı I. . Kosova Savaşı’iıda yenince Sırbistan’ın büyük çoğunluğu Osman-İı yönetimi altına girdi. Soylulardan oluşan ufak bir grup Karadağ’a kaçarak kuşaklar boyunca Osmanlılar’a karşı mücadeleyi sürdürdü.
Hırvatlar da Osmanhlar’a karşı savaştılar. 1493’te Hırvaitlar’ın büyük çoğunluğu Osmanhlar’a teslim oldu. Zagreb Kalesi Osmanlılar’a karşı bir sınır oluşturdu. Ulusal bilincin uyanışı sönucühda Sırplar sık sik Osmanlılar’â kârşı ayaklandılar. Bu ayaklanmalar, 19. yüzyılda Sırplar’a bbİli özyönetim haklan verilmesini sağladı. ^ Osmanh-Rus Savaşı’ndan . sonrai 1878’de Berlin Kongresi’nde Sırbistan Ve Karadağ’ın bağımsızlığı kabul edildi, Bosnâ-Hersek ise Avusturya’nın yönetimine bırakıldı.
Sırbistan’ın Hırvatistan, Karadağ ve Bosna-Hersek’i de içine alan “daha büyük bir

Sırbistan” kurma hayallerinden kaygılanan Avusturya, 1908’de Bosna-Hersek’i ilhak etti. 1912’de Balkan Savaşı’nda Sırpiar ve Kara-I dağhlar birleşerek Osmanhlar’ı yendiler.
Avusturya’nın Slav bölgelerinde Slavlar’a dü-j şüncelerini açıklama özgürlüğü verilmiyordu.
Haziran 1914’te Avusturya veliaht prensi i Franz Ferdinand, Bosna-Hersekli bir öğrenci tarafından Saraybosna’da öldürüldü. Bu olay I. Dünya Savaşı’nm patlak vermesine yol açtı. Savaşta Sırbistan ordulan Avusturya ve Bulgar orduları tarafından yenilgiye uğratıldı; Ama Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’ nun 1918’de yenilmesiyle, Sırp, Hırvat ve Slovenya Krallığı kuruldu.
Yeni kralhğın gerçek gücü Sırp ordusuna dayanıyordu. Çok geçmeden Hırvatlar ile öbür bazı Güney Slav gruplan hükümete karşı hoşnutsuzluk duymaya başladı. 1929’da Kral I. Aleksandar diktatörlük kurdu ve ülkenin adım Yugoslavya olarak değiştirdi.
1941’de, II. Dünya Savaşı sırasında Almanya, Yugoslavya’yı Alman ve İtalyanlar’m yanında savaşması’ için ikna etmeye çalıştı. Yugoslavlar bunu reddedince, Yugoslavya Almanlar ve İtalyanlar tarafından işgal edildi. İşgalciler Yugoslavya’nın büyük bir bölümünü aralannda paylaştılar ve geriye kalan Sırbistan topraklan da Alman birlikleri tarafından işgal edildi. Savaş süresince Sırpiar, Hırvatlar ve Müslümanlar Alman ve İtalyan-lar’la savaştıkları gibi kendi aralarında da savaştılar. Direniş güçlerinin en başarılısı, Josip Broz Tito adlı bir Hırvat tarafından yönetilen Yugoslavya Komünist Partisi’ydi. Josip Broz Tito 1945’te Mareşal Tito adıyla Yugoslavya cumhurbaşkanı oldu.
Komünist rejim altında sanayi ve ticarette önemli gelişmeler kaydeden Yugoslavya uluslararası ilişkilerinde de bağımsız bir yol izledi ve 1948’de SSCB ile görüş aynhğına düştü.
Yugoslavya Afrika ve Asya’nın gelişmekte olan uluslarıyla olumlu ilişkiler kurdu. Tito bu ülkelerin, sosyalist olan ve olmayan ülkeler arasındaki anlaşmazhklarda üçüncü bir “ses” oluşturmalarını istiyordu; Yugoslavya batı ülkeleri ile ticaret ilişkilerine girişti ve hızla gelişen bir turizm sanayisi kurdu.
1950’lerde Yugoslavya’nın dış politikasında beliren yeni eğilim, Yunanistan ve Türkiye
nin de katıldığı Balkan Paktı’yla (1953) somutluk kazandı. Tito bir yandan izlediği bağlantısızlık politikasını sürdürürken, sanayileşme ve kentleşme alanlannda da önemU başanlar elde ediyordu. Ne var ki, bütün çabalara karşın ülkede baş gösteren dengesiz gelişme ve 1970’lerin başlanndaki petrol bunalımının yol açtığı işsizlik ve enflasyon önemli sorunlar doğurdu.
Tito’nun Mayıs 1980’de ölmesinden sonra, ekonomik bunalım ve etnik huzursuzluklann yanı sıra giderek artan borç yükü yüziinden Yugoslavya çöküş tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. 1981’de Kosova’da başlayan siyasal amaçlı gösteri ve eylemlerle doruğuna varan bu huzursuzluk sık sık hükümet değişikliklerine yol açtı. 1989 sonlannda doğu bloku ülkelerinde beliren değişme:eğiliminin etkisi ve Mart 1989’da başbakanlığı üstlenen Ante Markovic’in de desteğiyle Yugoslavya’da kamu işletmeleri üzerindeki siyasal denetim kaldınldı. Bu işletmelere yabancı şirketlerle ortak yatınm yetkisinin tanınması gibi bazı yeni açılımlar 1990’da gerçekleştirildi.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*