İlginç Bilgiler

YÜKSEK TANSİYONU TANIYALIM

YÜKSEK TANSİYONU

TANIYALIM

1  — Tıpda tansiyon (kan basıncı) denince na

anlaşılır?

—  Atardamarlar içindeki kanın damar çe­perine yaptığı basınç anlaşılır. Bu basınç mm veya cm cıva olarak ölçülür, örneğin 14 cm ve­ya 140 mm cıva.

2  — Tansiyonun normalde ne kadar olması ge­

rekir

—  Normalde küçük tansiyonun 9 ve büyük tc,r.siyonun 14 cm cıva üzerinde olmaması ge­rekir.

3  — Tansiyon yaşla değişir mi?

—  Evet. Yeni doğmuş bir çocuğun büyük kan basıncı 4 cm cıvadır, 1 ay sonra 8 cm cıva olur. 20 yaşında tansiyon 12 cm vicarındadır. Bundan sonra büyük tansiyon her 10 yılda 1 cm artabilir, örneğin 3o yaşında 13, 40 yaşında 14 vb. Fakat bu şart değildir, birçok inşanda büyük tansiyon 50-60 yaşına kadar 12 civarında kalır ve bundan sonra 14’e kadar çıkabilir. Küçük tansi­yon genellikle 6-8 arasındadır.

4  — Büyük ve küçük tansiyon ne demektir?

—  Kalp bir kasılır, bir gevşer. Kasılma 0.33 ve gevşeme 0.47 saniye sürer. Kalp kasılırken atardamar basıncı yüksektir, buna büyük tansiyon denir; Kalp gevşerken atardamar basıncı düşük­tür, buna da küçük tansiyon denir. Bir diğer de­yişle atardamarlardaki en yüksek (maximum) basınca büyük tansiyon, en düşük basınca da küçük tansiyon denmektedir.

5  — Tansiyon neden koldan alınır?

—  Kol atardamarı erişilmesi en kolay atar­damar olduğu için.

6  — Diğer atardamarlardaki basınç ko! atarda­

marı basıncından farklı mıdır?

—  Evet. Kan basıncı yerçekimi ile değişir. Tansiyon kalpden uzaklığın cm. si başına 0.77 mm. artar veya azalır. Örneğin aortda büyük tan­siyon 12.5 iken kolda 12, kafada 6 ve bacaklar- larda 18 cm cıva kadardır.

7  — Tansiyonu hangi fiziksel yasalar belirler?

—   Bilindiği gibi elektrikde P = Rxi’dir (Po­tansiyel farkı = Direnç xAkım şiddeti). Akış­kan fiziğinde ise benzer olarak P = R x F’dir [Basınç = Direnç x Akış). Bu formülü vücuda uygularsak Kan Basıncı => Kalbin 1 dakikada dışarı ettiği kan hacmi (akış veya kalpdeblsi) x direnç. Kalp debisi veya dama- direnci artarsa kan basıncı da artar. Kalp debisi kalp hızı ile kalbin bir vuruşta attığı kan hacminin çarpımına eşittir. Sempatik sinirler kalbimizin hızını ve kasılma gücünü arttırır, böylece kalp debisini ve dolayısı ile tansiyonu yükseltir. 3ir borunun (damarın) içinde akan sıvıya gösterdiği direnç Poiseuille formülü ile bulunur: R = 8ln/nr4 (1 = borunun uzunluğu, n = sıvının koyuluğu veya viskozite, r = borunun yarıçapı.). Bu formüle göre damar yarıçapının küçük değişmeleri bile basıncı çok etkiler (4. kuvveti ile ters orantılı). Damarların çeperinde sinir ağları bulunur, bu si­nirler aracılığı ile damar çeperindeki düz kaslar kasılma veya gevşeme durumuna geçer, böylece damar daralır veya genlş’er, b’ina bağlı olarak tansiyon yükselir veya düşer, işte heyecan ve üzüntü ile tansiyonun yükselmesi ve sıcak ve­ya şok etkisi ile tansiyonun düşmesi damarla­rın çapının değişmesine, yani direncin azalıp çoğalmasına bağlıdır. Alyuvarları çok artanlarda (6 mÜyon/mm3den çok) kan koyulaşacağından tansiyon yükselebilir. “Hız = Akış/Kesit alan” olduğundan kan kılcal damarlarda en yavaş akar, çünkü kılcal damarların toplam kesiti aortun 1000 katıdır. Kanın hızı sürtünme nedeni ile da­mar çeperine yakın en az, damarın ortasında ise en fazladır, böyle bir akışa laminar (taba­kalı) akış denir, laminar akışlar sessizdir. Bazen akış girdaplı bir hal alır, girdaplı akışlar gürül­tülüdür, (örneğin kalpde duyulan anormal gü­rültüler buna bağlıdır). Laplace formülü : Damar çeperindeki gerginlik = Basınç x diranç. Küçük damarların direnci çok yüksek olduğundan çe­perleri çok gergin olur ve bu nedenle tansiyon yüksekliğinde en sık çatlayan damarlar küçük damarlardır. Bernouilli kusalı : Akan bir sıvıda basınç + kinetik enerji sabittir. Kalpden uzak­laştıkça tansiyonun düşmesinin nedeni hem sür­tünme, etkisi liem de basıncın (potansiyel ener­jinin) sürekli kinetik enerjiye dönüşmekte olu­şudur. Aynı kura! gereğince damarlarda kan hı­zı arttıkça basınç düşer. Her kalp vuruşunda


atar damarlar gerilerek enerji depo eder, bu sa­ye de kalp gevşeyince damarlarda kan akımı durmaz. Damar sertliği başlayınca büyük tansi­yon yükselir, küçük tansiyon ise aynı kalır, bu­nun nedeni elastikiyetini yitiren atardamarın çe­perindeki potansiyel enerjiyi kinetik enerjiye çevirememesidir.

8  — Kan basıncı nasıl ölçülür?

—  Kan basıncı ölçülmesine I896’da Riva-Roc- ci’nin tansiyon aletini keşfetmesi ile başlandı. Bez kılıf içine konmuş bir lastik kılıf kol etrafına sarılır ve lastik bir puarla şişirilir. Lastik kılıfın içinde yükselen basınç cıvalı veya madeni yaylı bir manometre ile sürekli izlenir. Bir dinleme aleti (stetoskop) ile de kol atardamarı dinlenir. Kılıf büyük tansiyonun üstünde bir basınca ka­dar şişirilip musluk açılır ve kılıfın havası yavaş­ça boşaltılır. Kılıf basıncı büyük tansiyona eşit olunca tak, tak… diye bir ses duyulmaya başla­nır, bu ses giderek artar ve sonra kaybolur, sesin ilk duyulduğu basınç büyük tansiyonu, sesin kaybolduğu basınç küçük tansiyonu verir.

9  — Tansiyonun doğru ölçülmesinde nelere dik­

kat edilmelidir?

—  Tansiyon ölçmek zor ve önemli bir iştir, aşağıdaki noktalara dikkat edilmezse tansiyonu yanlış ölçmek olasıdır: a-Tansiyonu ölçülecek kimse en az 30 dakikadan beri tam bir ruhsal ve bedensel dinlenme içinde olmalıdır, b-1 saat içinde kahve ve 15 dakika içinde sigara içmemiş olmalı c-Tansiyon yüksekliği yapabilecek bir ilaç almamış olmalı d-Ölçme sessiz ve ılık bir yerde yapılmadır. Hastanın sabah yataktan kal­kınca kendi aleti ile kendi evinde yapacağı ölç­meler çok daha doğru sonuç verir (heyecanı ön­leyerek). Muayenehanede mümkünse basınçları bir hemşire ölçmelidir (hastanın yüreğini çarp­tıran cinsten bir hemşire olmaması kaydı ile!), e-Tansiyon her iki koldan ve 20 yaş eltındaki- lerde ayrıca bacaktan alınmalıdır. İlk ölçme en az 5 dakikadır yatmakta olan hastanın kolların­dan yapılır, sonra hasta oturtulur, oturan hasta­da küçük tansiyon hafif artar, büyük aynı kalır; oturduktan hemen sonra ve 2 ve 5 dakika son­ra tansiyon ölçülür; en sonra da hasta ayakta dururken basınç ölçülür, kan hacmi azalmış ve sempatik sinirleri (damar daraltıcı sinirler) bozuk hastalarda ayağa kalkınca tansiyon düşer, bu sırada başdönmesi olabilir, kan hacmi azalanlar­da ayrıca kalp hızlanır. Bazı tasiyon ilaçları da ayakta dururken tansiyonu düşürür, f- Lastik kılıfın çevresi kol için 12, bacak için 15 cm olmalı, şişmanların ve atletlerin kolunda bacak kılıfı kullanılmalıdır, çünkü kılıf kola dar gelirse


 

Üstte, dinleme aleti (steteskop) altta ölçme aleti (manometre)

tansiyon olduğundan daha yüksek ölçülür. Kılıf kola gevşek sarılırsa tansiyon olduğundan daha düşük ölçülür. Kılıfın eni üst kol uzunluğunun 2/3 ü kadar olmalıdır. Kılıfın alt kenarı dirsek kıvrımının iki parmak üstüne gelmeli ve kılıf atardamarı ortalamalıdır. g – Dinleme cihazı kı­lıfın altına sokulmadan atardamarın üstüne sı­kıca konulmalıdır. h-Cıva deposu ve kılıf kalp hizasında olmalıdır. ı-Hava birden verilmeli ve yavaş (3 mm/saniye) düşürülmelidir, kılıf hızlı boşlatılırsa eylemsizlik (inertia) nedeni ile cıva, kılıf içi basıncın gerisinde kalır, i-Kılıf yan şi- şik durumda iken tekrar hava verilemez, önce basınç sıfıra düşürülmeli ve kılıf ancak bundan sonra tekrar şlşirilmelidir. k-Göz manometreye bakarken kulak atardamar seslerini dinler, se­sin ilk duyuiuşu büyük, son duyuluşu küçük tan­siyona karşılık olan basınçları verir. I-Tek bir ölçme tansiyon hakkında kesin bir fikir veremez, tansiyon 3 değişik günde sabah, öğle ve akşam olarak günde en az 3 kere ölçülmeli, elde edi­len değerlerin ortalamas alınmalıdır, örneğin küçük tansiyon değişik zamanlarda 8, 9, 11, 12,

10  olarak ölçülmüş olsun, toplam 50 dir ve beşe bölünürse 10 bulunur, bu kişinin tansiyonunun düşük mü, yüksek mi olduğu bu ortalamaya gö­re kararlaştırılır, ortalama küçük tansiyonun 9’u, ortalama büyük tansiyonun 14’ü geçmemesi ge­rekir. m – Köprücükaltı atardamarı darlıklarında sol ve sağ kol ölçmeleri arasında 10 mm.den yüksek bir fark bulunur, bu nedenle tansiyon her İki koldan da alınmalıdır, n- Cıvalı manomet­reler çok doğru ölçer, borularında hava ve cıva kaçağı olmadığı sürece hata yapmasına İmkan yoktur. Yaylı manometreler İse zamanla gevşe­yebilir ve bu nedenle 6 ayda bir cıvalı mano­metrelerle karşılaştırılmalıdır.

10  —.Farklı zamanlarda ölçülünce neden farklı

tansiyonlar elde edilebiliyor?

—  Burada hastayı da, dokturu da şaşırtan durumlar söz konusudur. Başlıca iki olasılık var­dır: ya ölçmeler yukarki kurallara uyulmadığı için yanlışdır, ya da hastanın tansiyonu gerçek­ten inip çıkmaktadır. Yanlış ölçmeleri önleme­nin tek bir yolu vardır: hasta doğru tansiyon ölçme konusunda eğitilmeli ve tansiyonunu ya kendi ölçmeli, ya da doğru ölçtüğüne emin ol­duğu birine ö’çtürmelidir. Doğru ölçülen bir tan­siyonun bile inip çıkması mümkündür, aslında gerek tansiyonu normal, gerekse yüksek olan­larda hem büyük, hem küçük tansiyonlar çok çeşitli etkenler altında devamlı inip çıkar. Her iki tansiyon sabah 9-10 sularında en yüksek, gece 1 sularında en düşüktür. Bundan başka ek- sersiz veya heyecan nedeni ile kalbin hızlanma­sı, sinirlenmeler, alınan bazı ilaçlar (kortizon türevleri, sempatik sini: uyarıcıları gibi) soğuk, ağrı vb. gibi çok değişik nedenler tansiyonu yük­seltir.

11  — Asabi tansiyon veya sınır tansiyon deyim­

leri ne anlama gelmektedir

—  Dünya Sağlık Örgütü 14/9 altını normal, 16/9.5 üstünü yüksek tansiyon kabul eder. Bü­yük tansiyonun 14-16 ve küçük tansiyonun 9-9.5 arası olması sınır tansiyon kabul edilir. Ölçülen tansiyon değerleri devamlı sınırda ise o kişinin tansiyonu ne normal, ne de yüksek sayılabilir, tansiyonu sınırdadır. Bir insanın tansiyon orta­lamaları zaman zaman normal, zaman zaman da yüksekse o kimsede asabı tansiyon veya geçici tansiyon vardır. Asabî tansiyonu olanlarda na­bız 100’ün üstündedir, bu duruma ekseri genç erkeklerde rastlanır. ABD’de 18 milyon insanda sınır tansiyon vardır. Burada iki noktayı önemle belîrtmekde yarar vardır: 1-Tansiyon sınır de­ğerlerde bile zararlıdır 2-Sınır tansiyon 10-20 yıl izlendiğinde 80 % inde tansiyon sınır değer­lerde kalmışsa da 20 % sinde sürekli yüksek tansiyon oluşmuştur. Sınır tansiyonu olanlarda 18 yıl zarfında kalp-damar ölümleri iki kat ve sürekli yüksek tansiyon olasılığı 6 kat artmıştır. İlk ölçmede tansiyonu heyecan nedeni İle yük­selmiş olanların en az yarısında sonraki ölçme­ler normal tansiyon verir. Çocuklarda bile ilk ölçmede 13 % oranında yüksek tansiyon bulunur, fakat sonraki ölçmeler bu oranı 1 %’e düşürür. Asabî veya sınır tansiyon ancak şu risk fak­törleri varsa tedavi edilir: yaşın 45 altında oluşu, erkek seks, şeker hastalığı, kan kolesterolü yük­sek (arteriosklercza meyil), şişmanlık, sigara alışkanlığı, koroner damarların (kalbi besleyen damarların) arteriosklerozu, içi organlarda yük­sek tansiyona bağh değişmeler (sol karıncık ka­lınlaşması ve kalp yetmezliği, göz dibi değiş­meleri, böbrek yetmezliği, beyin damarlarında arterioskleroz), zenci oluş, ailede yüksek tansi­yon hikayesi. Asabi veya sınır tansiyon teda­visinde tansiyon ilaçları verilmesine gerek yok­tur, şu tedbirler yeterlidir: Aşırı tuzdan kaçınma, şişmanlığı gidermek, sigarayı kesmek, zorlanma yapmayan eksersizler (yüzme, yürüyüş), diyetde hayvanî yağların azaltılması, sakinleştirici ilaç­lar. Tansiyon 3 ayda bir kontrol edilmelidir.

12  — Tansiyon yüksekliği çok sık görülen bir

hastalık mıdır?

—  Evet. ABD’de 16/9.5 sınır kabul edilerek yapılan çok geniş bir çalışmada 18-79 yaş arası beyazların 15 % İnde, yani 20 milyon beyazda tansiyon yüksek bulunmuştur. Kadınlarda ve zen­cilerde tansiyon daha da sıktır. Bir diğer çalış­mada şu değerler elde edilmiştir: 30-40 yaş arası olanların 61 % inde 8.5 altında, 26 % sında 8.5-9.5 arası, 10 % unda 9.5-10.5 arası ve 3 % ünde 10.5 dan yüksek küçük tansiyon vardır. 40“50 yaş arası bu yüzdeler sırası ile 53 %, 29 %, 13 %, 5 % ve 50-60 arası 50 %, 29 %,

13   % ve 8 % dir. Kısacası insanların 10-13 % iinde sınır ve 3-8 % inde yüksek tansiyon vardır. Demek ki her 6 kişiden birinin tansiyonu sınır veya yüksektir.

Tansiyonun normalliği yaşa göre değişmek­tedir, genellikle 17-40 yaşlar arası 14/9, 40-60 arası 15/9 ve 60’dan yukarsı için 16/9 normaldir. 17-60 yaş arası 16/10 ve 60 dan yukarsı için 17.5/10 üstü yüksek tansiyondur. Küçük tansiyo­nun 9-10 ve büyük tansiyonun 14-16 (60 yaşdan sonra 17.5) arası oynaması sınır tansiyondur. Şunu çok İyi anlamak gerekir ki tansiyonun han­gi sayılar arasında oynadığı önemli değildir: yük­sek tansiyon, ölçmelerin ortalama değerinin normalin üstünde oluşudur. İç organlarda tansi­yona bağlı bozukluklar (böbrek, gözdibi, kalp ve beyin değişmeleri) ortaya çıkmışsa o insanda sınır değil sürekli yüksek tansiyon var demek­tir. Sınır tansiyonun sürekli tansiyon haline dö­nüşmesinin nedeni, tansiyonun küçük damarların çeperini kalınlaştırmasıdır, kalın çeperli damar­ların direnci artar. Sınır tansiyonda o yaş için ölüm olasılığı 100-300 % çoğalır.

13  — Tansiyonun çocukluktan yaşlılığa doğal

seyri nasıldır?

—  Tansiyon 1 yaşın altındaki bebeklerde ultrason Doppler denen özel bir yöntemle ölçü­lür. Diğer yaşlarda çocuğa özgü küçük kılıflı tan­siyon aletleri gerekir. Erkek çocuklarda tansiyon

6           yaşında ortalama 10/7, 18 yaşında 13/8 dir, kızlarda değerler hafifçe daha küçük bulunur.

Çocuklluk ve gençükde tansiyon çok inip çıkar. Lise öğrencileri arasında yapılan bir çalışmada büyük tansiyonu 14’ün üstünde olanların orarıı

5.4   %, küçük tansiyonu 9’un üstünde olanların oranı 7.8 % iken tekrar tekrar ölçmelerde bu oranlar 1.2 % vs 2.4 % olmuştur. Oku! çağın­daki 6600 öğ enci üzerinde yapılan bir çalışmada sürekli yüksek tansiyon oranı 1 % bulunmuştur. Tansiyonu yükseklerin 1-5 inde habis hiper­tansiyon denilen çok öldürücü bir hastalık be­lirir, küçük tansiyon genellikle 14 üzerindedir, hızla böbrek yetmezliği ve gözdibi değişmeleri gelişir. Tedavi edilmeyen her yüksek tansiyonun birgün habis yüksek tansiyon haline geçmesi olasılığı vardır.

14  —i Tansiyon yüksekliğinin tehlikaleri neler­dir?

Yüksek tansiyon’? “sessiz öldürücü” den­mektedir. İlkel olmayan toplumlarda başta ge­len ölüm ve sakatlık nedenlerindendir. Kalp krizlerinin (enfarktüs) yarıdan ve felçlerin 2/3′ ünden fazlasında tansiyon yüksekliği vardır. Yük­sek tansiyon daima darrar sertliğini hızlandırır, bu nedenle örneğin ABD’dekl ölümlerin yarıdan fazlası koroner, beyin ve böbrek damar sertliğine bağlıdır ve bu damar sertliği olgularında çoğu kez yüksek tansiyon vardır. Yüksek tansiyonun en tehlikeli yönlerinden biri teşhisin geç kalabil­mesidir. 10-20 yıldır tansiyonu yüksek olduğu halde bunun farkında olmayan çok İnsan görül­müştür, bu gibilerde birgün tesadüfen tansiyon ölçülmesi ile teşhis konur. Tansiyonu yüksek olanların 80 % inde bir sebep bulunamaz, kalan 20 % de ise ta..siyen yükselten bir başka has­talık vardır.

Yüksek tansiy n bazen yalnız büyük (sisto- lik) tansiyonun 16’nın üstünde olması şeklinde görülür, küçük tansiyon 9.5 altındadır. Doktor­lara ekseri sorulan sorulardan biri yalnız büyük tansiyon yükselmelerinin tehlikeli olup olmadığı ve tedavi gerelctiriD gerektirmediğidir. Yanıt: Tehlikelidir ve tedavi gerektirir. 50-65 yaş arası yalnız büyük tansiyonu fırlayanlarda ölüm olası­lığı 2 kat artmaktadır. Büyük tansiyon fırlaması (sistolik hipertansiyon) 25-35 yaş arası insanla­rın 03 % ünde bulunurken 75-80 yaş arası bu oran 27 % ye çıkmaktadır. Yaşlılarda büyük tan­siyon fırlaması büyük olasılıkla aort’un arteriosk- lerez sonucu elastikiyetini kaybetmesine bağlı- d – Ayrıca kol atardamarında damar sertliği var­sa b’j atardamarı kapatmak için gereken basınç is: ki yüksek olacaktır, bu da sistolik basıncın

sc-< gözükmesine yol açar. Genellikle yaşlılar­da s ste’ < (büyük) tansiyonu yüksek bulmamız, b re ; eri derecece damar sertliği olduğunu an­latmaktadır ve bu hastaların ölüm olasılığı bu nedenle artmaktadır. Sistolik tansiyon daha sey­rek olarak kansızlık, ateş, sıkıntı vb. sonucu da

artabilir.

Yüksek tansiyonun tehlikesini en iyi şu sayı­lar yansıtmaktadır: 30-40 yaş arası bir insanda sürekli tansiyon hayatı 15 yıl, yani 40 % kısalt­maktadır, tansiyon sınırda ise bu kısalma 8 yıl, yani 20 % dir. Yine bu yaşlar arası kesin tansi yonda ölüm oranı 5 kat, sınır tansiyonda ise 2 kat artmaktadır. Tabii tedavi edilenlerde bunlar söz konusu değildir.

15  — Tansiyonda kalıtınım rolü ver mıdır

—  Evet. Tansiyonu yüksek olanların ailele­rinde tansiyon yüksekliği daha sıktır, yani hiper­tansiyon bazı ailelerde daha sık görülmektedir. Bu olayı aile bireylerinin benzer çevrelerde ya­şaması ile açıklamak olası değildir, çünkü ör­neğin tansiyonu yüksek olanların evlatlıklarında yüksek tansiyona rastlanmıyor. Bir ebeveyn hi- pertansif ise çocukların 28 % inde, ikisi de hi- pertansif ise 41 % inde ve tansiyonu yüksek olanların kardeşlerinin 65 % inde yüksek tansi­yona rastlanmaktadır. Kalıtımla geçen şeyin vü- cutten tuzu atamamak olduğu sanılmaktadır. Tek yumurta ikizlerinde yüksek tansiyonun kalıtsa! olduğu açıkça görülmektedir

16  — Tansiyonda uz aliminin rolü nedir?

—  Örümcek maymunlarında tuz vermekle yüksek tansiyon yapılabiliyor, birlikte şeker de verilirse hipertansiyon daha da sık görülüyor. İlkel toplumların bazılarında tuz çok az yenildi­ğinden yüksek tansiyon da az görülüyor G. Af­rika buşmenleri, Bantu’lar, Polenezya, Mikronez- ya, Avustralya yerlileri, Eskimolar G. Amerika Kızılderelileri vb.). Bu yerliler “uygar”lığa ge­tirilince tansiyonları yükseliyor, çünkü tuz yeme­ye başlıyorlar. Tuz kan hacminin artışına yol açı­yor.

Günde 3-30 gr (ortalama 10-15 gr) tuz alırız. Aslında günlük gereksinmemiz 1-2 gr kadardır. Tuzun tadına tuzlu bebek mamaları ile alışıyoruz, tuz alışkanlığı doğuştan mevcut değil, sonradan kazanılıyor. Ailesinde hipertansiyon olanlar gün­de 1 gr. dan az tuz yemelidir. Şişmanlık da tan­siyon olasılığını arttırdığından şişmanlar tuzu azaltmalıdır. Her 10 kilo vermekle küçük tansi­yon 4 mm cıva düşer.

17  — Tansiyon iie çevrenin ilişkisi nedir?

—   İnsan ruhunda gerginlik yaratan şeyler tansiyonu yükseltiyor. ABD’de yıllık geliri 5000 dolar altında olanlarda 15 000 dolar üstünde olanlara göre yüksek tansiyon 3 kere daha sık­tır. Yüksek tansiyona kentlerde kırsal kesime göre daha sık rastlanır, kentin özellikle terör ve olay bölgelerinde hipertansiyon sıklığı artar. Sı­çanlar önce yalnız bırakılır, sonra bir araya ko­nursa alan rekabeti nedeni ile tansiyonları fır­lıyor. 2-14 ay elektrik şokundan kaçınma deney­leri Rezus maymunlarında tansiyonu yükseltiyor. İnsanda fizik ve ruhsal sıkıntılar 5-10 dakika sü­ren yüksek tansiyon yaratıyor, fakat ölüm ola­sılığı karşısında haftalarca süren hipertansiyon olabileceği savaşda Ingiliz askerlerinde gösteril­di, özellikle ailesinde hipertansiyon olanlarda savaş erken hipertansiyona yolaçtı. Televizyon­da özellikle polisile filmler, spor ve haberler tansiyonu fırlatabiliyor. Hava alanlarında uçuş kontrol memurluğu gibi çok sorumlu görevler yapanlarda hipertansiyon erken yaşlarda başlı­yor. insan ve hayvanlarda gürültü ve titreşim­lerin yüksek tansiyon sıklığını arttırdığı kesin kanıtlandı. 25 yıldan fazla gürültüye maruz iş­çilerde 11-25 yıl maruz olanlara göre hipertan­siyon 3 kat daha çok [30 % ve 13 %). 13 dakika 65 decibel gürültü vermekle kiiçük tansiyon fır­lıyor. Gürültüye maruz insanlarda kalp-damar ölümleri 4 kat artıyor (29 % ve kontrol 7.G %). Kimyasal maddelerden kurşun, kadmiyum (çinko ve cıva grubundan endüstride önemli bir metal), patlayıcı maddelerden ef’^n glikol nitrat ve ben­zen ( karaciğeri tahrip edince) yüksek tansiyon yapabiliyor.

18  — Tansiyon yüksekliğinin başlıca belirtileri nelerdir?

—  Hastaların yarısından biraz azında gece veya sabah uykudan kalkınca artkafada zonkla- yıcı ağrı (kafaiçi basıncının yüksekli,ine bağlı olduğu sanılıyor, fakat sıkıntının da rolü var, çünkü teşhisini öğrenenlerde sıklığı 74 %. Te­davi İle ancak 50 % hastada geçiyor), gece idrara kalkmak, dengesizlik, başdönmesi, burun kanaması, kulak çınlamaları görme bozukluğu, yorgunluk, çarpıntı, nefes darlığı vb.

Bir başka yazımızda tansiyonun nedenleri, sonuçları ve tedavisi üzerinde bilgi vereceğiz.

MİNİK

KOMPUTER ÇAĞI

(Baştarafı Sayfa 16’da) zırlanmış bir Computer programı tarafından sor­guya çekildiler ve compute ‘e aslında kliniğin yüksek ihtisas görmüş danışmanlarına söyledik­lerinden % 50 daha fazla alkol İçtiklerini itiraf ettiler. Diğer deneylerde seks tedavi klinikleri­ne giden hastaların birçok psikiyatrisi He konuş­makta tereddüt gösterdikleri halde, cinsî prob­lemlerini computer’e açmakta gerçek bir istek gösterdikleri görüldü.

Gene de bu yüzden görünüşte insan eli olmayan bir tıp uygulamasından dehşete düşme­meliyiz, çünkü Computer aslında hastanın dok­torla daha fazla temasını sağlıyacaktır. Doktor soru sorma ve zapta geçirme İşini en aza in­direrek, hastayla gerçekten önemli şeyleri gö­rüşmeye daha fazla zaman ayırabilecektir.

Her geçen gün daha esrarlı ve nüfus edile­mez hâle gelmekte olan hukuk bilimi de ileride Computer programlan ve sistem analizinin me­raklı bakış’arından kurtulamıyacaktır. İşte o za­man nüfus edilemezliği de geçmişte kalacaktır. Evet, hukuk sorunları gerçekten gene! sorunlar­dan daha derin ve karışıktır, ayrıca geçmiş ben­zer uygulamayı da bilmek gerekir. Ancak zaten asıl bunlar, bir computer’in beynine yerleştirile­bilir ve bir düğmeye basınca ortaya çıkarılabilir.

Gerçek şudur ki, dünyadaki bilginin “kitap” denen gereçlerde saklandığı ve bilginin ancak kullanılması için gerekli anahtarların ele geçiril­mesiyle sağlandığı devirden çıkmak üzereyiz. Önümüzdeki devirde kitaplar raflardan inecek, kapaklarını açarak içlerlndekini dökecek ve sa­hiplerini onları okumaya çağıracak hattâ yalva­racaktır

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir